02-11-2007, Saat: 12:38 PM
Benim cehennemim geceleri başlar...
Gece olunca başlar benim cehennemim. Gün gider ve sensizliğim gelir. Uyku uzak bir adadır ve ben hiç yüzme bilmem. Beynimin hatırlama özelliği sabaha kadar çalışır. Sana dair anılarımı geceye yayarım. Yüz ekleyemediğim bir ses dolaşır beynimde. Sabaha doğru anlarım senin sesindir o. Gözleri açık
görülen bir rüyasındır. Tüm gece bir hayal bulutu gibi dolaşırsın odamda.Yağmur olup yağmazsın sabaha kadar.
Gecenin her dakikasını bilirim ben. Gökyüzünün her saati, her rengi ezberimdedir.
Mevsimler değişir, gecelerim değişmez benim. Sen aklımda oldukça uyku hep uzak bir adadır, sensizlikle birlikte gelir cehennemim. Saat kavramı yoktur sensiz gecelerde. Önemli olan sana kaç olduğu ve seni kaç geçtiğidir. "Bir
hastanın sabahı beklemesi gibi beklerim" sabahı.önce gözlerim hisseder sensizliği...
Dünyanın en güzel görüntüsünün görüş açısı içinde olmadığını anladığı an, sensizliğin hüznü çöker göz kapaklarıma.
Göz kapaklarım hüzünle ağırlaşır, yavaş yavaş kısılır ama kapanmaz, kapanamaz. Sonra ellerim anlar, ellerimin soğukluğunu odanın sıcaklığı ısıtmaya başlayınca sensizliğim tescillenmiş olur. Kalbim ise en ağır ve en yoğun yasayandır sensizliği...
Bir bulutun yağmur damlalarını biriktirmesi gibi biriktiririm seni içimde.
Kalbin, kalbim olur sabaha doğru. Uyuduğunu, uyandığını hissederim. Kalbin olurum ama kalbinin duvarları kalındır kıramam, kalbinin duvarları yüksektir aşamam. Biçare kalırım sabahın sessiz soğukluğunda.
"Siyah, hiçbir yerde senin gözlerindeki kadar suçsuz, senin gözlerindeki kadar aydınlık ve gözlerindeki kadar temiz olmadı" kelimeler gelir ağzımın ucuna, kalemimi bulur, gözlüğümü takar defterimi ararım. Kelimeler uyutmaz,
sabah yaklaşır...
"Hadi gel, yorganım ol, yastığım ol, uykum ol gel, sensiz sabah olmuyor anla bunu ve gel..." son kelimelerimdir deftere düştüğüm, gece biter gün baslar.
Sana yaklaştıkça cehennemim gider, cennetim gelir benim.
(Alıntıdır.)