03-23-2007, Saat: 02:05 PM
Yine Boğuluyor
Aynı şarkının nagmelerini dinlerken cektin ellerini ellerimden..
birden ansızın...gidecegini haber vermeden....
sessizce boş kalan ellerime baktım...üşüyen ellerimmiydi...yoksa
yüregimmi...bilemedim...
Bir güvercin olmak isterdim
Etrafında dolaşan
Seni izleyen
Sana aşık
Seni bekleyen
Peşinde pervane gibi dolaşan
Her sabah pencerene konupta ,
O küçücük gözlerine bakan,
Alıp uçururmuydun beni ?
Yine tutarmıydın ellerimden ?
yine boğuluyorum içimdeki sancılarla..
atamadığım çığlıklarımla...
Sanki atacağım tek çığlıkta tüm dünya yıkılacak..o kadar güçlü bir çığlık ki içimde..
alınan her nefes bir insana bu kadar acı verirmi?..
terk edilmiş bir geleceğin hayali karşımda..
hatta kaybolma kelimesinin anlamını yitirecek kadar bilmediğim bir yerdeyim..
burda geleceğin esamesi okunmuyor..bilinmiyor burda gelecek ve hayali kurulmuyor..
burda sadece;geçmişte bir zamanın boşluğunda yaşadığın belki mutluydum diyebilecek günlerinle geçiyor günler..
bugünü ve yarını düşünmeyecek kadar yorgunum..
karanlığın içinde ve esen rüzgara meydan okuyan bir mumum..
rüzgarın beni söndüreceğini bile bile meydan okurken,bir nefesin beni söndürmesine izin verdim..
bir daha beni yakmayacağını bile bile..
bugün yine boğuluyorum içimdeki sancılarla.. ve atamadığım çığlıklarımla..
gece ağır ağır,yüklendikçe yükleniyor üstüme..
uyumayı unuttuğum yatağımda oturamıyorum bile..
sığmıyor yüreğim..bu odaya,eve,... bu dünya Ya...
sığmıyor....!
boğazımda yutulması imkansız bir düğüm..
Yok artık tutma ellerimden ben öldüm...
O kadar belirsiz ölmüşüm ki Ben öleli aylar olmuş Ama hala yaşadığımı sanıyorlar...
Farketmiyorlar bakışlarımdaki boşluğu, Gülümsememdeki bilinçsizliği, Konuşmamdaki monotonluğu...
Ben öleli aylar olmuş, Yasımı ise bir tek ben tutuyorum..
artık içimdeki küçük kıza hoşçakal dedim
bana ait olmayan siyahımı içeri davet ettim... Ve belirsiz bir şekilde uykuya daldım kendimce..
Yine boğuluyor bu mülteci içindeki sancılarla...
Aynı şarkının nagmelerini dinlerken cektin ellerini ellerimden..
birden ansızın...gidecegini haber vermeden....
sessizce boş kalan ellerime baktım...üşüyen ellerimmiydi...yoksa
yüregimmi...bilemedim...
Bir güvercin olmak isterdim
Etrafında dolaşan
Seni izleyen
Sana aşık
Seni bekleyen
Peşinde pervane gibi dolaşan
Her sabah pencerene konupta ,
O küçücük gözlerine bakan,
Alıp uçururmuydun beni ?
Yine tutarmıydın ellerimden ?
yine boğuluyorum içimdeki sancılarla..
atamadığım çığlıklarımla...
Sanki atacağım tek çığlıkta tüm dünya yıkılacak..o kadar güçlü bir çığlık ki içimde..
alınan her nefes bir insana bu kadar acı verirmi?..
terk edilmiş bir geleceğin hayali karşımda..
hatta kaybolma kelimesinin anlamını yitirecek kadar bilmediğim bir yerdeyim..
burda geleceğin esamesi okunmuyor..bilinmiyor burda gelecek ve hayali kurulmuyor..
burda sadece;geçmişte bir zamanın boşluğunda yaşadığın belki mutluydum diyebilecek günlerinle geçiyor günler..
bugünü ve yarını düşünmeyecek kadar yorgunum..
karanlığın içinde ve esen rüzgara meydan okuyan bir mumum..
rüzgarın beni söndüreceğini bile bile meydan okurken,bir nefesin beni söndürmesine izin verdim..
bir daha beni yakmayacağını bile bile..
bugün yine boğuluyorum içimdeki sancılarla.. ve atamadığım çığlıklarımla..
gece ağır ağır,yüklendikçe yükleniyor üstüme..
uyumayı unuttuğum yatağımda oturamıyorum bile..
sığmıyor yüreğim..bu odaya,eve,... bu dünya Ya...
sığmıyor....!
boğazımda yutulması imkansız bir düğüm..
Yok artık tutma ellerimden ben öldüm...
O kadar belirsiz ölmüşüm ki Ben öleli aylar olmuş Ama hala yaşadığımı sanıyorlar...
Farketmiyorlar bakışlarımdaki boşluğu, Gülümsememdeki bilinçsizliği, Konuşmamdaki monotonluğu...
Ben öleli aylar olmuş, Yasımı ise bir tek ben tutuyorum..
artık içimdeki küçük kıza hoşçakal dedim
bana ait olmayan siyahımı içeri davet ettim... Ve belirsiz bir şekilde uykuya daldım kendimce..
Yine boğuluyor bu mülteci içindeki sancılarla...