03-18-2007, Saat: 04:08 PM
Suskunluk artarak devam ediyor... Yazılmayan kelimeleri düşlüyorum, kimse için hiçbir anlam ifade etmeyen şeyler. Gözlerimin önünde fışkıran aydınlığın içinde hayal meyal seni görüyorum. Yüzünde yüzyıllardan arınıp gelmiş olgun bir meyva tadında bir tebessüm. Gülümsüyorsun...
Ben uzun süredir uykulara kapılmadan yaşıyorum hayatı. Bir sürü yalnızlığın içinde birde senin yalnızlığının ağırlığıyla çıkıyorum karanlıklara. Sahte ışıkların içinde ruhunu sarhoşluğun kollarına bırakan binlerce vücudun arasında savunuyorum aşkı korkularımdan kurtulmak için. Gözlerimi her kapatışımda dipsiz bir karanlığa açıyorum aslında büyük bir korkuyla... Düşlerden artık korkuyorum.
Bana bıraktığın bir ucu ızdırap yanığı sözcüklerle yeni cümleler oluşturuyorum geleceğin güne dair. Uyuyamadığım uykularda sana akıtıyorum düşlerin en sıcağını her karanlık gecede. Belki dönersin diye penceremin buğusuna yazıyorum her gece yeniden adını, nefesimin nedenini anlaman için. Yokluğunun karanlığından korunmak için yakıyorum ışıklarımı karanlık saatler boyunca. Seni çok özlüyorum..
Acıların arkasına saklanarak kaçışınla tükenen ışığımı geleceğin güne kadar söndürmemek için çabalıyorum şimdi. Çoğu gün hasretten saçmalıyorum. Sarılacak birşeyler arıyorum en sonunda yine seni istiyor aklımı yakıp kavuran dokunuşlarım. Bekliyorum ne zaman biteceğini bilmeden. Sessizce birikiyorum. Suskunluklar artarak devam ediyor...
Ben uzun süredir uykulara kapılmadan yaşıyorum hayatı. Bir sürü yalnızlığın içinde birde senin yalnızlığının ağırlığıyla çıkıyorum karanlıklara. Sahte ışıkların içinde ruhunu sarhoşluğun kollarına bırakan binlerce vücudun arasında savunuyorum aşkı korkularımdan kurtulmak için. Gözlerimi her kapatışımda dipsiz bir karanlığa açıyorum aslında büyük bir korkuyla... Düşlerden artık korkuyorum.
Bana bıraktığın bir ucu ızdırap yanığı sözcüklerle yeni cümleler oluşturuyorum geleceğin güne dair. Uyuyamadığım uykularda sana akıtıyorum düşlerin en sıcağını her karanlık gecede. Belki dönersin diye penceremin buğusuna yazıyorum her gece yeniden adını, nefesimin nedenini anlaman için. Yokluğunun karanlığından korunmak için yakıyorum ışıklarımı karanlık saatler boyunca. Seni çok özlüyorum..
Acıların arkasına saklanarak kaçışınla tükenen ışığımı geleceğin güne kadar söndürmemek için çabalıyorum şimdi. Çoğu gün hasretten saçmalıyorum. Sarılacak birşeyler arıyorum en sonunda yine seni istiyor aklımı yakıp kavuran dokunuşlarım. Bekliyorum ne zaman biteceğini bilmeden. Sessizce birikiyorum. Suskunluklar artarak devam ediyor...