:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: T?rk Seri Katiller
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
MOB?LYACI

Ad?: Seyit Ahmet Demirci, ya??: 32, cinayet say?s?: 3

?ld?rme g?d?s?n? harekete ge?iren: Tecav?z

?ocuklu?u Fatsa'da ge?ti. En yak?n arkada?? Habil'di. K???k bir mobilyac? d?kkan?n?n bodrum kat?nda ikisi birden sald?r?ya u?rad?. Seyit Ahmet son ka?may? ba?ard?. Ancak ya?l? mobilyac?n?n arkada?? Habil'e tecav?z edili?ini izledi. ?ki arkada? bu olay? sonsuzlu?a g?md?ler. Ta ki ?niversitede okuyan Habil'in intihar etti?i haberi gelene kadar. Habil'in neden intihar etti?ini yaln?zca Seyit Ahmet biliyordu.

5 May?s 1998. Hava karar?rken Seyit Ahmet, Esenler Turgut Reis Mahallesi Karaosmano?lu Caddesi 435. Sokak'ta ama?s?z y?r?mekte. Soka??n sa??ndaki mobilyac? d?kkan?n? farketti. Vakit, Habil'le ya?ad??? o korkun? sald?r? saatine yak?n. ??eri girdi. D?kkan sahibi Ali Osman Beldek m??teriye yakla?t?. Sonra da o u?ursuz laf a?z?ndan d?k?l?verdi: ‘‘Bodrum kat?nda ba?ka modellerimiz de var.’’ Seyit Ahmet i?in karanl?k kap? a??lm??t?. Bodrum kata indiler. Tek el silah at???, Ali Osman Beldek'in hayat?n? sadece mobilyac? oldu?u i?in o g?n d?kkan?n?n bodrum kat?nda sona erdirdi. Tam bir ay sonra 4 Haziran'da mobilyac? Mehmet Kayatuzu ve 6 Haziran'da da Celal P?narg?z de ayn? kaderi payla?t?.

D?nemin ?stanbul Cinayet B?rosu Amiri ‘‘Avc?’’ lakapl? ?ent?rk Demiral'd?. ?lk cinayetten sonra Demiral tek kur?unu dikkate alarak olayda siyasi bir boyut arad?. Ancak bu y?nde bir bulguya rastlayamad?. ?kinci ve ???nc? cinayetlerden sonra, Cinayet B?rosu'nun neredeyse b?t?n ekipleri bu i?in ?zerine g?nderildi. O g?nlerde Demiral soru?turman?n safhalar?n? ??yle anlatm??t?: ‘‘???n?n de mobilyac? olmas?, cinayet zaman?n?n, olay mahallinin ve ?ld?rme ?eklinin t?pat?p ayn? olmas? katilin ayn? ki?i oldu?unu d???nd?rtt?. Bir seri bir cinayet oldu?una karar verdik ve soru?turmay? bu y?nde ilerlettik.’’

Seyit Ahmet d?rt ay sonra yakaland?. Yakalanmasayd?, ?ld?rece?i mobilyac? say?s?n?, tecav?ze u?rad??? ya?a (11) tamamlamay? planl?yordu. Bak?rk?y A??r Ceza Mahkemesi'nce ?? kez idama mahkum edildi.




KOL?C?

Ad?: Orhan Aksoy, ya??: 33, cinayet say?s?: 5

?ld?rme g?d?s?n? harekete ge?iren: H?rs?zl?k

‘‘Oda d?rt d?n?yor. ??kiden mi nedir? Viski ka?ak m? yoksa Orhan?’’ Orhan cevap vermedi. G?zlerini kadehine dikmi?ti. Sessizlik uzad?. Sonra kopkoyu bir karanl?k. Orhan ?zenle kalkt? koltu?undan. ?ama??r ipini koydu?u ?ekmeceye do?ru gitti. Uzaktan Mehmet'in yana d??m?? ba??n? seyretti. Y?re?ine saplan?r gibi olan ac?ma duygusuna ald?rmadan arkada??n?n arkas?na doland?, ipi ?enesinin alt?ndan ?apraz dolad? ve s?kt?.

?lk cinayetiydi bu Orhan Aksoy'un. Kurban? ise ev arkada?? Mehmet Ye?ilyayla. Romen as?ll? Mine ad?nda bir kar?s?, Esen ve Esin ad?nda iki k?z? var. 17 A?ustos'a kadar hayat? p?r?zs?zd?. Depremden sonra d?nyas? alt?st oldu. ?ok korkmu?tu. ?nce i?leri bozuldu ard?ndan da evinin d?zeni. Kar?s?n? ve k?zlar?n? Romanya'ya g?nderdi. Fatih'teki evini K?z Kulesi'nde komilik yapan arkada?? Mehmet Ye?ilyayla'yla payla??yordu.

Bu tek d?zelikte, Orhan Aksoy'un hayat?na hareket getiren tek ?ey cep telefonunun kaybolmas? oldu. Orhan'a g?re telefon ?al?nm??t? ve su?lu da ev arkada?? Mehmet Ye?ilyayla'yd?. Bir s?re sonra telefon bulundu. Demek Mehmet korkup geri getirmi?ti. A?a??l?k bir h?rs?zd? ve cezaland?r?lmal?yd?. Yukar?daki sahnede anlat?ld??? ?ekilde ?ld?rd? Mehmet'i bir ak?am. Sonra elbiselerini ??kard?, ??plak v?cudunu k?vete yat?rd?. G?nlerce suda bekletti, kokuyu engelledi, ??r?meyi ?abukla?t?rd?. O arada cans?z bedenle s?rekli sohbet etti. Orhan Aksoy yakaland?ktan sonra polise verdi?i ifade do?rultusunda Mehmet Ye?ilyayla Kocasinan'da g?m?ld??? yerden ??kart?ld???nda tan?nmayacak hale gelmi?ti.

?kinci kurban karde?inin arkada?? Murat Kaya’yd? ve bir h?rs?zd?. Kaya'y? son bir kez daha g?r??mek ?zere evine ?a??rd?. Sahne aynen tekrarland?: Viski, sohbet ve ?ama??r ipi.

Onlara ac?yordu asl?nda Orhan Aksoy. B?yle anlatt? polise. Hem de tam ?ld?r?rken. Ama sonra vazge?iyordu bu d???ncesinden. ?nemli olan ???nc?n?n kim olaca??yd?? Seyyar sat?c? arkada?? ?mer ?eker geldi akl?na. Aylar ?nce bir sohbet s?ras?nda ‘‘B?t?n Romen kad?nlar fahi?edir’’ dememi? miydi? Kar?s? da Romen'di. Bunu bildi?i halde ileri gitmi?ti. ?lmeliydi. Tan?nmamak i?in sakal b?rakt?. Ucuz porno kaset ?nerisiyle evine ?a??rd? seyyar sat?c?y?. Ve sahne tekrar oynand?.

Taksim'de bir gece dola??rken kar??s?na d?rd?nc? kurban? Turgut Erkan ??kt?. ?fkeliydi Turgut ve Murat'? ar?yordu: ‘‘En son seninle g?rm??ler. Bir?eyler biliyorsun. Polise gidip ?ikayet edece?im. Pe?ini b?rakmayaca??m!’’ O anda karar?n? verdi: Evin d?rd?nc? misafiri Turgut olacakt?r.

Son kurban? ise pul koleksiyoncusu, Bo?azi?i mezunu, Rotary Kul?p ?yesi Ali R?za ?driso?lu. ?ld?r?lme nedeni bu kez farkl?: ‘‘Koli, nakliye masraf? derken para harcad?m. Bu adam?n paral? oldu?unu biliyordum. Sohbetimiz de vard?. Pul koleksiyonumu sataca??m diyerek eve davet ettim.’’ Ama evde hala Turgut'un cesedi vard?. ?kisini ayn? k?vete yat?rd? ve ayn? anda koliledi. Gazi Mahallesi'ndeki bir parka b?rak?nca da polisin dikkatini ?ekti ve yakay? ele verdi.




Fatih ERDEM

Yakalanmas? i?in polisin '?zel ekip' kurdu?u 'testereli katil' yine deh?et sa?t?. Ruh hastas? cani, ?ld?rd??? 10'uncu kurban?n?n cesedini par?alara ay?rd?ktan sonra ormana att?. Piknik i?in Pendik Aydos Orman?lar?'na giden vatanda?lar, bir kad?n cesedinin par?alar?yla kar??la??nca olay? polise bildirdiler. Polis, yapt??? incelemede, sol ayak derisi soyulan cesedin ba? k?sm?n?n b?y?k oranda yak?ld???n? belirledi.

Ceset par?alar? bulunamad?

Ayr?ca, muntazam olarak kesilen sa? baca?? ile sol kolu ve kulaklar?n?n g?vdeden ayr?lm?? olmas?, 'testereli katili' akla getirdi. Cesedin kesilen par?alar?, t?m aramalara ra?men bulunamad?. 30-35 ya?lar?nda ve 1.65 boyunda bir kad?na ait cesedin par?alar?, otopsi i?in Adli T?p morguna kald?r?ld?.

Katil, marangoz ya da cerrah

Uzuvlar?n bir marangoz titizli?iyle d?zg?n kesilmesi, cesedin kimli?inin belirlenmesini sa?layacak noktalar?n ustal?kla gizlenmesi polisin i?ini zorla?t?r?yor. Yakalanmas? i?in ?zel ekip kurulmas?na ra?men, katille ilgili herhangi bir ipucu elde edilemedi. Katilin, bir uzvunu kaybetti?inden dolay? insanlar? k?skanan ya da onlardan nefret eden bir marangoz ya da cerrah olabilece?i zannediliyor.

Ruh hastas? caninin kurban? olan ki?ilerin cesetlerinin bulundu?u yer ve zamanlar:

Tarih Y?l Yer Ya? Cinsiyet

8 Ocak 2000 Emin?n? 26-27 Kad?n

19 May?s 2000 Emin?n? 25-30 Kad?n

7 Aral?k 2000 Ey?p 22-24 Kad?n

12 Mart 2001 Unkapan? 20-22 Kad?n

12 Mart 2001 Unkapan? 25-30 Erkek

22 Mart 2001 Taksim 18 Kad?n

20 Temmuz 2001 Maltepe 30-35 Erkek

25 Haziran 2002 Emin?n? belli de?il Erkek

2 Temmuz 2002 ?a?layan bellide?il Erkek

29 Temmuz 2002 Pendik 30-35 Kad?n




ARTVIN CANAVARI - BALTACI KATIL

'Yasli insanlari ?ld?r?yorsam da bunlar zaten zamanlarini doldurmuslar. Onlar bizim yerimize fazladan yasiyorlar. Belki de bizim kismetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onlari ?ld?rerek toplumu rahatlatiyordum,'

'Artvin Canavari' olarak bilinen Adnan ?olak 1992 ve 1995 yillari arasinda Artvin ve il?elerinde yaslari 68 ile 95 arasinda degisen Hacer Kars, Ziver Bildirici, Hayriye Bildirici, Kevser Aksoy, Osman Aksoy, H?seyin Korkmaz, Asiye Korkmaz, Ayse Bayram, Ahmet Bayram, Ahmet G?m?s ve Abuhayat G?m?s'? ?ld?rd?. ?ld?rd?g? alti kadina tecav?z eden Adnan ?olak, Zonguldak'ta yakalandi, alti ayri idam ve 40 yil hapis cezasi aldi.

ARTVIN CANAVARI KORKU SALDI
Tam ?? yil boyunca, Artvin ve k?ylerinin ?st?nde o g?ne kadar hi? g?r?lmemis bir korku kol gezdi. Su? nedir bilmeyen Artvinliler bu s?rede seri cinayetle tanisti. ?ld?r?len on bir kisi kendi halinde yaslilardi. 18/01/2003

16 Ekim 1992... 15 yasindaki kizlariyla Artvin'in Seyitler K?y?'nde yasayan H?seyin ve Asiye Korkmaz ?ifti i?in o g?n?n, digerlerinden farki yoktu. Baba, saat 23:00'e dogru yatmak istedigini s?yledi. Ayaga kalkacagi sirada karisinin ?igligiyla irkildi. Evin ?atisi tutusmustu. Elbirligiyle yangini s?nd?rd?ler. Baba-kiz i?eri girerken, kadin k?zleri dagitmak i?in geride kaldi. Bu sirada arkasinda bir ses isitti. D?nd?g?nde elinde baltayla dikilen bir adam g?rd?.

Sonrasini zaman?n Artvin Asayis Sube M?d?r? Erdin? Elbe anlatiyor: "Kiz ?ocugunun annesini ve babasini baltayla ?ld?rm?s sahis. Daha sonra kiz ?ocuguna evin ahirinda iki defa tecav?z etmis. Daha sonra kizi olay yerinin birka? kilometre ilerisinde bulunan magaraya g?t?r?p orada da tecav?z etmis."

Bir yil sonra
Soganli K?y?'nde oturan Ziver Bildirici ve gelini Hayriye Bildirici bir sabah evlerinde ?l? bulundu. Kurbanlar, baslarina keserle vurularak ?ld?r?lm?st?. Kadina tecav?z edilmisti.

Artvin halkinin yasadigi artik korkudan ?ok saskinlikti. Herkesin birbirini tanidigi, kapilarin kapatilmadigi bu yerde, bu cinayetleri kim islerdi?

Iki k?y birbirine birka? kilometre uzaklikta olmasina ragmen yetkililerin aklina bir yil ?nce islenen cinayetle bag kurmak gelmiyordu. Ama halk baglantiyi kurmustu. Katilin ayni kisi oldugunu sezmis ve ona bir isim bile takmisti: Baltaci.
Artvinliler'in "Baltaci" adini verdigi katil ikinci cinayetten ?? ay sonra tekrar harekete ge?ti. Bu kez Savsat'in K?pr?kaya K?y?'nde oturan 60 yasindaki Ahmet ve Abuhayat G?m?s tipki ?nceki cinayetlerdeki gibi ?ld?r?ld?. Ilk iki cinayetten farkli olarak bu kez katil, evin altini ?st?ne getirmisti. Belki de olaya hirsizlik su?u vermek istemisti.

D?rt ay sonra
Salkimli K?y?'nde yalniz yasayan 62 yasindaki Hediye Sancaktaroglu, ahira gitmek ?zere evden ?ikti. ?alismaya baslayacakti ki, yaninda, karanligin i?inde beliren adami fark etti. Tahrayi kaldirdi ama adam ondan daha gen? ve ?evikti.
Katil, yasli kadinin elinden aldigi tahrayla kafasina vurdu, ardindan tecav?z etti. Kadini biraktiginda ?ld?g?n? saniyordu. Oysa yasli kadin kafasindaki agir yaraya ragmen kurtuldu.

Artvin halki, olayi ??zemeyen g?venlik g??lerine ates p?sk?r?yordu. Katil cinayet araliklarini siklastirirken, polis ve jandarmanin elinden hi?bir sey gelmiyordu.

Sancaktaroglu olayindan tam d?rt ay sonra Ardanu?'un G?m?shane K?y?'nden 60 yasindaki Osman ve Kevser Aksoy ?ld?r?ld?. Bu olaydaki tek fark katilin yasli ?iftin evlerini yakmasi oldu. Cesetler neredeyse kimlik tespiti yapilamayacak kadar yanmisti. Katil ipucu birakmamaya kararliydi.

Sira d?rt ay sonra, ?nce 70 yaslarindaki Ahmet ve Ayse Bayram ?iftine, sonra da 70 yasindaki Hacer Kars'a geldi. Yine g?rg? tanigi, su? aleti, parmak izi ve katilden eser yoktu. Ama yapilan ceset incelemesinde ilk defa bir ipucu bulundu. Kurbanin tirnaklari arasinda ve vajinasinda doku artiklari.

Doku artiklarinin DNA incelemesini Adli Tip Kurumu Biyoloji Laboratuari’nda yapildi. Sonu? olumsuzdu. Doku artigi katile degil Kars'in kendisine aitti. Ayrica kurbandan alinan kil ?rnekleri de ipucu olmadi. Bunlar da katile degil kurbana aitti. Katil geride iz birakmamayi yine basarmisti.

Sona dogru
Merkeze birka? kilometre uzakliktaki Salkimli K?y?'nde oturan 58 yasindaki Hediye Ipek, torunu Mesut'u beklemekten vazge?ti. Uykusu gelmisti. Bu sirada evin ?atisinda sesler duydu. Korktu. Eline balta alarak a?ik duran pencereye y?neldi. Disariya g?z gezdirdi. Kimseyi g?remedi. Pencereyi kapatmak i?in elini uzatti.

Katilin son kurbani Hediye Ipek'ti. Adam, yasli kadinin bogazini t?lbentle sikmis, nefes almasi duruncaya kadar beklemis daha sonra da tecav?z etmisti. Evi terk ettiginde kadinin ?ld?g?n? saniyordu. Ama Hediye Ipek ?lmedi. Son gayretle komsularini yardima ?agirdi. Ardindan da bayildi.

Hediye Ipek, g?z?n? a?tiginda Artvin Devlet Hastanesi'ndeydi. Ifadesini almak ?zere polis basinda bekliyordu. Yasli kadin saldirgani a?ik a?ik tanimliyordu. Adami iyi g?rm?st?. Esmerdi, biyikliydi, ?zerinde kot pantolon ve yakali kisa kollu bir tis?rt vardi. Iskarpin ayakkabilar giymisti. Daha da ?nemlisi adami tanimisti: Artvin'in aylardir aradigi saldirgan kendi komsusu Adnan ?olak'ti.

"Beni sa?imdan tutup asagi bastirdi. O anda da isigi kapatti. Bas?rt?m? bogazima dolayip sikmaya basladi. Yalvardim ama hi? sesini ?ikarmadi. Sa?ini ?ekmek i?in basina elimi uzattim ama sa?ini tutamadim. Y?z?n? tirmalayip tirmalayamadigimi bilmiyorum. O sirada kendimden ge?misim."

28 yasindaki Adnan ?olak, Hediye Ipek'in ifadesi dogrultusunda ayni g?n tutuklandi. Artvin de korkunun yerine saskinlik almisti. Adnan ?olak herkesin tanidigi, bildigi biriydi. Herkesle birlikte Baltaci'ya lanetler okumustu. ?? ?ocuklu zanlinin yakinlarina g?re bilinen tek k?t? aliskanligi arkadaslariyla i?tigi birka? kadeh i?kiydi.

?olak'in evinin aranmasi, gece yarisina dogru yapildi. Evde ???nc? kurbanin evinden alinmis beyaz telefon makinesi bulundu. Ayrica olay gecesi Hediye Ipek'in tarif ettigi giysiler de evdeydi.

Dava basliyor
Adnan ?olak yargilamasina Artvin Agir Ceza Mahkemesi'nde baslandiginda T?rk adli tarihinin en uzun durusmalarindan birine de baslanmisti. ?olak'a y?neltilen ilk soru neden yasli insanlari ?ld?rd?g? oldu. Sanigin ?rpertici
cevabini Gazeteci Tolga G?l anlatiyor: 'Yasli insanlari ?ld?r?yorsam da bunlar zaten zamanlarini doldurmuslar. Onlar bizim yerimize fazladan yasiyorlar. Belki de bizim kismetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onlari ?ld?rerek toplumu rahatlatiyordum,' t?r?nde seyler s?yl?yordu."

?olak'in ifadesinden kurbanlarindan hi?biriyle d?smanligi olmadigi, hepsini rasgele se?tigi anlasiliyordu. Cinayetten ?nce i?ki i?iyordu. Durusmada ilk cinayetini anlatirken sogukkanliydi.

"?obanlik yaptigim g?nlerde Korkmaz ailesinin evini g?zl?yordum. Olay gecesi, etrafta kimsenin olmadigina kanaat getirdikten sonra evin ?zerine ve bacaya tas atmaya basladim. Gayem disari ?ikmalarini saglamakti. Bu sirada ?ati boslugunda bulunan ?aputlar g?z?me ?arpti. Onlari atese verip evden disari ?ikmalarini sagladim." "K?yde yalniz yasadigini bildigim Hediye Ipek'in evine gittigimde de gayem ?ld?r?p sonra da irzina ge?mekti. Kadinin evde yalniz olduguna emin olduktan sonra harekete ge?tim. Bogusma sirasinda 'Seni tanidim,' diye bagirdi. Ama sesimi ?ikarmadim. Sa?larima, hayalarima dalmak istedi. Ama engel olamadi. Atletimdeki k???k kan lekesinin bu sirada bulastigini saniyorum. ??nk? kadinin agzindan kan geldigini g?rd?m. Kan gelince ?lecegini d?s?nd?m."

?olak yalniz olaylari anlatmakla kalmiyor, cinayetlerinin nedenini de tahlil ediyordu. Gazeteci G?l'?n tanikligiyla: "Okul hayatini, ?ocukluk hayatini anlattigi d?nemde s?yledigi bir sey vardi. Yedi-sekiz yaslarindayken annesiyle babasinin cinsel iliskiye girdigini izledigini s?ylemisti. Belki de bilin?altinda yasli insanlara tecav?z etmesinin temelinde bunun olabilecegini de s?ylemisti. Psikolojik tespitti aslinda bu."

Mahkeme heyeti g?venlik nedeniyle davayi Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesi'ne g?ndermeye karar verdi. Belki mahkeme, Adnan ?olak'in izlerinin Artvin'den bir an ?nce silinmesini istiyordu.

?olak'in savunmasini ?stlenen Avukat Yakup Y?rekt?rk, cinayet silahlarindan hi?birinin ele ge?irilememis olmasi ?zerinde duruyordu. Savunmaya g?re ?olak'in su?lu oldugunu ispatlayan elde hi?bir somut delil yoktu. Evinde bulunan ve Bayram ?iftine ait olan beyaz telefondan baska. Ancak Y?rekt?rk'?n g?z ardi ettigi bir sey vardi. ?olak, Bayram ?iftinin telefon hattina ait 2952 numarasini silmeyi unutmustu. Ya da yakalanmayacagindan ?ok emindi. Telefonun eve nasil geldigini Adnan ?olak'in karisi Suzan ?olak s?yle anlatti:
"Evimizde telefon hatti yoktur. Esim, beyaz telefon makinesini bundan alti ay ?nce Ramazan ayindan ?nce eve getirdi. Artvin'den satin aldigini s?yledi. Ama neden satin aldigini s?ylemedi."

Ihtiras dilek?esi
?olak yargilama sirasinda cinayet islemesine neden olarak 11 yasina kadar anne ve babasiyla ayni yatakta uyumasini g?sterdi. ?ocukken amcasinin oglu kendisine tecav?z etmisti. Menenjit ge?irmisti. I?ki i?tiginde kendisine hakim olamiyordu. Durusmalar boyunca ?olak, savciliga, mahkeme heyetine defalarca mektup yazdi. Bu mektuplardan en ilginci yargilanmayi beklerken Artvin Cumhuriyet Bassavciligi'na yazdigi mektuptu. Mektup tam yedi sayfaydi ve adi,
'Ihtiras dilek?esiydi. Temmuz 1995 tarihli bu mektubunda su?suz oldugunu ve cinayetleri kendisinin islemedigini s?yledi.
Bu mektuptan ?? g?n sonra kaleme aldigi mektupta su?unu itiraf ediyor ancak cinayetler sirasinda yaninda iki arkadasinin bulundugunu ?ne s?r?yordu. Savciligin yaptigi arastirma sonunda su? ortagi olmakla su?lananlardan birinin s?z konusu tarihlerde askerde oldugu ortaya ?ikti.

Adnan ?olak'in cinayetlerinde nasil parmak izi birakmadigi da bu mektupta anlasildi.:
"Yaptigimiz olaylarda siyah deri eldiven kullaniyordum."

23 Haziran 2000...
Yargilama bes yil s?rd?. Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesi, 25 yasinda cinayet islemeye baslayan Adnan ?olak'i taniklar, teshisler ve deliller isiginda alti kez idam, 112 yil agir hapis cezasina ?arptirdi.

Aslinda Adnan ?olak ?ok daha ?nce yakalanabilirdi. Bug?n emniyet g??leri bunu dogruluyor. Onlara g?re ?olak'in hemen yakalanamamis olmasinin iki nedeni var: O g?nlerde Karadeniz'i kasip kavuran Natasa sorunu nedeniyle bu cinayetlere hak ettigi ?nemin verilmemis olmasi ve delillerin dogru takip edilmemesi.

Artvin Canavari'nin dosyasi, ipu?lari bilimsel y?ntemler kullanilarak takip edilmediginde nelere mal olabilecegini g?stermesi a?isindan ?nemli bir dava dosyasi olarak karsimizda duracak.

HAKKINDA KITAP:
?oruh Seni Lanetliyor: Bir Katilin Anatomisi-Yazar-Orhan Yildirim



S?LEYMAN AKTA?-??V?C? KAT?L



"Hastaneden ??k?nca tekrar ?ivileyece?im"
"Bana cinayetler i?in emirleri Turgut ?zal verdi"
"?ivi g?r?nce dayanam?yordum, insanlar?n kafalar?na ?akmak istiyordum hep"

Denizli T?rkiye Elektrik Kurumu M?essese M?d?rl???nde hat i??ili?i yaparken 31.500 volt elektrik ak?m?na kap?l?p a??r yaralanan Akta?, bu olaydan sonra 1986 y?l?nda Antalya'da Nuri Keskin ad?ndaki Ba?komiseri ?ld?rd? ve tutukland?. Mahkeme akli dengesinin yerinde olmad???na karar verdi ve S?leyman Akta?'?, Manisa ruh ve sinir hastal?klar? hastanesine g?nderdi. Burada 4,5 sene tedavi g?ren Akta?, taburcu olduktan sonra Denizli'nin Bozkurt il?esindeki ?amba?? k?y?ne d?nd?. Fakat o d?nd???nde ?amba?? k?y?n? hi? unutamayacaklar? bir felaket bekliyordu. K?ye d?nd?kten 3 y?l sonra yani 1994'te 4 kom?usunu bo?arak ?ld?rm??t?. Ona ?ivici katil denmesinin nedeni ise ?ld?rd??? kurbanlar?n?n kafalar?n?n ?e?itli yerlerine ve g?zlerine ?iviler ?akmas?yd?. Polisler onu sorguya ?ektiklerinde neden ?ivi ?akt???n? sormu?lar ve "?ivi g?r?nce dayanam?yordum, insanlar?n kafalar?na ?akmak istiyordum hep" cevab?n? ald?lar. Hatta bir keresinde "bana cinayetleri i?lemem i?in Turgut ?zal emir verdi" demi?tir. Yakaland?ktan sonra evinin alt kat?nda yap?lan aramalarda u?lar? ?zenle sivriltilmi? ?iviler ve "k?sa zamanda ?ld?r?lecekler" in yaz?ld??? bir liste bulmu?lard?r.

S?leyman Akta? halen Manisa Ruh ve Sinir Hastal?klar? Hastanesinde, tehlikeli ?izofrenlerin bulundu?u E Ko?u?unda kalmaktad?r.


??V?C? KAT?L NASIL YAKALANDI?
30.01.2003 Zaman
NTV’de yay?nlanan “?pucu”, cinayetleri, i?lenmi? su?lar? ve su?lular? g?n ?????na ??kar?yor.
Saat 22.05’te yay?nlanan programda bilim ve teknolojinin yard?m?yla ??z?lm?? Adli T?p ve polis dosyalar? ekrana getiriliyor. ?pucu, ?ivici lakapl? S?leyman Akta? dosyas?n? a??yor. Elektrik teknisyeniydi. Bir g?n 30 bin voltluk elektrik ak?m?na kap?ld?. A??r yaraland?. Bu olaydan bir y?l sonra cinayet i?ledi. 4,5 y?l ak?l hastanesinde yatt?. ??kt?ktan sonra seri cinayet i?lemeye ba?lad?. Kurbanlar? kendi k?y?nden ya?l?lard?. Kafalar?na ve g?zlerine in?aat ?ivileri ?akarak ?ld?rd?. Savc?, onu yakalamak i?in elindeki tek ipucunu de?erlendirdi. Televizyon Servisi
K?y?n?n k?busu
S?leyman Akta?... 1986 y?l?nda Antalya'da Nuri Keskin adl? bir komiseri tabancayla ?ld?rd?, akli dengesi yerinde olmad??? gerek?esiyle 4.5 y?l tedavi g?rd?. Taburcu olarak Denizli'nin Bozkurt il?esinde ba?l? ?amba?? K?y?'ne d?nen Akta?, 1994 y?l? i?erisinde bo?arak ?ld?rd??? Ay?e (65) ve ?smail G?ne? (66), Rukiye (77) ve Ramazan Kocatepe (78) adl? ya?l? ?iftlerle, Y?ld?r?m K?l??'?n g?zlerine ve kafalar?na ?ivi ?akm??t?.
K?y?n n?fusu azald?
K?y?nde ?ld?rece?i ki?ilerin liste-sini haz?rlad???n? a??klayan Akta?'?n, bir keresinde bir g?nl???ne de olsa kald??? hastanenin demirlerini kese-rek ka?may? ba?armas? "Buraya gelecek" korkusuyla ?amba?? K?y?'n?n bin 500 olan n?fusunu 680'e d???rm??t?.
?amba?? ahalisi y?llar boyunca S?leyman Akta?'?n bug?n yar?n taburcu edilece?i haberleriyle y?re?i a?z?nda ya?ad?. Ta ki Ba?hekim Psikiyatrist Dr. Levent Ermete ge?en aral?k ay?nda '?ivici'nin ya?am?n?n sonuna kadar hastanede tutulaca??n? a??klayana kadar...
??imizdeki canavar
Manisa Ruh Sa?l??? ve Ruh Hastal?klar? Hastanesi'nde medyan?n deyimiyle '?ivici katil' ve '?zmir canavar?' ayn? ko?u?ta kal?yorlarm??. ?ki ?ocu?a tecav?z edip ?ld?rd?kten sonra, buraya tedavi g?rmesi i?in yat?r?lan '?zmir canavar?' ?ld?r?lmek korkusu i?inde ko?u?unun de?i?tirilmesini istiyor. Ve aktar?ld??? ko?u?ta ba?ka iki ruh hastas? taraf?ndan bo?az?ndan, karn?ndan b??aklanarak ?ld?r?l?yor. B??aklar 'hastanenin' mutfa??ndan al?nm??. Cezaevi olsa al??t?k. Anla??l?r bir durum. Orada her mahk?m, her istedi?ini yapabiliyor. Silahlar, ?i?ler, b??aklar kol geziyor ortalarda. Ama buras? bir tedavi merkezi. Olay?n bas?na yans?mas? da bir ba?ka alem. "Beni ?ld?recekler diye ko?u?unu de?i?tiren bir deliyi iki deli mutfaktan ald?klar? b??akla ?ld?rd?." Gazetenin man?eti bu. Meslek eti?i a??s?ndan bakt???n?z zaman ruh hastalar?na 'deli' demek, Bak?rk?y Ruh ve Sinir Hastanesi'ne 't?marhane' demekten farks?z...Radikal20.03.2003
'?iviciden Bush'a mesaj

Yeni y?l nedeniyle Manisa Ruh Sa?l??? Hastanesi'nde e?lence program? d?zenlendi. Hastanede uzun y?llard?r tedavi g?ren '?ivici Katil' S?leyman Akta? da e?lenceye kat?ld?. ABD Ba?kan? Bush'a mesaj g?nderen ?ivici, 'Bush kendi i?ine baks?n, h?k?metimiz de ?lkeye sahip ??ks?n' dedi. 02.01.2003 Ak?am Gzt
YAVUZ YAPICIOĞLU

(TORNAVİDALI KATİL-AVCILAR SAPIĞI)

1967 Adana doğumlu Yavuz Yapıcıoğlu’nun 9 kardeşi var.
25 Aralık 2002 tarihli Tekirdağ’daki duruşmasındaki ifadesine göre Yavuz, sevgisiz büyüdü.
İlkokulu ve ortaokulu üvey annesinin yanında okudu.
Yine kendi ifadesine göre o okuduğu okullarda hep sınıf birincisiydi.
Sınıfında arkadaşları arasında sayılıyordu, seviliyordu.
Lise 2. sınıfa kadar başarılı bir öğrenci olarak devam etti.
Lise 2’de tartışarak önce ailesinden sonra okulundan ayrıldı.
Evlendi, ama 3 ay evli kaldı.
Okul takımlarında ve amatör kümelerde futbol oynadı.
Dericilik yapıp işadamı da oldu. Ancak onu da yürütemedi ve işyerini kapattı.
Normalde iyi konuşup düzgün işler yapabildiğini, ancak zaman ve mekan algılamasında bazen kendini kaybettiğini, cinayetleri bu sırada işlediğini ve sanki içinde iki ayrı kişinin barındığını söyledi.
1994’te seri cinayetlerine başlamadan önce İstanbul Merter’de ‘Sis Tarikatı’ denilen bir grupla birlikte oldu.
1994’te İstanbul’da aynı mahallede oturan bir genç kız ‘günaydın’ dedi. Bu yüzden önce kızla ve genç kızın nişanlısı ve arkadaşlarıyla kavga etti. Kavgada bıçağını çekip 3 kişiyi öldürdü. Bıçaklananlardan 20 yaşındaki Sait Korkmaz olay yerinde öldü. Kaçarken durdurduğu Mercedes otomobilin şoförü Rasim Aydın direnince onu da öldürdü.
Mahkeme kayıtlarına göre, Yavuz Yapıcıoğlu, son katliamını Aralık 2002’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde gerçekleştirdi. ‘10 saat içinde’ Sağlık Mahallesi'nde 23 Aralık 2002 tarihinde, Çorlu Spor Tesisleri'nin bekçisi Hüseyin Yumuk , Özcan Karagözoğlu ve Şakir Temürçi , başlarına sert cisimle vurularak öldürülmüştü.
Aynı gece, Tonguçlar Cami İmamı Salih Baş ve Beytullah Güngen de yaralanmıştı.
Mahkeme salonlarında ‘Gerçek Atatürk’ olduğunu söyleyen Yavuz Yapıcıoğlu’nun salondakilere zarar vermesini önlemek için duruşmada karate ve judo bilen polisler görev yaptı.
Deli taklidi yapınca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Burada anadan üryan soyundu, koridorlarda “Ben İsa’yım!” diye bağırdı.
Tutulduğu adli koğuşu yaktı.
Hastabakıcılara saldırıp yaraladı.
Koğuş arkadaşlarını dayaktan geçirdi.
Bir süre sonra Türk Ceza Kanunu’nun 46. maddesine göre cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor alıp çıktı.
Böylece yargılanmaktan da kurtuldu.
Pertevniyal Lisesi önünden geçerken bir hademe ile kız öğrencinin tartıştığını görüp olaya karıştı. Önce kızı kovaladı, sonra kendisini engelleyen hademeyi bıçakla öldürdü.
Cinayetten sonra kaçtığı Adana’da olmadık sebeplerle 3 kişiyi daha öldürdü.
Adana’dan kaçarken bindiği otobüs Ankara’da mola verdi. Açtı, simit alacaktı; ancak cebinde parası yoktu. Tanımadığı birinden para istedi, vermeyince adamı izleyip tenha bir köşede şişleyerek öldürdü.
Cinayeti gören bir adamı da kovaladı, yakalayıp boğazından keserek hayatına kıydı.
Harçlık vermedi diye ağabeyinin dükkanını yaktı.
Ayrıca yakın akrabalarından ikisinin daha evini yaktı.
Silivri’deki babasını öldürmek için evini bastı, baba Selim pompalı tüfekle ateş ederek Yavuz’un elinden kurtuldu.
Buradan Balıkesir Edremit’e anneannesinin yanına kaçtı. 3 gün birlikte kaldığı anneannesi annesiyle ilgili hoşuna gitmeyen bir söz söyleyince kristal kül tablasını başına vura vura öldürdü.
Olayı duyan anne 2 gün sonra kalp krizinden öldü.
1998 yılında Loris Giuseppe Formentin isimli Belçikalı bir turisti bıçakladı, bacağından vurularak etkisiz hale getirildi.
Avcılar Kampusü'nde 1992'de 5 aylık hamile üniversite öğrencisi B. K ve 1993'te de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İhtisas öğrencisi D.Ö, tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. Semtte büyük paniğe neden olayların ardından sapık tüm çabalara rağmen yakalanamamıştı. Katilin ağabeyi Yıldır Yapıcıoğlu”na göre bu iki cinayetin faili de Yavuz Yapıcıoğlu’dur.
Yapıcıoğlu, önceki cinayetlerinde Türk Ceza Kanunu doğrultusunda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden verilen ‘kapalı yerde tutulamaz ve cezai ehliyeti yoktur’ şeklindeki raporlar sebebiyle hapse atılamıyordu.
Bunun yerine tedavisi için hastaneye gönderiliyordu. Ancak, bir yıllık tedavi süresini doldurmadan hastaneden elini kolunu sallayarak çıkan Yapıcıoğlu sudan sebeplerle cinayet işlemeye devam etti.
Sanık Yapıcıoğlu duruşmada kendisi hakkında verilen sağlam raporunun doğru olduğunu belirterek, doktorları ve mahkemeyi yanıltmak istemediğini söyledi.
Yapıcıoğlu, "Ben seri katil veya canavar değilim" dedi. Ancak Yapıcıoğlu, daha önce ruh hastası taklidi yaparak herkesi yanılttığını söyledi.
Polis kayıtlarına göre 18, ailesine ve görgü tanıklarına göre 43 kişinin katil zanlısı 36 yaşındaki Yapıcıoğlu, Cumhuriyet tarihinin en çok adam öldüren kişisi.
Seri katil bu cinayetleri 1994–2002 yılları arasında gerçekleştirdi.
Yavuz Yapıcıoğlu, Avcılar’da yakalanıp tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Tekirdağ Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Gasp ve cinayetten yargılanıyor.
Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Yavuz Yapıcıoğlu duruşma sonunda Şakir Temürcü'yü öldürmekten 28 yıl, Salih Baş'ı da öldürmeye tam teşebbüsle yaralamak suçundan 16 yıla mahkum oldu.



ALI KAYA



"Allah beni çagiriyor. Hakkimi almak için ben Allah'in yanina gidip gelecegim. Ve en kisa zamanda günahkarlarla ve düsmanlarimla hesaplasacagim"

ISTE ALANYALI SERI KATILIN INANILMAZ CINAYETLERI!..

Birçok gasp ve biçaklama olayina karisan, 'bebek yüzlü katil' olarak bilinen cezaevi firarisi Ali Kaya, Antalya'nin Alanya Ilçesi'nde yakalandi. Sahsin üstünde yapilan aramada bir çok ünlü isadaminin isminin yer aldigi ölüm listesi çikti.
20 Agustos 2004

Birçok gasp ve biçaklama olayina karisan, 'bebek yüzlü katil' olarak bilinen cezaevi firarisi Ali Kaya, Antalya'nin Alanya Ilçesi'nde yakalandi. Sahsin üstünde yapilan aramada bir çok ünlü isadaminin isminin yer aldigi ölüm listesi çikti.
Edinilen bilgiye göre; Alanya'ya bagli Mahmutlar Jandarma Karakol Komutanligi'na bagli ekipler tarafindan önceki gece yapilan yol kontrolü sirasinda süphe üzerine bir araç durduruldu. Araçta bulunan kisilerin kimlik kontrolleri sirasinda Erdal Yilmaz adina düzenlenmis kimligin sahte olmasindan süphe edildi. Kimligin sahte oldugu üzerinde yapilan incelemede anlasilinca sahis, karakola götürülerek ifadesi alindi. Sahis, Erdal Yilmaz adina düzenlenmis kimligin sahte oldugunu ve kendisinin cinayet suçundan Sanliurfa Açik Cezaevi'nden firar eden Ali Kaya oldugunu itiraf etti. Ifadesi alindiktan sonra mahkemeye çikartilan Ali Kaya, "4 sene sonra geldim. Gene gelecegim. Görevimi basariyla yapamadim ama yapacagim" dedi. Ali Kaya'nin yakalandiginda üstünde Alanya'da öldürmek istedigi kisilerin listesinin çiktigi ögrenildi.

ILK CINAYETINDE AMCASINI ÖLDÜRDÜ
Ali Kaya ilk cinayetinde 1997 yilinda Alanya'da bir emlak bürosunda amcasi Celal Kaya'yi öldürdü. 5 yil agir hapis cezasina çarptirilan Ali Kaya, tutuklu bulundugu Alanya Kapali Cezaevi'nde disiplinsiz davranislari nedeni ile Silifke Cezaevi'ne sevk edilmisti. Silifke Cezaevi'nde cezasini dolduran Ali Kaya, Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüs'ü öldürmüstü. Ali Kaya, isledigi cinayetlerin ardindan, "Allah beni çagiriyor. Hakkimi almak için ben Allah'in yanina gidip gelecegim. Ve en kisa zamanda günahkarlarla ve düsmanlarimla hesaplasacagim" seklinde biraktigi notla akillarda kaldi. Zeynel Abidin Gümüs cinayetinin ardindan tutuklanan Ali Kaya, Elazig Kapali Cezaevi'ne konuldu. Ali Kaya akli dengesinin bozuk oldugu gerekçesi ile akil hastanesine yatirildi ve tedavi altina alindi. Tedavi sonucunda hastane kurulu tarafindan Ali Kaya'ya 'kapali yerde duramaz' raporu verildi. Bu raporun ardindan Kaya, 1999 yilinda tekrar sokaklara döndü.

ALANYA'DA 5 KISIYI BIÇAKLADI
Alanya'ya gelen Ali Kaya burada, Dedo lakapli gazino isletmecisini biçakladi. Elindeki deli raporu sayesinde bu olayda tutuksuz olarak yargilanan Kaya daha sonra Agrili Mehmet lakapli kadin saticisi ve ardindan Firat Solmaz adli bir sahsi daha biçakladi. Kaya bu dosyalardan da elindeki deli raporu sayesinde beraat etti. Ali Kaya, Alanya'daki son olayda ise Alanya Kapali Cezaevi'nde görevli gardiyanlardan Kemal Aksakal ve Hasan Askeroglu'nu sehrin en islek caddesinde biçakladi. Bu olayin ardindan Ali Kaya, Manisa Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi'nde tedavi altina alindi.
Kisilik bozuklugu teshisiyle Manisa Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi'ne gönderilen Ali Kaya, burada 'çivici katil' olarak bilinen Ayhan Kartal'i, cezaevinde arkadas olduklari ve Milas'ta iki kisiyi öldüren zeka geriligi teshisiyle bir yil önce tedavi altina alinan epilepsi hastasi Tayfun Sahin ile (32) birlikte bogazini keserek ve karnindan üç kez biçaklayarak öldürdü. Koguslari gezen nöbetçi Doktor Semih Özalp, Kartal'i kanlar içinde buldu. Sahin'i ikna edip elindeki biçagi alan Doktor Özalp, hasta bakicilarinin da yardimiyla Kaya'yi da etkisiz hale getirerek polise haber verdi. Kartal, hastaneye götürülürken yasamini yitirdi. Ayhan Kartal cinayetinin ardindan Sanliurfa Yari Açik Cezaevi'ne konulan Ali Kaya, 1 yil önce buradan firar etmisti.

Sapiga infaz (15.3.2000 Hürriyet)
Izmir'de iki çocuga tecavüz ettikten sonra öldüren Ayhan Kartal, Manisa’da hastanedeki kogusunda arkadaslari tarafindan biçaklanarak öldürüldü. Alanya'da gasp ve biçaklama olaylarina karisan ve kisilik bozuklugu teshisiyle iki ay önce Manisa Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi'ne gönderilen Ali Kaya (23) ile Milas'ta iki kisiyi öldüren sara hastasi Tayfun Sahin (32), hastanede arkadas oldu. Çivici katil Süleyman Aktas'in da bulundugu 17 kisilik E kogusunda kalan Kaya ve Sahin, kogus arkadaslari Izmir canavari Ayhan Kartal'i (34), bogazindan bir ve karnindan üç kez biçaklayarak öldürdü. Kaya ve Sahin ifadelerinde, tecavüzcü Ayhan Kartal'a çok kizdiklari ve bu nedenle öldürdüklerini belirtti. Elinde suç aleti bulunmayan Ali Kaya da, Kartal'i biçakladigini söyledi. Savcilik cinayete el koydu.

Sapiga deli infazi
Izmir'de iki çocugu tecavüz edip, öldüren Ayhan Kartal, tedavi gördügü Manisa Ruh Sagligi ve Hastaliklari Hastanesi'nde biçaklanarak öldürüldü. Kartal cinayeti, hastanede bir ay içindeki ikinci cinayet oldu. Alanya'da gasp ve biçaklama olaylarina karisan ve kisilik bozuklugu teshisiyle Manisa Ruh Sagligi Hastanesi'ne gönderilen Ali Kaya (23) ile Milas'ta iki kisiyi öldüren zeka geriligi teshisiyle bir yil önce tedavi altina alinan epilepsi hastasi Tayfun Sahin (32), iyi arkadas oldu. Aralarında ‘‘Çivici Katil'' diye bilinen Süleyman Aktas'in da bulundugu 17 kisilik kogusta kalan Kaya ve Sahin, önceki gece Izmir Canavari Ayhan Kartal'i (34) bogazindan bir ve karnindan 3 kez biçakladi. Koğuşları gezen nöbetçi Dr. Semih Özalp, Kartal'i kanlar içinde buldu. Sahin'i ikna edip elindeki biçagi alan Dr. Özalp, hasta bakicilarinin da yardimiyla Kaya'yi da etkisiz hale getirerek polise haber verdi. Kartal, hastaneye götürülürken yasamini yitirdi. Kaya ve Sahin, tecavüzcü Kartal'a çok kizdiklarini, bu nedenle öldürdüklerini söyledi. Elinde suç aleti bulunmayan Kaya da, Kartal'i biçakladigini söyledi. Manisa Saglik Müdürü Ismet Nardal ve Manisa Ruh Sagligi Hastanesi Bashekimi Levent Ermete, Vali Muzaffer Ecemis'e cinayetle ilgili bilgi verdi. Savcilik cinayete el koydu. AyhanKartal, 20 Nisan 1985'te Ikiçesmelik'te 13 yasindaki Armagan Kayadipli'yi tecavüz edip bogarak öldürdü. Bir yil hastanede tedavi görüp taburcu edilen Kartal, 23 Eylül 1989'ta Sirinyer'de 9 yasindaki Baris Kurt'u da tecavüz edip öldürdü. Kartal, bu cinayetten sonra Pinarbasi'ndaki evinde sandikta saklanirken bulunmustu. Yine, 1992 yilinda Manisa Ruh Sagligi ve Hastaliklari Hastanesi'nde müsahede altina alinan Kartal, 14 Ekim 1993'de kaçti, bir süre polisi pesinden kosturan Kartal sans eseri Izmir'de yakalandi, hastaneye döndü. Kartal, daha önce Kornis olan soyadini, ilk cinayetinden sonra degistirmis, yakalandiginda da polislere, ‘‘Içimdeki bir ses çocuklara yaklasmami söylüyordu. Ancak çocuklarla iliski kurabiliyorum'' demisti.
Hamdi Kayapınar

AVCI


"Zaten avciyim. Kurbanlarim av, avlarin üstünden çikan para ve esyalar da av ganimeti"

"Ailemden ve toplumdan intikam aldim. Yakalanmasaydim cinayetlere devam edecektim. Ama simdi pismanim"

22 yasinda. Cinayetlerine 14 yasindaki kardesini bogarak basladi. Mart 1998-Subat 2001 arasinda alti kisiyi daha öldürdü. Dört kisiyi de öldürmeye tesebbüs etti. Yargilaniyor. Alti kisiyi öldürdügü belirlenen Hamdi Kayapinar, ilk cinayetini sekiz yil önce öz kardesini öldürerek isledigini itiraf etti.

Kayapinar, 'Kurbanlarim av, esyalari da av ganimetidir' dedi
Üç yil içinde alti kisinin öldürülmesi ve dört kisinin yaralanmasi olayinin faili oldugu belirlenen 22 yasindaki Hamdi Kayapinar Kayseri'de yakalandi. Cinayetlerine14 yasindayken 11 yasindaki öz kardesini öldürerek basladigini itiraf eden Kayapinar, "Bu isi av olarak degerlendiriyorum" dedi. Geçen hafta, Talas ilçesi Mevlana Mahallesi'ndeki çöplükte av tüfegiyle vurulmus üç kisinin cesedini bulan polis arastirmalari sonucunda tespit ettigi Hamdi Kayapinar'in Yildirim Beyazit Mahallesi'ndeki evine baskin düzenledi. Evde yapilan aramada, üzerinde kan lekesi olan bir pantolon bulan ekipler, Kayapinar'i gözaltina aldi.

Agabeyi de suç ortagi
Hamdi Kayapinar ilk sorgusunda, "Çaldigim pompali av tüfegiyle halen cezaevinde baska suçtan yatan agabeyim Ümit Kayipinar'la birlikte 30 Mart 1998'de Argincik'ta giyim magazasi sahibi Yasar Sezer'i öldürdüm" dedi. Kayapinar, daha sonra cinayetlerine tek basina devam ettigini, iki yil önce Konaklar Mahallesi'nde Oto Galericiler Sitesi'nin gece bekçisi Memis Dinçaslan'i; geçen ay Sivas Caddesi'ndeki akaryakit istasyonunda pompaci olarak çalisan Ibrahim Genç'i; son olarak da Yildirim Beyazit Mahallesi'nde, Cafer Sahin ve Abdullah Aslan'i tüfekle vurarak öldürdügünü anlatti.
Öldürdügü kisilerin üzerinde buldugu para ve kiymetli esyalarini aldigini söyleyen Kayapinar, Sahin ve Aslan'i öldürdükten sonra otomobille Talas ilçesindeki çöplüge götürüp attigini, insaat bekçisi Ali Aras'i da olayi gördügü için öldürdügünü itiraf etti. Kayseri Emniyet Müdürü Bekir Tanrikulu ise, Kayapinar'in ayrica Ibrahim Aydemir, Bünyamin Selvitop ve Bedrettin Duvar'i öldürmek amaciyla av tüfegiyle vurarak yaraladigini açikladi. Tanrikulu, iki yil önce Kizilirmak Caddesi'ndeki bir insaatta Kayapinar'in kistirildigini, ancak sanigin polis memuru Ilhan Durus'u av tüfegiyle bacagindan yaralayarak kaçmayi basardigini söyledi. Tanrikulu, pompali av tüfeginin ele geçirildigini de belirtti.

'Intikam aldim'
Ifadesinde 14 yasindayken 11 yasindaki kardesi Serkan'i iple bogdugunu ve 4.5 yil cezaevinde yattigini anlatan Kayapinar sunlari söyledi: "Ailem onu benden daha çok seviyordu. Ben de kiskanip öldürdüm. Cezaevine girince okula da gidemedim ve psikolojik yapim bozuldu."Is bulamadigini ve babasi tarafindan sürekli asagilandigini anlatan Kayapinar ifadesinde, "Ailemden ve toplumdan intikam aldim. Yakalanmasaydim cinayetlere devam edecektim. Ama simdi pismanim" diye konustu. Cinayetlerini 'av' olarak degerlendiren Kayapinar, "Zaten avciyim. Kurbanlarim av, avlarin üstünden çikan para ve esyalar da av ganimeti" dedi. (aa/dha)

Kayserili Hamdi Kayapinar FBI yöntemiyle yakalandi
Kayseri Emniyet Müdürlügü'nde görevli cinayet masasi uzmanlarinin kafasi karismisti. Masanin ortasinda duran kalin dosyaya umutsuz gözlerle bakan cinayet masasi amiri, ‘‘Eldeki verileri bir daha gözden geçirelim’’ dedi ekibine. Aslinda ellerinde veri oldugu da söylenemezdi. Bes cinayetin failinin ayni kisi oldugunu, bütün kurbanlarin av tüfegiyle öldürüldügünü ve katilin vurduktan sonra bütün bos kovanlari topladigini biliyorlardi yalnizca. Kayseri Cinayet Bürosu'ndaki bu toplantinin alti ay öncesi. Yer Emniyet Genel Müdürlügü'nün Ankara'daki merkez binasi. Emniyet binasinin konferans salonu tiklim tiklim. Salonu dolduran il emniyet müdürleri ve cinayet büro amirleri kürsüdeki iki adami pür dikkat dinliyor. Bu iki adam Kuzey Teksas Üniversitesi Ceza Hukuku Bölüm Baskani Prof. Dr. Robert W. Taylor ve meslektasi Edward Huesken. Anlattiklari konu ise, seri cinayetler ve tahkikatta izlenecek yöntemler. Iki gün süren seminerden sonra Kayseri Emniyeti'nde görevli polisler de görevinin basina döndü. Ama meslektaslarindan bir farkla. Çünkü seminerde farketmislerdi ki, Kayseri'de son iki yildir cinayet isleyen bir seri katil vardi.

SIRA PSIKOLOGLARDA
Kayseri'ye döner dönmez tahkikat seminerde ögrenilen teknikler kullanilarak derinlestirildi. Ilk is olarak son iki yilda av tüfegiyle islenen bes cinayetin yeri tespit edildi. Böylece katile iliskin ilk bulguya ulasildi. Çünkü bes cinayet de sehirdeki bir su kanali boyunca ve 10 kilometrelik bir çizgi içinde islenmisti. Demek ki katil su kanalina yakin bir mahallede oturuyor ve bölgeyi iyi taniyordu.

Katille ilgili ikinci bulgu cinayetlerin zamanlarinin incelenmesiyle ortaya çikti. Çünkü ikinci cinayetle üçüncüsü arasinda 19 aylik bir bosluk vardi. Öyleyse katil 19 ay kadar bölgeden uzaklasmisti. Peki ne olabilirdi? Ya cezaevine girmisti ya da askere gitmisti. Tahliye ya da terhis sonrasinda da cinayet islemeye devam etmisti.

Katilin kimligine iliskin bu ipuçlari elde edildikten sonra psikologlarla masaya oturuldu. Kayseri polisi psikologlardan tipki Amerikan filmlerinde oldugu gibi katilin bir profilini çizmesini istedi. Kurbanlarin öldürülüs sekilleri ve diger deliller psikologlara anlatildi. Uzun bir çalismadan sonra katilin profili söyle belirlendi: ‘‘Cinayetleri tek basina isliyor. Insanlardan kopuk yasiyor. Içine kapanik. Aile yapisi bozuk. Muhtemelen aile için siddete maruz kaldigi için öç almayi ve siddeti aliskanlik haline getirmis. Kiskanç bir yapiya sahip ve büyük bir ihtimalle sabikali.’’

ESKAL TAMAM
Kayseri polisi elindeki eskal isiginda FBI'in sorusturmalarini aratmayan bir yöntemle ise giristi. Kayseri'de oturan ve bu vasiflara uyan kim varsa incelemeye alindi. Kisa süre sonra süpheler 22 yasindaki Hamdi Kayapinar üzerinde yogunlasti. 14 yasindayken kardesini bogarak öldürmüs ve 4.5 yil islahevinde yatmisti. Hemen gözaltina alindi. Parmak izi ve tanikliklardan sonra evi arandi. Kurbanlara ait kanli kiyafetler, saat ve ziynet esyalari bulundu. Kayapinar sorgusunda suçunu itiraf etti. 14 yasindayken erkek kardesini, 1989-1990 arasi, bir isadamiyla gece bekçisini, 1999-2001 arasinda da üç kisiyi öldürmüstü. Polisteki ifadesinin özeti ise suydu: ‘‘Okula gidemedim. Bir meslegim olmadi. Is aradim ama bulamadim. babam da beni sürekli asagiliyordu. Bu isi bir av olarak degerlendiriyorum. Zaten avciyim. Kurbanlarim av. Avlarimin üstünden çikan para ve esyalar da ganimetimdir.’’

Seri cinayetleri kartus çözdü
Türkiye'de yasanmis cinayetleri, islenmis suçlari ele alan Ipucu adli programin bu haftaki konusu bir seri katilin portresi. Kurbanlarini av kendisini avci olarak gören Hamdi Kayapinar Kayseri'nin Kanalboyu semtinde tam 6 kisiyi öldürdü. Avci cinayetlerin ardindan hiçbir delil birakmadan gözden kayboldu. Kayseri polisi ise cinayetleri çözmek için aylarca çalisti ve Hamdi Kayapinar'in evine nokta operasyonu yaparak avciyi ele geçirdi. Avciyi ele veren, son cinayetinde olay yerinde unuttugu pompali tüfegine ait kartustu. Ntv-00.05 20/06/2002 Yeni Safak

Seri katile ceza üstüne ceza
Kayseri’de, 3 yilda 6 kisiyi öldüren, 4 kisiyi de çesitli yerlerinden yaralayan seri katil Hamdi Kayapinar, 4 ayri suçtan 2 kez müebbet ve toplam 64 yil hapis cezasina çarptirildi. Kayseri 1. Agir Ceza Mahkemesi’nde görülen durusmada seri katil Hamdi Kayapinar’a (23) ceza yagdi. Durusma sirasinda sogukkanli oldugu gözlenen Kayapinar, geçmiste verdigi ifadelerinde herhangi bir degisiklik yapmayacagini söyledi. Durusma sonrasinda çikan kararla Hamdi Kayapinar, Memis Dinçaslan’i ve Ibrahim Genç’i öldürmek suçundan 2 kez ömür boyu agir hapis cezasina çarptirilirken, Memis Dinçaslan’in ve Ibrahim Genç’in parasini gasp etmek suçundan 12’ser yil hapis cezasina ve 2’ser yil da hücre cezasina çarptirildi. Kayapinar, Ibrahim Aydemir ve Bünyamin Selvitop’u öldürmeye tam tesebbüs ve silahli gasp suçundan ise 16 yil 8’er ay hapis cezasina çarptirildi. 2.10.2002 Yeni Mesaj Gzt

Polise ‘katil’ ödülü
Alti kisiyi öldürdügü, biri polis 4 kisiyi de yaraladigi iddiasiyla yargilanan Hamdi Kayapinar’in yakalanmasini saglayan Kayseri Emniyet Müdürlügü’nde görevli 28 personele, 2 ile 3 maas tutarinda ödül verilecek. 20/04/2001Milliyet
SERI KATILLE IDDIAYA GIREREK SERI KATIL OLDU

Seri katil oldugu gerekçesiyle tutuklanan Durmus Anuçin, öldürmeye Istanbul’un ilk seri katili Seyit Ahmet Demirci ile girdigi iddia üzerine basladigini söyledi. Anuçin, Istanbul DGM’de verdigi ifadede “Bu iddiayi kazandim.” dedi. Demirci, isledigi üç cinayetten sonra yakalanarak 3 kez idam cezasina çarptirilmisti. Anuçin ise 5 kisiyi öldürdükten sonra ele geçti. Söz konusu cinayetleri isledigini hem emniyette hem de DGM’de kabul eden Anuçin, Demirci ile Gümüshane Cezaevi’nde tanistigini kaydetti. Durmus Anuçin ve suç ortaklari oldugu iddiasiyla yakalanan Mustafa Bas, Ali Misir ile Selim Gündogdu dün Istanbul DGM’ye sevk edildi. DGM Cumhuriyet Savcisi Nazmi Okumus tarafindan sorgulanan Anuçin poliste verdigi ifadeleri kabul ederek suçunu itiraf etti. Anuçin, ile birlikte 4 sanik tutuklanmalari istemiyle Nöbetçi Yedek Hakimligi’ne sevk edildi. Saniklar burada tutuklanarak Bayrampasa Cezaevi’ne gönderildi. Durmus Anuçin, DGM’deki ifadesinde, 5 kisiyi iddia üzerine öldürdügünü söyledi. Anuçin, Türkiye’nin ilk seri katili olan ve Esenler’de mobilyaci cinayetleri isleyen Seyit Ahmet Demirci ile tanistigi Gümüshane Cezaevi’nde iddiaya girdigini, bu iddiasini da kazandigini söyledi. Istanbul’un ilk seri katili olarak bilinen Seyit Ahmet Demirci yakalanmasinin ardindan üç kez idam cezasina çarptirilmisti. 32 yasindaki Demirci, sadece mobilyacilari öldürüyordu. Demirci, 1998 yili içerisinde Esenler ve Bagcilar’da Ali Osman Beldek, Mehmet Kayatuzu ve Celal Pinargöz adli üç mobilyaciyi baslarina kursun sikarak öldürmüstü. Adli kayitlarda, Anuçin’in iddialastigi Demirci’nin sadece mobilyaci öldürmesinin sebebi, küçük yaslarda arkadasiyla birlikte yasadigi bir taciz oldugu belirtiliyor. Basın-27.12.2002

TRENE MI BINECEGIZ DEYIP AYAGA KALKMADI HAKIM SALONDAN ATTI (Basın-22.04.2004)
Durusma sirasinda ayaga kalkmayi reddedip, ‘Trene mi binecegiz?’ diyen, 5 cinayet ve çok sayida gasp olayinin sanigi Durmus Anuçin, salondan atildi. 5 No’lu DGM’de görülen durusmaya aralarinda Durmus Anuçin’in de bulundugu 9’u tutuklu 10 sanik katildi. Karar esnasinda ayaga kalkmasi istenen Durmus Anuçin, ‘Kalkmiyorum be! Niye kalkacagim’ dedi. Ikinci kez uyarilan Anuçin bu sefer de, ‘Ne o trene mi binecegiz?’ diye cevap verince hákim tarafindan salondan atildi. Saniklardan Selim Gündogdu’nun tahliyesine karar verilen durusma ertelendi.

SERI KATILIN 5 KEZ IDAMI ISTENDI (Basin-6.2.2003)
Cezaevinden iki kez afla çiktiktan sonra 5 kisiyi öldürdügü, 1 kadina tecavüz ettigi, 4 gasp gerçeklestirip iki kez de polisle çatismaya girdigi ileri sürülen suç makinesi Durmus Anuçin hakkinda 5 kez idam cezasi istendi. Diger saniklardan Mustafa Bas hakkinda da idam cezasi istenirken, Selim Gündogu ile Ali Misir 9 yila kadar hapis istemiyle yargilanacak. Polisin çizdigi robot resmin, Izmit'te 10 yil önce hirsizlik suçundan gözaltina alinan Bayram Çoban'a benzemesi olayi çözmüstü. Parmak izi karsilastirmasinda aranan kisinin Bayram Çoban sahte kimlikli Durmus Anuçin oldugu kesinlesmis ve Anuçin 105 gün süren takip sonunda, Ümraniye'de Mahmut Çakir sahte kimligiyle yakalanmistir.

HABLEMITOGLU'NU BEN ÖLDÜRDÜM (Basın-9.4.2003)
Bes cinayet, dört gasp ve bir tecavüzle suçlanan sanik Durmus Anuçin, durusmada Doç Dr. Necip Hablemitoglu'nu da kendisinin öldürdügünü söyledi. Türkiye'nin son seri katili olarak bilinen ve bes kisinin ölümü ile dört gasp ve bir tecavüz eyleminden sorumlu tutulan Durmus Anuçin, dün ilk kez çiktigi hákim karsisinda Doç. Dr. Necip Hablemitoglu cinayetini de üstlendi. Anuçin, ‘‘Cinayeti Imrali Cezaevi'nde tanistigim, Izmir'de ‘Baba' olarak bilinen Ibrahim Çiftçi ile birlikte isledim. Ancak tetigi ben çektim. Çiftçi yanimda degildi. Ama Ankara'ya gelmisti’’ dedi.

Istanbul 5 No’lu DGM'de dün görülen durusmaya aralarinda Durmus Anuçin'in de bulundugu 11 tutuklu sanik ile 2 tutuksuz sanik katildi. Iddianamede yer alan bes cinayetten üçünü bizzat kendisinin gerçeklestirdigini ifade eden Anuçin, öldürdügü insanlarin hiçbirisinin temiz olmadigini öne sürdü. Anuçin gasp eylemlerini kabul etmeyerek ‘‘Telefon gasp edecek kadar küçük olaylara degil, büyük islere imza attim’’ dedi. Anuçin ayrica, Giresun'daki bir cinayeti de itiraf edip, ‘‘Bir isadaminin oglunu kaçirip öldürecektim. Yanlislikla baska birisinin oglunu kaçirip öldürmüsüm. Bununla ilgili de daha sonra konusacagim’’ diye savunmasini bitirdi.

Anuçin'in naylon fatura isiyle ugrastigini öne sürdügü sanik Ali Misir sahigin yakalanmasi için polise yardim ettigini söyleyip beraat ve tahliyesini istedi. Esi Esma Bas ve sevgilisi Arif Arduç'u öldürtmek için 30 milyar lira verdigi öne sürülen Mustafa Bas da ‘‘30 yillik evliyim aldatildigimi burada anladim’’ diyerek Anuçin'e saldirmak istedi. Durmus Anuçin'in, Hablemitoglu ile ilgili sözleri tutanaga geçirilip arastirilmasi için DGM Cumhuriyet Bassavciligi'na suç duyurusunda bulunuldu. Ali Misir ile Mustafa Bas'in tahliye oldugu durusma ertelendi. Durmus Anuçin’in cezaevinden iki kez afla çiktiktan sonra bes kisiyi öldürüp, bir kadina tecavüz ettigi, dört gasp gerçeklestirdigi, iki kez de polisle çatismaya girdigi ileri sürülüyor.

Cinayetleri Aykut Sancaktar isimli kisiyle gerçeklestirdigini belirten Durmus Anuçin, ‘‘Aykut'la ortak çalisiriz. Isleri o organize eder, ben öldürürüm’’ dedi. Anuçin eylemleri söyle anlatti:

GAZI Oral'i kendisine hatli otobüs almasi için verdigi 500 bin dolari geri vermedigi için öldürdüm. Oral'in sevgilisi S.Y.'ye tecavüz ettigim iddialari asilsiz. Geçmisimde böyle bir kara leke olmadi.

MUSTAFA Bas'in karisi Esma Bas ile sevgilisi Arif Arduç'u Aykut Sancaktar öldürdü. Aykut bu is karsiligi 30 milyar alacagini söylemisti. Talimatin kimden geldigini bilmiyorum. Kocasini aldatiyormus. Kadini takip ettik, sevgilisi ile birlikte olduktan sonra Aykut ikisini de öldürdüm.

AYDIN Özbey naylon fatura isiyle ugrasiyordu. Takip edip öldürdüm sonra içinde 5 milyon dolar (8 trilyon 250 milyar lira) bulunan çantasini aldim. Sonra bu parayi baska birisine teslim ettik. Bu kisinin adini daha sonra açiklayacagim. Soner Kayabas'i da ben vurdum ama gasp eylemlerinin hiçbirini islemedim.

‘BEN SERI DEGIL KIRALIK KATILIM’

Bes cinayet, dört gasp ve bir tecavüz zanlisi Durmus Anuçin, iki kisiyi bir sebeke, iki kisiyi de ‘öfkeli bir koca’ için öldürdügünü iddia etti

Kartal, Ümraniye ve Maltepe’de bes cinayet, dört gasp ve bir tecavüzün faili oldugu gerekçesiyle yakalanan Durmus Anuçin (41), sorgusunda bazi cinayetleri, dört kisilik bir sebekenin istegi üzerine para karsiligi isledigini öne sürdü. Sartla Saliverilme Yasasi’yla cezaevinden çikan Anuçin, müteahhit Aydin Özbey’i, sebeke lideri Aykut Sancaktar’in talimatiyla öldürdügünü söyledi.

Anuçin, pazarci Arif Arduç ve Esma Bas’i da, aralarindaki yasak aski ögrenen Bas’in kocasi Mustafa Bas’in istegiyle para karsiligi öldürdügünü ileri sürdü. Anuçin’in ifadesi üzerine gözaltina alinan Mustafa Bas, seri katili tanimadigini söyledi. Ancak polis, Bas’in telefon kayitlarini incelemeye aldi.

Sebeke üyeleri Aykut Sancaktar, Mikail Zor ile Murat ve Yilmaz’in pesine düsen polis, Anuçin’in, alacak - verecek anlasmazligi yüzünden bir arkadasini öldürmek için pazarlik yaptigini söyledigi sigortaci Ali Misir’i da sorguladi.Misir’in ifadesinde, pazarligi kabul ettigi, ancak sonra vazgeçtigi için ‘çocugunu kaçirmakla’ tehdit edildigini söyledigi belirtildi.

Bu arada dün cinayet isledigi yerlerde tatbikat yaptirilan Anuçin, Ümraniye’deki cinayeti de, "Amacim sadece röntgencilik yapmakti. Sonra vazgeçip yanlarina gittim. Bünyamin Gazi Oral’i öldürüp paralarini aldim. Sonra S.Y.’ye tecavüz ettim. Acidigim için öldürmedim" diyerek anlatti.Anuçin, suç ortaklari için planini da söyle açikladi: "Disari çikinca yine de benden kurtulamayacaklar. Onlari öldürecegim." Anuçin, Esma Bas, Aydin Özbel ve Bünyamin Oral’i, ‘kiralik katil’ olarak öldürdügünü ileri sürdü.



4 küçük seri katil


Ana okulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'a tecavüz edip, yaklaşık 100 yerinden bıçaklayarak öldüren 4 küçük canavar seri katil çıktı. Daha önce çeşitli kereler hapse giren canavarlar, Ukraynalı 2 kadını da tecavüz ettikten sonra işkenceyle katletmişler. Canavarlar soymak istedikleri bir kişiyi de öldürmüşler.
Ümraniye'de sokak ortasında zorla kaçırdıkları 20 yaşındaki ana okulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz ettikten sonra hunharca öldüren, annesi Hanım Yeşilyurt'u da bıçakla delik deşik eden canavar ruhlu 4 genç, ‘Seri katil’ çıktı. Kapkaç ve oto hırsızlığı suçlarından birçok kez yakalandıkları belirtilen S.D. (13), S.K. (17), İ.A. (16) ve İ.Ç. (16), Asayiş Şube Cinayet Bürosu'nda yapılan sorgularında daha önce karıştıkları olayları bir bir itiraf ettiler. Kapkaç yapmak isterken kendilerine direnen kimliği belirsiz genç bir kadını kaçırıp, Şile yakınlarında ormanlık arazide tecavüz ettikten sonra eşarpla boğup öldüren sanıkların, daha sonra da kafasını kestikleri bildirildi.
UKRAYNALILARI KATLETTİLER
Sorgularında karıştıkları olaylarla ilgili itiraflarda bulunan 4 sanık, açıklamalarıyla tecrübeli polisleri bile hayrete düşürdüler. 17 yaşındaki S.K. ile suç ortakları Ümraniye'de ormanlık alanda geçen yıl 15 Haziran'da tecavüz edildikten sonra işkence yapılan Ukrayna uyruklu 22 yaşındaki Nina Kharadzheva ile 18 yaşındaki Ganna Mıkhlına'yı da kendilerinin öldürdüğünü itiraf ettiler. Genç kadınları kafalarına birer kurşun sıkarak öldürdükten sonra üzerlerindeki paraları da aldıklarını söyledikleri bildirilen sanıkların, 23 Haziran 1997'de Ümraniye, Sanayi Mahallesi'nde soygun amacıyla durdurdukları Selim Güz ile iki arkadaşını kurşunladıklarını anlattılar. Soygunculara direnen Güz açılan ateş sonucu ölürken, arkadaşları İsmail Şengül ile Hasan Kara'nın da yaralandığı belirlendi.
HEPSİ BİRER CANAVAR
Daha önce de oto hırsızlığı ve kapkaçtan yakalanan sanıklardan İ.A.'nin 16.5 ay, S.K.'nin da 2.5 ay cezaevinde yattığı belirlendi. Sanıkların suç ortağı 16 yaşındaki A.A.'nın aranmasına devam edildiğini bildiren polis yetkilileri, S.D.'nin ağabeyleri Ahmet ve Sinan D.'nin hırsızlık ve kapkaç, İ.A.'nun ağabeyi Bülent A.'nun da kapkaç ve hırsızlıktan sabıkalı olduklarını bildirdi. S.D. ve ağabeyi Ahmet D.'nin 2 ay önce yine Ümraniye'de kapkaç yaparken yakalandığı öğrenildi. Çıkarıldıkları mahkemede S.D. serbest bırakılırken ağabeyinin tutuklanarak cezaevine gönderildiği belirtildi. Ümraniye, Aşağı Dudullu'da gecekondularda oturan sanıklardan, İ.Ç.'nin 4 kardeşin en küçüğü, S.D.'nin de 9 kardeşin en küçüğü olduğunu belirten komşuları sanıklar hakkında konuşmaktan kaçındı. 4 gençten S.K.'nin annesinin Bitlis'te olduğu, babasının da geç saatlere kadar evine uğramadığı ve herhangi bir iş yapmadığını söyleyen komşuları, sanıkların bölgede çete kurup hep birlikte dolaştıklarını ifade ettiler. Diğer üç gencin ailesi olaylar üzerine evden dışarı çıkmayıp, kimseyle konuşmazken, komşuları da fazla bilgi vermekten kaçınarak, ‘‘Birşey söylersek bize musallat olurlar. Bunlar belalı kişiler’’ dediler.
TRENDEKİ VAHŞET SORGUSU
Sanıkların, Kartal, Cevizli'de iki hafta önce evine giderken kapkaççıların saldırısına uğrayan ve çantasını bırakmayınca perona düşerek feci şekilde can veren 25 yaşındaki Aysel Tabak'ın ölümüyle ilgili de sorgulandıkları öğrenildi. Çapraz sorguya alınan ve birbirleriyle görüştürülmeyen 4 sanığın Ümraniye, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Üsküdar bölgelerinde bugüne kadar birçok kapkaç olayının failleri oldukları belirtildi.
3 ayrı suçtan yargılanacaklar
Ümraniye'de meydana gelen ve kamuoyunda büyük tepki yaratan tecavüz vahşetinin 18 yaşından küçük 4 zanlısı 3 ayrı suçtan yargıç karşısına çıkacaklar. Zanlılar S.D. (13), S.K. (17), İ.A. (16) ve İ.Ç. (16), anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan, zorla ırza geçmekten, işkenceyle öldürmekten, annesi Hanım Yeşilyurt'u zorla kaçırmak, zorla tecavüz ve işkenceyle öldürmeye tam kalkışmaktan yargılanacaklar. Vahşetin 4 zanlısı, öğretmen Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan TCK 429 uyarınca 3-10 yıl, zorla ırzına geçmekten 416/1-2 uyarınca 12 yıl ağır hapis, canavarca his ve işkenceyle öldürmekten 450/3 uyarınca idam cezalarına çarptırılmaları istemiyle yargılanacaklar. 4 zanlı, anne Yeşilyurt'u zorla kaçırıp alıkoymaktan TCK 429'a göre 3-10 yıl, zorla ırzına geçmekten 12 yıl hapis ve canavarca his ve işkenceyle öldürmeye tam kalkışmaktan 450/3'e göre en az 20 yıl olmak üzere toplam 42 yıl ağır hapis cezası istemiyle yargılanacaklar.
Vahşi tecavüz ve cinayetin 4 zanlısı için anne-kız Yeşilyurt'lara yönelik eylemleri nedeniyle TCK'nda yeralan 3 ayrı madde uyarınca istenen cezalar birer idam ve toplam 64'er yıl ağır hapis olarak belirlendi. Zanlıların yaşlarının üçünün 18'den, birinin 15'ten küçük olması cezaların infaz yönünü gündeme getiriyor. Bu durumda 15 yaşından küçük S.T. aynı suçlamalarla doğrudan Çocuk Mahkemesi'ne çıkarılacak. Diğer üç zanlı TCK 55/3 uyarınca yaşlarının 18 yaşından küçük olması gözönüne alınarak 1/3 indirimden yararlanacaklar. Zanlıların verilen mahkûmiyetin infazında 647 sayılı yasanın infazla ilgili maddesinde yeralan ve cezaların yarısının doğrudan yarıya indirilmesine gerekçe yapılan ‘İyi hal’’ indiriminden yararlanmaları beklenmiyor. Zanlılar idam cezası alsalar dahi bu cezanın uygulanmaması bir yana yaşların küçüklüğü nedeniyle 36 yıl hapis üzerinden ayrıca üçte bir indirime tabi tutulacaklar. İnfaz yasasında son değişiklik uyarınca zanlılar, verilen hapis cezasının her ayını 6 gün eksik yatacaklar.
İçerde koğuş ağası olurlar
Kapkaç, oto hırsızlığı gibi basit suçlarla başlayıp işi seri cinayetlere, vahşete kadar götüren canavar ruhlu 4 gencin sorgularının tamamlanması için DGM Savcılığı polise 4 gün ek gözetim süresi verdi. Sanıkların itirafları karşısında dehşete düştüğünü söyleyen tecrübeli bir polis şefi, cezaevinden çıktıktan sonra işi daha da azdıracaklarına mutlak gözüyle baktığını ifade etti. Tecrübeli polis şefi şunları söyledi: ‘‘Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi açılmadan önce bu suçlular Bayrampaşa Cezaevi'ne konurdu. Burada mahkumların, ‘Ahlak, namus' anlayışı gereği bu tür suçluların şişlenerek öldürülmesi ve cezaları mahkûmların kendilerin vermesi üzerine çocuk suçlular şimdi Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi'ne konuyor. Ancak bu cezaevi de ıslah görevini yerine getirmiyor. Şimdi yaşı 18'den küçük olan bu sanıklar Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi'nin sübyan koğuşuna konacak. Oradaki diğer mahkûmlardan daha deneyimli, yaptıkları işler bakımından daha gözüpek oldukları için koğuşlarda hakimiyet kurup, birer ‘Küçük Ağa' olacaklar. Cezaevinde diğer mahkûmlar tarafından el üstünde tutulup, istedikleri yapılacak. Çıkınca daha da azıtmış olacaklar.’’
Ağabeyi kulağını kesmiş
13 Eylül'de cezaevinden çıkan S.K.'nın cezaevine girmeden önce kendisinden izinsiz olarak otomobilini aldığı gerekçesiyle ağabeyi tarafından ilginç bir şekilde cezalandırıldığı ortaya çıktı. Ağabey K.'nın otomobilini izinsiz olarak alıp gezmeye giden S.K.'nın , ‘‘Bu kulağına küpe olsun’’ diye sağ kulağının üstünü kestiği belirlendi.
Herkesi ağlattı
Ümraniye, Atakent'teki Prenses Anaokulu'nun çok sevilen öğretmeni 20 yaşındaki Serpil Yeşilyurt'un tecavüz edildikten sonra 91 yerinden bıçaklanarak öldürülmesi büyük infial uyandırdı. Sadece genç kızın okulunda ve mahallesinde değil, tüm Türkiye'de yaşadığı vahşet tüyleri diken diken etti. Minik öğrencilerinin sevgili öğretmeni Serpil Yeşilyurt'un başına gelenleri dehşet içinde öğrenen halk, sanıklara lanetler yağdırarak, ‘Bunları yaşatmamak lazım. Bunlar insan olamaz’’ diye tepki gösterdiler. Serpil Yeşilyurt'un önceki gün kaldırılan cenazesi sırasında toplanan yüzlerce kişi sapık katillere lanet yağdırıp, genç kızın fotoğraflarıyla yürüyüş yaptı. Mezarlığa kadar süren yürüyüş sırasında, birçok kişinin gözyaşları döktüğü, bir taraftan da, ‘‘Gül gibi kıza nasıl kıydınız. Hiç mi insafınız yoktu. Sizin anneniz, ablanız yok mu?’’ diye bağırdıkları gözlendi. Bu fotoğraf ise anılarda kaldı.
2004 Basın