07-22-2007, Saat: 05:16 PM
07-23-2007, Saat: 12:29 PM
Tşkler Fahriye
08-03-2007, Saat: 06:32 PM
yürekleriniz dert görmesinizz
10-08-2007, Saat: 01:15 PM
Ben deliyim; Benim mevsimim değişmez, kuşlardan sadece güvercini bilirim, yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar. İnsanlardan sadece çocukları severim, onları da büyüyünce terk ederim.
10-08-2007, Saat: 02:08 PM
YaÄžMuRuMa TuTuN Da GeL! ! !
Savruluruz belki işvesinden, nazından
üzerimize esen rüzgarın, renk tutuşundan.
Titreyen ellerimizi ısıtır belki,
yağmuruma tutun da gel.
Çizeriz hayatım, toz pembe rengini,
sileriz bir de, karalı tüm defterleri,
yeniden yazarız,
sızı çağlayan şiirlerimizi.
Öksüz kalmasın sokak kedisi,
vazoları boş evimin,
mevsimimin adı, çiçek eskimesi,
gül dikenine küsmemeli,
yağmuruma tutun da gel.
Bir tabak fazladan koydum soframa,
ekmeğimi banıyorum, dert şarabına,
iştah kesik,
havalar da ısınmaz hala.
Bir odun da fazladan atarız sobaya,
yatak soğuk, pusludur cam da,
gözler tek bir yolda,
yağmuruma tutun da gel.
Gelir geçer çehresinden yüreğin,
dostu, düşmanı
acıtmazlar ama canımı
yağmurlarım ıslar şehri,
çatısı akar evimin,
damlayan sular birikir kovaya
yüzün yansır üzerine
acıyı biletir.
Saatler karışmasın, mevsimimi bileyim
alır belki bizi güneş, ısınıp çözülelim,
erisin buzlarımız, gülelim
yağmuruma tutun da gel
Üşümeyiz sarılsak sıkı, sıkı
beni üşüten yağmurun yalnızlığı,
ışığımız sönsün, aydınlatır gözlerim
evimizi, barkımızı.
Rüzgara eş ol,
es sende, bir renk ile,
tutsak yüreğimiz, kurtulur belki de,
yağmuruma tutun da gel.
Savruluruz belki işvesinden, nazından
üzerimize esen rüzgarın, renk tutuşundan.
Titreyen ellerimizi ısıtır belki,
yağmuruma tutun da gel.
Çizeriz hayatım, toz pembe rengini,
sileriz bir de, karalı tüm defterleri,
yeniden yazarız,
sızı çağlayan şiirlerimizi.
Öksüz kalmasın sokak kedisi,
vazoları boş evimin,
mevsimimin adı, çiçek eskimesi,
gül dikenine küsmemeli,
yağmuruma tutun da gel.
Bir tabak fazladan koydum soframa,
ekmeğimi banıyorum, dert şarabına,
iştah kesik,
havalar da ısınmaz hala.
Bir odun da fazladan atarız sobaya,
yatak soğuk, pusludur cam da,
gözler tek bir yolda,
yağmuruma tutun da gel.
Gelir geçer çehresinden yüreğin,
dostu, düşmanı
acıtmazlar ama canımı
yağmurlarım ıslar şehri,
çatısı akar evimin,
damlayan sular birikir kovaya
yüzün yansır üzerine
acıyı biletir.
Saatler karışmasın, mevsimimi bileyim
alır belki bizi güneş, ısınıp çözülelim,
erisin buzlarımız, gülelim
yağmuruma tutun da gel
Üşümeyiz sarılsak sıkı, sıkı
beni üşüten yağmurun yalnızlığı,
ışığımız sönsün, aydınlatır gözlerim
evimizi, barkımızı.
Rüzgara eş ol,
es sende, bir renk ile,
tutsak yüreğimiz, kurtulur belki de,
yağmuruma tutun da gel.