02-17-2007, Saat: 05:59 PM
Gülün boynunun bükülmesi gibi,
Çocuğun sabundan yaptığı baloncuğun yere düşünce patlaması gibi,
Ne üzülür çocuk patladığında o kadar izledikten sonra,
Ama bir saniye sonra yenisini yapar, bu sefer onu izler,
O güce sahiptir, hep bir tane daha yapabilir...
O çocuktur, umudu hep vardır.. Yarınlar içindir o..
Oysa bir kaç sene sonra umudun kapısını aralamak ne zordur,
Bilirsin herşeyin sonu vardır..
Yaşamın, güzel şarkının, güneşin, gecenin, mutluluğun..
Her şey sınırlı şu dünyada,
Kahrolası bir çizgi konumuş herşeyin tepesine,
Bitti demek öyle kolayki,
Bitirmekte...
Sonu var biliyorsun,
Belki çıkmaz yoldur da sona çabuk varırsın,
Belki sonu yoktur sanarsın uzaktır uzak...
Ama sabreden sona ulaşıyor..
Dikenli yollar, kocaman dağlar aşarak belki,
Güle oynaya, şarkılar tutturarak belki,
Sona varıyoruz işte..
Ya sonunu gördüğümüzde?
Unutuyoruz herşeyi, tüm anıları, savaşımızı, ülkümüzü,
Unutuyoruz belki de vazgeçiyoruz sevdamızdan...
Hayaller varya! Hani bizi içine gömüp boğan engin deniz..
Susasak o denizden içeriz suyu,
Aç kalsak... O denizin içinde herşey var ki..
Acıksan yiyeceğin balık,
Sıkılsan izleyeceğin balık,
Ya sahip olduğumuz varlık?
Çıkmak istedim o denizden,çırpındım,
Yüzmeyi bilmiyordum ki varayım kıyıya!
Boğuluyordum, gerçeğe, bakiye çok az kalmıştı.. Ölüyordum...
Son kez yumdum gözlerimi o çılgın sularla boğuşurken,
Son kez dua ettim, yalvardım Allahıma kurtulmak için bu denizden,
Açtığımda gözlerimi annemin kucağındaydım,
Saçlarımı okşuyordu, tüm sevgisiyle,tüm şefkatiyle...
Kalk dedi bana, kalk Tuğba!
Bu vakit öyle vakittir ki,
Beş vakte böleceksin hayatını...
Beş vakitte bulacaksın gerçeği, huzuru, sevgiyi..
Aşk nedir öğrendim ben.
Sonu gelmeyen aşklara ulaşma aşkı ile...
Çocuğun sabundan yaptığı baloncuğun yere düşünce patlaması gibi,
Ne üzülür çocuk patladığında o kadar izledikten sonra,
Ama bir saniye sonra yenisini yapar, bu sefer onu izler,
O güce sahiptir, hep bir tane daha yapabilir...
O çocuktur, umudu hep vardır.. Yarınlar içindir o..
Oysa bir kaç sene sonra umudun kapısını aralamak ne zordur,
Bilirsin herşeyin sonu vardır..
Yaşamın, güzel şarkının, güneşin, gecenin, mutluluğun..
Her şey sınırlı şu dünyada,
Kahrolası bir çizgi konumuş herşeyin tepesine,
Bitti demek öyle kolayki,
Bitirmekte...
Sonu var biliyorsun,
Belki çıkmaz yoldur da sona çabuk varırsın,
Belki sonu yoktur sanarsın uzaktır uzak...
Ama sabreden sona ulaşıyor..
Dikenli yollar, kocaman dağlar aşarak belki,
Güle oynaya, şarkılar tutturarak belki,
Sona varıyoruz işte..
Ya sonunu gördüğümüzde?
Unutuyoruz herşeyi, tüm anıları, savaşımızı, ülkümüzü,
Unutuyoruz belki de vazgeçiyoruz sevdamızdan...
Hayaller varya! Hani bizi içine gömüp boğan engin deniz..
Susasak o denizden içeriz suyu,
Aç kalsak... O denizin içinde herşey var ki..
Acıksan yiyeceğin balık,
Sıkılsan izleyeceğin balık,
Ya sahip olduğumuz varlık?
Çıkmak istedim o denizden,çırpındım,
Yüzmeyi bilmiyordum ki varayım kıyıya!
Boğuluyordum, gerçeğe, bakiye çok az kalmıştı.. Ölüyordum...
Son kez yumdum gözlerimi o çılgın sularla boğuşurken,
Son kez dua ettim, yalvardım Allahıma kurtulmak için bu denizden,
Açtığımda gözlerimi annemin kucağındaydım,
Saçlarımı okşuyordu, tüm sevgisiyle,tüm şefkatiyle...
Kalk dedi bana, kalk Tuğba!
Bu vakit öyle vakittir ki,
Beş vakte böleceksin hayatını...
Beş vakitte bulacaksın gerçeği, huzuru, sevgiyi..
Aşk nedir öğrendim ben.
Sonu gelmeyen aşklara ulaşma aşkı ile...