03-13-2007, Saat: 12:09 PM
*AŞKIN ÖLÜMÜ*
Gözlerimi kapasam gelir misin yanıma
Sorar mısın ellerini koyup gözlerime:ben kimim
Bilmem bilmek istemem
Gideceksin bilirsem
Sayarım duyduğum bütün isimleri
Biliyorsun ya sende bilmemezliğimi
Anlıyorsun umudum kalmamış
Gözlerimden akıp gideni hissediyorsun
Yaş değil onlar
Kalbim akıyor ellerinden
Sıcaklığın eritiyor vücudumu yavaşça
Kalbim erime noktası en düşük yerim
Susuyorum
Hem su-susyorum hem sus-uyorum
Sıcaksın ve ben tükettim bildiklerimi
Neden çekmiyorsun ellerini
Söyleyemeyeceğim adını haydi sen bırak git
En azından ardından koşmam o zaman
Bırakıp akan kalbimi kaçarım ters yöne
Ölmem merak etme
Susarım sadece
Gülümserken de susuyorum ya öyle işte
Belki biraz daha buruk biraz daha acılı
Ama neden buradasın hala
Bu ışık bize az
Birimiz karanlığa gitmeli
Bırak gözlerimi ben giderim
Eriyorum
Çürümeden bırakmalısın beni
Ruhumu kemiren kurtçuklarım senide saracak yoksa
Korkuyorum
Yalvarırım böyle durma
Çek ellerini artık korkarım ben karanlıktan
Ne söylememi bekliyorsun seni sevdiğimden başka
Umudum sende artık yaşamım senin
İstersen ölümümü de ödünç veririm sana
Hayır hayır mutluluktan yüzümün ıslaklığı
En sevdiğim şarkıydı sesin
"..Lütfen beni hemen uyandır
Yada hep öyle bak yüzüme
Gerisi zaten gözlerinde.."
Artık gözlerim de yok
Artık gerisi yok sonu yok
Kaybolmuşluğumun açıklaması yok
Kısık sesimle haykırdıkça
Duymamak için direndikçe sen
Biliyordum
İstiyordun
Kurtulmak gitmek mutlu olmak
İstiyordun
Yapay gülücüklerden bıkmış olmanı anlıyordum ama
Neden
Neden bana söylemek yerine gözlerini kapıyordun sımsıkı
Mutlu olmadım ki yine ben
Daha da acıyor canım
Önceden sendin canım
Ama artık yalnızım
Buradasın sen ama hissediyorum yalnızım
Eskisi gibi değil varlığın
Yokluğundan daha çok acıtıyor
Her bir gözeneğimden fışkırıyor kanlar
Ama ben göremiyorum ki
Gerilen kollarından hızlanan nefesinden anlıyorum
Senin gözlerinle görüyorum
Sense gözlerini kaçırıyorsun
Lanet olası günler geçtikçe bitiyorum
Bir buzluğa atsan bile bozarım
Yanıyorum
Alev alıyor kanım
Damarlarım zaten tutmuyordu ki
Artık korkmuyorum
Biliyorum çünkü artık
Ellerini bırakıp gittiğini biliyorum
Yada varmış gibi yapıyorum belki de
Belki de sadece gözlerimi açıp
Gerçeği görmekten kaçtığım için
Tam arkamda olduğunun hayaliyle kapıyorum gözlerimi
Karaya vurmuş bi deniz yosunuyum olsa olsa
Çocukların korkup çığlıklar atarak kaçıştığı
Büyüklerin zararsız diyip geçtiği
Kendilerini aktif hareket edemememden yararlanarak cansızlığıma İnandırdıkları
Bir "şey" sadece
Sonsuza kadar kapanacak sanki gözlerim
Bi yosun olduğuma fazlaca inandım
İnanmak istiyorum artık
Ve inançlarımın güvenmemin karşılığında yanılmadığımı görmek
Uyumaktan bu yüzden kaçıyorum herhalde
Uyku ölümün kardeşi
Bakıyorum yosunun gözünden son defa
Her şey birkaç konuşmadan sonra eskisi gibi
Hiç karaya vurmamışım gibi
Gidişim böyle mi olacak
Sen bile ağlamayacak mısın arkamdan
Ben sana bıraktım her şeyimi ama
Her şeyimi
Aşkımı hayatımı ölümümü ruhumu
Kendimi
Ve sen beni hala ıslakken gören ve çığlığı basan o küçük çocuk musun Sadece
Güzel olmasını ummamıştım hiç
Ama böyle
Böyle de olmasın
Birkaç gözyaşını bıraksan toprağıma
Kurtçuklarım benimle kalsa
Daha mutlu olmaz mısın
Daha mutlu olurum
Daha mutlu olamam
En mutlu günümdeyim
Ölüyorum
Ama sen ağlıyorsun ya
Herşeyi bırakmışsın
Zihninde sadece ben varım ya
Daha mutlu olamam
Bırak köpekler kemirsin kemiklerimi
Köpekler gereksiz olanları gotürür
Ben işe yarayan
En azından yaşamış olan kısmımı sana bıraktım
İnsanlar kemiklerimi korumaya çalışacaklar
Beni değil
Beni tanımadılar ki
Kimse bakmazdı ki bana sen çığlık atmasan
Ve son kez sen gelmiştin "zararsız"a bakmaya
El sallamıştın
Baban beni çocuklar korkmasın diye çöpe atarken
Oysaki baban mezarıma son toprağı atandı
Ve hiç kimse korkmuyordu
Sadece sen aynıydın
El salladın yine bana
Öyle düşündüm hep
Sallarsın değil mi
Sen kumdan kalelerin eninde sonunda yıkılacağını bilirsin
Oynamazsın kumla
Ama dene bir kez
Benim için
Benden sonra
Aşk senle yaşamayı istediğim şeydi
Ama sen saklamıştın kalbini
Binlerce kildin ardına
Aşk ölmüştü
Yıkılmıştı kale
Ama kale yıkılınca kumlar gitmiyor ki
Yaparsın ve yıkılır
Ölürsün ve doğarlar
Gülümsersin ağlarken
Büyük düşler görürsün ölümün soğukluğundan titrerken
Hayır
Ölüm soğuk değildir
Niye eriyorum sanıyorsun
...
Ellerin gittiler ve ben
Söz vermiştim ya hani
Karanlığa giderim diye
Gidiyorum
Beyaz bir ışık parlıyor
Kör edici
Ama koşuyorum umurumda değil hiçbir şey
Karanlıktan korkarım ben
Ölümümmüş parlayan
Ben her gece uyumadan önce baktığın yıldızlardayım
Ve parlıyorum
Belki ruhunu aydınlatırım diye ......
Sorar mısın ellerini koyup gözlerime:ben kimim
Bilmem bilmek istemem
Gideceksin bilirsem
Sayarım duyduğum bütün isimleri
Biliyorsun ya sende bilmemezliğimi
Anlıyorsun umudum kalmamış
Gözlerimden akıp gideni hissediyorsun
Yaş değil onlar
Kalbim akıyor ellerinden
Sıcaklığın eritiyor vücudumu yavaşça
Kalbim erime noktası en düşük yerim
Susuyorum
Hem su-susyorum hem sus-uyorum
Sıcaksın ve ben tükettim bildiklerimi
Neden çekmiyorsun ellerini
Söyleyemeyeceğim adını haydi sen bırak git
En azından ardından koşmam o zaman
Bırakıp akan kalbimi kaçarım ters yöne
Ölmem merak etme
Susarım sadece
Gülümserken de susuyorum ya öyle işte
Belki biraz daha buruk biraz daha acılı
Ama neden buradasın hala
Bu ışık bize az
Birimiz karanlığa gitmeli
Bırak gözlerimi ben giderim
Eriyorum
Çürümeden bırakmalısın beni
Ruhumu kemiren kurtçuklarım senide saracak yoksa
Korkuyorum
Yalvarırım böyle durma
Çek ellerini artık korkarım ben karanlıktan
Ne söylememi bekliyorsun seni sevdiğimden başka
Umudum sende artık yaşamım senin
İstersen ölümümü de ödünç veririm sana
Hayır hayır mutluluktan yüzümün ıslaklığı
En sevdiğim şarkıydı sesin
"..Lütfen beni hemen uyandır
Yada hep öyle bak yüzüme
Gerisi zaten gözlerinde.."
Artık gözlerim de yok
Artık gerisi yok sonu yok
Kaybolmuşluğumun açıklaması yok
Kısık sesimle haykırdıkça
Duymamak için direndikçe sen
Biliyordum
İstiyordun
Kurtulmak gitmek mutlu olmak
İstiyordun
Yapay gülücüklerden bıkmış olmanı anlıyordum ama
Neden
Neden bana söylemek yerine gözlerini kapıyordun sımsıkı
Mutlu olmadım ki yine ben
Daha da acıyor canım
Önceden sendin canım
Ama artık yalnızım
Buradasın sen ama hissediyorum yalnızım
Eskisi gibi değil varlığın
Yokluğundan daha çok acıtıyor
Her bir gözeneğimden fışkırıyor kanlar
Ama ben göremiyorum ki
Gerilen kollarından hızlanan nefesinden anlıyorum
Senin gözlerinle görüyorum
Sense gözlerini kaçırıyorsun
Lanet olası günler geçtikçe bitiyorum
Bir buzluğa atsan bile bozarım
Yanıyorum
Alev alıyor kanım
Damarlarım zaten tutmuyordu ki
Artık korkmuyorum
Biliyorum çünkü artık
Ellerini bırakıp gittiğini biliyorum
Yada varmış gibi yapıyorum belki de
Belki de sadece gözlerimi açıp
Gerçeği görmekten kaçtığım için
Tam arkamda olduğunun hayaliyle kapıyorum gözlerimi
Karaya vurmuş bi deniz yosunuyum olsa olsa
Çocukların korkup çığlıklar atarak kaçıştığı
Büyüklerin zararsız diyip geçtiği
Kendilerini aktif hareket edemememden yararlanarak cansızlığıma İnandırdıkları
Bir "şey" sadece
Sonsuza kadar kapanacak sanki gözlerim
Bi yosun olduğuma fazlaca inandım
İnanmak istiyorum artık
Ve inançlarımın güvenmemin karşılığında yanılmadığımı görmek
Uyumaktan bu yüzden kaçıyorum herhalde
Uyku ölümün kardeşi
Bakıyorum yosunun gözünden son defa
Her şey birkaç konuşmadan sonra eskisi gibi
Hiç karaya vurmamışım gibi
Gidişim böyle mi olacak
Sen bile ağlamayacak mısın arkamdan
Ben sana bıraktım her şeyimi ama
Her şeyimi
Aşkımı hayatımı ölümümü ruhumu
Kendimi
Ve sen beni hala ıslakken gören ve çığlığı basan o küçük çocuk musun Sadece
Güzel olmasını ummamıştım hiç
Ama böyle
Böyle de olmasın
Birkaç gözyaşını bıraksan toprağıma
Kurtçuklarım benimle kalsa
Daha mutlu olmaz mısın
Daha mutlu olurum
Daha mutlu olamam
En mutlu günümdeyim
Ölüyorum
Ama sen ağlıyorsun ya
Herşeyi bırakmışsın
Zihninde sadece ben varım ya
Daha mutlu olamam
Bırak köpekler kemirsin kemiklerimi
Köpekler gereksiz olanları gotürür
Ben işe yarayan
En azından yaşamış olan kısmımı sana bıraktım
İnsanlar kemiklerimi korumaya çalışacaklar
Beni değil
Beni tanımadılar ki
Kimse bakmazdı ki bana sen çığlık atmasan
Ve son kez sen gelmiştin "zararsız"a bakmaya
El sallamıştın
Baban beni çocuklar korkmasın diye çöpe atarken
Oysaki baban mezarıma son toprağı atandı
Ve hiç kimse korkmuyordu
Sadece sen aynıydın
El salladın yine bana
Öyle düşündüm hep
Sallarsın değil mi
Sen kumdan kalelerin eninde sonunda yıkılacağını bilirsin
Oynamazsın kumla
Ama dene bir kez
Benim için
Benden sonra
Aşk senle yaşamayı istediğim şeydi
Ama sen saklamıştın kalbini
Binlerce kildin ardına
Aşk ölmüştü
Yıkılmıştı kale
Ama kale yıkılınca kumlar gitmiyor ki
Yaparsın ve yıkılır
Ölürsün ve doğarlar
Gülümsersin ağlarken
Büyük düşler görürsün ölümün soğukluğundan titrerken
Hayır
Ölüm soğuk değildir
Niye eriyorum sanıyorsun
...
Ellerin gittiler ve ben
Söz vermiştim ya hani
Karanlığa giderim diye
Gidiyorum
Beyaz bir ışık parlıyor
Kör edici
Ama koşuyorum umurumda değil hiçbir şey
Karanlıktan korkarım ben
Ölümümmüş parlayan
Ben her gece uyumadan önce baktığın yıldızlardayım
Ve parlıyorum
Belki ruhunu aydınlatırım diye ......