03-19-2007, Saat: 09:01 PM
Seni bekliyorum...
Senin haberin yok elbette ki beklediğimden... Burada, bir başına oturmuş gelmeyeceğini bildiğim bir yabancıyı; seni bekliyorum. Nedenini, nasılını sormuyorum kendime...Kendimi anlamaya çalışıyorum yokluğunun beklentilerinde... Belki de hiç beraber olmadığım bir adamı beklerken aslında kendi zamansızlıklarımı, kendi isteklerimi, kendi yaşamımı anlamaya çalışıyorum. Seni bekliyorum aslında, birazdan gelecek olanın yalnızlıklarıyla dolu “ben” olduğumu bile bile...
Seni bekliyorum; haberin olmasa da seni beklediğimden, hiç gelmeyeceğini bildiğim halde için için ağlayarak seni bekliyorum. Kimse görmüyor göz yaşlarımı; içime akıtıyorum.Biliyor musun imkansız sevdiğim;uzun zamandır öyle çok şey yitirmişim ki, üstelik çoğunun seninle ilgisi bile yok, ama yine de insan her zaman en sonuncuda buluyor mutsuzluklarının sebebini. Bu yüzden acım sana ait; buna inanıyorum. Seni unuttuğum gün tümüyle temizleneceğime, hayatımdaki yanlış giden her şeyin bir anda yerli yerine oturacağına dair garip bir inanca sarılıyorum. Kendimi unutuyorum sonunda; bir tek seni suçlayabiliyorum....
Yapabileceğim tek şey seni gördüğümde yolumu değiştirmek, görmezlikten gelmek, kaçmak ve yok saymak. Daha ileri gidemem; bu yolun daha ilerisi yok çünkü. Sen beni görünce ne yapacaksın peki; tahmin bile edemiyorum doğrusu...
Gökyüzüne baktım; bulutlanmaya başlamıştı.Bankta oturmuş havanın karamasını bekliyordum.Ve kendime şu soruyu soruyordum: “Neden?” , “Neden başarısızlıkla sonuçlanmış, neden doğru tercihi yapamamış, neden anlamamış ve anlaşılamamıştım?”
Bir başına o bankta oturmuş kendime hesap soruyordum...
Seni Beklerken...
Üstelik hiç gelmeyeceğini bildiğim halde....
Yapabileceğim tek şey seni gördüğümde yolumu değiştirmek, görmezlikten gelmek, kaçmak ve yok saymak. Daha ileri gidemem; bu yolun daha ilerisi yok çünkü. Sen beni görünce ne yapacaksın peki; tahmin bile edemiyorum doğrusu...
Gökyüzüne baktım; bulutlanmaya başlamıştı.Bankta oturmuş havanın karamasını bekliyordum.Ve kendime şu soruyu soruyordum: “Neden?” , “Neden başarısızlıkla sonuçlanmış, neden doğru tercihi yapamamış, neden anlamamış ve anlaşılamamıştım?”
Bir başına o bankta oturmuş kendime hesap soruyordum...
Seni Beklerken...
Üstelik hiç gelmeyeceğini bildiğim halde....