3 saat önce
Birçok yazımın konusunu, bana verilen cevaplar oluşturur. Çünkü bu cevaplar yaşadığımız İslam’ın adeta gerçekleri ve özetidir. Bizler her şeyden önce yanlışlarımızı görmek ve düzeltmek istiyorsak, her yazımda neredeyse hatırlattığım gibi, YAŞADIĞIMIZ İSLAM İLE KUR’AN’I MUTLAKA SORGULAMALIYIZ. Bunu yapmadığımız içinde, çok ama çok büyük hataları yapmaya, hatta çevremize bu yanlışları doğru diye anlatmaya devam ediyoruz. Bir yanlışı bir kişinin yapması, kolay düzeltilebilir bir sorundur. Ama bu sorunu, yüzlerce binlerce kişiye DOĞRU diye anlatıyor ve kabul ettiriyorsak çevremize, bu milyonlarca insana hatalı ve yanlış olarak yayılmasına neden olur. ÇOK ÜZGÜNÜM AMA BU YANLIŞ İNANÇ ZİNCİRİ, MİLYARLARA ULAŞARAK DEVAM EDİYOR. Onun için ben yazılarımda, doğru zannettiğimiz yanlışlar üzerinde, çok fazla duruyorum. Özellikle her yazımda, YALNIZ KUR’AN’A SARILMAMIZ GEREKTİĞİNİ HATIRLATIRIM. Peki neden? Çükü bu emri veren, yüce Rabbimizde ondan. Yine bir makaleme bir kardeşimiz bakın nasıl cevap vermiş.
“KUR’AN’A SARILMASININ TEK YOLU, 12 İMAMLAR EHL-İ BEYT BAŞKA YOLU YOKTUR.”
Arkadaşımız Kur’an’a sarılmamızın tek yolu, 12 imamın yoludur, başka yolu yok diyor. Düşünebiliyor musunuz Ehlibeyt derken Allah’ın Resulünün yakınları, onların yakın çevresinden bahsediliyor. Peki, bunların görevi neydi? Allah bahsedilen kişilere, Resulünün yanında görev mi vermişti? Neden biz Müslümanlar Kur’an’ı Allah’ın görev verdiği ve Allah’ın korumasındaki Resulünden, onun tebliğinden öğrenmiyoruz da, Kur’an’ı tebliğ etmekle görevlendirilmemiş ve Allah’ın koruması olmayan, hiç kimsenin doğruluğuna garanti veremeyeceği bilgilerden, onların sözleri olduğu iddia edilen kaynaklardan Kur’an’ı öğrenebileceğimizi söylüyoruz. SİZCE MANTIKLIMI BU DÜŞÜNCE? Kur’an’ı dikkatle çok değil bir kez okuyan bir Müslüman, Allah’ın Resulünün bizleri yalnız bakın neyle uyardığını görecektir. “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) Değerli dostlarım bizler aklımızı mı yitirdik. Allah’ın Resulü ben sizi yalnız Kur’an ile uyardım diyor ama bu gerçeği ısrarla görmek istemiyor ve kendimize doğruluğundan asla emin olamayacağımız kaynaklar yaratmaya, ısrarla devam ediyoruz. Allah Resulünün görev ve sorumluluğunu Kur’an’dan bizlere anlatırken ne diyordu? “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) Bu ayeti tebliğ alan biz Müslümanların çoğunluğu ne diyor? “Rabbimiz sen Resulünü, postacı diye mi gönderdin?” Doğrusu söyleyecek söz bulamıyorum.
Allah’ın Resulüne atfen rivayet edilen hadislerin bile, bizzat Resulüne ait olduğu konusunda hiç kimse garanti veremediği halde birde Allah’ın dini İslam’ı, saydıkları bu 12 kişiden öğrenmemiz gerektiğini nasıl söyleriz ve inanırız? SİZLERE SORUYORUM, 12 İMAMIN ADI KULLANILARAK RİVAYET EDİLEN SÖZLERİN/HADİSLERİN, BİZZAT KENDİLERİNE AİT OLDUĞUNA KİM ŞAHİTLİK EDEBİLİR? YA DA DOĞRULUĞUNA KİMLER KEFİL OLABİLİR? Hiç kimse olamaz, tıpkı Allah’ın Resulüne ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerinde, hiç birisinin Allah’ın Resulünün söylediğine kefil olamayacağı gibi. Allah’ın Resulü yaşıyor olsaydı işimiz çok kolay olacaktı, çünkü Allah Resulünü sürekli kontrol ediyor ve en küçük yanlışında uyarıyordu.
Sizce bizlere ulaşan ve kime ait olduğu dahi kanıtlanması mümkün olmayan rivayet hadislerle, İslam dinini yaşamamıza, Rabbimiz izin veriyor mu Kur’an’da? Asla izin vermiyor, bunu Kur’an ile buluşan ZİKİR EHLİ çok iyi bilir. ALLAH RESULÜME UYUN DİYOR BİRÇOK AYETİNDE AMA BUNUNDA AÇIKLAMASINI YAPARAK, RESULÜM SİZLERİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARACAK, BEN ONU İZLİYOUM DİYOR. Bunu söylemesinin nedeni, elbette Resulünün tebliğini kolaylaştırmak için olduğunu, ön yargısız Kur’an’ı okuyan anlayacaktır. Ön yargıdan kurtulamayana, zaten sözümüz yok. Allah’ın Resulünün ya da bahsettikleri kişilerin sözlerine/hadislerine, bizlerin KUR’AN’I ANLAYABİLMEMİZ İÇİN mutlaka ihtiyacımız olsaydı, Allah’ın Resulü Kur’an ayetlerini kayda aldırıp yazdırırken, onları da yazdırırdı ama asla yazdırmamış. Peki neden? Çünkü buna Allah izin vermemiştir. Yoksa haşa Allah’ın Resulü görevini eksik yapmışta, ismini saydıklarımız ya da dini mezheplere bölenler bu eksiğimi tamamlamış? İşte bizler düşünmeden, böyle büyük hataları yapmaya devam ediyoruz. Bakın bu konuda Kitap Ehlide aynı yanlışları yaptığında, Rabbimiz nasıl ayetler indirmiş ve uyarmış, bu ayetler bizleri hiç ilgilendirmiyor mu?
“KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” (Ankebut 51)
“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)
“O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26)
ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ? (Maide 50)
Bu ve benzeri onlarca uyarıyı dikkate almayıp, hala atalarımızın yarattığı rivayet beşeri inançlarımızı yaşayabilmek için, ALLAH’IN AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİYORSAK, bizler Haktan batıla sapmışız demektir. İşte İslam dini böyle parçalanıyor, bölünüyor ve de birbirimize düşman oluyoruz. Yüce Rabbimiz haşa, Kur’an’ı bizzat kendisi anlayacağımız şekilde bizlere açıklayamadı da, bunu saydıkları kişiler mi yaptı? Şunu da nasıl düşünemiyoruz. Allah Zuhruf 44.ayetinde, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM diye hükmünü verdikten sonra, anlayasınız hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, KUR’AN’I YEMİN OLSUN Kİ KOLAYLAŞTIRDIK VE NİCE ÖRNEKLERLE BİZ AÇIKALDIK, KUR’AN’I AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR diye uyardığı halde, hala Allah’ın kitabının yanına, emin olamadığımız kaynaklar koyarak, onların sözleri ile Kur’an’ı anlayabileceğimizi nasıl söyleriz? BUNA ANCAK CAHİL CESARETİ DENİR, lütfen bu hatadan vaz geçelim ve İslam toplumundaki bu bölünmüşlüğe son verip, Allah’ın emrettiği gibi tek yumruk olalım.
Allah Kur’an’da çok net şunu söylüyor, hem Resulüne hem de biz kullarına. Allah ile kulu arasında Resulü dâhil hiç kimse yoktur. Bizlerin doğru yolu bulmamız için yalnız Allah ARACISIZ KUR’AN’A SARILMAMIZI EMREDER VE ONDAN HESABA ÇEKİLECEĞİMİZİ BİLDİRİR. Ne yazık ki bizler batılın yanlışın öyle etkisindeyiz ki, hala Kur’an’ı herkesin anlayamayacağını, onu âlimlerin anlayıp onlardan bizlerin öğreneceğimizi, inatla savunuyoruz. Hiç mi düşünmüyorsunuz, anlamadığımız bir kitaptan, Allah nasıl bizleri sorumlu tutar? İlginç olan Allah Kur’an’da, ben ruhban sınıfı yani dine anlatacak öğretecek bir sınıfın oluşmasını, emretmedim dediği halde. Onun içindir ki Allah, Resulünün görev ve sorumluluğunu bizlere Kur’an’da anlatırken, bakın nasıl uyarır tekrar hatırlatıyorum. “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56) Bu ayetlerden de apaçık anlaşılacağı gibi, sarılacağımız sorumlu olduğumuz tek kaynak, güveneceğimiz tek bilgi KUR’AN’DIR.
Tekrar söylüyorum, Allah’ın Resulü yaşıyor olsaydı, elbette ona sorup danışırdık. Peki, şimdi aramızda yok, ona ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerinden faydalanamaz mıyız? Kur’an ile sorgulamadan asla faydalanamayız, peki neden? Çünkü her Resule atfen nakledilen rivayetin, BİZZAT ONUN SÖZÜ/HADİSİ olduğunu bilemeyiz de ondan, adı üstünde hepsi bir rivayete göre diye başlıyor. Bu yolla içimize girmiş din düşmanları, özellikle Yahudi fitnesi ne yazık ki İslam dinine batıl ve hurafeyi özellikle kendi inançlarını bu yolla sokmuşlardır, lütfen bu batılı Kur’an ile sorgulayarak içimizden temizleyelim. Sorgusuz rivayetlere inanmamızı zaten Allah yasaklamıştır ve nasıl uyarmıştı hatırlayalım.
İsra 36: HAKKINDA KESİN BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞIN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME. ÇÜNKÜ KULAK, GÖZ VE KALP, BUNLARIN HEPSİ ONDAN SORUMLUDUR. (Diyanet meali)
Bir Müslüman, ben Kur’an’a iman ettim diyorsa imanının gereği, KUR’AN’IN TAMAMINA BOYUN EĞİP, HAYATINA GEÇİREREK GÖSTERMELİDİR. BAZI AYETLERİ BATIL İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, GÖRMEZDEN GELEMEZ. Allah, hakkında kesin bilgimiz olmadığı, emin olamayacağımız hiçbir bilginin ardına düşerek, bunlarda İslam dininin emridir dememizi yasaklamıştır. Onun için Kur’an’ın bahsetmediği rivayetleri, sanı bilgileri din diye asla yaşayamaz. Yaşıyorsak, Allah’ın dinine birilerini ortak etmiş oluruz ki, buna da Rabbimiz ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLER DİYOR. Çünkü Allah bizlerin, yalnız Kur’an’a sarılmamızı ve Kur’an’dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir. Onun için Allah biz kullarına kızarak bakın ne diyor. “ŞÜPHESİZ İNSAN, RABBİNE KARŞI ÇOK NANKÖRDÜR.” (Adiyat 6) Neden diyor biliyor musunuz? Çünkü iman ettiğini söyleyen kulları, Allah’a yeteri kadar güvenmediği gibi, kendilerinin edindiği veli dediği kişilere çok daha fazla güveniyor. “RABB’İNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN. O’NUN YANI SIRA BAŞKA VELİLERE UYMAYIN. NE KADAR AZ ÖĞÜT TUTUYORSUNUZ!” (Araf 3)
Söyleyecek örnek verecek çok büyük hatalarımız var, lütfen bu hatalarımızı Kur’an ile sorgulayalım, çünkü Rabbimiz SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİR. Lütfen unutmayalım, Allah sözünde durandır. Dilerim bu emanet can bu bedenden ayrılmadan, ALLAH’IN UYARILARININ FARKINDA OLAN, AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
“KUR’AN’A SARILMASININ TEK YOLU, 12 İMAMLAR EHL-İ BEYT BAŞKA YOLU YOKTUR.”
Arkadaşımız Kur’an’a sarılmamızın tek yolu, 12 imamın yoludur, başka yolu yok diyor. Düşünebiliyor musunuz Ehlibeyt derken Allah’ın Resulünün yakınları, onların yakın çevresinden bahsediliyor. Peki, bunların görevi neydi? Allah bahsedilen kişilere, Resulünün yanında görev mi vermişti? Neden biz Müslümanlar Kur’an’ı Allah’ın görev verdiği ve Allah’ın korumasındaki Resulünden, onun tebliğinden öğrenmiyoruz da, Kur’an’ı tebliğ etmekle görevlendirilmemiş ve Allah’ın koruması olmayan, hiç kimsenin doğruluğuna garanti veremeyeceği bilgilerden, onların sözleri olduğu iddia edilen kaynaklardan Kur’an’ı öğrenebileceğimizi söylüyoruz. SİZCE MANTIKLIMI BU DÜŞÜNCE? Kur’an’ı dikkatle çok değil bir kez okuyan bir Müslüman, Allah’ın Resulünün bizleri yalnız bakın neyle uyardığını görecektir. “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) Değerli dostlarım bizler aklımızı mı yitirdik. Allah’ın Resulü ben sizi yalnız Kur’an ile uyardım diyor ama bu gerçeği ısrarla görmek istemiyor ve kendimize doğruluğundan asla emin olamayacağımız kaynaklar yaratmaya, ısrarla devam ediyoruz. Allah Resulünün görev ve sorumluluğunu Kur’an’dan bizlere anlatırken ne diyordu? “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) Bu ayeti tebliğ alan biz Müslümanların çoğunluğu ne diyor? “Rabbimiz sen Resulünü, postacı diye mi gönderdin?” Doğrusu söyleyecek söz bulamıyorum.
Allah’ın Resulüne atfen rivayet edilen hadislerin bile, bizzat Resulüne ait olduğu konusunda hiç kimse garanti veremediği halde birde Allah’ın dini İslam’ı, saydıkları bu 12 kişiden öğrenmemiz gerektiğini nasıl söyleriz ve inanırız? SİZLERE SORUYORUM, 12 İMAMIN ADI KULLANILARAK RİVAYET EDİLEN SÖZLERİN/HADİSLERİN, BİZZAT KENDİLERİNE AİT OLDUĞUNA KİM ŞAHİTLİK EDEBİLİR? YA DA DOĞRULUĞUNA KİMLER KEFİL OLABİLİR? Hiç kimse olamaz, tıpkı Allah’ın Resulüne ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerinde, hiç birisinin Allah’ın Resulünün söylediğine kefil olamayacağı gibi. Allah’ın Resulü yaşıyor olsaydı işimiz çok kolay olacaktı, çünkü Allah Resulünü sürekli kontrol ediyor ve en küçük yanlışında uyarıyordu.
Sizce bizlere ulaşan ve kime ait olduğu dahi kanıtlanması mümkün olmayan rivayet hadislerle, İslam dinini yaşamamıza, Rabbimiz izin veriyor mu Kur’an’da? Asla izin vermiyor, bunu Kur’an ile buluşan ZİKİR EHLİ çok iyi bilir. ALLAH RESULÜME UYUN DİYOR BİRÇOK AYETİNDE AMA BUNUNDA AÇIKLAMASINI YAPARAK, RESULÜM SİZLERİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARACAK, BEN ONU İZLİYOUM DİYOR. Bunu söylemesinin nedeni, elbette Resulünün tebliğini kolaylaştırmak için olduğunu, ön yargısız Kur’an’ı okuyan anlayacaktır. Ön yargıdan kurtulamayana, zaten sözümüz yok. Allah’ın Resulünün ya da bahsettikleri kişilerin sözlerine/hadislerine, bizlerin KUR’AN’I ANLAYABİLMEMİZ İÇİN mutlaka ihtiyacımız olsaydı, Allah’ın Resulü Kur’an ayetlerini kayda aldırıp yazdırırken, onları da yazdırırdı ama asla yazdırmamış. Peki neden? Çünkü buna Allah izin vermemiştir. Yoksa haşa Allah’ın Resulü görevini eksik yapmışta, ismini saydıklarımız ya da dini mezheplere bölenler bu eksiğimi tamamlamış? İşte bizler düşünmeden, böyle büyük hataları yapmaya devam ediyoruz. Bakın bu konuda Kitap Ehlide aynı yanlışları yaptığında, Rabbimiz nasıl ayetler indirmiş ve uyarmış, bu ayetler bizleri hiç ilgilendirmiyor mu?
“KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” (Ankebut 51)
“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)
“O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26)
ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ? (Maide 50)
Bu ve benzeri onlarca uyarıyı dikkate almayıp, hala atalarımızın yarattığı rivayet beşeri inançlarımızı yaşayabilmek için, ALLAH’IN AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİYORSAK, bizler Haktan batıla sapmışız demektir. İşte İslam dini böyle parçalanıyor, bölünüyor ve de birbirimize düşman oluyoruz. Yüce Rabbimiz haşa, Kur’an’ı bizzat kendisi anlayacağımız şekilde bizlere açıklayamadı da, bunu saydıkları kişiler mi yaptı? Şunu da nasıl düşünemiyoruz. Allah Zuhruf 44.ayetinde, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM diye hükmünü verdikten sonra, anlayasınız hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, KUR’AN’I YEMİN OLSUN Kİ KOLAYLAŞTIRDIK VE NİCE ÖRNEKLERLE BİZ AÇIKALDIK, KUR’AN’I AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR diye uyardığı halde, hala Allah’ın kitabının yanına, emin olamadığımız kaynaklar koyarak, onların sözleri ile Kur’an’ı anlayabileceğimizi nasıl söyleriz? BUNA ANCAK CAHİL CESARETİ DENİR, lütfen bu hatadan vaz geçelim ve İslam toplumundaki bu bölünmüşlüğe son verip, Allah’ın emrettiği gibi tek yumruk olalım.
Allah Kur’an’da çok net şunu söylüyor, hem Resulüne hem de biz kullarına. Allah ile kulu arasında Resulü dâhil hiç kimse yoktur. Bizlerin doğru yolu bulmamız için yalnız Allah ARACISIZ KUR’AN’A SARILMAMIZI EMREDER VE ONDAN HESABA ÇEKİLECEĞİMİZİ BİLDİRİR. Ne yazık ki bizler batılın yanlışın öyle etkisindeyiz ki, hala Kur’an’ı herkesin anlayamayacağını, onu âlimlerin anlayıp onlardan bizlerin öğreneceğimizi, inatla savunuyoruz. Hiç mi düşünmüyorsunuz, anlamadığımız bir kitaptan, Allah nasıl bizleri sorumlu tutar? İlginç olan Allah Kur’an’da, ben ruhban sınıfı yani dine anlatacak öğretecek bir sınıfın oluşmasını, emretmedim dediği halde. Onun içindir ki Allah, Resulünün görev ve sorumluluğunu bizlere Kur’an’da anlatırken, bakın nasıl uyarır tekrar hatırlatıyorum. “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56) Bu ayetlerden de apaçık anlaşılacağı gibi, sarılacağımız sorumlu olduğumuz tek kaynak, güveneceğimiz tek bilgi KUR’AN’DIR.
Tekrar söylüyorum, Allah’ın Resulü yaşıyor olsaydı, elbette ona sorup danışırdık. Peki, şimdi aramızda yok, ona ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerinden faydalanamaz mıyız? Kur’an ile sorgulamadan asla faydalanamayız, peki neden? Çünkü her Resule atfen nakledilen rivayetin, BİZZAT ONUN SÖZÜ/HADİSİ olduğunu bilemeyiz de ondan, adı üstünde hepsi bir rivayete göre diye başlıyor. Bu yolla içimize girmiş din düşmanları, özellikle Yahudi fitnesi ne yazık ki İslam dinine batıl ve hurafeyi özellikle kendi inançlarını bu yolla sokmuşlardır, lütfen bu batılı Kur’an ile sorgulayarak içimizden temizleyelim. Sorgusuz rivayetlere inanmamızı zaten Allah yasaklamıştır ve nasıl uyarmıştı hatırlayalım.
İsra 36: HAKKINDA KESİN BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞIN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME. ÇÜNKÜ KULAK, GÖZ VE KALP, BUNLARIN HEPSİ ONDAN SORUMLUDUR. (Diyanet meali)
Bir Müslüman, ben Kur’an’a iman ettim diyorsa imanının gereği, KUR’AN’IN TAMAMINA BOYUN EĞİP, HAYATINA GEÇİREREK GÖSTERMELİDİR. BAZI AYETLERİ BATIL İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, GÖRMEZDEN GELEMEZ. Allah, hakkında kesin bilgimiz olmadığı, emin olamayacağımız hiçbir bilginin ardına düşerek, bunlarda İslam dininin emridir dememizi yasaklamıştır. Onun için Kur’an’ın bahsetmediği rivayetleri, sanı bilgileri din diye asla yaşayamaz. Yaşıyorsak, Allah’ın dinine birilerini ortak etmiş oluruz ki, buna da Rabbimiz ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLER DİYOR. Çünkü Allah bizlerin, yalnız Kur’an’a sarılmamızı ve Kur’an’dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir. Onun için Allah biz kullarına kızarak bakın ne diyor. “ŞÜPHESİZ İNSAN, RABBİNE KARŞI ÇOK NANKÖRDÜR.” (Adiyat 6) Neden diyor biliyor musunuz? Çünkü iman ettiğini söyleyen kulları, Allah’a yeteri kadar güvenmediği gibi, kendilerinin edindiği veli dediği kişilere çok daha fazla güveniyor. “RABB’İNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN. O’NUN YANI SIRA BAŞKA VELİLERE UYMAYIN. NE KADAR AZ ÖĞÜT TUTUYORSUNUZ!” (Araf 3)
Söyleyecek örnek verecek çok büyük hatalarımız var, lütfen bu hatalarımızı Kur’an ile sorgulayalım, çünkü Rabbimiz SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİR. Lütfen unutmayalım, Allah sözünde durandır. Dilerim bu emanet can bu bedenden ayrılmadan, ALLAH’IN UYARILARININ FARKINDA OLAN, AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/