03-20-2007, Saat: 11:30 PM
Bugün günlerden ne, zamanın neresindeyim bilmiyorum...
Az önce yağmur dindi, yavaş yavaş gece oluyor... Tam da güzün ortasında, üşüyorum bir başıma... En sevdigim mevsim, yalnızlık artık!.. İçim acıyor, Aldıgım her nefes, ok gibi saplanıp kalıyor bogazımda...
Gittin..!
sana kızmamak, ağlamamak, sarılmamak, gitme dememek için zor tuttum kendimi, sanma ki serde gurur olduğundan, Gitmeliydin..!
Bitti...
Simdi geceler nasıl geçer? En korkuncu bu benim için. Gündüz hayat var, ses, ısık, renk... Ya gece? Karanlık, ıssız, sessiz... İşe yarar mı kaçıp gitmek, ama kendinden kaçamaz ki insan... Hadi her kösesine elinin değdigi bu evi terkettim, hadi tüm yollarundan beraber geçtigimiz bu sehirden de vazgeçtim... Gözlerinden nasil geçeyim!Hatırlar mısın simdi? Sadece benim duydugum bir şiir söylerdi o gözler.
Ah sevgilim ah! Nereye giderim..? Kaçsam da herkesten, bıraksam da herseyi, gidecek sensiz bir kuytu kaldı mı ki dünyamda benim?
Aynı sen bir kızımız, aynı ben bir oğlumuz olacaktı değil mi?... Söz vermistik çocuklarımızı herkesten farklı ve iyi yetistireceğimize... Onların yanında öpüsmekten utanmayacaktik ki, onlar da sevgilerini göstermekten utanmasınlar büyüdüklerinde... Ah sevdigğm... Daha yeni konusmadik mı üç günlük dünya bu diye... Neyin kavgası, neyin hırsı bu?... Öylesine teslim oldun ki doymak bilmez benliğine, geri dönüşsüz bıraktın beni de sonunda... Ama biliyorum; gitmeliydin...
Sen benim alınyazımdın... Basımıza ne gelse bitmemisti askımız..Onca sınavdan geçtik, uçurumların kıyısından döndük, inadına sevdik.. Simdi sen orada eski fotograflarımıza bakıyorsun... Bense burada gökyüzünden bir çift ıslak bakıs dileniyorum bir kez daha göreyim o maviligi diye... Yasayıp gidiyoruz böylece, yaşamak denirse buna..
Hayatta olmanın -değdigi- anlar vardur sevdiceğim, en değerli anlardır onlar...
Benim için, geceleri kollarında yatıyorken, uykuya daldığımı sandığımda saçlarıma bir başka dokunmandı, beni kızdırdıktan sonra elimi tutup sıcak bir öpücük kondurmandı üzerine... Bana "bebeğim" deyişinde son heceyi vurgulayışındı... zamansız yollara düşmemizdi beraber, yol üstü lokantalarında mola verdiğimizde içtiğimiz çayın tadıydu, yaktığımız sigaranın dumanıydı... Seviştiğimiz anlarda, "iyi" anlarımızda "herseyim" deyişindi, beni öpmeden önce dudagını ısırışındı belli belirsiz ki, bundan anlardım beni ne çok istedigini... El ele yürürken basparmağınla elimi hafif hafif okşayışındı -hava ne denli soguk olursa olsun ellerin her daim sıcacıktı-... Havaalanına yakın bir yerde durup uçakları izleyişimizdi, bir şişe şarap ve iki kadehle... Bulduğumuz yavru kedileri beslerken paylaştığımız keyifti, sokak sokak dolasmaktı birlikte keşfettiğimiz yeni şehirleri, birlikte kaybolmaktı yollarda gece vakti, kar yağdığında çocuksu bir heyecanla sokaklara fırlamaktı saat kaç olursa olsun.! Banyodan çıktığında ıslak saçlarının kokusunu içime çekmekti... Sana sımsıkı sarılıp; "iyi ki hayattayım" dediğim anlar... Kim anlayabilir ki bunlari senden, benden baska?
Sen ve ben, Biz... Biz diye birsey yok artık... Yıllar yılı gözümden sakındığım aşkımızdan geriye ne kaldı? Binlerce anı... Unutamazsam onları, yok olacakmışım gibi geliyor. Unutamazsam seni...Hücre hücre dağılıp gidecek bedenim sanki... Canım yanıyor, canımdan can kopup gitti...
Şairin dedigi gibi, ölüm gibi birsey oluyor ama ölünmüyor sevdiğim... En zoru da bu ya! Sığamıyorum şu dört duvarın arasına, sanki uykudayım, bütün yasananlar ise sadece kötü bir rüya, haykırmak istiyorum "neredesin" diye ama çıkmıyor sesim... Sanki bütün kelimeleri tüketmişim, kalmamiş artık söyleyecek sözüm... Uyanmak istiyorum bu kabustan, gözlerimi açıp, şuracıkta, en sevdigin kırmızı koltukta uzanmış görmek istiyorum seni... Nefreti, öfkeyi, ayrılığı bilmediğimiz, tanımadığımız günlerdeki gibi...
Kokuna, tenine böylesi alışmışken nasıl dokunacağım bir başkasına, nasil sevecegim yeniden... Hiç hazır değilim kalbimin deniz gözlü efendisi, bakma sen benim güçlü göründügüme... Sen iyi hisset diyedir, benim de hayata tutunmaya çalısmam bir köşesinden, sen yoluna devam et diyedir, benim de gittigim yoldan dönmemem...
...
Dokunsan yıkılacak bir sırça köşktür yüregim artık; bahçesinde tomurcuklanan sevda güllerini gidişinle yaktığın... Sakın gelme,sakın sevme beni bir daha. Sevgin buysa, dayanamam yeniden yerle bir olmaya.
Alışmalıyım sensizlige bu ölüm sessizliğine, bu kapkaranlık yokluğa...
"alıntı"
Az önce yağmur dindi, yavaş yavaş gece oluyor... Tam da güzün ortasında, üşüyorum bir başıma... En sevdigim mevsim, yalnızlık artık!.. İçim acıyor, Aldıgım her nefes, ok gibi saplanıp kalıyor bogazımda...
Gittin..!
sana kızmamak, ağlamamak, sarılmamak, gitme dememek için zor tuttum kendimi, sanma ki serde gurur olduğundan, Gitmeliydin..!
Bitti...
Simdi geceler nasıl geçer? En korkuncu bu benim için. Gündüz hayat var, ses, ısık, renk... Ya gece? Karanlık, ıssız, sessiz... İşe yarar mı kaçıp gitmek, ama kendinden kaçamaz ki insan... Hadi her kösesine elinin değdigi bu evi terkettim, hadi tüm yollarundan beraber geçtigimiz bu sehirden de vazgeçtim... Gözlerinden nasil geçeyim!Hatırlar mısın simdi? Sadece benim duydugum bir şiir söylerdi o gözler.
Ah sevgilim ah! Nereye giderim..? Kaçsam da herkesten, bıraksam da herseyi, gidecek sensiz bir kuytu kaldı mı ki dünyamda benim?
Aynı sen bir kızımız, aynı ben bir oğlumuz olacaktı değil mi?... Söz vermistik çocuklarımızı herkesten farklı ve iyi yetistireceğimize... Onların yanında öpüsmekten utanmayacaktik ki, onlar da sevgilerini göstermekten utanmasınlar büyüdüklerinde... Ah sevdigğm... Daha yeni konusmadik mı üç günlük dünya bu diye... Neyin kavgası, neyin hırsı bu?... Öylesine teslim oldun ki doymak bilmez benliğine, geri dönüşsüz bıraktın beni de sonunda... Ama biliyorum; gitmeliydin...
Sen benim alınyazımdın... Basımıza ne gelse bitmemisti askımız..Onca sınavdan geçtik, uçurumların kıyısından döndük, inadına sevdik.. Simdi sen orada eski fotograflarımıza bakıyorsun... Bense burada gökyüzünden bir çift ıslak bakıs dileniyorum bir kez daha göreyim o maviligi diye... Yasayıp gidiyoruz böylece, yaşamak denirse buna..
Hayatta olmanın -değdigi- anlar vardur sevdiceğim, en değerli anlardır onlar...
Benim için, geceleri kollarında yatıyorken, uykuya daldığımı sandığımda saçlarıma bir başka dokunmandı, beni kızdırdıktan sonra elimi tutup sıcak bir öpücük kondurmandı üzerine... Bana "bebeğim" deyişinde son heceyi vurgulayışındı... zamansız yollara düşmemizdi beraber, yol üstü lokantalarında mola verdiğimizde içtiğimiz çayın tadıydu, yaktığımız sigaranın dumanıydı... Seviştiğimiz anlarda, "iyi" anlarımızda "herseyim" deyişindi, beni öpmeden önce dudagını ısırışındı belli belirsiz ki, bundan anlardım beni ne çok istedigini... El ele yürürken basparmağınla elimi hafif hafif okşayışındı -hava ne denli soguk olursa olsun ellerin her daim sıcacıktı-... Havaalanına yakın bir yerde durup uçakları izleyişimizdi, bir şişe şarap ve iki kadehle... Bulduğumuz yavru kedileri beslerken paylaştığımız keyifti, sokak sokak dolasmaktı birlikte keşfettiğimiz yeni şehirleri, birlikte kaybolmaktı yollarda gece vakti, kar yağdığında çocuksu bir heyecanla sokaklara fırlamaktı saat kaç olursa olsun.! Banyodan çıktığında ıslak saçlarının kokusunu içime çekmekti... Sana sımsıkı sarılıp; "iyi ki hayattayım" dediğim anlar... Kim anlayabilir ki bunlari senden, benden baska?
Sen ve ben, Biz... Biz diye birsey yok artık... Yıllar yılı gözümden sakındığım aşkımızdan geriye ne kaldı? Binlerce anı... Unutamazsam onları, yok olacakmışım gibi geliyor. Unutamazsam seni...Hücre hücre dağılıp gidecek bedenim sanki... Canım yanıyor, canımdan can kopup gitti...
Şairin dedigi gibi, ölüm gibi birsey oluyor ama ölünmüyor sevdiğim... En zoru da bu ya! Sığamıyorum şu dört duvarın arasına, sanki uykudayım, bütün yasananlar ise sadece kötü bir rüya, haykırmak istiyorum "neredesin" diye ama çıkmıyor sesim... Sanki bütün kelimeleri tüketmişim, kalmamiş artık söyleyecek sözüm... Uyanmak istiyorum bu kabustan, gözlerimi açıp, şuracıkta, en sevdigin kırmızı koltukta uzanmış görmek istiyorum seni... Nefreti, öfkeyi, ayrılığı bilmediğimiz, tanımadığımız günlerdeki gibi...
Kokuna, tenine böylesi alışmışken nasıl dokunacağım bir başkasına, nasil sevecegim yeniden... Hiç hazır değilim kalbimin deniz gözlü efendisi, bakma sen benim güçlü göründügüme... Sen iyi hisset diyedir, benim de hayata tutunmaya çalısmam bir köşesinden, sen yoluna devam et diyedir, benim de gittigim yoldan dönmemem...
...
Dokunsan yıkılacak bir sırça köşktür yüregim artık; bahçesinde tomurcuklanan sevda güllerini gidişinle yaktığın... Sakın gelme,sakın sevme beni bir daha. Sevgin buysa, dayanamam yeniden yerle bir olmaya.
Alışmalıyım sensizlige bu ölüm sessizliğine, bu kapkaranlık yokluğa...
"alıntı"