:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Bu ışıksızlık selinde
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
ÖLÜM GİBİ
Bu ışıksızlık selinde
Hasrete çivi çakmış güneşim
Feryat figan içinde
Düşlerden sendelenişim..
Seni düşünürken içlenişim
Yoldaş şimdi yalnızlığıma
Acı ama yine seni düşlüyorum yine
İmgelere sığmayan bir adın
Aynalara zıt bir varlığın
Görünebilirliğinle ve hatta dokunabilirliğinle
Hiç ama hiç bağdaşmayan bir benliğinin
Kandırmacasını tattırdın bana
Hayatta bir kere yaşanabilecek
Bir şey olmalısın bana dair
Tıpkı ölüm gibi........

modify_inline.gif
MATEM
mutsuzluğun gölgesinde
kır düşlerini kristal bir masada
savur kendini fenersiz bir limana
dalga kıranlar olmasa da olur
yakomozlar yanmasa da
yıldızsız bir gök matem tutsa nolur
yokluğun hüzün iç denizi
gelemem matem olur
rotalar pusulasız değil
dümen kırık değil
sen açık denizde savrulmaya
ben hüznün iç denizinde boğulmaya
mahkumsam bu deryada bir
gemi batar kayıp olur

modify_inline.gif
MAHŞER-İ CÜMBÜŞ
ne desem ne yazsam
duymuyorsun nafile
çırpınışlarım boşuboşuna
iki farklı zamandayız artık
asırlar ardında kalmışım
sense yarınlarda bir yerde
çare yok ne sen durabilirsin
ne ben koşabilirim ardınsıra
farklı zamanların figüranlarıyız
öyle çaresiz umutsuz değiliz
korkma sevgili
can teni terk eder bir gün
can kabuğundan sıyrılır elbet
buluşur mahşeri cümbüşde ellerimiz
yok

aşka düşeli azığım düğümlenir boğazımda
ilacım gözlerindir aç gözlerini yar aç
yumma nolur bak gör selvi boyumu
kuruyor gün be gün
duy beni yar duy susma nolur
dilersen haykır nefesin yettiğince
dilersen tükür boğ devrilesi bedenimi
ama susma nolursun susma
çakmak çakmak bak gözlerime
varsın yeniden erisin içim
nasılsa can sıyrığı değil mi her aldanış
her seviş şüphe yok
düçar olmak da yetmiyor unutmaya
çare yok kaçış yok
pazar pazar dolaşsa da deligönül
alan yok satan yok
gel hibe edeyim kendimi
heba olmadan sana
hasretin avlusunda
nefessiz geçti gecelerim
yıldızlı ayaz bir göğün altında
hayaline sarıldım ısınayım diye
toprağın bağrında uyandım
bulanık bir düş görmüş gibi
SENdeledim hasretin bağrında
taş toprak üstü sert düşüşlerde
kanattım en zayıf yanlarımı
özlemin kan çanağı gözlerimden
sızdı isyanlarım damla damla
hasretin avlusunda vuruldum
kan bezdirmedi kurşunlar yakmadı canımı
aşk dedim neyleyim yara acısını
yar açmış en derin yarayı
kurşun sıksan geçmez hasretin bağrından
ateşe sarsam ellerimi
yanmaz ellerinin yaktığı kadar
suya salsam boğmaz
gözlerin kadar derin değil yar
coğrafyanın her hangibir yeri
öğrendim nihayet
YOK senden arda kalan acının eşdeğeri
Yüreğinize sağlık...
miralay Adlı Kullanıcıdan Alıntı:MATEM
mutsuzluğun gölgesinde
kır düşlerini kristal bir masada
savur kendini fenersiz bir limana
dalga kıranlar olmasa da olur
yakomozlar yanmasa da
yıldızsız bir gök matem tutsa nolur
yokluğun hüzün iç denizi
gelemem matem olur
rotalar pusulasız değil
dümen kırık değil
sen açık denizde savrulmaya
ben hüznün iç denizinde boğulmaya
mahkumsam bu deryada bir
gemi batar kayıp olur

Çok güzel yazmışsın yüreğine sağlık.. Gerçekten senmi yazdın bunları?
seni ararken
kederli akşamlarda kayboldum
kalabalıklarda annesinin elini
bırakıvermiş bir çocuk gibi haylaz
çırpınışlarım kalabalık ortasında
çığlıklarıma tanık yok nedense
kimse tutmuyor ellerimi bu defa
öyle kederli öyle yalın kaldım
bir büyük sarhoşluğum ki sorma
sanırsın bir fıçı dolusu hüzünlerim
hani kibrit çaksan boşalacak gözlerim
şerefe diyecek ne dostum kalmış
ne kadehim
evet bana ait duygu sağnağının izdüşümleri bunları daha önce lbaşka bir forumda paylaşmışltımn burada da olsun istedim
İyi yapmışsın tşkler...
Sayfalar: 1 2