:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Arının Zehirindeki Şifa Ve Arı Beyni
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
honeybee1ac6.jpg

Allah Teala, Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyurur: "Rabbin bal arısına vahyetti. Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rab'binin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına git. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar: Onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir toplum için büyük bir ibret vardır." (En-Nahl, 68-69)

Rabbimiz bu ayetle, insanın aklını kullanarak arıyı ilahi azamet ve kudreti gösteren bir delil olarak düşünmeye davet ediyor.

İnsan aklı, arının çıkardığı değişik şekil ve renkteki şurupları dört çeşit olarak sınırlamakta: Bal, proteinler, arı zehiri ve arı sütü. Halbuki, arıda bunlardan başka belki daha nice şuruplar var ki, onları Allah'tan başkası bilemiyor.

Arı zehiri, arıdaki sokucu iğne yoluyla çıkan güzel kokulu ve şeffaf bir akıcıdır. Ancak bunun tadı acı, kokusu ise yakıcıdır.

Yaygın görüşe göre, arı zehiri formik ve malik asitleri ihtiva eder. Ayrıca hidroklorik, izofosforik, histamin, kolin, triptofin, kükürt ve diğer maddeler de bunların arasında yer alır. Mesela fosfat, magnezyum, bakır, kalsiyum, çok sayıda proteinler ve uçucu yağlar sayılabilir.

Arı zehiri en yüksek sıcaklık ve en düşük soğukluk derecelerine karşı mukavemet eder. Kaynatmak veya dondurmakla da arı zehirinin oranından bir eksiklik meydana gelmez.

Yeni ilmi araştırmalar, arı zehirinin en kuvvetli bir antibiyotik olduğu neticesine varır. Araştırıcılar 20 ppm.lik arı zehiri çözeltisinin mikrop öldürücü olduğunu tesbit etmişlerdir. Paramezyum denilen mikroskobik canlı, 100 ppm.lik arı zehiri çözeltisinde hemen, 20 ppm.lik çözeltide ise 30 saniyelik bir bekleme neticesinden öleceği, 17 ppm. nisbetinde de bölünmede bölünme hadisesinin görüleceği düşünülür. Bu açıklamalardan; değişik ölçülerde arı zehiri ihtiva eden çözeltinin, biyolojik tesirlerinin de o ölçülerde olabileceği anlaşılır.

Yapılan araştırmalar, arı zehirinin çok sayıda hastalık tedavisinde faydalı olduğunu tespit etmiştir. Arı zehiri ile tedavi yaygın hale gelmiş, dünya devletlerinin bir kaçında arı sokmasıyla tedavi merkezleri açılmıştır. Arı sokmasıyla tedavi edilen hastalıklardan biri de romatizmadır. Uzun yıllar süren araştırmalar neticesinde 1897 yılında neşredilen bir makalede, arı zehiririn romatizmada ciddi ve isabetli bir ilaç olduğu belirtilmişitir.

Arı zehiri bazı cilt hastalıklarında faydalı bir ilaçtır. Onun Sülfidin gibi bazı ilaçlarla karıştırılmasıyla yüzdeki çıbanların tedavisinde tesirli olduğu görülmüştür. Aynı şekilde o, cilt veremi için de isabetli bir ilaçtır. Petersburg Enstitüsü Profesörlerinden M. Lokosliu 1864 yılında arı zehirinin sıtma tedavisinde tesirli olduğuna dair bir makale neşretmiştir. 1861'de Dr. Soliz, 1859 baharında sıtmanın her çeşidi için arı zehirinin ilaç olarak kullanıldığını açıklar.
En gelişmiş bilgisayar, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyni saniyede 10 trilyon işlem yapabiliyor

Prof. Dr. Davut Başaran, arılarla ilgili teorik araştırmalar yaptığını belirtti. Arılarla içiçe büyüdüğünü ve çok sevdiğini, bu nedenle “arıların gizemli dünyasını” irdelediğini anlatan Başaran, arıların, çok mükemmel işleyen bir yaşamları olduğunu anlattı.


Erkek, işçi ve kraliçe arı olmak üzere 3 tip arı bulunduğunu, kraliçe arının 5 ile 7 yıl, erkek arının en fazla 1 hafta ve işçi arının, larvadan çıktığı andan itibaren 1 ile 6 ay arasında yaşadığını dile getiren Başaran, kraliçe ve işçi arının 2 kromozom, erkek arının yarım kromozomdan oluştuğunu, kraliçe ve işçi arıların 2 kromozomdan oluşmasına rağmen beslenmeden dolayı kraliçe arının ömrünün daha uzun olduğunu vurguladı.

4 BİN METREDE DÖLLENME
İşçi arının dişi, ancak kısır olduğunu; kraliçe arının ise dişi, ancak kısır olmadığını ve yaşamı boyunca bir defa döllenen kraliçe arının 5 ile 7 yıl boyunca yaklaşık 400-500 bin spermi muhafaza ettiğini ifade eden Prof. Dr. Başaran, şöyle dedi:


“İşte mucize burada. Normal şartlara eksi 196 derecede spermler muhafaza ediliyor. Ama kraliçe arı, yaklaşık 7 yıl boyunca bu kadar spermi muhafaza edebiliyor. Yumurtadan, işçi arı 21 gün, kraliçe 16 ve erkek arı 24 günde ergin olarak çıkıyor. Sürede de fark var. Kraliçe arı, yumurtadan çıktıktan sonra zifaf uçuşuna çıkıyor. Kraliçe arı bu uçuşa çıktığı zaman bütün erkek arılara göz kırpıyor. Hep birlikte uçuşa başlıyorlar. 4 bin metre yüksekliğe kadar çıkan kraliçe arı, erkek arıların gelip gelmediğini belirlemek için arada bir arkasına bakıyor. Uçuş sırasında sadece tek bir erkek arı kalıyor. Onunla da kraliçe arı, 4 bin metre yükseklikte eksi 18 ile 20 derece arasında çiftleşiyor. Bu erkek arı da çiftleşme sırasında ölüyor.”


Kovana geri dönen kraliçe arının, işçi arıların temizlediği yuvalara her gün yaklaşık 2 bin yumurta bıraktığını ve dünyanın hiç bir yerinde bu kadar yumurta meydana getiren bir sistem bulunmadığını bildiren Başaran, yumurtadan çıkan arının, jet hızıyla bal toplamaya çıktığını anlattı.

KRALİÇE ARI’NIN RADAR GİBİ GÖZLÜYOR
Arılar arasında mükemmel bir işbölümü bulunduğunu ve bir arının ömrü boyunca topladığı bal miktarının, bir çay kaşığının 12’de 1’i kadar olduğunu ifade eden Davut Başaran, şöyle konuştu:
“En gelişmiş bilgisayar, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyni saniyede 10 trilyon işlem yapabiliyor. 500 gram bal için 900 arı 1 gün çalışırken, 1 arı 25 dakikada 50 çiçek, 450 gram bal için de17 bin arı 10 milyon çiçek dolaşıyor. Arılar o kadar sistemli çalışmalarına rağmen işitmiyorlar. Gözleri de kırmızıyı görmüyor. Ama sağlıklı bir koku sistemleri var. Her kovanda 1 kraliçe, yaklaşık 80 bin işçi ve 100 bin erkek arı vardır. Kraliçe arıda, arıların hepsini gözleyebilecek bir radar sistemi var. Hangi arı ne yapıyor, hepsini gözlüyor. Kraliçe arı, salgıladığı hormonla bütün arıları zaptu rapt altında tutuyor. Bal arılarının düşmanı eşek arısı kovana girmek isteğini zaman kraliçe arı, radar sistemiyle bunu fark ediyor. Hemen diğer arıları uyarıyor. Kovana girmek isteyen eşek arısına yaklaşık 500 arı çullanıyor. Bir sistem oluşturarak 50 derecelik bir sıcaklık oluşturuyorlar ve eşek arısını bu sıcaklık sistemiyle öldürüyorlar.”

ARILAR DANSLA İŞARET VERİYOR
Prof. Dr. Başaran, arıların bir yerde yem bulduğu zaman mesafesine göre değişik hareketler yaptığını, 15 metrekarelik bir alan için daire şeklinde dans, 25 ile 100 metrekarelik alan için sallanma dansı ve 100 metrekareden fazla alanlar için 8 işaretli dans yaptığını belirterek, bu işaretleri, kovandaki bütün arıların fark ettiğini ve karanlıkta bile 5 dakikada hemen o yeri bulduğunu kaydetti.
yüce yaratıcı ne güzellikler vermiş ona inanmamak mümkün değil sağolasın