02-19-2007, Saat: 07:02 PM
Bu bir skandal. Hem de öyle bir skandal ki, çok ama çok kişinin başını yiyecek cinsinden. İsterseniz bu skandalın önce hikayesini yazalım sonra da, nedenlerini, niçinlerini özetle açıklayalım.
Bilindiği üzere geçen hafta sonu Fenerbahçe, Sivas deplasmanına gitmişti. Sivasspor’la yapılan karşılaşmada da, sürpriz bir sonuç ortaya çıkmış, berabere kalınmıştı.
Maç bittikten sonra doping kontrolüne alınan oyunculardan Tümer Metin, idrar örneği vermeyince, önce bir süre beklendi, sonra da skandala sebebiyet verecek şu gelişme yaşandı. Otobüsle Kayseri’ye gidecek Fenerbahçe kafilesindeki yöneticiler, bu işin uzun süreceğini tahmin ederek, numune alınma uygulamasının, yolculuk sırasında alınması için harekete geçti.
Doping kontrolü yapmak için görevli olan hekime durumu anlatan yöneticiler, üç saatlik Kayseri yolculuğunun Fenerbahçe kafilesini daha fazla sıkıntıya sokmaması için, doping kontrolünün yolculuk sırasında yapılmasını talep etti.
TFF ve UEFA dopingle mücadele talimatlarına aykırı bir uygulamayı gerektiren bu talep, görevli hekim tarafından kabul edildi. Ve Tümer’in doping kontrolü için gerekli numune, yaklaşık 160 kilometre süren bir yolculuk sırasında alınabildi. İşlemi yapan görevli hekim, numuneyi aldıktan sonra, kafileyi takip eden federasyona ait bir arabaya binerek, geri Sivas’a döndü.
Konunun, daha doğrusu skandalın iyice anlaşılması için, Türkiye Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu’nca yayınlanan talimatın, ‘Örnek alma işlemleri’ bölümüne bir göz atmak gerekir.
Madde 7/C: Futbolcular yeterli miktarda idrar örneği vermeden, DOPİNG KONTROL ODASINI terk edemezler. (UEFA idrar örneğinin sadece önceden hazırlanmış Doping Kontrol Odası’nda yapılmasını ısrarla talep eder).
Madde 7/G: Futbolcu bir Bağımsız Doping Kontrol Görevlisi huzurunda idrarını yapar. Futbolcunun bu işlem sırasında göğsünden dizlerine kadar, Bağımsız Doping Kontrol Görevlisi’nce görebileceği şekilde çıplak halde idrar yapması zorunludur. Bu sırada futbolcu ve görevli dışında kimse o ortamda bulunmaz.
Madde 7/J: Doping kontrol işlemine başlanmasından itibaren 2 saat beklenmesine karşın, daha fazla idrar verilemiyorsa, en az 50 ml. idrar kabul edilebilir.
Türkiye Futbol Federasyonu, Dopingle Mücadele Kurulu talimatındaki ilgili maddelerden de anlaşılacağı üzere, Tümer Metin’in, doping örneği alınma işlemi tümüyle talimatlara aykırıdır ve konuyla ilgili büyük bir araştırmanın yapılması gerekmektedir.
Ortaya çıkan bu durumla ilgili olarak, bilgisine başvurduğumuz Türkiye Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Atasu olayı doğrulayarak şöyle konuştu: ‘.. Yapılan işlem talimatlara aykırıdır. Bu işlemi Ankara’da bulunan gruba mensup bir görevli hekim yapmıştır. Kendisi hakkında gerekli girişim yapılacak ve muhtemelen görevden alınacaktır.
Yıllardır titizlikle yürütülen Dopingle Mücadele konusunda çok hassas davranmamıza karşın, insandan kaynaklanan böylesi üzücü durumlar ortaya çıkmaktadır.
Tekrar ifade etmek, isterim; gereken her türlü girişim ve işlem ilgili veya ilgililer hakkında yapılacaktır’. Ortaya çıkan bu skandalın en ilginç boyutu ise, uzman bir hekimin, kesinlikle yasak olan böyle bir işleme, hangi şartlar altında ve niye izin verdiği. Özetlemek gerekirse, bu skandal çok ama çok dallanıp budaklanacak bir özellik taşıyor. Bakalım, konu ne tarafa doğru dallanacak.
Turgay Renklikurt
Doktor`un görevinden uzaklaştırılması gibi ağır cezalar alması bekleniyor. Peki, doktor bunu bile bile neden öyle davrandı. Yoksa bir takım maddi ve manevi baskılara mı maruz kaldı? Bunu kim açıklayacak? Bu skandalı kim çözecek?
Bilindiği üzere geçen hafta sonu Fenerbahçe, Sivas deplasmanına gitmişti. Sivasspor’la yapılan karşılaşmada da, sürpriz bir sonuç ortaya çıkmış, berabere kalınmıştı.
Maç bittikten sonra doping kontrolüne alınan oyunculardan Tümer Metin, idrar örneği vermeyince, önce bir süre beklendi, sonra da skandala sebebiyet verecek şu gelişme yaşandı. Otobüsle Kayseri’ye gidecek Fenerbahçe kafilesindeki yöneticiler, bu işin uzun süreceğini tahmin ederek, numune alınma uygulamasının, yolculuk sırasında alınması için harekete geçti.
Doping kontrolü yapmak için görevli olan hekime durumu anlatan yöneticiler, üç saatlik Kayseri yolculuğunun Fenerbahçe kafilesini daha fazla sıkıntıya sokmaması için, doping kontrolünün yolculuk sırasında yapılmasını talep etti.
TFF ve UEFA dopingle mücadele talimatlarına aykırı bir uygulamayı gerektiren bu talep, görevli hekim tarafından kabul edildi. Ve Tümer’in doping kontrolü için gerekli numune, yaklaşık 160 kilometre süren bir yolculuk sırasında alınabildi. İşlemi yapan görevli hekim, numuneyi aldıktan sonra, kafileyi takip eden federasyona ait bir arabaya binerek, geri Sivas’a döndü.
Konunun, daha doğrusu skandalın iyice anlaşılması için, Türkiye Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu’nca yayınlanan talimatın, ‘Örnek alma işlemleri’ bölümüne bir göz atmak gerekir.
Madde 7/C: Futbolcular yeterli miktarda idrar örneği vermeden, DOPİNG KONTROL ODASINI terk edemezler. (UEFA idrar örneğinin sadece önceden hazırlanmış Doping Kontrol Odası’nda yapılmasını ısrarla talep eder).
Madde 7/G: Futbolcu bir Bağımsız Doping Kontrol Görevlisi huzurunda idrarını yapar. Futbolcunun bu işlem sırasında göğsünden dizlerine kadar, Bağımsız Doping Kontrol Görevlisi’nce görebileceği şekilde çıplak halde idrar yapması zorunludur. Bu sırada futbolcu ve görevli dışında kimse o ortamda bulunmaz.
Madde 7/J: Doping kontrol işlemine başlanmasından itibaren 2 saat beklenmesine karşın, daha fazla idrar verilemiyorsa, en az 50 ml. idrar kabul edilebilir.
Türkiye Futbol Federasyonu, Dopingle Mücadele Kurulu talimatındaki ilgili maddelerden de anlaşılacağı üzere, Tümer Metin’in, doping örneği alınma işlemi tümüyle talimatlara aykırıdır ve konuyla ilgili büyük bir araştırmanın yapılması gerekmektedir.
Ortaya çıkan bu durumla ilgili olarak, bilgisine başvurduğumuz Türkiye Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Atasu olayı doğrulayarak şöyle konuştu: ‘.. Yapılan işlem talimatlara aykırıdır. Bu işlemi Ankara’da bulunan gruba mensup bir görevli hekim yapmıştır. Kendisi hakkında gerekli girişim yapılacak ve muhtemelen görevden alınacaktır.
Yıllardır titizlikle yürütülen Dopingle Mücadele konusunda çok hassas davranmamıza karşın, insandan kaynaklanan böylesi üzücü durumlar ortaya çıkmaktadır.
Tekrar ifade etmek, isterim; gereken her türlü girişim ve işlem ilgili veya ilgililer hakkında yapılacaktır’. Ortaya çıkan bu skandalın en ilginç boyutu ise, uzman bir hekimin, kesinlikle yasak olan böyle bir işleme, hangi şartlar altında ve niye izin verdiği. Özetlemek gerekirse, bu skandal çok ama çok dallanıp budaklanacak bir özellik taşıyor. Bakalım, konu ne tarafa doğru dallanacak.
Turgay Renklikurt
Doktor`un görevinden uzaklaştırılması gibi ağır cezalar alması bekleniyor. Peki, doktor bunu bile bile neden öyle davrandı. Yoksa bir takım maddi ve manevi baskılara mı maruz kaldı? Bunu kim açıklayacak? Bu skandalı kim çözecek?