:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Ne Mutlu Senin Gönlüne Düşene..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
diniresim331rx8.jpg



Ey en Sevgili'den lütuf Sevgili!.. Dudaktan dökülen sözle, kalemden süzülen satırların, sadra doğan muhabbetle olan sıcak bağını hesaba katarak, kelâmımın Senin katındaki aczi altında ezilerek şunları diyebilirim ki;




Sen latîf olan Allah (c.c)'ın, yerini kimsenin dolduramayacağı, paha biçilmez bir lütfusun bize. Sen lütufların en yücesisin, en güzelisin Sultânım! Bizi, Sen'in ümmetin olmakla şereflendiren Allah (c.c) Teâlâ'ya, yarattıkları adedince hamdolsun!..


Hazret-i Sevban kadar sevemesem de Sen'i, muhabbetine tâlip, muhabbet duyduklarının dostu olma yolunda tökezleye tökezleye gelmekteyim Sana doğru.


Ne acıdır ki, eskiden muhabbet sadırlardan satırlara nakşedilirken, şimdilerde satırlardan sadırlara terfî etmeyi bekliyor. Gönlün muhabbetinle hemhâl olması ise; ancak muhabbetinin hakkını verip mübârek ahlâkınla ahlâklanmaktan geçiyor.


Zâtının aşkıyla yanıp tutuşan ve lütfuna nâil olan şÃ¢ir Nâbî kadar dökemesem de muhabbetimi satırlara, sadrım Sen'in aşkının nûrunu dağıtıyor tüm varlığıma. Hasretin gözlerimden döküldüğünde, gözyaşlarımı Fuzûlî'nin gönül testisiyle Sana göndermekten başka bir şey gelmiyor elimden, Efendim.


Endülüs'ten Bağdat'a gelip, evinin çevresi karantinaya alınmış hocasının kapı aralığından mübarek hadîs-i şeriflerini öğrenmek için dilenci kılığına giren, aşkına bürünmüş Bâkî bin Mahlet'i duyduktan sonra, Cumâ'ları Sana salât ü selam getirenlerin yüzlerini bizzat gördüğün haberiyle sarsılıp utanıyorum.


Ey kalplerin tabîbi!.. Şahsınızda, Sizi Yaratan'ın Zâtına -celle celâlühu- hürmet gösterip, mübârek hadîs-i şeriflerinizi nakletmek için, bulunduğu mekânda en yüksek yere çıkmayı, edebin bir gereği olarak gören bir ecdâda sahipken, bu güzel fazîletlerin kalıntılarıyla diri tutmaya çalıştığımız mâneviyâtımızın tekrar yeşermesi için ne olur bize duâ edin! Bizlerin azlardan, müjdelediğin gariplerden, mukarrebûndan olmamız için şefaatini lütfet.


Kutlu müjdene nâil olmak için ömrünün son demlerinde İstanbul'un İslambol diye anılmasına vesîle olan fethe ilk adımı atanlardan Ebû Eyyûb el-Ensarî gibi İstanbul'u mânevî açıdan yeniden fethetmemiz, tekrar ümmet bilincini, İslâm kardeşliğini kazanmamız için kerem edip, sünnetinle yol göster bizlere!..


Muhabbete en çok lâyık olan beşer Sen'sin. Senin sevgini, başta kendi gönlümüzde ve tüm insanlığın gönlünde, İslâm'a hizmetçi olarak diri tutmamız için, Sana Habîbim! diyen Vedûd olan Allah (c.c)'tan yardım diliyoruz. Çünkü Sen'i lâyıkıyla sevmek, Sana Sevgilim diye hitâb eden Rabbimizi de lâyıkıyla sevebilmeye bir vesîledir diye ümid ediyoruz.


Sultanım, bizi cürmümüze rağmen sev, sevdiklerine sevdir ve şefaatinle sevindir ki; bizden daha bahtiyarı olmasın dâreynde!


Hiçliğinin dahî idrâkine varamamış bu âciz Meryem, Senin yaratılışının en önemli harcı olan muhabbetle, gönülden gönüle Sana âdetâ- lehimlenmek ister! Şefaatinle ferahnâk etmezsen eğer, hâlimiz nice olur Efendim!


Yâ Raûf! Ne mutlu Sen'in kalbine düşene, ne mutlu kalbine Sen düşene!!!


Ne olur bizlere şefaat eyle!


Sultanım!..


* * *


Canımı, cânân eğer isterse minnet cânıma


Can nedir kim, ânı kurban etmeyem cânânıma


* * *


Sultanım, Seni sevdikçe daha çok tanıyor,


Tanıdıkça daha çok seviyorum



isimler9lj.gif
TesekkürLer bu güzeL payLasimin icin!
Ben Tsk Ederim Okudugun İçin ..
Gözlerin Dert Görmesin..