03-29-2007, Saat: 06:04 PM
Sağlık Olsun
Her sabah hüzünlü bir şarkıdır kulaklarımda ayrılık...Yaşamın belki de en onulmazı,can sıkıcı,insanı yaşadığına pişman edici gerçeğidir bu...Her canlı,özellikle insan yaşamı boyunca bir kaç kez tatmıştır ,yaşamıştır istemese de...Düşündünüzmü kaç kez yaşadınız bu duyguyu,ya da yaşamak zorunda kaldınız...Ha ... bir de bu yaşanan zorakilik içerisinde ne canımı sıkar bilir misiniz...Çevremdeki,dostların sözleri...'Aman sayılı gün çabuk geçer,yeter ki;sağlik olsun....'Güzel hoş da niçin ayrılık olmadan sağlık olmuyor da,ayrılık olunca...Aman, boşver,öyle ya da böyle,insan sevdiklerinden bir sebeple ayrı kalıyorsa,elbetteki sonunda hüzün vardır, göz yaşı vardır...
Göz yaşının olmadığı bir yaşam,belki de öbür alem dedikleri vaadedilmiş,güzellikler diyarında vardır.Onu da ancak varınca ,diyarı terk edince görürüz,belki...Şimdi içinde bulunduğumuz bu alemin güzelliklerini yaşamak ehven olsa gerek.
Bu güzelim dünyamızın güzel yaratıkları,insanları sevelim ,ayrılıklar,nifaklar girmesin aramıza ayrılıklardan ayrı kalalım ki güzelleşsin yaşam ...İşte o zaman sağlık olsun diyelim.
Kırk beş yıllık kısa ömrün yaşadığı bir kaç ayrılıktan,kısa kesitler sunmak istiyorum.İlk yaşadığım ayrılık hikayesi ki her gencin yaşadığı ilk göz ağrısı ve onun içimde küllenen aşkı...Hala onu görünce içimin cız..ettiğini hissediyorum,aklaşmış saçları,bozulmuş vücuduyla karşımda gördüğüm zaman yıllar bir sinema şeridi gibi geçiş yaptılar birer birer...Daha dün gibi ayrılmak zorunda kalışımız ve yaşlı gözlerle el sallayışı,bir inat uğruna heba edilen yıllar...Sonra sahi ne ya da neler olmuştu da böylesine masum bir aşk heba olmuş,edilmişti...Biraz çocukluk,biraz kin bira da ilk aşk olması mıdır,nedir...Unutulmuşluk veya unuttuğunu sanmak,bu ikincisi olsa gerek ki aradan otuz yıl geçmesine rağmen ona karşı duyduğum sevgiden bir nebze kaybettiğim bir şey olmamış,görünce anladım,hissettim ,yaşadım...N'olacak şimdi,hiçbir şey...o yoluna, ben yoluma...Şimdi sağlık olsun diyebilir miyim ,diyebilir misiniz...
Bu ilk göz ağrısının ardından yaşadığım ikinci ayrılık da yine bir aşk ve ihanet acısı ve ayrılığıdır.En yakın arkadaşım,kan kardeşim,şimdilerin deyimi ile kankim Ali'nin attığı kazık ve bir birini seven iki gencin ayrı kalması...
Bu olay lise yıllarında yaşandı...O terör belasının yaşandığı 78 kuşağıyız ya... Kız arkadaş olmaz Ülkücü gençlik içinde herkes bacı ya da abladır,yan gözle bakmak,bir kıza dışlanma ya da...sonuçlanır...İşte böyle bir dönemde söz geçiremedim içimdeki bene...Söz dinlemez,huysuz kırılgan bir o kadar da munis ,sol yanımdaki arsız,kaptırdı kendini kedi gözlü buğday tenli, servi boylu bir dilbere...Ne yaparsın başa gelen çekilir...Sıraların altına mektup koymalar, dizeler yazmalar karşılıklı başladı hırsızcasına...Bakışlar herkesin dikkatini çeker olmuştu da kimse dillendirmek istemiyordu bu masume aşkı...Ali vardı hani kankim ,onunda dikkatini çekmiş olacak ki;Oğlum bu ne hal ,başına bela mı almak istiyorsun vaz geç şu kızdan diye uyardı bir kaç kez...Konuştuk uzun uzun,Şu kızla bir konuşalım okul sonuna sözleşelim,o zamana kadar içime atarım aşkımı dedim ve Ali gardaşım kızla bunları konuşmak için benden müsade aldı,çünkü kız alinin yakın köylüsü, tanıdığı...
Konuştu Alim,ama pek de hayırlı haber getirmedi.Çünkü kız benim ailemin fakirliğinin ,kalabalıklığının sorun olduğunu söylemiş...Ali öyle söyledi...Gurur yaptım ve bakışlarımı,mektuplarımı, dizelerimi geri çektim...Zaten bir kaç ay sonra okul bitti...Ne onu ne de aliyi gördüm,üç yıla kadar...Hayvan otlatırken ders çalışarak üç yılın sonunda Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümünü tutturdum ,azimle...
Savcılık belgesi istenirdi eskiden ünüversiteye kayıt yaptırırken,şimdi de isteniyor mu bilmem...Bu belgeyi almak için savcılığa vardığımda önümde biri var o da belge almaya gelmiş gözüm kaydı elindeki kağıda Atatürk ünüversitesi...yazıyordu gardaş sende mi ...dedim bana döndü bu kankim Aliydi,kucaklaştık,hasret giderdik o da fizik bölümünü tutturmuştu.
Böylce başladı Erzurum maceramız.Bir ay geçmişti ki,Ali bir gün bana ;dostum seninle konuşmamız gereken önemli bir konu var dedi.Olur Alim dedim ve üçüncü yurdun kantinine ,ücra bir köşeye çekildik...Sonayı hatırlıyor musun diyerek söze başladı...Sonay hangi sonay dedim.Hani şu lisede aşık olduğun kız var ya ...Bir an düşündüm,evet üç yıl olmuştu ama üç asır gibi geldi bana...Tamamen o yıllara ait ne varsa silmiştim hafızamdan.n'olmuş sonaya dedim...O burda okuyor dedi ve sanki tepkimi ölçmek istercesine gözlerime baktı...Hayırlı olsun ben onu unutalı çok oldu...
Ali günah çıkarır gibi başladı anlatmaya...O kız seni deli gibi seviyordu,sen beni aracı yapınca elime bir fırsat geçti,ben seninle arasının bozulması için elimden gelen her şeyi yaptım.Çünkü ben de ona aşıktım.Üçyıldır onun peşinden Erzuruma taşındım,ama beni kabul etmiyor,yüzüme bile bakmıyor...
Bu itirafı duyunca ne kızacağımı,ne de güleceğimi bilemedim.Tek bir cümle sarfettim,'keşke olmasaydı,Ama iyiki olmuş,belki de o ihanetin olmasaydı o da ben de ünüversite hayatına ulaşamazdık,sağlık olsun gardaş dedim'İşin ilginç yanı ondan sonrası...Gardaşım bir de beni aracı yapmaz mı Sonayla olan tepetaklak ilişkisine...
Yemekhanenin kapısında yakaladım sonayı,Ali de birkaç metre ardımda,Grünce boynuma sarılmaz mı kızcağız...Aliyi ardımda görünce bu A.. ne arıyor yanında dedi.Hele müsade et de konuşalım biraz dedim...Aliye yol verdik o gitti biz deÜnüversitenin uzun karlı soğuk yolunda başladık konuşmaya,ben konuyu Aliye getirdikçe o yaşadığımız kısa fakattemiz aşka getiriyor ve alinin yaptıklarını anlatıyor.Anladım ki aşkından bir şey kaybetmemiş bana karşı...Sonay,sen bundan sonra benim iyi bir arkadaşımsın,sana aşkım gözüyle bakamam Alini ihanetine rağmen,sen Aliye hangi gözle bakıyorsun onu söyle...
Ali benim liseden sınıf arkadaşım,Onun dışında hiçbirşeyim olamazzz.Bu böyle biline...
Bu kısacık nostaljiden sonra,Aliye konuştuklarımızı anlattım.Sağlık olsun arkadaşım,Şunu da bil ki ihanetin üstüne aşk kurulmaz,Kurulsa bile sağlıklı olmaz,dedim.
Şimdi düşünelim bu ayrılık hayırlı olmuştur belki,Sağlık olsun diyebilir miyiz....
__________________
Her sabah hüzünlü bir şarkıdır kulaklarımda ayrılık...Yaşamın belki de en onulmazı,can sıkıcı,insanı yaşadığına pişman edici gerçeğidir bu...Her canlı,özellikle insan yaşamı boyunca bir kaç kez tatmıştır ,yaşamıştır istemese de...Düşündünüzmü kaç kez yaşadınız bu duyguyu,ya da yaşamak zorunda kaldınız...Ha ... bir de bu yaşanan zorakilik içerisinde ne canımı sıkar bilir misiniz...Çevremdeki,dostların sözleri...'Aman sayılı gün çabuk geçer,yeter ki;sağlik olsun....'Güzel hoş da niçin ayrılık olmadan sağlık olmuyor da,ayrılık olunca...Aman, boşver,öyle ya da böyle,insan sevdiklerinden bir sebeple ayrı kalıyorsa,elbetteki sonunda hüzün vardır, göz yaşı vardır...
Göz yaşının olmadığı bir yaşam,belki de öbür alem dedikleri vaadedilmiş,güzellikler diyarında vardır.Onu da ancak varınca ,diyarı terk edince görürüz,belki...Şimdi içinde bulunduğumuz bu alemin güzelliklerini yaşamak ehven olsa gerek.
Bu güzelim dünyamızın güzel yaratıkları,insanları sevelim ,ayrılıklar,nifaklar girmesin aramıza ayrılıklardan ayrı kalalım ki güzelleşsin yaşam ...İşte o zaman sağlık olsun diyelim.
Kırk beş yıllık kısa ömrün yaşadığı bir kaç ayrılıktan,kısa kesitler sunmak istiyorum.İlk yaşadığım ayrılık hikayesi ki her gencin yaşadığı ilk göz ağrısı ve onun içimde küllenen aşkı...Hala onu görünce içimin cız..ettiğini hissediyorum,aklaşmış saçları,bozulmuş vücuduyla karşımda gördüğüm zaman yıllar bir sinema şeridi gibi geçiş yaptılar birer birer...Daha dün gibi ayrılmak zorunda kalışımız ve yaşlı gözlerle el sallayışı,bir inat uğruna heba edilen yıllar...Sonra sahi ne ya da neler olmuştu da böylesine masum bir aşk heba olmuş,edilmişti...Biraz çocukluk,biraz kin bira da ilk aşk olması mıdır,nedir...Unutulmuşluk veya unuttuğunu sanmak,bu ikincisi olsa gerek ki aradan otuz yıl geçmesine rağmen ona karşı duyduğum sevgiden bir nebze kaybettiğim bir şey olmamış,görünce anladım,hissettim ,yaşadım...N'olacak şimdi,hiçbir şey...o yoluna, ben yoluma...Şimdi sağlık olsun diyebilir miyim ,diyebilir misiniz...
Bu ilk göz ağrısının ardından yaşadığım ikinci ayrılık da yine bir aşk ve ihanet acısı ve ayrılığıdır.En yakın arkadaşım,kan kardeşim,şimdilerin deyimi ile kankim Ali'nin attığı kazık ve bir birini seven iki gencin ayrı kalması...
Bu olay lise yıllarında yaşandı...O terör belasının yaşandığı 78 kuşağıyız ya... Kız arkadaş olmaz Ülkücü gençlik içinde herkes bacı ya da abladır,yan gözle bakmak,bir kıza dışlanma ya da...sonuçlanır...İşte böyle bir dönemde söz geçiremedim içimdeki bene...Söz dinlemez,huysuz kırılgan bir o kadar da munis ,sol yanımdaki arsız,kaptırdı kendini kedi gözlü buğday tenli, servi boylu bir dilbere...Ne yaparsın başa gelen çekilir...Sıraların altına mektup koymalar, dizeler yazmalar karşılıklı başladı hırsızcasına...Bakışlar herkesin dikkatini çeker olmuştu da kimse dillendirmek istemiyordu bu masume aşkı...Ali vardı hani kankim ,onunda dikkatini çekmiş olacak ki;Oğlum bu ne hal ,başına bela mı almak istiyorsun vaz geç şu kızdan diye uyardı bir kaç kez...Konuştuk uzun uzun,Şu kızla bir konuşalım okul sonuna sözleşelim,o zamana kadar içime atarım aşkımı dedim ve Ali gardaşım kızla bunları konuşmak için benden müsade aldı,çünkü kız alinin yakın köylüsü, tanıdığı...
Konuştu Alim,ama pek de hayırlı haber getirmedi.Çünkü kız benim ailemin fakirliğinin ,kalabalıklığının sorun olduğunu söylemiş...Ali öyle söyledi...Gurur yaptım ve bakışlarımı,mektuplarımı, dizelerimi geri çektim...Zaten bir kaç ay sonra okul bitti...Ne onu ne de aliyi gördüm,üç yıla kadar...Hayvan otlatırken ders çalışarak üç yılın sonunda Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümünü tutturdum ,azimle...
Savcılık belgesi istenirdi eskiden ünüversiteye kayıt yaptırırken,şimdi de isteniyor mu bilmem...Bu belgeyi almak için savcılığa vardığımda önümde biri var o da belge almaya gelmiş gözüm kaydı elindeki kağıda Atatürk ünüversitesi...yazıyordu gardaş sende mi ...dedim bana döndü bu kankim Aliydi,kucaklaştık,hasret giderdik o da fizik bölümünü tutturmuştu.
Böylce başladı Erzurum maceramız.Bir ay geçmişti ki,Ali bir gün bana ;dostum seninle konuşmamız gereken önemli bir konu var dedi.Olur Alim dedim ve üçüncü yurdun kantinine ,ücra bir köşeye çekildik...Sonayı hatırlıyor musun diyerek söze başladı...Sonay hangi sonay dedim.Hani şu lisede aşık olduğun kız var ya ...Bir an düşündüm,evet üç yıl olmuştu ama üç asır gibi geldi bana...Tamamen o yıllara ait ne varsa silmiştim hafızamdan.n'olmuş sonaya dedim...O burda okuyor dedi ve sanki tepkimi ölçmek istercesine gözlerime baktı...Hayırlı olsun ben onu unutalı çok oldu...
Ali günah çıkarır gibi başladı anlatmaya...O kız seni deli gibi seviyordu,sen beni aracı yapınca elime bir fırsat geçti,ben seninle arasının bozulması için elimden gelen her şeyi yaptım.Çünkü ben de ona aşıktım.Üçyıldır onun peşinden Erzuruma taşındım,ama beni kabul etmiyor,yüzüme bile bakmıyor...
Bu itirafı duyunca ne kızacağımı,ne de güleceğimi bilemedim.Tek bir cümle sarfettim,'keşke olmasaydı,Ama iyiki olmuş,belki de o ihanetin olmasaydı o da ben de ünüversite hayatına ulaşamazdık,sağlık olsun gardaş dedim'İşin ilginç yanı ondan sonrası...Gardaşım bir de beni aracı yapmaz mı Sonayla olan tepetaklak ilişkisine...
Yemekhanenin kapısında yakaladım sonayı,Ali de birkaç metre ardımda,Grünce boynuma sarılmaz mı kızcağız...Aliyi ardımda görünce bu A.. ne arıyor yanında dedi.Hele müsade et de konuşalım biraz dedim...Aliye yol verdik o gitti biz deÜnüversitenin uzun karlı soğuk yolunda başladık konuşmaya,ben konuyu Aliye getirdikçe o yaşadığımız kısa fakattemiz aşka getiriyor ve alinin yaptıklarını anlatıyor.Anladım ki aşkından bir şey kaybetmemiş bana karşı...Sonay,sen bundan sonra benim iyi bir arkadaşımsın,sana aşkım gözüyle bakamam Alini ihanetine rağmen,sen Aliye hangi gözle bakıyorsun onu söyle...
Ali benim liseden sınıf arkadaşım,Onun dışında hiçbirşeyim olamazzz.Bu böyle biline...
Bu kısacık nostaljiden sonra,Aliye konuştuklarımızı anlattım.Sağlık olsun arkadaşım,Şunu da bil ki ihanetin üstüne aşk kurulmaz,Kurulsa bile sağlıklı olmaz,dedim.
Şimdi düşünelim bu ayrılık hayırlı olmuştur belki,Sağlık olsun diyebilir miyiz....
__________________