02-11-2007, Saat: 01:22 AM
Ayrılık Olmadan Anlaşılmıyor Aşk
ardına düşen her duygu
sağanak bir esrikliğe davet
nisan yine oyun oynuyor
baharın ilk demlerinde
leylakların kokusunda solunan
her yüreğe açık kapılar
akasya beyazlığında sevdanın
bakir izleri
şebboylar açıyor çocuksuz bahçemin
üşüyen çimenlerinde
ılık meltemlerine açıldı yelken
kasırgadan çıkmış denizimin
limanda tek yanmamış gemi seninki
mavi bir merhaba bekliyor güvertesinde
ısrarla dilsiz dil
yanan kızıl gülün küllerinden doğuyor
orkide
rembetikolarda söylendi esaretim
ağıtlar kulağımda çınlıyor
aykırı bir düş kurdum sana
yılan bakışlı fahişeler saldırdı yalnızlığıma
ruhumda patlayan her çığlık
ılık bir akşamüstü karanlığında
bir yıldıza takıldı
alaca güneşin renklerinde saklandı
ateşe düşüyor gözyaşları
kırık bir vazoda
kırmızı bir karanfil sözlerin
operadaki hayalet artık yüreğe düşmüş
serseri bir aşkın şaşkın serserisi serkeş kollarda
meskenimde yanan ocakta aş kalmadı
azına kandığım aşk niye hiç çoğalmadı
dudaklarımda inleyen ismini
ayrılık sessizce çaldı
bıraktığın yerde değil aşk
bir minik kır çiçeği tutunmuş toprağa
fırtınalar sıyırır yapraklarımı
ayrılık olmadan anlaşılmıyor aşk
ardına düşen her duygu
sağanak bir esrikliğe davet
nisan yine oyun oynuyor
baharın ilk demlerinde
leylakların kokusunda solunan
her yüreğe açık kapılar
akasya beyazlığında sevdanın
bakir izleri
şebboylar açıyor çocuksuz bahçemin
üşüyen çimenlerinde
ılık meltemlerine açıldı yelken
kasırgadan çıkmış denizimin
limanda tek yanmamış gemi seninki
mavi bir merhaba bekliyor güvertesinde
ısrarla dilsiz dil
yanan kızıl gülün küllerinden doğuyor
orkide
rembetikolarda söylendi esaretim
ağıtlar kulağımda çınlıyor
aykırı bir düş kurdum sana
yılan bakışlı fahişeler saldırdı yalnızlığıma
ruhumda patlayan her çığlık
ılık bir akşamüstü karanlığında
bir yıldıza takıldı
alaca güneşin renklerinde saklandı
ateşe düşüyor gözyaşları
kırık bir vazoda
kırmızı bir karanfil sözlerin
operadaki hayalet artık yüreğe düşmüş
serseri bir aşkın şaşkın serserisi serkeş kollarda
meskenimde yanan ocakta aş kalmadı
azına kandığım aşk niye hiç çoğalmadı
dudaklarımda inleyen ismini
ayrılık sessizce çaldı
bıraktığın yerde değil aşk
bir minik kır çiçeği tutunmuş toprağa
fırtınalar sıyırır yapraklarımı
ayrılık olmadan anlaşılmıyor aşk
Atilla Güler