02-05-2007, Saat: 05:37 PM
Tamam be anne bana para vermiyor FENERBAHÇE ama arkadaşlık, kardeşlik veriyor, dostluk sunuyor bu çocuğuna. Bir sürü kardeşi, abisi var bu çocuğunun burada. Onlar beni buradakiler gibi zile basıp çağırmıyorlar tamam ama bizim yüreğimiz bir. Biz her gece uykudan önce buluşuyoruz sen eve son haliyle bakarken. Hep beraber FENERBAHÇE' mize gidiyoruz. Gülüyoruz, eski günleri düşünüyoruz. Gülme be anne biz farklıyız sokaktakinden. Bizim ruhumuz Sarı Lacivert kokuyor. Güneşi düşünüyoruz hep. Daha çok Sarı Lacivert olsun diye...
Yalan değil anne. Biz dövüşüyoruz. Hem de ölümüne. Ama merak etme! Abilerimiz tam düşecekken tutuyor kolumuzdan. Bazen polisler alıyor bizi ama kimse kimseyi bırakmıyor ki. Bazen senin içinde kavga ediyoruz Fenerbahçeli olma ruhuyla..
Mantık arama anne. Biz karşılıksız seviyoruz. Hem de öyle böyle değil. Statta Sarı Lacivert görüyorum ya bazen ağlıyorum. Üzülme anne. O aşkı gördüğüm için, yalnız kalmadığım için ağlıyorum...
Ne olur kızma anne. Bazen yalan söylüyorum sana. Sonra ordan burdan para bulup maça kaçıyorum. Eve gelince diyorsun ''maça mı gittin?'' diye. Ben ''hayır'' derken açığı veriyorum. ''sesin kısılmış" diyorsun. Sonra ne söylesem çare olmuyor.
Fırsat oldukça deplasmanlara gidiyoruz. İnanılmaz eğlenceli geçiyor. Merak etme aç kalmıyorum. Deplasmandan puanla dönünce harika sohbetler başlıyor o kısık seslerle. Puan alamayınca zaten insanın ne konuşası geliyor nede nefes alası... Senin çocuğunun sevdasının üstüne karabulut gibi çöktü. Git diyoruz gitmiyor yüzsüz. Bize çapulcu, pravakatör diyor...
Neyse anne... Hadi ben maça gidiyorum. Merak etme! Paramı dikkatli kullanırım, fazla terlemem. Sağa sola bulaşmam. Hadi hoşçakal Canım ANNEM..
Yalan değil anne. Biz dövüşüyoruz. Hem de ölümüne. Ama merak etme! Abilerimiz tam düşecekken tutuyor kolumuzdan. Bazen polisler alıyor bizi ama kimse kimseyi bırakmıyor ki. Bazen senin içinde kavga ediyoruz Fenerbahçeli olma ruhuyla..
Mantık arama anne. Biz karşılıksız seviyoruz. Hem de öyle böyle değil. Statta Sarı Lacivert görüyorum ya bazen ağlıyorum. Üzülme anne. O aşkı gördüğüm için, yalnız kalmadığım için ağlıyorum...
Ne olur kızma anne. Bazen yalan söylüyorum sana. Sonra ordan burdan para bulup maça kaçıyorum. Eve gelince diyorsun ''maça mı gittin?'' diye. Ben ''hayır'' derken açığı veriyorum. ''sesin kısılmış" diyorsun. Sonra ne söylesem çare olmuyor.
Fırsat oldukça deplasmanlara gidiyoruz. İnanılmaz eğlenceli geçiyor. Merak etme aç kalmıyorum. Deplasmandan puanla dönünce harika sohbetler başlıyor o kısık seslerle. Puan alamayınca zaten insanın ne konuşası geliyor nede nefes alası... Senin çocuğunun sevdasının üstüne karabulut gibi çöktü. Git diyoruz gitmiyor yüzsüz. Bize çapulcu, pravakatör diyor...
Neyse anne... Hadi ben maça gidiyorum. Merak etme! Paramı dikkatli kullanırım, fazla terlemem. Sağa sola bulaşmam. Hadi hoşçakal Canım ANNEM..