02-16-2007, Saat: 06:49 PM
1967-68 sezonu Fenerbahçe'nin bütün rekorları kırarak tam 5 kupa birden kazandığı bir dönem oldu.. Sarı-Lacivertli ekip o sezon en güçlü takımların katıldığı Balkan Kupası'nı da alarak Türkiye'ye ilk uluslararası başarıyı yaşattı. Ancak 1967-68'in bir başka özelliği de "Taçsız Kral" Metin Oktay'ın Fenerbahçe'ye 3-0 yenildikleri maçta kendisini savunan Yılmaz Şen'e tekme atarak futbol yaşamındaki ilk ve tek kırmızı kartını görmesiydi
[INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT]1967- 6 8 sezonu Fenerbahçe tarihinin en parlak dönemini oluştururken, biri Türkiye'nin ilk uluslararası kupası olan Balkan Kupası olmak üzere tam 5 kupa birden kazanılmış.. Sezona bir önceki dönem küme düşen İstanbulspor, Karşıyaka ve İzmirspor'un yerine 2'nci Lig'den gelen Bursaspor, Mersin İdmanyurdu ve Şekerspor'un katılımıyla başlanmış.. Teknik direktörlüğe 3'üncü kez Molnar getirilmiş.. Fenerbahçe ilk maçında Feriköy'ü 3-0 yenerek başladığı ligde son maçında Şekerspor ile berabere kalmış ve en yakın takipçisi Beşiktaş'ın 7 puan önünde şampiyonluk ipini göğüslemiş. Yoğun bir sezon geçiren Sarı-Lacivertli ekip as oyuncuları Can Bartu, Şeref ve Özer'den yoksun olmasına rağmen 3 Mart 1968'de oynadığı karşılaşmada Galatasaray'ı Ogün Altıparmak, Yaşar ve Abdullah Çevrim'in golleriyle 3-0 gibi farklı bir skorla devirmiş. Bu karşılaşmanın bir büyük özelliği de ''Taçsız Kral'' unvanlı Galatasaraylı Metin Oktay'ın, ''Gol atamıyorum bari tekme atayım'' diyerek o ana kadar kendisini başarıyla savunan ve adım attırmayan rahmetli Yılmaz Şen'e tekme atarak 70'inci dakikada oyun dışı kalması olmuş.. Bu Metin Oktay'ın ilk ve son kırmızı kartı olarak tarihe geçmiş.. 32 haftalık maratonda Fenerbahçe şampiyonluğunu 29'uncu haftada Hacettepe'yi 3-0 yenerek bitime 3 hafta kala elde ederken, o sezon ayrıca finalde Yunanistan'ın AEK takımını 3-1 yenerek Balkan Kupası'nı, Federasyon Kupası'nı (Türkiye Kupası), Spor-Toto Kupası'nı ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine ***ürmüş.. O 5 kupalı döneme teknik direktör Molnar'ın ''Ben geliyö kupalar geliyö'' sözü de damgasını vurmuş.. Sarı-Lacivertli kulüp 5 kupalı şampiyonluğu milyonlarca taraftarı ile birlikte muhteşem organizasyonlarla kutlarken, o günün Futbol Federasyonu, aynen bugünlerde olduğu gibi Fenerbahçe'nin diğer kulüplerle arasındaki farkın gittikçe açıldığını farketmiş ve ''Ben bu kulübü ne yapsam da engellesem'' diyerek, bir sonraki sezon tasarladığı oyunu sahneye koymuş.. Federasyon, ülkemizi 1968-69 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda temsil eden Fenerbahçe'nin ''Anasından emdiği sütü, burnundan getirmeye'' karar vermiş.. Sarı- Lacivertli ekip ilk turda İngiltere'nin dünyaca ünlü takımı Manchester City'yi, deplasmanda 0-0 berabere kaldığı maç sonrası rövanşta 2-1 yenerek elemiş, o dönemde eşi benzeri olmayan bir başarıya daha imza atmış.. Ancak bu büyük başarı, ''Hiç bir başarı cezasız kalmaz. Özellikle de bunu Fenerbahçe başarıyorsa'' diyen Federasyon tarafından hemen cezalandırılma yoluna gitmiş.. Federasyon Fenerbahçe'ye özellikle lig maçlarının tarihleri konusunda en küçük bir tolerans dahi göstermemiş, 2'nci turda Hollanda'nın Ajax takımı ile eşleşen Sarı-Lacivertli ekip, rakibiyle ilk karşılaşmasını lig maçından hemen 2 gün sonra oynamak zorunda bırakılmış. 18 günde 3'ü deplasman olmak üzere Kanarya tam 6 maça birden çıkmak zorunda kalmış.. Milli Takım'a da aynı tarihlerde 8 futbolcu veren Fenerbahçe, Futbol Federasyonu tarafından altından kalkamayacağı bir temponun içine sokulmuş. Bu nedenle Sarı-Lacivertli ekip 1968-69 sezonunu favori olduğu halde başarısız olarak geçirmiş. Takım entrikalarla tamamlanan ligi 4'üncü sırada bitirirken, Futbol Federasyonu da amacına ulaşmış.. Fenerbahçe 1969-70 sezonuna Rumen İonescu'nun teknik direktörlüğünde hazırlanmış.. Sarı-Lacivertli ekip o sezon 6'ncı şampiyonluğuna ulaşırken Beşiktaş 8, Galatasaray ise 9'uncu olmuş.. Ancak Fenerbahçe şampiyonluğa ulaşmasının yanısıra o sezon Avrupa'da çok daha büyük ve anlamlı başarıya da imza atmış. Lig'de 30 maçta sadece 6 gol yiyen Fenerbahçe o sezon hiç bir karşılaşmada 2 golü kalesinde görmediği gibi 24 maçta da hiç gol yememiş.. Sarı-Lacivertli ekibin kalesini koruyan Rumen Datcu da Fenerbahçe ile birlikte tarihe geçmiş..
[INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT]1967- 6 8 sezonu Fenerbahçe tarihinin en parlak dönemini oluştururken, biri Türkiye'nin ilk uluslararası kupası olan Balkan Kupası olmak üzere tam 5 kupa birden kazanılmış.. Sezona bir önceki dönem küme düşen İstanbulspor, Karşıyaka ve İzmirspor'un yerine 2'nci Lig'den gelen Bursaspor, Mersin İdmanyurdu ve Şekerspor'un katılımıyla başlanmış.. Teknik direktörlüğe 3'üncü kez Molnar getirilmiş.. Fenerbahçe ilk maçında Feriköy'ü 3-0 yenerek başladığı ligde son maçında Şekerspor ile berabere kalmış ve en yakın takipçisi Beşiktaş'ın 7 puan önünde şampiyonluk ipini göğüslemiş. Yoğun bir sezon geçiren Sarı-Lacivertli ekip as oyuncuları Can Bartu, Şeref ve Özer'den yoksun olmasına rağmen 3 Mart 1968'de oynadığı karşılaşmada Galatasaray'ı Ogün Altıparmak, Yaşar ve Abdullah Çevrim'in golleriyle 3-0 gibi farklı bir skorla devirmiş. Bu karşılaşmanın bir büyük özelliği de ''Taçsız Kral'' unvanlı Galatasaraylı Metin Oktay'ın, ''Gol atamıyorum bari tekme atayım'' diyerek o ana kadar kendisini başarıyla savunan ve adım attırmayan rahmetli Yılmaz Şen'e tekme atarak 70'inci dakikada oyun dışı kalması olmuş.. Bu Metin Oktay'ın ilk ve son kırmızı kartı olarak tarihe geçmiş.. 32 haftalık maratonda Fenerbahçe şampiyonluğunu 29'uncu haftada Hacettepe'yi 3-0 yenerek bitime 3 hafta kala elde ederken, o sezon ayrıca finalde Yunanistan'ın AEK takımını 3-1 yenerek Balkan Kupası'nı, Federasyon Kupası'nı (Türkiye Kupası), Spor-Toto Kupası'nı ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine ***ürmüş.. O 5 kupalı döneme teknik direktör Molnar'ın ''Ben geliyö kupalar geliyö'' sözü de damgasını vurmuş.. Sarı-Lacivertli kulüp 5 kupalı şampiyonluğu milyonlarca taraftarı ile birlikte muhteşem organizasyonlarla kutlarken, o günün Futbol Federasyonu, aynen bugünlerde olduğu gibi Fenerbahçe'nin diğer kulüplerle arasındaki farkın gittikçe açıldığını farketmiş ve ''Ben bu kulübü ne yapsam da engellesem'' diyerek, bir sonraki sezon tasarladığı oyunu sahneye koymuş.. Federasyon, ülkemizi 1968-69 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda temsil eden Fenerbahçe'nin ''Anasından emdiği sütü, burnundan getirmeye'' karar vermiş.. Sarı- Lacivertli ekip ilk turda İngiltere'nin dünyaca ünlü takımı Manchester City'yi, deplasmanda 0-0 berabere kaldığı maç sonrası rövanşta 2-1 yenerek elemiş, o dönemde eşi benzeri olmayan bir başarıya daha imza atmış.. Ancak bu büyük başarı, ''Hiç bir başarı cezasız kalmaz. Özellikle de bunu Fenerbahçe başarıyorsa'' diyen Federasyon tarafından hemen cezalandırılma yoluna gitmiş.. Federasyon Fenerbahçe'ye özellikle lig maçlarının tarihleri konusunda en küçük bir tolerans dahi göstermemiş, 2'nci turda Hollanda'nın Ajax takımı ile eşleşen Sarı-Lacivertli ekip, rakibiyle ilk karşılaşmasını lig maçından hemen 2 gün sonra oynamak zorunda bırakılmış. 18 günde 3'ü deplasman olmak üzere Kanarya tam 6 maça birden çıkmak zorunda kalmış.. Milli Takım'a da aynı tarihlerde 8 futbolcu veren Fenerbahçe, Futbol Federasyonu tarafından altından kalkamayacağı bir temponun içine sokulmuş. Bu nedenle Sarı-Lacivertli ekip 1968-69 sezonunu favori olduğu halde başarısız olarak geçirmiş. Takım entrikalarla tamamlanan ligi 4'üncü sırada bitirirken, Futbol Federasyonu da amacına ulaşmış.. Fenerbahçe 1969-70 sezonuna Rumen İonescu'nun teknik direktörlüğünde hazırlanmış.. Sarı-Lacivertli ekip o sezon 6'ncı şampiyonluğuna ulaşırken Beşiktaş 8, Galatasaray ise 9'uncu olmuş.. Ancak Fenerbahçe şampiyonluğa ulaşmasının yanısıra o sezon Avrupa'da çok daha büyük ve anlamlı başarıya da imza atmış. Lig'de 30 maçta sadece 6 gol yiyen Fenerbahçe o sezon hiç bir karşılaşmada 2 golü kalesinde görmediği gibi 24 maçta da hiç gol yememiş.. Sarı-Lacivertli ekibin kalesini koruyan Rumen Datcu da Fenerbahçe ile birlikte tarihe geçmiş..