01-22-2007, Saat: 09:22 PM
Mazimde gördüklerim çocuksu bir heyecan,yalancı bir oyalama..
Düşkün kaldığımda yanında,belirsiz suskunlukları kıramıyorum uzun süre.."
Biçare çırpınışlarımı sıralayışım...
Her sözüne bir anlam kazandırma telaşım...
Baş ağrısına dönüşen hayallerin..
.
.
"Gözlerine bakmak yada elini tutmak imkansızdı sanki...
Bir tebesümünle bile enkaz olan yüreğim,yerinden çıkıp sana gitmek istiyor.."
Bir çift göz için uykusuzluğa teslim oluşum..
Bir de seni seviyorum diyişim.…
"Düşünmesi bile yırtarken bedenimi,ağzımdan çıkmasına izin vermiyor bilinmez bir güç "seni seviyorum" değişimi..Dudaklarıma söz geçiremiyorum.."
Söyle diyorum..
Haykır diyorum..
Bağır diyorum..
.
.
Zamansız gel-gitleri sıraladım bir bir..
Yoksa suçmuydu hisettiklerim..
Sevda suçlusu olmak diye bir şey varmıydı?
Boşunamı öldürmüştüm içimdeki hüsranları…?
"Düşüncelerimi dizginleyemezken,boşluğumda unutulmaya yüz tutmuş kelimelerimin,bir beyaz kağıtta gün ışığına çıkmasıda varmış kaderde.."
Delicesine yazmak seni...
Bir gülün seninle anlam kazanması...
Sözcüklere yıldız doğması beraberinde…
Böylesine işlerken seni geleceğime..
Bütün sonlara hazırlanan yüreğimi,karşına çıkarmak kalmıştı geriye..
.
.
"Cevapsız soruların tüm cevapları saklı yüreğine bir umut ışığı serpmek..
Ve çaresizce gözlerinde bitmek..."
Bilmem sonrasında ne olurdu?
Korkudan ağdınlığa uzanırdım belki..
Belki gecelerim sabahla sarılırdı birbirine..
Belkide çekip giderken yüzüme bile bakmadan..
İçimdeki "seni" öldürmek için katiller tutardım...
Belki de...
Neyse...