01-25-2007, Saat: 10:50 PM
Ben ve yanlızlığım vardı uzun zamandır.Kimselere vermek istemediğim, bir türlü güvenemediğim bir kalbim vardı benim.Sen girdin hayatıma birden bire hiç beklemediğim bir anda. İzinsiz bir yolcu gibiydin, ben ise birçok zaferler kazanmış ve birçoğuna geçit vermemiş bir bekçi. Karşı koymak istedim diğerleri gibi. Ama bu sefer olmadı işte yapamadım, durduramadım seni.Bir şekilde dokundun kalbime ben istemeden.Sonra bir çocuk buldun bende daha benim bile bilmediğim, tanımadığım. Varlığından bile habersizdim oysa onun.Çok korktum ondan, çekindim çünkü o daha sadece küçücük bir çocuktu ve beni değil seni dinliyordu. Saf, tertemiz, dürüst, düşünmeden hareket eden, yalan nedir bilmeyen ve senden başkasını gormeyen bir çocuk. Ben yoktum artık bedenimde bir başkası vardı ve beni o yönetiyordu.Bu çocuk senindi ve korkarım senin kollarında büyümek istiyordu. Güvenebilirdin ona sarılabilirdin sıkı sıkı zaten gitmeyede pek niyeti yoktu. Oysa sen güvenmedin ona belkide güvenmek istemedin, onun yerine oyunlar oynamayı seçtin...
Senin yanındayken çok masum ve iyi gorunuyordu. Sürekli gülen, keyifli, konuskan, hayata bağlı... Ama sen birden bire gittin ve ben başbaşa kaldım o çocukla. Dışardan baktığımda tanıdığımı sanmıştım o çocuğu ama yanılmışım. Hırçın, inatçı, mızmız, susmak nedir bilmeyen, zaman zaman ağlayan bir çocuk olmuştu birden bire. Ve ben onunla nasıl başedeceğimi bilmiyordum. Bildiğim tek şey vardı, o seni yanında istiyordu. Bende onu susturmak için tek çare olarak bile bile seninle oyununu oynadım. Ve bir söz verdim ona, bu hikayede iyi veya kötü bir son elde etmeden vazgeçmeyeceğime, çekip gitmeyeceğime...
Haketmediğim şeyler yaptın bana, senden duymak istemediğim sözler duydum, kimselere yapmayacağım şeyler yaptım. Çünkü o susmak bilmiyordu bir türlü, mızmızlık yapıp durdu, bir şekilde vazgeçip giderken hep yollarımdan dondurdu beni. Ve rahatlamadı içi bir türlü, bu hikaye böyle bitemez dedi ve hiçbir zaman yetmedi yaptıklarım zaten benim üzülmem veya canımın yanması umrumda değildi...
Oyunun kahramanı olmaktı istediğim ve bunun için uğraştım uzun süre, hiçbirşeyi bozmadan veya seni kırıp üzmeden bitmesini istedim oyununun ama olmadı işte. Olmadı diyorum çünkü sen birkaç ayrıntıya takılıp kaldın. Ellerimi uzattım sana ama sen tutmadın, bitirmedin oyununu. Ben kendimden küçücük bir çocuk için vazgeçmişken, böyle bu şekilde yaşamayı seçmişken, senden ise sadece oyunun sonunu değiştirmeni istemiştim. Çok mu fazlaydı bu isteğim gerçekten? Çok mu zordu istediğin şekilde bitmesinden vazgeçmen? Benimkinin yanında çok küçük bir istekti oysa...
Seninle buluşup buluşamamız adeta sadece bana bağlıydı ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. Uzadıkça canım sıkıldı, özleminle çekilmez katlanılmaz oldu ve ben yoruldum, pes ettim sonunda. Ve tabi o susmak bilmeyen çocuk... Ve ben yıktım herşeyi. Çünkü gelmeyecektim artık bu kadardı gücüm. Benim kadar üzülüp acı çekmeni istemedim. Beni umutla beklemeni istemedim. Çünkü seven birinin elinde umutları varsa ve karşısındakini bir türlü kötüleyemiyorsa ne yaparsa yapsın ondan vazgeçemiyor.Hergün yollarını gözlüyor, bir haber alabilmek için her kapıyı zorluyor... İşte sadece bu yüzden bile bile üzdüm seni, canını yaktım, yok ettim o küçük çocugun umutlarını. Ama o çocuğa verdiğim sözümü tuttum, bir son yarattım hikayeye. Ben senin vazgeçip gitmeni bekliyordum aslında, sadece bir veda bekliyordum...
Sonunda susturdum onu işte.Ama o bana küstü seni üzdüğüm için ve kaçtı gitti. Bilmiyorum şu an nerelerde, ne halde, ne yapıyor. Artık benden hiçbirşey istemiyor veya beklemiyor. Çünkü gayet iyi biliyor sana çıkan tüm yollarımı yıktığımı. Gayet iyi biliyor daha fazla birşey elimden gelmediğini.Sana gelmelerimin yasak olduğunu. Şimdi bir hücredeyim ben sözlerimiz ve yaptıklarımızla inşa edilmiş. Beni burdan çıkarmanın anahtarı sadece sende, senin sesinde, birkaç sözünde...
Kim bilir belki birgün bulabilirsin beni buradan çıkarabilecek gücü içinde. Belki affedebilirsin birgün beni aynı benim seni affettiğim gibi. Çünkü bilirsin çocuklar küsemez kimseye sadece dargın kalabilirler bir süre. Sonra unutulur gider tüm yaşananlar kocaman sevgi dolu kalplerinin içinde. Çıkarabilrsen beni işte o zaman hayal olmaktan kurtulur aşkımız ve belkide yepyeni bir sayfada tekrar birbirmizin oluruz.
Senin yanındayken çok masum ve iyi gorunuyordu. Sürekli gülen, keyifli, konuskan, hayata bağlı... Ama sen birden bire gittin ve ben başbaşa kaldım o çocukla. Dışardan baktığımda tanıdığımı sanmıştım o çocuğu ama yanılmışım. Hırçın, inatçı, mızmız, susmak nedir bilmeyen, zaman zaman ağlayan bir çocuk olmuştu birden bire. Ve ben onunla nasıl başedeceğimi bilmiyordum. Bildiğim tek şey vardı, o seni yanında istiyordu. Bende onu susturmak için tek çare olarak bile bile seninle oyununu oynadım. Ve bir söz verdim ona, bu hikayede iyi veya kötü bir son elde etmeden vazgeçmeyeceğime, çekip gitmeyeceğime...
Haketmediğim şeyler yaptın bana, senden duymak istemediğim sözler duydum, kimselere yapmayacağım şeyler yaptım. Çünkü o susmak bilmiyordu bir türlü, mızmızlık yapıp durdu, bir şekilde vazgeçip giderken hep yollarımdan dondurdu beni. Ve rahatlamadı içi bir türlü, bu hikaye böyle bitemez dedi ve hiçbir zaman yetmedi yaptıklarım zaten benim üzülmem veya canımın yanması umrumda değildi...
Oyunun kahramanı olmaktı istediğim ve bunun için uğraştım uzun süre, hiçbirşeyi bozmadan veya seni kırıp üzmeden bitmesini istedim oyununun ama olmadı işte. Olmadı diyorum çünkü sen birkaç ayrıntıya takılıp kaldın. Ellerimi uzattım sana ama sen tutmadın, bitirmedin oyununu. Ben kendimden küçücük bir çocuk için vazgeçmişken, böyle bu şekilde yaşamayı seçmişken, senden ise sadece oyunun sonunu değiştirmeni istemiştim. Çok mu fazlaydı bu isteğim gerçekten? Çok mu zordu istediğin şekilde bitmesinden vazgeçmen? Benimkinin yanında çok küçük bir istekti oysa...
Seninle buluşup buluşamamız adeta sadece bana bağlıydı ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. Uzadıkça canım sıkıldı, özleminle çekilmez katlanılmaz oldu ve ben yoruldum, pes ettim sonunda. Ve tabi o susmak bilmeyen çocuk... Ve ben yıktım herşeyi. Çünkü gelmeyecektim artık bu kadardı gücüm. Benim kadar üzülüp acı çekmeni istemedim. Beni umutla beklemeni istemedim. Çünkü seven birinin elinde umutları varsa ve karşısındakini bir türlü kötüleyemiyorsa ne yaparsa yapsın ondan vazgeçemiyor.Hergün yollarını gözlüyor, bir haber alabilmek için her kapıyı zorluyor... İşte sadece bu yüzden bile bile üzdüm seni, canını yaktım, yok ettim o küçük çocugun umutlarını. Ama o çocuğa verdiğim sözümü tuttum, bir son yarattım hikayeye. Ben senin vazgeçip gitmeni bekliyordum aslında, sadece bir veda bekliyordum...
Sonunda susturdum onu işte.Ama o bana küstü seni üzdüğüm için ve kaçtı gitti. Bilmiyorum şu an nerelerde, ne halde, ne yapıyor. Artık benden hiçbirşey istemiyor veya beklemiyor. Çünkü gayet iyi biliyor sana çıkan tüm yollarımı yıktığımı. Gayet iyi biliyor daha fazla birşey elimden gelmediğini.Sana gelmelerimin yasak olduğunu. Şimdi bir hücredeyim ben sözlerimiz ve yaptıklarımızla inşa edilmiş. Beni burdan çıkarmanın anahtarı sadece sende, senin sesinde, birkaç sözünde...
Kim bilir belki birgün bulabilirsin beni buradan çıkarabilecek gücü içinde. Belki affedebilirsin birgün beni aynı benim seni affettiğim gibi. Çünkü bilirsin çocuklar küsemez kimseye sadece dargın kalabilirler bir süre. Sonra unutulur gider tüm yaşananlar kocaman sevgi dolu kalplerinin içinde. Çıkarabilrsen beni işte o zaman hayal olmaktan kurtulur aşkımız ve belkide yepyeni bir sayfada tekrar birbirmizin oluruz.