01-21-2007, Saat: 12:20 PM
Bu tad başka bir öğreti...
Gözlerinden belli bakışımın yalnızlığı.O kadar yakınım ki sana,sanki siyah bir ışınla sevişiyorum.Paylaşılmaz ellerinin ve kıskanmaya değer bir gülüşünün ardından ,kendimi tutamadığımı anlıyorum.Çılgınca sevgimi çarpıyorum seninle, hem de defalarca... Üslü bir değer ile özdeşiyor saygınlığın.Korkularımı anlıyorum sana dokunusumda.Sonra; güven arıyorum, o tarihsel ve hiç bir ihanete karışmamış gözlerinde...
Bu bakışlar başka bir öğreti...
Sanki seni tanımlıyor bütün yıldızlar.Saçlarının örgüsüne bağlanıyor duygularım.Tadı kalıyor karların, dilimin ucunda.Öyle soğuk oluyor ki akşamlar, ısınmanın değerini anlıyorum sıcaklığında.Ve her öpüşümde dudaklarından,ağlamaklı bir duruşla uzaktaki hayaline sarılıyorum...
Gül diyorlar bana,
(Nasıl gülerim...)
Hem "o" senin adın.Ben koymuştum hatırlarsan.Hani daha ışıklar kırılmıyordu gözlerimizde.Gül diyordum.Gül!
İşte o günden sonra hiç gülmedim...Dağıttığım masalar çok oldu kantinlerde.Çiçekli bir bahar dahi anımsamıyorum.Ağlayarak dinliyordum fıkraları.Her espiriye bir trajedi katıyordum.Artık ışık dahil herkesi kırıyordum.Utangaç bir optikle bakıyordum.İşte o günden sonra hiç göremedim seni.
Senin sesin başka bir öğreti...
Dün tanımladım daha.Ani bir gülümsemeyle irkildi bedenim.Sen vardın karşımda.
İşte şimdi umudumu çarelerine yıkıyorum.Güneşi anımsatıyordu,yüzünün gizemi.Aslında bu güzelliğinin başka bir özelliği...
Ve aşığım diyorum sana,
Onca zaman sonra ,adını haykırıyorum.Gülüm diyorum.Gülüm...
Sözlerin dokunuyor dudaklarıma,
Boğazımda kalıyor sesinin tınısı...
Öyle doluyum ki sevginle,
Ve bütün sözcükler ezberimde iken;
Konuş diyorsun ansızın.
Konuş!
Konuş...
İnan konuşamıyorum...
Gözlerinden belli bakışımın yalnızlığı.O kadar yakınım ki sana,sanki siyah bir ışınla sevişiyorum.Paylaşılmaz ellerinin ve kıskanmaya değer bir gülüşünün ardından ,kendimi tutamadığımı anlıyorum.Çılgınca sevgimi çarpıyorum seninle, hem de defalarca... Üslü bir değer ile özdeşiyor saygınlığın.Korkularımı anlıyorum sana dokunusumda.Sonra; güven arıyorum, o tarihsel ve hiç bir ihanete karışmamış gözlerinde...
Bu bakışlar başka bir öğreti...
Sanki seni tanımlıyor bütün yıldızlar.Saçlarının örgüsüne bağlanıyor duygularım.Tadı kalıyor karların, dilimin ucunda.Öyle soğuk oluyor ki akşamlar, ısınmanın değerini anlıyorum sıcaklığında.Ve her öpüşümde dudaklarından,ağlamaklı bir duruşla uzaktaki hayaline sarılıyorum...
Gül diyorlar bana,
(Nasıl gülerim...)
Hem "o" senin adın.Ben koymuştum hatırlarsan.Hani daha ışıklar kırılmıyordu gözlerimizde.Gül diyordum.Gül!
İşte o günden sonra hiç gülmedim...Dağıttığım masalar çok oldu kantinlerde.Çiçekli bir bahar dahi anımsamıyorum.Ağlayarak dinliyordum fıkraları.Her espiriye bir trajedi katıyordum.Artık ışık dahil herkesi kırıyordum.Utangaç bir optikle bakıyordum.İşte o günden sonra hiç göremedim seni.
Senin sesin başka bir öğreti...
Dün tanımladım daha.Ani bir gülümsemeyle irkildi bedenim.Sen vardın karşımda.
İşte şimdi umudumu çarelerine yıkıyorum.Güneşi anımsatıyordu,yüzünün gizemi.Aslında bu güzelliğinin başka bir özelliği...
Ve aşığım diyorum sana,
Onca zaman sonra ,adını haykırıyorum.Gülüm diyorum.Gülüm...
Sözlerin dokunuyor dudaklarıma,
Boğazımda kalıyor sesinin tınısı...
Öyle doluyum ki sevginle,
Ve bütün sözcükler ezberimde iken;
Konuş diyorsun ansızın.
Konuş!
Konuş...
İnan konuşamıyorum...