03-10-2007, Saat: 09:20 PM
Bazı anlar vardır hafızanızdan 1 günde silinir , bazı anlar vardırki HAYAT BOYU hafızanızın bir köşesine damgalanmıştır.Anlatacağım hikaye tamamen gerçek olup bizzat başımdan geçmiştir.
Yıl 2002 Haziran ayı, üniversite 1.sınıftayım , ailem çok mutlu çünkü onların emeklerini boşa çıkartmadım ve üniversiteyi kazanmıştım.Herşey çok güzeldi taaki aralık ayına kadar.Birgün babam ve annem eve geldi babamın elinde kocaman bir dosya içinde birsürü şeyler yazıyor.Dosyaya baktım üzerinde 9 Eylül Hastanesi yazıyor,şaşırdım hayrola ne oldu diye sordum babam.Birşey yok sadece kontrole gittim dedi ama yapılan kontrollerden 2 hafta sonra babama KLL Kronik Lenfositer Lösemi teşhisi konuldu.Yani babam kan kanserine yakalanmıştı.Yutkunmak istedim yutkunamadım,ağlamak istedim ağlayamadım, sigara içmek istedim içemedim, nefes almak istedim alamadım
öyle bir şok geçirdimki... Televizyonlardan duyduğum bu tür vakalara babamda yakalanmıştı.
Devamlı İç Hastalıkları kitaplarını okur olmuştum , doktor olan aile dostlarımız bize neyin ne olduğunu detaylı birşekilde anlatıyordu.Sanki yarı doktor olmuş gibiydim
yapılan kan sayımlarındaki tüm terimleri ezberlemişim neyin ne olduğunu rahatça anlayabiliyordum ama Kronik Lösemide beklenen yaşam süresi 4 yılmış.Babam çok metanetli ve sakindi ama ben onun gibi olamıyordum devamlı içinden ''neden allahım neden'' '' Bu babam gibi bir insana haksızlık '' diye sayıklanıyordum.
Aradan 4 yıl geçti ve babamın vücudunda ödemler oluşmaya başladı , vücudu devamlı su topluyor nefes darlığı çekmeye başlıyor sosyal yaşamı imkansız hale gelmeye başlamıştı,
hastaneye gittik ve doktor hastaneye yatmamızın gerektiğini söyledi.Ödemler için tedaviler başladı , bayrama ise 1 haftalık bir süre vardı, ödem için tedaviler 3-4 gün sürer ve bayramda bi yerlere gideriz diye planlar yapıyorduk,1.gün 2.gün 3.gün .... herşey çok güzeldi ama biz hastanede kaldıkça babamın durumu kötüye gitmeye başladı.
15.gün oldu babam bilincini yitirdi,bizleri tanımıyordu devamlı halisinasyonlar görüyordu,çok şiddetli ağrılar çekiyor , uyuyamıyor göz kapakları kapanmıyor,gözlerinin sadece beyaz kısmı görünüyordu.Aşırı derecede nefes darlığı oluşmaya başlamıştı,doktorlar babamın enfeksiyon kaptığını hatta bu enfeksiyonun zatüüreye dönüştüğünü söylediler.Kanserli hastalarda ufak bir
soğuk algınlığı hayati problem yaratırken babamın zatüre olduğu söylendi.Hastaneye girdiğimiz ilk günden 15.güne kadar babam hergün eriyordu,hızla kilo kaybediyordu,kan değerleri aşırı derecede düşmüş ve bilincini yitirdiği için kendi kendine konuşuyor '' Toprakları üstümden çekin '' diyordu , babam bu tür rüyalar görüyor hep sarı yapraklı ağaçlardan ve topraktan söz ediyordu devamlı ateşi çıkıyor ağrıları çok şiddetli olmaya başlamıştı , hemşire hanım babama morfin yapıyordu, Heyet toplandı ve beni bir köşeye çektiler , bana herşey için hazırlıklı ve metanetli olmamı söylediler , duyduğum bu sözlere inanamıyordum.Delicesine ağlamak istiyordum ama ağlayacak gücüm bile kalmamıştı,sinirden ellerim titriyor hatta bu sinir gülme krizine neden oluyordu.Doktorlar bababamı yoğun bakıma sevkettiler.Dahiliye Yoğun Bakıma yatırdılar.Babama devamlı trombosit ve kan nakli yapılıyordu , bir yandanda yüksek dereceli antibiyotiklerle enfeksiyonla savaşıyordu.30 dakika müsade edilen yoğun bakım ziyaretinde babamın uyutulduğunu ve solunumunu bir makina tarafından yapıldığını gördüm.Bitkisel hayata girmişti , enfeksiyonlar ve hastalık hızlı moda geçmiş vücudun heryerini sarıyordu.Metanetli oldum , dua ettim kan gerekiyosa kan , trombosit gerekiyosa trombosit , kısacası ne gerekiyosa hepsini sağladım , gece gündüz dua ettim.
Ama 3 Kasım 2006 saat 16.50 de 9 Eylül Dahiliye Yoğun Bakımdan doktor telefon açtı ve babamın vefat ettiğini söyledi.Öylece kala kaldım,doktorun sözünün üstüne birşey söyleyemedim,artık babam yoktu,hayat boyu hiçbir tartışmamızın olmadığı devamlı arkadaş gibi olduğum babam artık yoktu.İnanamadım taaki cenazesini görene kadar inanamadım.
Ama en çok inanamadığım olay ise , babam hastaneye yatmadan 3 gün önce gördüğüm rüyaydı.Rüyamda bir kadın sesi BABAMIN 1 AY SONRA VEFAT EDECEÄžİNİ BANA SÖYLEMESİYDİ.
Alıntıdır..
Yıl 2002 Haziran ayı, üniversite 1.sınıftayım , ailem çok mutlu çünkü onların emeklerini boşa çıkartmadım ve üniversiteyi kazanmıştım.Herşey çok güzeldi taaki aralık ayına kadar.Birgün babam ve annem eve geldi babamın elinde kocaman bir dosya içinde birsürü şeyler yazıyor.Dosyaya baktım üzerinde 9 Eylül Hastanesi yazıyor,şaşırdım hayrola ne oldu diye sordum babam.Birşey yok sadece kontrole gittim dedi ama yapılan kontrollerden 2 hafta sonra babama KLL Kronik Lenfositer Lösemi teşhisi konuldu.Yani babam kan kanserine yakalanmıştı.Yutkunmak istedim yutkunamadım,ağlamak istedim ağlayamadım, sigara içmek istedim içemedim, nefes almak istedim alamadım
öyle bir şok geçirdimki... Televizyonlardan duyduğum bu tür vakalara babamda yakalanmıştı.
Devamlı İç Hastalıkları kitaplarını okur olmuştum , doktor olan aile dostlarımız bize neyin ne olduğunu detaylı birşekilde anlatıyordu.Sanki yarı doktor olmuş gibiydim
yapılan kan sayımlarındaki tüm terimleri ezberlemişim neyin ne olduğunu rahatça anlayabiliyordum ama Kronik Lösemide beklenen yaşam süresi 4 yılmış.Babam çok metanetli ve sakindi ama ben onun gibi olamıyordum devamlı içinden ''neden allahım neden'' '' Bu babam gibi bir insana haksızlık '' diye sayıklanıyordum.
Aradan 4 yıl geçti ve babamın vücudunda ödemler oluşmaya başladı , vücudu devamlı su topluyor nefes darlığı çekmeye başlıyor sosyal yaşamı imkansız hale gelmeye başlamıştı,
hastaneye gittik ve doktor hastaneye yatmamızın gerektiğini söyledi.Ödemler için tedaviler başladı , bayrama ise 1 haftalık bir süre vardı, ödem için tedaviler 3-4 gün sürer ve bayramda bi yerlere gideriz diye planlar yapıyorduk,1.gün 2.gün 3.gün .... herşey çok güzeldi ama biz hastanede kaldıkça babamın durumu kötüye gitmeye başladı.
15.gün oldu babam bilincini yitirdi,bizleri tanımıyordu devamlı halisinasyonlar görüyordu,çok şiddetli ağrılar çekiyor , uyuyamıyor göz kapakları kapanmıyor,gözlerinin sadece beyaz kısmı görünüyordu.Aşırı derecede nefes darlığı oluşmaya başlamıştı,doktorlar babamın enfeksiyon kaptığını hatta bu enfeksiyonun zatüüreye dönüştüğünü söylediler.Kanserli hastalarda ufak bir
soğuk algınlığı hayati problem yaratırken babamın zatüre olduğu söylendi.Hastaneye girdiğimiz ilk günden 15.güne kadar babam hergün eriyordu,hızla kilo kaybediyordu,kan değerleri aşırı derecede düşmüş ve bilincini yitirdiği için kendi kendine konuşuyor '' Toprakları üstümden çekin '' diyordu , babam bu tür rüyalar görüyor hep sarı yapraklı ağaçlardan ve topraktan söz ediyordu devamlı ateşi çıkıyor ağrıları çok şiddetli olmaya başlamıştı , hemşire hanım babama morfin yapıyordu, Heyet toplandı ve beni bir köşeye çektiler , bana herşey için hazırlıklı ve metanetli olmamı söylediler , duyduğum bu sözlere inanamıyordum.Delicesine ağlamak istiyordum ama ağlayacak gücüm bile kalmamıştı,sinirden ellerim titriyor hatta bu sinir gülme krizine neden oluyordu.Doktorlar bababamı yoğun bakıma sevkettiler.Dahiliye Yoğun Bakıma yatırdılar.Babama devamlı trombosit ve kan nakli yapılıyordu , bir yandanda yüksek dereceli antibiyotiklerle enfeksiyonla savaşıyordu.30 dakika müsade edilen yoğun bakım ziyaretinde babamın uyutulduğunu ve solunumunu bir makina tarafından yapıldığını gördüm.Bitkisel hayata girmişti , enfeksiyonlar ve hastalık hızlı moda geçmiş vücudun heryerini sarıyordu.Metanetli oldum , dua ettim kan gerekiyosa kan , trombosit gerekiyosa trombosit , kısacası ne gerekiyosa hepsini sağladım , gece gündüz dua ettim.
Ama 3 Kasım 2006 saat 16.50 de 9 Eylül Dahiliye Yoğun Bakımdan doktor telefon açtı ve babamın vefat ettiğini söyledi.Öylece kala kaldım,doktorun sözünün üstüne birşey söyleyemedim,artık babam yoktu,hayat boyu hiçbir tartışmamızın olmadığı devamlı arkadaş gibi olduğum babam artık yoktu.İnanamadım taaki cenazesini görene kadar inanamadım.
Ama en çok inanamadığım olay ise , babam hastaneye yatmadan 3 gün önce gördüğüm rüyaydı.Rüyamda bir kadın sesi BABAMIN 1 AY SONRA VEFAT EDECEÄžİNİ BANA SÖYLEMESİYDİ.
Alıntıdır..