02-02-2007, Saat: 03:15 PM
Rıhtımlarda senli bakışlarım, dolaşıyor yapayalnız,
Nereye baksam bir meltem gibi dokunuyor hayalin tenime.
Saf balıklar yüzerken ne olduğunda habersiz,
Yine martılar şahitlik eder su gibi temizliğine.
Ve beni ard arda terkeden, beni sana götüremeyen gemiler...
Her şey yalan geliyor!
Aslında hayatın tamamı yalan,
Bir film şeridi gibi gözlerimden geçerken,
Ve bir anımı bile tutamazken...
Oysa ki sen gerçek duyorsun,
Aşkın gerçekliğini anlatamaya yemin etmiş bir mecnun gibi
Sonra senin için sana, yaşamanın gerçekliği ısıtıyor,
Şu yalnız kalmış aciz bedenimi...
Kumsalarda yürüyorum yine bir başıma...
Dalgalar sanki seni getiriyor.
Ayaklarımda köpük olup kayboluyorsun,
Ardından göz yaşlarım düşüyor/ denize,
Sanki güle güle dememi bekliyorsun.
O gülen gözlerine...
Ey uzak diyarın esrarengiz PR€NSi!
Ne sen bana gelebiliyorsun bir adım,
Ne de ben sana gelebiliyorum...
İçerimin en tenha köşelerine uğrayan sancılar,
Sigaralarından son nefeslerini de alıp, izmaritlerini atarken içime,
Ayakları ile ezerek söndürdüler,
Unutarak nerede olduklarını zalimcesine...
Gece oluyor yine,
Işıklar bir bir sönüyor.
Odamın perdeleri çekili, gelip belkide açarsın diye,
Ne pencereler tıkırdıyor, ne de kapım çalınıyor...
Yorganımın altında iki kat olmuş, uykuyu beklemekteyim,
O da seninle kaldı sanırım.
Bir gün alaca atlarla dönmenizi, beklemekteyim.
Bir de ruhumu, yüreğimi aramaktayım,
Demek onlarda sana sığındı, selam ederim...
İşkencelerde sizi beklemekteyim,
Kavuşacağım günü beklemekteyim,
Seni beklemekteyim seni,
Uzat ellerini/ gülüm,
Bitsin bu zindanlarda ki hicran türküm...
Nereye baksam bir meltem gibi dokunuyor hayalin tenime.
Saf balıklar yüzerken ne olduğunda habersiz,
Yine martılar şahitlik eder su gibi temizliğine.
Ve beni ard arda terkeden, beni sana götüremeyen gemiler...
Her şey yalan geliyor!
Aslında hayatın tamamı yalan,
Bir film şeridi gibi gözlerimden geçerken,
Ve bir anımı bile tutamazken...
Oysa ki sen gerçek duyorsun,
Aşkın gerçekliğini anlatamaya yemin etmiş bir mecnun gibi
Sonra senin için sana, yaşamanın gerçekliği ısıtıyor,
Şu yalnız kalmış aciz bedenimi...
Kumsalarda yürüyorum yine bir başıma...
Dalgalar sanki seni getiriyor.
Ayaklarımda köpük olup kayboluyorsun,
Ardından göz yaşlarım düşüyor/ denize,
Sanki güle güle dememi bekliyorsun.
O gülen gözlerine...
Ey uzak diyarın esrarengiz PR€NSi!
Ne sen bana gelebiliyorsun bir adım,
Ne de ben sana gelebiliyorum...
İçerimin en tenha köşelerine uğrayan sancılar,
Sigaralarından son nefeslerini de alıp, izmaritlerini atarken içime,
Ayakları ile ezerek söndürdüler,
Unutarak nerede olduklarını zalimcesine...
Gece oluyor yine,
Işıklar bir bir sönüyor.
Odamın perdeleri çekili, gelip belkide açarsın diye,
Ne pencereler tıkırdıyor, ne de kapım çalınıyor...
Yorganımın altında iki kat olmuş, uykuyu beklemekteyim,
O da seninle kaldı sanırım.
Bir gün alaca atlarla dönmenizi, beklemekteyim.
Bir de ruhumu, yüreğimi aramaktayım,
Demek onlarda sana sığındı, selam ederim...
İşkencelerde sizi beklemekteyim,
Kavuşacağım günü beklemekteyim,
Seni beklemekteyim seni,
Uzat ellerini/ gülüm,
Bitsin bu zindanlarda ki hicran türküm...