02-23-2007, Saat: 12:11 PM
ilaç allerjisi penisilin allerjisi
İlaçların İstenmeyen Etkileri Nelerdir?
İlaç allerjileri, istenmeyen etkilerinin %5-10 unu oluşturur. İstenmeyen ilaç etkileri iki grupta incelenir: 1) önceden tahmin edilebilenler. Bunlar sıklıkla ilacın dozuna ve bilinen farmakolojik etkisine bağlıdır, diğer yönlerden normal olan hastalarda görülür, istenmeyen ilaç etkilerinin %80' inden sorumludur. Bu reaksiyonlara örnek olarak toksisite, yan etkiler, Herxheimer reaksiyonu, ilaç-ilaç etkileşimleri verilebilir. 2) önceden tahmin edilemeyenler. Bu reaksiyonlar ise genellikle ilacın dozuna ve farmakolojik etkisine bağlı değildir, sıklıkla kişinin bağışıklık cevabı veya duyarlı kişilerin genetik farklılığı ile ilgilidir. İntolerans, idiyosinkrazi, allerjik ve psödoallerjik (yalancı allerjik) reaksiyonlar bu gruptandır.
İlaç Allejisi Nasıl Oluşur?
Allerjik ilaç reaksiyonları, daha önce alınmış bir ilaç ile tekrar karşılaşıldığında spesifik antikor yapılması veya duyarlı Tlenfositlerin çoğalması, veya her ikisinin aynı anda oluşması ile karakterize bağışıklık yanıtının sonucudur. İlaç ile daha önce karşılaşılmamışsa, aynı ilacın alımıyla 1 haftadan önce allerjik reaksiyon genellikle görülmez. Psödoallerjik (yalancı allerjik) reaksiyonlar klinik olarak allerjik reaksiyonlara benzer ancak ilaçla ilk karşılaşmada ortaya çıkar ve ilacın nonspesifik olarak vazoaktif (damarlar üzerinde etkili) madde salınımını uyarmasına bağlıdır.
PENİSİLİN ALLERJİSİ
Penisilin Allerjisi Sık Rastlanılan Bir Durum mudur?
Penisilinler allerjik reaksiyonlara en sık neden olan ilaçlardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde penisiline karşı allerjik reaksiyona tedavi kürlerinin %1-10 unda rastlanmasına rağmen bunların ancak 4 /10.000 - 15/10.000 inde anaflaktik (ağır allerjik) reaksiyon görülmüştür. Penisilin anaflaksisinden ölüm ise tedavi kürlerinin 1/50.000 - 1/100.000 inde görülmektedir. Bu, penisiline bağlı anaflaktik reaksiyonların yaklaşık onda birinin ölümcül seyrettiği anlamına gelir. Hastanede yatan hastaların %10-20 sinin penisilin allerjisi öyküsü vermelerine karşın, bunların yaklaşık %75 inin hatalı bir şekilde “penisiline allerjik” olarak tanımlanmış veya zamanla duyarlılıklarını kaybetmiş oldukları gösterilmiştir.
Penisilin Allerjisi Nasıl Oluşur?
Ölümcül penisilin reaksiyonlarının %96 sı ilaç uygulandıktan sonraki 60 dakika içinde ortaya çıkmaktadır. Penisilinin damardan veya kas içi uygulanması ağızdan kullanımından daha fazla allerjik reaksiyona neden olur. Penisilin allerjisi öyküsü olanlar, böyle bir öykü olmayan kişilere göre 4-6 kat daha fazla reaksiyon görülme riskine sahiptirler. Bununla birlikte fatal penisilin ve diğer sentetik penisilin allerjik reaksiyonlarının çoğu, daha önce bu antibiyotiklere karşı allerjik reaksiyon vermemiş kişilerde görülür. Bu kişilerin duyarlılaşması, son penisilin tedavisi sırasında gizli çevresel karşılaşma ile oluşabilir. Gıdalara koruyucu katkı maddesi olarak konulan penisilin, eti yenen hayvanlara daha önce tedavi amacıyla verilmiş olan penisilin veya sağlık personelinin havadaki penisilin partiküllerini soluması bu tip bir karşılaşmadır.
Penisilin molekülündeki beta laktam halkası fizyolojik şartlarda vücutta kendiliğinden açılarak penicilloyl grubu oluşturur. Penisilin moleküllerinin %95 i penicilloyl grubuna dönüşüp vücuttaki proteinlere geri dönüşümsüz bağlandığı için bu gruba “major determinant” denilmiştir. Bu reaksiyon, prototip olan benzil penisilin ve hemen hemen tüm sentetik penisilinler ile gerçekleşir. Benzil penisilin, diğer bazı antijenik determinantları oluşturmak üzere %5 oranında başka metabolik yollarla da parçalanır. Bu parçalanma sonucu oluşan, az miktarda yapılıp değişik kişilerde farklı bağışıklık cevapları uyaran ürünler “minör determinantlar” olarak isimlendirilmiştir (benzylpenicilloate, benzlypenylloate, benzlypenicilline G). Penisiline karşı anaflaktik reaksiyonlar genellikle minör determinantlara karşı oluşan IgE antikorlarıyla ortaya çıkmaktadır. Akselere (hızlanmış) ve geç ürtikeriyal (kaşıntılı allerjik döküntü) reaksiyonlar ise genellikle penicilloyl-spesifik IgE antikorlarıyla (major determinant) gerçekleşir.
Penisilin Allerjisi Nasıl Tanınır?
1. Ayrıntılı öykü:
İlacın daha önce neden olduğu reaksiyon ile ilgili ayrıntılı öykü, tanı ve tedavide belirleyici olabilir. Uzun süredir kullanılmakta olan ilaçlardan çok, yeni başlanan veya mükerrer verilen ilaçlar reaksiyon açısından daha önemlidir. Önceden bir ilaca allerjik cevap veren hasta yapısal olarak farklı da olsa başka bir ilaca karşı reaksiyon verme riski taşır. Örneğin penisilin allerjisi saptanan hastalarda diğer grup antibiyotiklere allerjik reaksiyon verme riski 10 kat artmıştır. Penisilinle karşılaşma öyküsü allerjik reaksiyonlar için risk olmamakla birlikte, penisiline allerjik reaksiyon verme öyküsü önemli bir risktir. Allerjik hastalık öyküsü ilaç allerjisi riskini artırmaz, ancak anaflaktik (ağır allerjik) ilaç reaksiyonları için predispozan (kolaylaştırıcı) faktördür. Antimikrobiyal ilaçlara gösterilen reaksiyonlarda ailesel yatkınlık sözkonusudur. Antibiyotik allerjisi olan ebeveynin çocuğunda 16 yaş itibarıyla aynı ilaca karşı allerjik reaksiyon görülme olasılığı %26 dır. Bir başka deyişle, aile öyküsü olmayanlara göre 15 kat artmıştır.
2. Kanda RAST (Radio Allergo Sorbent Test) testi:
Penicilloyl determinantına karşı IgE antikorunu belirleyen RAST geliştirilmiştir. Halen minör determinant antikorları için RAST mevcut değildir. Yalancı pozitiflik ve yalancı negatiflik olabilmektedir. Bu edenlerle RAST ve diğer in-vitro analoglarının klinikte kullanımı sınırlıdır.
3. Cilt testi:
Bir kişinin IgE ye bağlı akut penisilin allerjik reaksiyon potansiyeli taşıyıp taşımadığını değerlendirmede en faydalı bilgi major ve minör penisilin determinantlarına olan cilt testi cevabıdır. Major determinant-spesifik IgE antikorunun belirlenmesinde cilt testi solüsyonu olarak kullanılan penicilloyl-polylysine (PPL) elde edilmiştir. Bu madde ticari sunumdadır (Pre-Pen®), ancak ülkemizde mevcut değildir. Minör determinantlar labil olduğu için ve multivalan formda sentezlenmesi zor olduğundan, cilt testi genellikle benzil penisilin G, benzil penisilinin alkali hidroliz ürünü olan benzylpenicilloate ve asit hidroliz ürünü olan benzlypenylloate karışımı (Minor Determinant Mixture; MDM) ile uygulanmaktadır. Fakat MDM halen ticari sunumda değildir. Minör determinant reaktifi olarak sadece benzil penisilin 10.000 U/ml dilüsyonda kullanılırsa allerjik hastaların %5-10 u gözden kaçar. Bu hastaların bir kısmı ciddi anaflaktik reaksiyon riski taşıyabilir. Bununla birlikte bu solüsyon, IgE ye bağlı reaksiyon öyküsü olmayan hastalarda MDM’a iyi bir alternatiftir. Güvenlik açısından, intradermal cilt testi yapılmadan önce çizme (scratch) veya epikütanöz delme (prick) test uygulanmalıdır. Cilt testi reaktiflerine karşı sistemik reaksiyon, penisilin allerji öyküsü bulunan hastaların %1 veya daha azında görülmüştür. Ön kolun iç yüzünde 26 G PPD iğnesi ile 1 cm uzunluğunda bir çizik yapılır. Bu çiziğin üzerine 0.1 ml sulandırılmamış reaktif damlatılır, 10 dakika içinde reaksiyon görülmezse intradermal teste geçilir. Çizik etrafında 20 dakikadan fazla sebat eden endurasyon (ciltte sert kıvam ve kızarıklık) pozitif reaksiyondur. İntradermal testte ise 0.02 ml reaktif ile ciltte 3-4 mm kabarcık oluşturulur. 15-20 dakika sonra endurasyon çapı 5 mm veya daha fazla ise test pozitif kabul edilir.
İlaçların İstenmeyen Etkileri Nelerdir?
İlaç allerjileri, istenmeyen etkilerinin %5-10 unu oluşturur. İstenmeyen ilaç etkileri iki grupta incelenir: 1) önceden tahmin edilebilenler. Bunlar sıklıkla ilacın dozuna ve bilinen farmakolojik etkisine bağlıdır, diğer yönlerden normal olan hastalarda görülür, istenmeyen ilaç etkilerinin %80' inden sorumludur. Bu reaksiyonlara örnek olarak toksisite, yan etkiler, Herxheimer reaksiyonu, ilaç-ilaç etkileşimleri verilebilir. 2) önceden tahmin edilemeyenler. Bu reaksiyonlar ise genellikle ilacın dozuna ve farmakolojik etkisine bağlı değildir, sıklıkla kişinin bağışıklık cevabı veya duyarlı kişilerin genetik farklılığı ile ilgilidir. İntolerans, idiyosinkrazi, allerjik ve psödoallerjik (yalancı allerjik) reaksiyonlar bu gruptandır.
İlaç Allejisi Nasıl Oluşur?
Allerjik ilaç reaksiyonları, daha önce alınmış bir ilaç ile tekrar karşılaşıldığında spesifik antikor yapılması veya duyarlı Tlenfositlerin çoğalması, veya her ikisinin aynı anda oluşması ile karakterize bağışıklık yanıtının sonucudur. İlaç ile daha önce karşılaşılmamışsa, aynı ilacın alımıyla 1 haftadan önce allerjik reaksiyon genellikle görülmez. Psödoallerjik (yalancı allerjik) reaksiyonlar klinik olarak allerjik reaksiyonlara benzer ancak ilaçla ilk karşılaşmada ortaya çıkar ve ilacın nonspesifik olarak vazoaktif (damarlar üzerinde etkili) madde salınımını uyarmasına bağlıdır.
PENİSİLİN ALLERJİSİ
Penisilin Allerjisi Sık Rastlanılan Bir Durum mudur?
Penisilinler allerjik reaksiyonlara en sık neden olan ilaçlardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde penisiline karşı allerjik reaksiyona tedavi kürlerinin %1-10 unda rastlanmasına rağmen bunların ancak 4 /10.000 - 15/10.000 inde anaflaktik (ağır allerjik) reaksiyon görülmüştür. Penisilin anaflaksisinden ölüm ise tedavi kürlerinin 1/50.000 - 1/100.000 inde görülmektedir. Bu, penisiline bağlı anaflaktik reaksiyonların yaklaşık onda birinin ölümcül seyrettiği anlamına gelir. Hastanede yatan hastaların %10-20 sinin penisilin allerjisi öyküsü vermelerine karşın, bunların yaklaşık %75 inin hatalı bir şekilde “penisiline allerjik” olarak tanımlanmış veya zamanla duyarlılıklarını kaybetmiş oldukları gösterilmiştir.
Penisilin Allerjisi Nasıl Oluşur?
Ölümcül penisilin reaksiyonlarının %96 sı ilaç uygulandıktan sonraki 60 dakika içinde ortaya çıkmaktadır. Penisilinin damardan veya kas içi uygulanması ağızdan kullanımından daha fazla allerjik reaksiyona neden olur. Penisilin allerjisi öyküsü olanlar, böyle bir öykü olmayan kişilere göre 4-6 kat daha fazla reaksiyon görülme riskine sahiptirler. Bununla birlikte fatal penisilin ve diğer sentetik penisilin allerjik reaksiyonlarının çoğu, daha önce bu antibiyotiklere karşı allerjik reaksiyon vermemiş kişilerde görülür. Bu kişilerin duyarlılaşması, son penisilin tedavisi sırasında gizli çevresel karşılaşma ile oluşabilir. Gıdalara koruyucu katkı maddesi olarak konulan penisilin, eti yenen hayvanlara daha önce tedavi amacıyla verilmiş olan penisilin veya sağlık personelinin havadaki penisilin partiküllerini soluması bu tip bir karşılaşmadır.
Penisilin molekülündeki beta laktam halkası fizyolojik şartlarda vücutta kendiliğinden açılarak penicilloyl grubu oluşturur. Penisilin moleküllerinin %95 i penicilloyl grubuna dönüşüp vücuttaki proteinlere geri dönüşümsüz bağlandığı için bu gruba “major determinant” denilmiştir. Bu reaksiyon, prototip olan benzil penisilin ve hemen hemen tüm sentetik penisilinler ile gerçekleşir. Benzil penisilin, diğer bazı antijenik determinantları oluşturmak üzere %5 oranında başka metabolik yollarla da parçalanır. Bu parçalanma sonucu oluşan, az miktarda yapılıp değişik kişilerde farklı bağışıklık cevapları uyaran ürünler “minör determinantlar” olarak isimlendirilmiştir (benzylpenicilloate, benzlypenylloate, benzlypenicilline G). Penisiline karşı anaflaktik reaksiyonlar genellikle minör determinantlara karşı oluşan IgE antikorlarıyla ortaya çıkmaktadır. Akselere (hızlanmış) ve geç ürtikeriyal (kaşıntılı allerjik döküntü) reaksiyonlar ise genellikle penicilloyl-spesifik IgE antikorlarıyla (major determinant) gerçekleşir.
Penisilin Allerjisi Nasıl Tanınır?
1. Ayrıntılı öykü:
İlacın daha önce neden olduğu reaksiyon ile ilgili ayrıntılı öykü, tanı ve tedavide belirleyici olabilir. Uzun süredir kullanılmakta olan ilaçlardan çok, yeni başlanan veya mükerrer verilen ilaçlar reaksiyon açısından daha önemlidir. Önceden bir ilaca allerjik cevap veren hasta yapısal olarak farklı da olsa başka bir ilaca karşı reaksiyon verme riski taşır. Örneğin penisilin allerjisi saptanan hastalarda diğer grup antibiyotiklere allerjik reaksiyon verme riski 10 kat artmıştır. Penisilinle karşılaşma öyküsü allerjik reaksiyonlar için risk olmamakla birlikte, penisiline allerjik reaksiyon verme öyküsü önemli bir risktir. Allerjik hastalık öyküsü ilaç allerjisi riskini artırmaz, ancak anaflaktik (ağır allerjik) ilaç reaksiyonları için predispozan (kolaylaştırıcı) faktördür. Antimikrobiyal ilaçlara gösterilen reaksiyonlarda ailesel yatkınlık sözkonusudur. Antibiyotik allerjisi olan ebeveynin çocuğunda 16 yaş itibarıyla aynı ilaca karşı allerjik reaksiyon görülme olasılığı %26 dır. Bir başka deyişle, aile öyküsü olmayanlara göre 15 kat artmıştır.
2. Kanda RAST (Radio Allergo Sorbent Test) testi:
Penicilloyl determinantına karşı IgE antikorunu belirleyen RAST geliştirilmiştir. Halen minör determinant antikorları için RAST mevcut değildir. Yalancı pozitiflik ve yalancı negatiflik olabilmektedir. Bu edenlerle RAST ve diğer in-vitro analoglarının klinikte kullanımı sınırlıdır.
3. Cilt testi:
Bir kişinin IgE ye bağlı akut penisilin allerjik reaksiyon potansiyeli taşıyıp taşımadığını değerlendirmede en faydalı bilgi major ve minör penisilin determinantlarına olan cilt testi cevabıdır. Major determinant-spesifik IgE antikorunun belirlenmesinde cilt testi solüsyonu olarak kullanılan penicilloyl-polylysine (PPL) elde edilmiştir. Bu madde ticari sunumdadır (Pre-Pen®), ancak ülkemizde mevcut değildir. Minör determinantlar labil olduğu için ve multivalan formda sentezlenmesi zor olduğundan, cilt testi genellikle benzil penisilin G, benzil penisilinin alkali hidroliz ürünü olan benzylpenicilloate ve asit hidroliz ürünü olan benzlypenylloate karışımı (Minor Determinant Mixture; MDM) ile uygulanmaktadır. Fakat MDM halen ticari sunumda değildir. Minör determinant reaktifi olarak sadece benzil penisilin 10.000 U/ml dilüsyonda kullanılırsa allerjik hastaların %5-10 u gözden kaçar. Bu hastaların bir kısmı ciddi anaflaktik reaksiyon riski taşıyabilir. Bununla birlikte bu solüsyon, IgE ye bağlı reaksiyon öyküsü olmayan hastalarda MDM’a iyi bir alternatiftir. Güvenlik açısından, intradermal cilt testi yapılmadan önce çizme (scratch) veya epikütanöz delme (prick) test uygulanmalıdır. Cilt testi reaktiflerine karşı sistemik reaksiyon, penisilin allerji öyküsü bulunan hastaların %1 veya daha azında görülmüştür. Ön kolun iç yüzünde 26 G PPD iğnesi ile 1 cm uzunluğunda bir çizik yapılır. Bu çiziğin üzerine 0.1 ml sulandırılmamış reaktif damlatılır, 10 dakika içinde reaksiyon görülmezse intradermal teste geçilir. Çizik etrafında 20 dakikadan fazla sebat eden endurasyon (ciltte sert kıvam ve kızarıklık) pozitif reaksiyondur. İntradermal testte ise 0.02 ml reaktif ile ciltte 3-4 mm kabarcık oluşturulur. 15-20 dakika sonra endurasyon çapı 5 mm veya daha fazla ise test pozitif kabul edilir.