01-22-2007, Saat: 09:13 PM
Saat gece yarısını çoktan geçti. Kaçıncı gün, kaçıncı mevsim, kaçıncı yıl bilmiyorum. Kaçıncı sensizliğe uyanışım bu. Dalgaların kayaları dövmesi gibi ruhuma vuruyor zaman. Oysa bütün saatleri mutluluğa kurmuştuk. Yıllar ne sevgimi azalttı ne de acılarımı.
Hiç kuşkusuz gözlerin geliyor aklıma. Alıp götüren, sarıp sarmalayan gözlerin. Sonra içimi bir hüzün kaplıyor. Alıp başımı gitmek istiyorum sensizliğin olmadığı yerlere. Adını sayıklarken karabasan gibi bir karanlık çöküyor ruhuma. Yalnızlığımdan korkuyorum.
O güzel günleri düşünüyorum. O, ellerinin ellerimde olduğu, ayaklarımızın yerden kesildiği günleri düşünüyorum. Neydi bizi böyle parçalayan? Arkana bir kez bile dönüp bakmadan gitmenin sebebi neydi? Sevmek bu kadar mı zordu beni? Karanlığa bir ışık yakmak, kışı bahara çevirmek bu kadar mı zordu?
Gülmelerini özlüyorum, gözlerimin içine bakarak, ellerimi tutarak gülmelerini. Parmaklarının saçlarımda, yüzümde dolaşmasını özlüyorum. Dizine başımı koyup yıldızları seyretmeyi, geceyi koklamayı özlüyorum sevgili.
Özlemenin bir rengi varmış. Acının da… Aynı sevdanın olduğu gibi. Bütün renkleri görürdüm de acıtanını, okşayanını, ağlayanını bilmezdim. Bilmezdim beyazın da acıttığını. Martıların kanatlarına yazdım sevdamı. Su sesinin güzelliğiyle çoğalan hasret gibi. Sana getirsin istiyorum hislerimi.
Hayat bütün perdelerini kapattı yüzüme.Biliyorum hiç bir umut yok, ışık yok. Sevda, bahar çiçekleri gibi yaza girmeden kurudu içimde. Yangına döndü alev, sele döndü yağmur. Savruldum. Oysa son kez de olsa seni uzaktan görmeyi, ruhumu yatıştırmayı umut ediyorum. Bana dönme, acıtma yaralarımı.. Ben seni değil hayalini seviyorum.....
Hiç kuşkusuz gözlerin geliyor aklıma. Alıp götüren, sarıp sarmalayan gözlerin. Sonra içimi bir hüzün kaplıyor. Alıp başımı gitmek istiyorum sensizliğin olmadığı yerlere. Adını sayıklarken karabasan gibi bir karanlık çöküyor ruhuma. Yalnızlığımdan korkuyorum.
O güzel günleri düşünüyorum. O, ellerinin ellerimde olduğu, ayaklarımızın yerden kesildiği günleri düşünüyorum. Neydi bizi böyle parçalayan? Arkana bir kez bile dönüp bakmadan gitmenin sebebi neydi? Sevmek bu kadar mı zordu beni? Karanlığa bir ışık yakmak, kışı bahara çevirmek bu kadar mı zordu?
Gülmelerini özlüyorum, gözlerimin içine bakarak, ellerimi tutarak gülmelerini. Parmaklarının saçlarımda, yüzümde dolaşmasını özlüyorum. Dizine başımı koyup yıldızları seyretmeyi, geceyi koklamayı özlüyorum sevgili.
Özlemenin bir rengi varmış. Acının da… Aynı sevdanın olduğu gibi. Bütün renkleri görürdüm de acıtanını, okşayanını, ağlayanını bilmezdim. Bilmezdim beyazın da acıttığını. Martıların kanatlarına yazdım sevdamı. Su sesinin güzelliğiyle çoğalan hasret gibi. Sana getirsin istiyorum hislerimi.
Hayat bütün perdelerini kapattı yüzüme.Biliyorum hiç bir umut yok, ışık yok. Sevda, bahar çiçekleri gibi yaza girmeden kurudu içimde. Yangına döndü alev, sele döndü yağmur. Savruldum. Oysa son kez de olsa seni uzaktan görmeyi, ruhumu yatıştırmayı umut ediyorum. Bana dönme, acıtma yaralarımı.. Ben seni değil hayalini seviyorum.....