:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Düşünce Dünyasının AbideLeri.. (alfabetik Sırayla)
PesmisT GirL
Homeros

M.Ö. 8. yüzyılda İzmir'de veya Sakız Adası'nda yaşadığı sanılan Homerosvirgs.gif Yunan duygu ve düşüncesinin ilk ürünleri olan İlyada ve Odysseia adlı destanların derleyicisidir. Troya Savaşı'na ilişkin söylenceleri toplayan İlyada'davirgs.gif eski Yunanlıların gelenek ve göreneklerivirgs.gif dini ve felsefi inançları ve Çanakkale'nin tarihi coğrafyası hakkında önemli bilgiler vardır.

Konusuvirgs.gif kuruluşu ve anlatım yöntemleri bakımından İlyada'dan farklı olan Odysseia'da ise Troya'nın yıkılışından sonravirgs.gif yurdu İthake'ye dönmek üzere yola çıkan Akha önderlerinden Odysseus'un 10 yıl süren yolculuğu sırasında başından geçen olaylar anlatılır. Bu destanda da aynı türden bilgilere rastlamak mümkündür.

M.Ö. 4. yüzyılda Atina'da yazıya aktarılan Homeros Destanlarındaki dini anlayışvirgs.gif Atinalılar tarafından aynen benimsenmiş ve İlyada ve Odysseiavirgs.gif Yunan eğitiminin temeline yerleştirilmiştir. Bunların Yunan toplumundaki işlevivirgs.gif M.Ö. 4. yüzyılda Platon'un Devleti'nde eleştirilinceye dek hiç sorgulanmamıştır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
HIPOKRAT

Hipokratvirgs.gif M.Ö. 460 yılında Kos (İstanköy) Adası'nda dünyaya gelmiştir. Babası da hekim olan Hipokratvirgs.gif tababet ile ilk derslerini babasından almıştır. Hayatının büyük bir kısmı gezmekle geçen Hipokratvirgs.gif gerçek tababetin kurucusu sayılır. Tedavi san'atını birtakım eski inanışlardan arındıranvirgs.gif hastalıkların ilk tariflerini ortaya koyanvirgs.gif medikal deontolojinin temellerini atan Hipokratı'ın en ünlü eseri "La Medicine (Tababet)"dir. Hipokrat bu eserinde iyi bir hekimi şu şekilde tarif etmektedir: "Hekiminvirgs.gif renkli bir çehresi ve güçlü bir vücudu olmalıdır; çünkü halkvirgs.gif sağlıklı görünmeyen bir hekimin başkalarını doğru dürüst tedavi edemeyeceği kanısındadır. Ayrıca hekimvirgs.gif kişisel temizliğine çok dikkat etmeli ve güzel kokmalıdır.

Hipokrat'ın aforizmaları da ünlüdür. Sonradan derlenen bu sözlervirgs.gif özellikle ileri tarihlerde islam hekimlerince çok önemsenmiştir.

* "Hekimvirgs.gif tatlı sözlü olmalıdır."
* "Hekimvirgs.gif hastasının yanında gerektiği kadar kalmalıdır."
* "Hekimvirgs.gif çağrıldığı hastaya söz verdiği zamanda gitmelidir."

Tıpta yemin denilince ilk akla gelen Hipokrat'tır. Hipokratvirgs.gif hekimlik gibi kutsal bir mesleğe girecek olan her genci yemin gibi manevi bir bağla etki altında tutmak ve böylece hekimliğin asıl geleneklerini korumak istemiştir.

Hipokrat'ın ölüm tarihi kesin olarak belli değildir. M.Ö. 377 ile 359 yılları arasında öldüğü düşünülmektedir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
LUC IRİGARAY



Çağdaş Fransız feminist düşünür. Parlern ‘est pas jamais neutre [Asla Yansız Olmayan Konuşma]virgs.gif La ¤¤¤e linguistique [Linguistik Cinsiyetivirgs.gif ¤¤¤es et Geneologies [Cinsiyetler ve Soy kütükleri]virgs.gif Jevirgs.gif tuvirgs.gif nous: Pour une Culture de la Diffarance [Benvirgs.gif Senvirgs.gif Biz: Bir Farklılık Kültürüne Doğru].

Felsefeye psikiyatri ya da psikoloji alanından gelen Irigarayvirgs.gif çağın önemli kadın düşünürlerinin başında gelir. Derrida’nın ¤¤¤¤fiziğin zorunlu kıldığı bastırma ve marjinalleştirmelere dair açıklamasından ilham alan Irigarayvirgs.gif tüm dikkatini kültür tarafından baskı altına alınana yöneltmiştir. O nitekimvirgs.gif kadının gerek ¤¤¤¤fizik ya da felsefede ve gerekse de kültürde dışlanmış olduğunu öne sürer. Kadın Batı ‘nın kültürel imarjinerinde var değildir. Batı kültürüvirgs.gif Freud’un Totem ve Tabu’sunun baba katlinden çokvirgs.gif daha eski olan bir ana katli üzerine inşa edilmiştir. (Eudipus ve Electra kompleksleri)

Buna görevirgs.gif Irigaray öncelikle felsefe tarihinde unutulmuş olan kadını arar. O bu bağlamdavirgs.gif görme duyusundanvirgs.gif nesne bilgisinden uzaklaşan ve özü varlığınvirgs.gif formu gerçekliğin ölçüsü yapan Platon’dan başlayarakvirgs.gif günümüze kadar olan bütün bir Batı felsefesi geleneğini eleştirir. Irigaray bununla da kalmayıpvirgs.gif dildeki cinsel yönelimleri araştırmıştır. Kadının fallik olan dilde temsil edilmediğini öne süren filozofa görevirgs.gif iletişimde bulunmak ve başkalarıyla ilişki kurabilmekvirgs.gif yani sosyal olabilmek için kadınlar ya erkeklerin dilini konuşmak ya da kendi dillerini yaratmak zorundadırlar. Geleneğin kendisini eksik bir Gestaltvirgs.gif erkek öznenin uçukvirgs.gif akıldışıvirgs.gif hiçbir zaman tam olamayan bir yansıması olarak gördüğünü söylediği kadının dilde temsil edilmediğini tekrar tekrar ifade eden Irigarayvirgs.gif özgül kadınca söylemin eski/yeni sözlerinivirgs.gif egemen düzenin çeşitli şekillerde yıkıldığı köşe taşlarına yerleştirmeye çalışmıştır. Buna görevirgs.gif o kadın cinsel organının biçimiyle ilgili bambaşka yapılar ortaya atarak psikanalizin fallüsüyle alay etmişvirgs.gif erkek düşüncesinin kadın için aynada oluşturduğu imgeyi parçalamaya veya boşaltmaya kalkışmıştır.

Irigaray aynı şeyin kadının sosyal statüsü için de geçerli olduğunu dile getirdikten sonravirgs.gif kadının erkeğinvirgs.gif erkeğin de kadının yerinde hiçbir zaman olamayacağı bir farklılık etiği geliştirmiştir. Bir cinsel farklılık etiğinin kadın jeneolojileriyle olan bağlarını yeniden kurması gerektiğini savunan Irigaray’a görevirgs.gif kadının jeneolojisini yeniden inşa etmek veya canlandırmakvirgs.gif bastırılmış kadını desteklemekvirgs.gif ona bir ifade imkanı kazandırmakvirgs.gif kendine özgü kültürünü iade etmektir. O kadınların son yıllarda kazandıkları hakların büyük bir bölümünün onların erkek postuna bürünmelerine izin veren haklar olduğunu iddia eder. Ona görevirgs.gif eşit haklara sahip olma ve hukuk düzeninin tarafsız olduğu mitosuna karşıvirgs.gif farklılıkvirgs.gif ilk olarak haklarda kadınlar için ayrılık yapılmasıyla aşikar hale getirilmelidir. Zira bu durumda yapılan klasik hukukun erkek virgs.gifdamgalı şekli karşısında kadınları eşitliğe zorlamak olacaktır. İkinci olarak davirgs.gif cinslerin hukukta ilk kez kendilerini göstermeleri gerekmektedir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
İbn-i SİNÂ:


(980 - 1037)

Ailesi Belh'ten gelerek Buhara'ya yerleşmişti. İbn Sinâvirgs.gif babası Abdullahvirgs.gif maliyeye ait bir görevle Afşan'dayken orada doğdu. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur‘an-ı Kerim'i ezberledi. 18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi. 57 yaşındayken Hemedan'da öldüğü zaman 150'den fazla eser bıraktı. Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmişvirgs.gif tıpvirgs.gif kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. Onu Latinler “Avicenna” adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak görürler.

İbn Sinâvirgs.gif daha çocukluğundavirgs.gif çevresini hayrete düşüren bir zekâ ve hafıza örneği göstermiştir. Küçük yaşta çağının bütünvirgs.gif ilimlerini öğrenmişti. Gündüz ve gece okumakla vakit geçirirvirgs.gif mum ışığında saatlercevirgs.gif çoğu zaman sabahlara kadar çalışırdı. Pek az uyurdu.

Buhara Emiri Nuh İbni Mansur’u ağır bir hastalıktan kurtardı ve bu yüzden de Samanoğulları sarayının kütüphanesinde çalışma iznini aldı. Bu sayede pek çok eseri elinin altında bulduğu için vaktini kitap okumak ve yazmakla geçirdi. Hükümdar öldüğü zaman ovirgs.gif henüz yirmi yaşındaydı ve Buhârâ'dan ayrılarak Harzem'e gitti: EI-Bîrûni gibi büyük bir şöhret ve değerinvirgs.gif onun çalışkanlığınavirgs.gif bilgisine değer vermesivirgs.gif kendisini yanına kabul etmesivirgs.gif beraber çalışmasıvirgs.gif hakkında kıskançlığa yol açtı. Bu yüzden takibata bile uğradı. Harzem'de barınamayarak yeniden yollara düştü. Şehirden şehre dolaşarak nihayet Hemedan'a kadar geldi ve orada kalmaya karar verdi.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
İbni Sînâvirgs.gif çoğu fizikvirgs.gif astronomi ve felsefeyle ilgili olarak 150 civarında eser yazmıştı. Farsça olan birkaçı dışında bunların hepsi Arapça'dır. Çünkü o devirde ilim eserlerini Arap diliyle yazmak âdetti. Arapça'ya bu bakımdan değer verilirdi. Bilhassa tıp ilmine dair araştırmaları son derece orijinal ve doğrudur. Bu yüzden doğu ve batı hekimliğine kelimenin tam anlamıylavirgs.gif 600 yılvirgs.gif hükmetmiştir.

Eserleri Batı dillerine Latince yoluyla çevrilerek Avicenna diye şöhrete ulaşan İbn Sinâvirgs.gif yanlış olarak bir süre Avrupa'da İranlı hekim ve filozof olarak tanınmıştır. Bunun da sebebivirgs.gif eserlerini Türkçe yazmamış olmasındandır... Bununla berabervirgs.gif batılılar da kendisini Hâkim-i Tıbvirgs.gif yani hekimlerin piri ve hükümdarı olarak kabul etmişlerdir. 16 yaşındayken pratik hekimliğe başlayan İbn Sinâvirgs.gif resmî saray doktorluğu da yapmıştır.

Matematikvirgs.gif astronomivirgs.gif geometri alanlarında geniş araştırmaları vardır. İbni Sînâvirgs.gif tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunuvirgs.gif yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun henüz bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.

Şifa adlı eseri bir felsefe ansiklopedisidir. Diğer eserlerine gelince bunlar arasında en tanınmış olanlarından: el-Kanun fi’t-Tıb isimli kitabı tamamen bir tıp ansiklopedisidir. Necât ve İşÃ¢rât adlı kitapları ve Aristo’nun felsefesini anlatan yirmi ciltlik Kitâbü’l-İnsâf’ı başta gelen eserlerindendir.İbn Sinâ kimya alanında da çalıştı ve önemli keşiflerde bulundu. Bu hususta Bertheletvirgs.gif kimya ilminin bugünkü hale gelmesinde İbn Sinâ’nın büyük yardımı olduğunu söyler.Bu çalışmaları ve etkileriyle İbn Sinâ Doğu ve Batı kültürünü geliştiren büyük bilginlerden biri oldu. Bütün bunlardan başka İbn Sinâ çok güzel şiirler yazdı. Hatta Türkçe olarak yazmış olduğu şiirler de vardır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
İbn Sinâvirgs.gif 1037 tarihinde Hemedan’da mide hastalığından öldü.
İbn Sinâ’nın asıl büyüklüğü doktorluğundadır. Şifâ adındaki 18 ciltlik ansiklopedisivirgs.gif ismine rağmen tıptan çok matematikvirgs.gif fizikvirgs.gif ¤¤¤¤fizikvirgs.gif teolojivirgs.gif ekonomivirgs.gif siyaset ve musiki konularını içine alır. Onun tıp şaheserivirgs.gif kısaca Kanûn diye bilinen el-Kanûn Fi’t-Tıb adlı büyük kitabıdır. Eservirgs.gif fizyolojivirgs.gif hıfzıssıhhavirgs.gif tedavi ve farmakoloji bahislerine ayrılmıştır. Konular dikkatle incelendiğinde İbn Sinâ’nın bugünkü tıp için bile geçerli olan pek çok ileri görüşleri bulunduğunu; mesela mikroskop olmadığı haldevirgs.gif hastalıkların ‘mikrop’ mefhumuna benzer yaratıklarca meydana getirildiğini sezebildiğini görürüz.
İbn Sinâ’nın Kanûn adlı eseri XII. yüzyılda Latince’ye çevrildi ve Batı tıp aleminde bir patlama tesiri yaptı. Roma’nın Galen’i devirgs.gif Er Razi’de ilimde eriştikleri tahtlarından indirildiler ve çağın Fransa’sının en meşhur tıp fakülteleri olan Montpellier ve Lauvain Üniversiteleri’nin temel kitabı Kanûn oldu. Durum XVII. yüzyılın ortalarına kadar böyle devam etti ve İbn Sinâvirgs.gif 700 yıl Avrupa’nın tıp hocası oldu. Altı yüzyıl önce Paris Tıp Fakültesi’nin kütüphanesinde bulunan 9 ana kitabın en başında İbn Sinâ’nın Kanûn’u yer almıştır.

Bugün hala Paris Üniversitesi’nin tıp fakültesi öğrencileri St. Germain Bulvarı yanındaki büyük konferans salonunda toplandıklarında iki kişinin duvara asılı büyük boy portresiyle karşılaşırlar. Bu iki portrevirgs.gif İbn Sinâ ve er-Razi’ye aittir.

Aristotelesçi felsefe anlayışını İslam düşüncesine göre yorumlayarakvirgs.gif yaymaya çalışmışvirgs.gif görgücü-usçu bir yöntemin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
Buhara yakınlarında Hormisen'de doğduvirgs.gif 21 Haziran 1037'de Hemedan'da öldü. Gerçek adı Ebu'l-Ali el-Hüseyin Abdullah İbn Sinâ'dır. Babasıvirgs.gif Belh'ten göçerek Buhara'ya yerleşmişvirgs.gif Samanoğulları hükümdarlarından II.Nuh döneminde sarayla ilişki kurmuşvirgs.gif yüksek görevler almış olan Abdullah adlı birisidir. İbn Sinâvirgs.gif önce babasındanvirgs.gif sonra çağın önde gelen bilginlerinden Natilî ve İsmail Zahid'den mantıkvirgs.gif matematikvirgs.gif gökbilim öğrenimi gördü. Bir süre tıpla ilgilendivirgs.gif özelliklevirgs.gif hastalıkların ortaya çıkış ve yayılış nedenlerini araştırdıvirgs.gif sağıltımla uğraştı. Bu alandaki başarısı nedeniylevirgs.gif II. Nuh'un özel hekimi olarak görevlendirildivirgs.gif onu sağlığa kavuşturuncavirgs.gif dönemin önde gelen tıp bilginlerinden biri olarak önem kazandı.

İbn Sinâ'nın felsefeye karşı ilgisi deney bilimleriyle başlamışvirgs.gif Aristoteles ve Yeni-Platoncu görüşleri incelemekle gelişmiştir. İslam ve Yunan filozoflarının görüşlerini yorumlayan ve eleştiren İbn Sinâ'nın ele aldığı sorunlar genelliklevirgs.gif Aristoteles ve Farabi'nin düşünceleriyle bağımlıdır. Bunlar davirgs.gif bilgivirgs.gif mantıkvirgs.gif evren (fizik)virgs.gif ruhbilimvirgs.gif ¤¤¤¤fizikvirgs.gif ahlakvirgs.gif tanrıbilim ve bilimlerin sınıflandırılmasıdır. Belli bir düşünce dizgesine göre yapılan bu düzenlemede her sorun bağımsız olarak ele alınıp çözümüne çalışılır.

Bilgi sezgi ile kazanılan kesin ilkelere göre sonuçlama yoluyla sağlanır. Bu nedenlevirgs.gif bilginin gerçek kaynağı sezgidir. Bilginin oluşmasında deneyin de etkisi vardırvirgs.gif ancak bu etki usun genel geçerlik taşıyan kurallarına uygundur. Ona göre "bütün bilgi türleri usa uygun biçimlerden oluşur." Bilginin kesinliği ve doğruluğu usun genel kurallarıyla olan uygunluğuna bağlıdır. Us kurallarıvirgs.gif insanın anlığında doğuştan bulunanvirgs.gif değişmez ve genel geçerlik taşıyan ilkelerdir. Sonradanvirgs.gif duyularla kazanılan bilgi için de bu kurallara uygunluk geçerlidir. Deney verileri us ilkelerine görevirgs.gif yeni bir işlemden geçirilerek biçimlenirvirgs.gif onların bundan öte bir önem ve anlamı yoktur. Çelişmezlikvirgs.gif özdeşlik ve öteki varlık ilkelerivirgs.gif usta bulunurvirgs.gif deneyden gelmez.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
İbn Sinâ'ya göre varlıkvirgs.gif tasarlamakla bağlantılıdır. Bütün düşünülenler vardır ve var olanlar tasarlanabilen düşünülür biçimlerdir (makuller). Bu nedenlevirgs.gif düşünmekle var olmak özdeştir. Atomcu görüşün ileri sürdüğü nitelikte bir boşluk yoktur. Uzay isevirgs.gif bir nesnenin kapladığı yerin iç yüzüdür. Varlık kavramı altında toplanan bütün nesnelerin değişmeyenvirgs.gif sınır ve niteliklerini koruyan belli bir yeri vardır. Devinmevirgs.gif bir nesnenin uzayda eyleme geçişidir.
Mantık insanı gerçeklere ulaştırmazvirgs.gif yalnız birtakım yanılmalardan korur. Düşünme yetisi gerçeği kavramak için mantıktan geçici bir araç olarak yararlanır. Düşünme eyleminin sağlıklı olması için mantıkvirgs.gif ilkeler ve kurallar koyabilirvirgs.gif anlıkta bulunan ve bilinen bilgilerden yola çıkarakvirgs.gif bilinmeyenleri saptama olanağı sağlar. Bu özelliği nedeniylevirgs.gif mantıkvirgs.gif düşünmenin genel kurallarını bulanvirgs.gif düzenleyenvirgs.gif bu kurallar arasındaki gerekli bağlantıyı ve birliği kuran bir bilimdir. Mantık kurallarıvirgs.gif genel geçerlik taşıyan ve değişmeyen kesin kurallardır. Mantığın kavramlar ve yargılar olmak üzere iki alanı vardır. Her bilimsel bilgi ya kavram ya da yargılara dayanır. Kavramvirgs.gif ilk bilgidir ve terim ya da terim yerine geçen bir nesneyle kazanılır. Yargı isevirgs.gif tasımla kazanılır.

Mantığın konusu incelenirkenvirgs.gif tanım temel alınmalıdır. Tanımlar birbirlerine bağlandıklarındavirgs.gif kanıt ve çıkarıma varılır. Kavramvirgs.gif önce tekil bir algıdır (sezgi). Yargı isevirgs.gif iki tekil terim arasındaki ilişkidir. Kavramlarvirgs.gif açık ve kapalı belirleme olarak ikiye ayrılır. Varlığınvirgs.gif tözvirgs.gif nicelikvirgs.gif nitelikvirgs.gif ilişkivirgs.gif yervirgs.gif zamanvirgs.gif durumvirgs.gif iyelikvirgs.gif etkivirgs.gif edilgi gibi on kategorisi vardır.

İbn Sinâ mantığında en önemli yeri tanım tutar. Bir kavramı tanımlamak içinvirgs.gif bu kavramın bireylerinden biri göz önüne alınmalıdır. Tikelin belirlenmesi tümelden kolaydır. Eksiksiz bir tanım yakın cins ile yapılmalıdır. En yetkin tanımsavirgs.gif kavramın yakın cinsi ile türsel ayrımdan oluşur. Tanım ikiye ayrılır; Gerçek tanım ve sözcük tanımları.

Önermelervirgs.gif yüklemli ve koşullu olabilirler. Yüklemli önermevirgs.gif bir düşünce ötekine yüklendiği zaman ya onaylanır ya da yadsınır. Koşullu önermelervirgs.gif bir ötekinin koşulu ya da sonucu olarak bağlanan terimlerde görülür. Önermeler varsayımlıvirgs.gif nitelik ve nicelikleri bakımındanvirgs.gif tekilvirgs.gif belirsiz ve belirli olur. Tasımvirgs.gif bitişik ve ayrık olmak üzere ikiye ayrılır. Bitişik tasımların öncüleri anlam bakımındanvirgs.gif sonuç önermesini içerir. Ayrık tasımlarda ise sonuç önermesi öncüllerde bulunabilir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
Tümellervirgs.gif bütün varlık türlerinin oluşumundan öncevirgs.gif Tanrı düşüncesindevirgs.gif birer tanrısal kavram olarak vardır. Varlıkların oluş nedeni ve onlara biçim kazandıran tümellerdir. Tümeller Tanrı'da ussal olarak bulunanvirgs.gif nesnelerde ve bireylerde içkin olanvirgs.gif öteki de nesnelerin dışında ve anlıkla birlikte olan mantıksal tümel diye üçe ayrılır. Birinci türe giren tümelvirgs.gif ¤¤¤¤fiziği ilgilendirir. İbn Sinâ fiziğivirgs.gif ¤¤¤¤fiziğe giriş olarak düşünür.

Fiziğin konusu madde ve biçimden oluşan nesnelerdir. Biçimvirgs.gif maddeden önce yaratılmıştır. Maddeye bir töz özelliği kazandıran biçimdir. Maddeden sonra ilinek gelir. Biçimler maddeyevirgs.gif ilinekler isevirgs.gif töze katılır. Doğal nesneler kendi öz ve nitelikleriyle bilinir. Bütün nitelikler de birinci nitelikler ve ikinci nitelikler olmak üzere ikiye ayrılır. Birinci nitelikler nesnelere bağlıdırvirgs.gif ikinciler isevirgs.gif nesnelerden ayrı olarak varlığını sürdürür. İbn Sinâ'ya görevirgs.gif nesnel evrende bulunan güç ve devinimin temelini ikinci nitelikler oluşturur. Nesnelervirgs.gif kendilerinde bulunan gizli güçle devinime geçerler. Bu güç isevirgs.gif doğal güçvirgs.gif öznel güçvirgs.gif tinsel güç olmak üzere üç türlüdür. Doğal güçvirgs.gif nesnede doğal biçim ve yerlerle ilgili nitelikleri taşır. Çekim ve ağırlık bu türdendir. Öznel güçvirgs.gif nesneyi devingen ya da durağan duruma getirir. Bunda davirgs.gif bilinçli ya da bilinçsiz olma özelliği bulunur. Tinsel güçvirgs.gif herhangi bir organınvirgs.gif aracın yardımı olmaksızın doğrudan doğruya bir istençle eylemde bulunmaktadır. Bunavirgs.gif gök katlarının özleri adı da verilir. İbn Sinâ'nın geliştirdiği bu güç kuramının kaynağı Aristoteles ve Yeni-Platonculuk'tur. Ancakvirgs.gif o bu güçlerin sonsuz olduğu kanısında değildir. Ona görevirgs.gif zaman ve devinim kavramları da birbirine bağlıdırvirgs.gif çünküvirgs.gif devinimin bulunmadığıvirgs.gif algılanmadığı bir yerde zaman da yoktur.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
İbn Sinâ'nın felsefesindevirgs.gif Aristoteles'in geliştirdiği düşünce dizgesine uygun olarakvirgs.gif ruh kavramının önemli bir yer tuttuğu görülür. Ona görevirgs.gif biri bitkiselvirgs.gif öteki insanla ilgili olmak üzerevirgs.gif iki türlü ruh vardır. İnsan ruhuvirgs.gif gövdeye gereksinme duymadanvirgs.gif doğrudan doğruya kendini bilirvirgs.gif bu nedenlevirgs.gif tinsel bir tözdür. Gövdeyi devindirenvirgs.gif ona dirilik kazandıran bu tözün başka bir özelliği devirgs.gif yetkin düşünme yeteneği anlık olmasıdır. Düşünme eylemi yaratan ruhturvirgs.gif o gövdeyi gerektirmezvirgs.gif ancak gövde var olabilmek için tini gereksinir. İnsan ruhu gövde biçiminde değildirvirgs.gif usa uygun biçimleri kavramaya elverişli bir töz olduğundanvirgs.gif gövdesel yapıda yer alamaz. Gövdevirgs.gif bölünebilen öğelerden oluşmuş bir bütündürvirgs.gif oysa tinvirgs.gif bir birliktirvirgs.gif bölünmeye elverişli değildirvirgs.gif sürekli olarak özünü ve birliğini korur. Tinvirgs.gif bütün izlenimleri gövde aracılığıyla alırvirgs.gif anlık yoluyla kavramlarıvirgs.gif kavramlara dayanarak usa vurmayı oluşturur. Bu yüzdenvirgs.gif gövdeyle dolaylı bir bağlantısı vardır. Ancakvirgs.gif bu bağlantı tin için bir oluş koşulu değildir.
Canlı sorununavirgs.gif gözleme dayalı bir ruhbilim anlayışıyla çözüm arayan İbn Sinâ'ya göre dirilik bir bileşimdir. Doğal organlarınvirgs.gif göksel güçler yardımıyla bileşmesinden canlılar ortaya çıkar. Bu olay davirgs.gif belli aşamalara uygun olarak gerçekleşir. İlk ortaya çıkan canlı bitkidir. Bitkide tohumla üremevirgs.gif beslenme ve büyüme güçleri vardır. İkinci aşamada ortaya çıkan hayvanda isevirgs.gif kendi kendine devinme ve algı güçleri bulunur. Devinme gücünden isteme ve öfke doğar. Algı gücü devirgs.gif iç ve dış algı olmak üzere ikiye ayrılır. İnsan özü doğal evrim sürecinde en üst düzeyde gerçekleşmiş bir oluşumdurvirgs.gif bu nedenlevirgs.gif öteki varlıklardan ayrılır. İnsanda dış algı duyumlarlavirgs.gif iç algı da virgs.gif beynin ön boşluğunda bulunan ortak duyu ile sağlanır. Duyularla alınan izlenimler bu ortak duyu ile beyne gider. Beyninvirgs.gif ön boşluğunda sonundavirgs.gif tasarlama yetisi bulunur. Bu yeti duyu izlenimlerini sağlamaya yarar. İnsan için en önemli olan düşünen öz yapıcı ve bilici güçlerle donatılmıştır. Yapıcı güç (us) gerekli ve özel eylemler için gövdeyi uyarır. Bilici güç isevirgs.gif yapıcı gücü yönlendirir. Özdekten ayrılan tümel biçimlerin izlerini alır. Bu biçimler soyutsa onları kavrarvirgs.gif değilse soyutlayarak kavrar. İnsanda iyiyi kötüdenvirgs.gif yararlıyı yararsızdan ayıran yapıcı güçtürvirgs.gif bu nedenle bir istenç niteliğindedir.
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi
  Tarih: 07-01-2024, 09:02 PM