03-07-2007, Saat: 11:02 AM
YUNAN EDEBİYATI
LÂTİN EDEBİYATI
MÖ 2. yy’ın ortalarına doğru Yunanistan Romalıların siyasal egemenliği altına girince Lâtin Edebiyatı’nın ilk ürünleri Yunan Edebiyatı’nın etkisi altında oluşmuştur. Lâtin yazarları, eserlerini Yunanlı yazarları örnek alarak oluşturmuşlardır.
Ancak Lâtin yazarlar Yunan yazarlar kadar özgür olamamışlar, bu nedenle mesela komedyalarında yergiden, alaydan çok; karmaşık olaylara entrik öğelere ağırlık vermiştir. Latin Edebiyatında önemli sanatçılar şunlardır :
ORTAÇAÄž DÖNEMİ
HÜMANİZM
RÖNESANS EDEBİYATI
14. yüzyılın sonların da başlayan Rönesans (Yeniden Doğuş), 17. Yüzyıla kadar sürer. Aklın ve bilincin kilisenin baskısından kurtulduğu ve özgürleştiği Rönesans Batı’daki aydınlanmanın temelidir. Sanatta gelişme ve yaratıcılık dönemin en önemli özelliğidir. Eski Yunan ve Latin Edebiyatı’nın ünlü yapıtları Avrupa dillerine çevrilmiştir.
Ariosto’nun Çılgın Orlando, Tasso ’nun Kurtarılmış Kudüs adlı destanları Rönesans döneminin İtalya’daki en önemli yapıtlarıdır.
Çağdaş romanın öncüsü ve temel taşlarından biri olan İspanyol yazarı Cervantes (1547-1616)’in Don Kişot’u çağın en önemli yapıtıdır. Galetea, Örnek Alınacak Hikayeler adlı yapıtlar da Cervantes’indir. Öte yandan Fransa’da 15. yüzyılda yaşayan François Villon de Rönesans şiirinin ilk örneklerini verir: Küçük Vasiyetname, Büyük Vasiyetname.
Coğrafi sınırları Batı Anadolu, Ege adaları ve bugünkü Yunanistan olarak belirlenebilecek Eski Yunan Edebiyatı, MÖ 9. yy’dan MS 2. yy’a kadar dünya ede-biyatının ilk aşamasını oluşturur.
Sanatçının “akıl yoluyla güzellikler yaratma”, bu dönem edebiyatının dayandığı temel ilkedir.
Yunan edebiyatında özellikle epik şiir (destan), didaktik şiir, pastoral şiir ( kır şiiri ),tragedya, komedya, fabl ( masal ), tarih, biyografya, söylev felsefe türlerinde eserler verilmiştir.
1. DÖNEM : ( MÖ 9. ve 8. yüzyıllar )
DESTAN ÇAÄžI
Bu dönemde yetişen Homeros ( MÖ 9. yüzyıl ), Yunan edebiyatının olduğu kadar bütün dünya edebiyatlarının da en eski ve en büyük destan şairidir.
HOMEROS ( MÖ 9. yüzyıl ): (DESTAN)
İLYADA, ODEYSSEİA
İlyada, MÖ 1200civarında Yunanlılarla Troyalılar ( Truvalılar ) arasında olduğu bilinen savaşa dairdir. Savaşın çıkış nedeni, Truva’ya gidiş ve çarpışmalar hakkındadır.
Homeros, bu iki destanı halk arasından derleyip kendi hayal gücüyle besleyerek düzenleyip yazmıştır. ( Bazı kaynaklar, günümüzde bilinen metnin, daha sonra, (6. yüzyılda) bir şairler kurulu tarafından halk arasından derlenip, Homer’in metnine uygun olarak yeniden yazıldığını belirtir.
HESİODOS ( MÖ 8. yüzyıl ): (DESTAN)
COSMOS, TANRILARIN YARATILIŞI,
2. DÖNEM : ( MÖ 7. ve 6. yüzyıllar )
ARKAİK ÇAÄž
Bu dönemde özellikle lirik şiir ve fabl türleri gelişmiştir.
ALKAİOS ( MÖ 7. yy ) : LİRİK ŞİİR
SAPPHO ( MÖ 7. ve 6. yy ) : İlk Yunan kadın şairidir. Lirik aşk şiirleri yazmıştır.
ANAKREON ( 6. YY ) : LİRİK ŞİİR
AİSOPOS ( MÖ 6. yy ) : Manzum hayvan masallarının
( FABL ) dünyadaki ilk ustası olara bilinir.
3. DÖNEM : ( MÖ 5. ve 4. yy )
KLÂSİK ÇAÄž
AİSKHYLOS ( MÖ 5. yy ) : TRAGEDYA
AGEMEMNON, ZİNCİRE VURULMUŞ PROMETEUS …
SOPHOKLES ( MÖ 5. yy ) : TRAGEDYA
KRAL OİDİPUS, ANTİGONE, ELEKTRA…
EURİPİDES ( MÖ 5. YY ) : TRAGEDYA
ANDROMAKHE, HİPPOLYTOS, İPHİGENİA AULİS’TE
HEREDOTOS ( MÖ 5. yy ) : TARİH
THUKYDİDES ( MÖ 5. yy ) : TARİH
KSENOPHON ( MÖ 4. yy ) : TARİH
DEMOSTHANES ( MÖ 4. yy ) : SÖYLEV
SOKRATES ( MÖ 5. yy ) : Akılcı felsefenin kurucusudur.
PLATON/EFLATUN ( MÖ 5.VE 4. yy) : Sokrates’in öğrencisidir. “DEVLET” adını verdiği didiktik eserinde hocası Sokrates’in düşüncelerine de yer vererek devlet ve toplum, toplum yönetimi, ruh, ölümsüzlük, bilgi teorileri gibi konuları işler. Ayrıca KANUNLAR adlı eseri de vardır.
ARİSTOTELES ( MÖ 4. yy ) : Eflatun’dan da dersler alan Aristoteles, felsefe tarihinin kurucusu sayılır.
4.DÖNEM : ( MÖ 3. ve 2. yy )
İSKENDERİYE ÇAÄžI
İskender’in ölümünden sonra İskenderiye bir kültür merkezi haline gelmiş, büyük kitaplıklar kurulmuş, en ünlü bilgin ve sanatçılar davet edilmiştir. Bu dönemde özellikle filoloji gelişmiştir.
5. DÖNEM : ( MÖ 2. yy – MS 2. yy )
YUNAN – LÂTİN ÇAÄžI
Bu dönem Yunan edebiyatının gerileme dönemidir.
Ancak Lâtin yazarlar Yunan yazarlar kadar özgür olamamışlar, bu nedenle mesela komedyalarında yergiden, alaydan çok; karmaşık olaylara entrik öğelere ağırlık vermiştir. Latin Edebiyatında önemli sanatçılar şunlardır :
PLAUTUS ( MÖ 2.yy ) : KOMEDİ
ÇÖMLEKLER
TERENTİUS ( MÖ 2.yy ) : KOMEDİ
KAYNANALAR
CATO ( MÖ 3.yy-2yy ) : SÖYLEV
HORATİUS ( MÖ 1. yy ) : LİRİK ve DİDAKTİK ŞİİR
ODLAR, EPODLAR, YERGİLER
LUCRETİUS ( MÖ 1. yy ) : LİRİK VE DİDAKTİK ŞİİR
OVİDİUS ( MÖ 1. yy-MS 1.yy ) : LİRİK ŞİİR
DEÄžİŞMELER
ENNİUS ( MÖ 2. yy ) : TRAGEDYA
VERGİLİUS ( MÖ 1.yy ) : PASTORAL, LİRİK, DİDAKTİK ŞİİR
AENEİS, ÇOBAN ŞİİRLERİ, ÇİFTÇİLİK ŞİİRLERİ
CİCERO ( MÖ 1. yy ) : SÖYLEV
SENECA ( MÖ 1. yy-MS 1. yy ) : FELSEFE, TRAGEDYA, MEKTUP, DİYALOG…
TACİTİUS ( MS 1. yy ) : TARİH
Siyasal tarihçiler Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışın-dan ( 476 ) Osmanlıların İstanbul’u fethine kadar yakla-şık bin yıllık süreyi insan düşüncesinin gelişimi açısından “k a r a n l ı k y ı l l a r “ olarak belirlerler. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere geçilen bu dönemde din, dü-şüncenin önünde büyük bir engel olmuştur.
Bu dönemde Hıristiyanlık (kilise) akla ve güzelliğe önem veren, tanrılarla insanları ç içe yaşatan ve mitolojiyle süslü Eski Yunan ve Lâtin Edebiyatı’nın devamına engel olmuştur. Ortaçağ’da Kilise’nin, din adamlarının ve din kitaplarının bilgi ve düşünceleri egemen olmuştur.
Ortaçağ boyunca Avrupa’nın toplumsa l yapısı da önemli ölçüde değişmiş, güçlü imparatorluklar yıkılmış, toplumsal sınıflar arasında ayrılıkların arttığı feodaliteler ( derebeylikler ) kurulmuştur. Topraklar soyluların ve kilisesin malı olmuştur. Böyle bir ortamda sanatçılar da feodal beylerin koruması ya da kilisesin baskısı altında “öteki dünya” düşüncesini işlemişlerdir.
Ortaçağ boyunca işlenen konulardan biri de kahramanlık ve şövalyelik destanları olmuştur. Dilden dile dolaşan bu destanlar, 12. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Olayları birbirine benzemesine karşın İskandinavların, Keltlerin, Slavların, Saksonların bu destanlardan farklı şarkıları doğmuştur. Finlilerin Kalavela, Gallilerin Olwen, Mobinogion, Angola Saksonların BeoWulf gibi kahramanlık destanları hep bu yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Almanların Nibelungen destanı da kahramanlık destanlarıyla şövalyelik destan-ları arasında bir geçiştir. Fransızların Chanson de Roland ve İspanyolların Cid’i bu dönemin iki önemli şövalyelik destanıdır.
Yaşamıyla Ortaçağ’ın; ama eserleriyle Rönesans’a giden yolun açıcısı olan Dante ( 1265-1320 ) , en önemli İtalyan şairdir. Eserlerinde evrensel bir konuyu, “aşk ve sevgi “ yi işlemiştir. Üç bölümden oluşan (Cehennem – Araf – Cennet) dinsel destanı İlahi Komedya – Tanrısal Komedya dünya edebiyatının temel yapıtlarındandır.
14. yüzyıl’a doğru Ortaçağ’ın kabuğu kırılmaya başlan-dı. İtalya’da aydın, sanatçı ve bilginler tekrar Eski Yunan ve Latin Edebiyatı’na dönmeye başladılar. Aklı dinin tutsaklığından kurtardılar. Bunu gerçekleştirenlere ve insanlık sevgisini temel alıp insanı yüceltenlere hümanist, bu düşünceye de hümanizm dendi. Kuşkusuz bu gelişmeyi, yeni ticaret yollarının bulunuşu, keşifler, icatlar, Galileo ve Copernicus’in düşünceleri, matbaanın bulunuşu ve kitapların basılışı beslemiştir.
Dante’nin tohumlarını ektiği Rönesans düşüncesi kendisini izleyen diğer sanatçılarda yeşermeye başladı. Petrarca bunlardan biridir. Lirik ve insancıl soneleri, halk diliyle yazılmış ve bugünlere kadar taşınmıştır. Boccacio da Rönesans’ın öncü yazarlarındandır. Küçük öykü türünün yaratıcısıdır. On kişinin anlattığı yüz öyküden oluşan Decameron adlı yapıtıyla tanınmıştır.
14. yüzyılın sonların da başlayan Rönesans (Yeniden Doğuş), 17. Yüzyıla kadar sürer. Aklın ve bilincin kilisenin baskısından kurtulduğu ve özgürleştiği Rönesans Batı’daki aydınlanmanın temelidir. Sanatta gelişme ve yaratıcılık dönemin en önemli özelliğidir. Eski Yunan ve Latin Edebiyatı’nın ünlü yapıtları Avrupa dillerine çevrilmiştir.
Ariosto’nun Çılgın Orlando, Tasso ’nun Kurtarılmış Kudüs adlı destanları Rönesans döneminin İtalya’daki en önemli yapıtlarıdır.
Çağdaş romanın öncüsü ve temel taşlarından biri olan İspanyol yazarı Cervantes (1547-1616)’in Don Kişot’u çağın en önemli yapıtıdır. Galetea, Örnek Alınacak Hikayeler adlı yapıtlar da Cervantes’indir. Öte yandan Fransa’da 15. yüzyılda yaşayan François Villon de Rönesans şiirinin ilk örneklerini verir: Küçük Vasiyetname, Büyük Vasiyetname.