02-20-2007, Saat: 12:29 AM
Devam ediyordum haytaıma,seni hiç tanımıyordum.Renksiz ve belki de sürekli aynı şeyleri yaparak yaşayıp gidiyordum, gri rengi benimseyerek hayatımda.
Ve başka renkler katmıyordum hayatıma.
Kırmızının acısını yaşamak korkutuyordu yüreğimi.Kan kırmızıya boyamak istemiyordum bedenimi.Bu nedenle çekici geliyordu bana ve hergün aynı yerlerden geçip, aynı şeyleri yapan aynılaşmış yaşamları izlemek sıkmıyordu canımı asla.
Yada şöyle demeli...
Biraz sıkıcı ama az acılı...
Gördüğüm mutsuz yaşamları kaleme alırdım çoğu zaman.
Çoğu zaman onların acısı bin parça ederdi yüreğimi.
Sen en çok bu yanımı severdin benim.
En çok bu yanım etkilerdi yüreğini.
Ben senin etkileneceğini bilmeden devam ederdim siyah-beyaz yolumda ilerlemeye elimde kağıt kalem bilinçsizce.
kimi zaman arkadaşımın gözyaşına karışırdı yanağımdan süzülen damlalar.Kimi zaman ölü yavrusunun başında miyavlayan bir anne kedi etkilerdi beni derinden.
Ve ben düzelmesini ümit ederdim çoğu kez kaleme alırken yaşananları...
Ve sen en çok bu yanımdan etkilenirdin.
Ve ben seni o zamanlar hiç bilmezdim.
Keşke hiç bilmeseydim..
Keşke hiç görmeseydim..
Keşke hiç bakmasaydım gözlerine sevdiğim...
Söyler misin bana?
Ne yaptım sana,seni çok sevmekten başka...
Söyler misin bana?
Neydi suçum, seni çok sevmek dışında.
Griydi benim hayatım;renksiz ama acısız aynı zamanda.
Sen çıktığında karşıma direndim...
Evet direndim gözlerinden fışkıran renkli hayata...
Evet sevdiğim;siyah-beyaz yolumda, grimsi hayatıma devam etmek için çok direndi yüreğim.
Ama olmadı...
Olamadı....
Sen ısrarcıydın...Ben korkak...
Sen mavi-kırmızı...Ben siyah-beyaz...
Sen gündüz hareketliliği...Ben gece dinginliği...
Dedim ya...
Sen ısrarcı... Ben korkak...
Önce maviyi sundun önüme;deniz mavisini,gökyüzünün özgürlüğünü...
Kanat çırpmayı öğrettin yüreğime...
Derinliklerindeki mutluluğu sundun mavinin bana,bana ve ruhuma...
Sonra kanatlarımı kırdın,güneşin batarken bıraktığı kızıllığı soktun yaşantıma...
Renklerin en göz alıcısı ve can yakıcısını tattırdın ruhuma...
Ne yapmıştı sana benim grim...
Ne yapmıştı benim siyahım ve benim beyazım...
Ne yapmıştı da kalemim kırdın onu, koyu kırmızının içinde yok ettin harflerimi...
Neden katlettin onları birer birer...
Neden düşlerimi yok ettin, umursamazca öldürdün onları karıştırdın karanlıklara?
Neden kana buladın ruhumu durup dururken,
Durup dururken yüreğimi yıktın...
Neden?
Önce mavinin çekiciliğini gösterip bana neden soktun kırmızının acısını hayatıma?
Neden yaptın bunu bana?
Söyler misin ne yaptım sana?
Seni çok sevmekten başka...
Grimi geri ver şimdi bana...
Siyah-beyaz dünyamı sun yaşantıma...
Al kırmızını ,geri ver bana gözyaşlarımı dökülen yoluna...
Gülümsememi ver geri ey sevgili...
Seninle giden ve bir daha dönmeyen!
Geri ver düşlerimi,
Kanat çırpan kuşlarımı,
En önemlisi de gecemi,gecenin dinginliği ver geri bana...
Kalemimden damlayan kırmızılarını al..
Al ve canlandır harflerimi...
Ver baharımı, al kışını geri...
Kan kırmızı karlarını al, gecenin siyahına yayılan beyaz karımı istiyorum, iade et onları bana...
Hepsini istiyorum..
Hepsini vermelisin bana...
Alıp kan kırmızını yüreğimden,grimin renksiz ama acısız tonunu vermelisin bana.
Hem söyler misin niçin girdin hayatıma?
Ne yaptım sana seni çok secmekten başka..
Gökyüzünün mavisinden koparıyorum harflerin en güzellerini...
Öyle kör ki gözlerim çiçekler var sanıyorum ,sanıyorum ki mevsimlerden bahar.
Ve ben artık sustum..
Ve başka renkler katmıyordum hayatıma.
Kırmızının acısını yaşamak korkutuyordu yüreğimi.Kan kırmızıya boyamak istemiyordum bedenimi.Bu nedenle çekici geliyordu bana ve hergün aynı yerlerden geçip, aynı şeyleri yapan aynılaşmış yaşamları izlemek sıkmıyordu canımı asla.
Yada şöyle demeli...
Biraz sıkıcı ama az acılı...
Gördüğüm mutsuz yaşamları kaleme alırdım çoğu zaman.
Çoğu zaman onların acısı bin parça ederdi yüreğimi.
Sen en çok bu yanımı severdin benim.
En çok bu yanım etkilerdi yüreğini.
Ben senin etkileneceğini bilmeden devam ederdim siyah-beyaz yolumda ilerlemeye elimde kağıt kalem bilinçsizce.
kimi zaman arkadaşımın gözyaşına karışırdı yanağımdan süzülen damlalar.Kimi zaman ölü yavrusunun başında miyavlayan bir anne kedi etkilerdi beni derinden.
Ve ben düzelmesini ümit ederdim çoğu kez kaleme alırken yaşananları...
Ve sen en çok bu yanımdan etkilenirdin.
Ve ben seni o zamanlar hiç bilmezdim.
Keşke hiç bilmeseydim..
Keşke hiç görmeseydim..
Keşke hiç bakmasaydım gözlerine sevdiğim...
Söyler misin bana?
Ne yaptım sana,seni çok sevmekten başka...
Söyler misin bana?
Neydi suçum, seni çok sevmek dışında.
Griydi benim hayatım;renksiz ama acısız aynı zamanda.
Sen çıktığında karşıma direndim...
Evet direndim gözlerinden fışkıran renkli hayata...
Evet sevdiğim;siyah-beyaz yolumda, grimsi hayatıma devam etmek için çok direndi yüreğim.
Ama olmadı...
Olamadı....
Sen ısrarcıydın...Ben korkak...
Sen mavi-kırmızı...Ben siyah-beyaz...
Sen gündüz hareketliliği...Ben gece dinginliği...
Dedim ya...
Sen ısrarcı... Ben korkak...
Önce maviyi sundun önüme;deniz mavisini,gökyüzünün özgürlüğünü...
Kanat çırpmayı öğrettin yüreğime...
Derinliklerindeki mutluluğu sundun mavinin bana,bana ve ruhuma...
Sonra kanatlarımı kırdın,güneşin batarken bıraktığı kızıllığı soktun yaşantıma...
Renklerin en göz alıcısı ve can yakıcısını tattırdın ruhuma...
Ne yapmıştı sana benim grim...
Ne yapmıştı benim siyahım ve benim beyazım...
Ne yapmıştı da kalemim kırdın onu, koyu kırmızının içinde yok ettin harflerimi...
Neden katlettin onları birer birer...
Neden düşlerimi yok ettin, umursamazca öldürdün onları karıştırdın karanlıklara?
Neden kana buladın ruhumu durup dururken,
Durup dururken yüreğimi yıktın...
Neden?
Önce mavinin çekiciliğini gösterip bana neden soktun kırmızının acısını hayatıma?
Neden yaptın bunu bana?
Söyler misin ne yaptım sana?
Seni çok sevmekten başka...
Grimi geri ver şimdi bana...
Siyah-beyaz dünyamı sun yaşantıma...
Al kırmızını ,geri ver bana gözyaşlarımı dökülen yoluna...
Gülümsememi ver geri ey sevgili...
Seninle giden ve bir daha dönmeyen!
Geri ver düşlerimi,
Kanat çırpan kuşlarımı,
En önemlisi de gecemi,gecenin dinginliği ver geri bana...
Kalemimden damlayan kırmızılarını al..
Al ve canlandır harflerimi...
Ver baharımı, al kışını geri...
Kan kırmızı karlarını al, gecenin siyahına yayılan beyaz karımı istiyorum, iade et onları bana...
Hepsini istiyorum..
Hepsini vermelisin bana...
Alıp kan kırmızını yüreğimden,grimin renksiz ama acısız tonunu vermelisin bana.
Hem söyler misin niçin girdin hayatıma?
Ne yaptım sana seni çok secmekten başka..
Gökyüzünün mavisinden koparıyorum harflerin en güzellerini...
Öyle kör ki gözlerim çiçekler var sanıyorum ,sanıyorum ki mevsimlerden bahar.
Ve ben artık sustum..