03-30-2007, Saat: 10:28 AM
Efendim sana olan hislerimi Senin aşkınla yazılmış harika alıntılarla dile getirmek istiyorum dile getirmek istiyorum
S€Ni S€ViYoRuM Sevgili P€YGaMB€R'iMM Çok S€ViYoRuM
S€Ni S€ViYoRuM Sevgili P€YGaMB€R'iMM Çok S€ViYoRuM
Ufuklar karanlık! Umutlar karanlık! Kalpler karanlık! Her yer karanlık!
İşte o, karanlığın temsilcisi. Adı şeytan. Bütün ordusuyla savaş açmış kâinata. Ve ne yazık ki; vaadini yerine getirmeyi başarmış. Semalar kararmış, umutlar kararmış, kalpler kararmış. Çünkü şeytan, aydınlığa giden yolu kapatmış. Yaratan'ı unutmuş yaratılan! Dipsiz bir kuyuda, sonu gelmez bir hırsa tutsak; yaratılış sebebini unutmuş zavallı insanlık! Nefsine köle olmuş, bir et ve kemik yığınından ibaret, yol almış. Bir yol ki; umarsızca, şeytanca...
Hani nerede asırlar evvel yaşanan İslâm? Nerede Ashâb-ı Kiram? Hani nerede Osmanlı'nın torunları? Atalarımız ağlıyor. Ayaklar altına alınmış Osmanlı'nın mirası. Mü'minler ağlıyor. Mü'minler hasret! Mü'minler yaralı! Hani nerede Allah'ın dostları?
MEDET EY YERİ GÖÄžÜ YARATAN! KARANLIKLAR İÇİNDE REHBERSİSİZ. MEDET EY RAHMETİ BOL OLAN! ISSIZ ÇÖLLERDE KİMSESİSİZ. MEDET EY MERHAMETİ BOL OLAN! ZALİMLER ARASINDA ÇOK GARİBİZ.
....
İşte! İşte bir güneş doğuyor karanlık ufku delercesine. Allah'ın nuru iniyor yeryüzüne.
İşte! İşte bir güneş doğuyor karanlık ufku delercesine. Allah'ın nuru iniyor yeryüzüne.
Semalarda bayram! Kalplerde bayram! Her yerde bayram! Sözün en güzeli yankılanıyor göklerde: "Ey mü'minler! Sahipsiz değilsiniz. Ey mü'minler! Siz garip değilsiniz. Bir dost var ki; cihana bedel! Bir dost var ki; canlara değer! Bir dost ki; kurtuluşu müjdeler! O müjde sizler için. O müjde Allah'ı sevenlerin, Allah'ın sevdiklerinin..."
İŞTE O GELDİ. O ki; arzda ve arşta NUR'UN TEMSİLCİSİ. Adı semalara altın harflerle işlenen '' O'' geldi. O, asırlardır yolunu beklediğimiz. O, canlar içinde can. O, hidayet güneşimiz. O ki; güzeller içinde en güzelimiz.
Hoş geldin ey Hakk İncisi Resûl! Hoş geldin ey gönüller sultanı Resûl! Hoş geldin ey sevgili! Hoş geldin en sevgili! Sefalar getirdin kararan gönüllere, şifalar getirdin hasta kalplerimize. Hoş geldin ey canların canı! Müjdeler getirdin mü'minlere...
Bir can ile geldin, binlerce cana hayat verdin. Ey Allah'ın nazlı çiçeği! Gelişinle ölü kalplerimizi dirilttin. Allah'ın dînini, gelişinle yücelttin. Meğer nasıl da aldanmışız asırlardır. Ne kadar zavallıymışız! Bilmiyorduk, öğrettin. Sevmiyorduk, sevdirdin.
Ey gönüller sultanı! Seninle bahara döndü mevsim. Kuruyan dallara Sen hayat verdin. Suya hasret toprağa, coşkun sular getirdin. Sen geldin, cananı arayanlar cananı buldu. Sen geldin, dermansız dertler devayı buldu. Sen geldin, gönüller aşk ateşiyle tutuştu. Ey Allah'ın Resûlü! Seninle bu canlar hayat buldu.
İblis şaşkın, iblis kızgın. Tüm ordusunu seferber etmiş, Resûl'ün sesini gizlemek için. Tam 19 silahıyla saldırıyor insanoğluna. Allah'ı anlatan, Allah'ı öğreten Mehdi Resûl'ü susturmak istiyor. Resûl'ün talebelerini hedef almış, kalplerindeki Hakk aşkını söndürmek istiyor. Bir çok insanı da ordusuna katmayı başarmış bu iş için. Ama bilmez misin be hey kara şeytan?! Bilmez misin ki; Resulün karşısında sen bir hiçsin! Be hey karanlıklar kaynağı! Sen Resul'ün Nuru'nu yok edebilir misin? Varsın bir kâinat değil, bin kâinat emrine girsin; be hey kara şeytan! Sen hiç mü'minlerin Rabbiyle baş edebilir misin?
Allah'ın Resûlü bir başına çıktı yola. Bir başına, bin bir zorlukla. O cihanın güneşi, hiç yılmadan devam etti yoluna. Durmadan, dinlenmeden Allah'ı anlattı insanlığa. Bir fırtına kopardı kararmış gönüllerde. Bir sevgi seli oluşturdu, bir deli ırmak gibi. Sevgiye susamış dudaklar, sevgiyi içti kana kana. Umudu kaybetmiş olanlar, sımsıkı sarıldılar umuda.
Bir Allah, bir de Resûlü. Kim karşı koyabilir, kim yenebilir? Hangi kara el, Allah'a ve Allah'ı Resûlü'ne engel olabilir ki? İşte yol alıyor Allah'ın Resûlü, başı dik. Bakışlar kararlı, keskin. İşte yol alıyor, gönlünde aşk. Rabbinden emin, kendinden emin. Bir destan yazıyor mutluluk ülkesinde. Bir destan ki; sevgi üstüne...
Ve LİVAYI HAMD sancağı dalgalanıyor ufuklarda. Nihayet Osmanlı'nın mirası, yeniden taç oldu başımıza. Tüm kâinat duysun; artık Allah'ın Resûlü var aramızda. O'nunla doğduk, O'nunla hayat bulduk. Bir can değil, binlerce can bir bütün olduk. Kenetlendik birbirimize ölürcesine. Sevdik, öyle sevdik ki; İlâhi kudretle. Varsın tüm dünya düşman olsun bize, ne çıkar?! Allah'ın resûlü bizimle ya! Yaşamın başka ne anlamı var. O, bizim canımızda can; O, bizim canımızda kan; O, aldığımız nefes, içtiğimiz su. O, herşeyimiz, O bizim Efendimiz!
Gönlünde güneşimiz, canımız Efendimiz! Ebedîdir Sana olan sevgimiz. Bu canlar bu tende oldukça, Senden vazgeçemeyiz. Göremezsek gül yüzünü, ölürüz Efendimiz. Himmetini alamazsak, helâk oluruz hepimiz. Dileriz, sesin kulaklarımızdan bir an olsun eksilmesin. Sen ni'metimiz, Sen Efendimiz, Sen iki cihan güneşimiz, yoluna canlar feda olsun. Bizim için vakfettin hayatını. Bizim için yalvardın, bizim için ağladın. Nefsimiz bizi düşürdükçe, Sen hep ayağa kaldırdın.
Vazgeçmedin ey Allah'ın Resûlü, bizden hiç vazgeçmedin! Ne yaparsak yapalım; kınamadın, yermedin. Bizi hep sevdin ve umutla, düzeleceğimiz günü bekledin. Biz yenildikçe, gözyaşları içinde Allah'tan mağfiret diledin. Sen hep verdin. Rahmet verdin,şefaat ettin, sevgi verdin. Bize Allah'ı öğrettin. O'nu sevmeyi, O'na aşık olmayı... Vermeyi öğrettin ve mutlu etmeyi. "Mutlu olmanın sırrı, mutlu etmektir." dedin. Ey Hakk yolunun güneşi! Sen nice gönüllerde sevgi sarayları inşa ettin.
SEVGİLİ, EY SEVGİLİ, EN SEVGİLİ! Seni sevmeye ömürler hiç yeter mi? Selâm olsun Seni sevenlere! Selâm olsun Seni işitenlere! Selâm olsun Sana güvenenlere! Selâm olsun Senin himmetini hakedenlere!
DOÄžUM GÜNÜN KUTLU OLSUN, EY CANLARIN CANI! DOÄžUM GÜNÜN KUTLU OLSUN TÜM MÜ'MİNLERE!
Kalbimde açan çiçeğe, en derin hürmetlerimle...(alıntı)
*******
Efendim,
Sen ki,
sevgililer sevgilisi,
Sen ki,
o,
on sekiz bin alemin efendisisin,
_____________________________Sen ki,
_____________________________habib-i kibriya,
_____________________________Sen ki,
_____________________________uğruna kainatın yaratıldığı,
_____________________________o,
_____________________________tek sevgilisin,
Sen ki,
Fahr-i alem Muhammet Mustafa’ sın,
Sen ki,
o,
en sevgiliden bize kalan yadigarsın,
_____________________________Sen ki,
_____________________________o, aciz kulların ümit kapısı,
_____________________________Sen ki,
_____________________________günahkar ümmetinin,
_____________________________mağfiret sancağısın,
Sen ki,
kurak topraklara yağan yağmur,
Sen ki,
zifiri karanlıkları nurunla aydınlatansın,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………Asırlar öncesinde sen,
……………………………………………kutlu bir müjdeyle bize gelmiştin,
……………………………………………İnanıyor
……………………………………………ve şehadet ediyoruz ki,
……………………………………………senin teşrifinle birlikte aydınlandı,
……………………………………………o gün, o zifiri karanlıklar,
……………………………………………Seninle birlikte nura gark oldu,
……………………………………………nurunu kaybetmiş,
……………………………………………o,
……………………………………………ruhsuz kalabalıklar,
Efendim,
Gelişinle birlikte aydınlandı,
milyonlarca yıllık, o köhne saray,
Seninle şenlendi,
ruhlara çöken o izbe yalnızlık,
Seninle huzura erdi o,
on sekiz bin alem,
ve seninle birlikte anladı,
eşref-i mahlukat olduğunu
aslını unutan, o köhne alem,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………o, en sevgili nezdinde,
……………………………………………en çok sevilensin,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………o, kutlu menzile giden yolda,
……………………………………………yalın ayak, yola düşen,
……………………………………………o,
……………………………………………en kutlu yolcu sensin,
Efendim,
Yokluğunda,
nifak tohumları ektiler,
fitne düşürdüler ümmetinin arasına,
Ya Nebi,
unutuldu vasiyetin,
unutuldu ardından o kutsal emanetin,
o, ahlak, din ve iman,
Gün be gün,
çirkefe bulaştı sensizlikte dünya,
Anladılar seni,
anladılar senin o mümtaz değerini,
Anladı seni o çirkefe batan Mecusi,
Anladı seni tam anlamıyla Putperesti,
Anladı seni Yahudi,
Anladı seni Hristiyan,
Affet bizi,
ey alemlere rahmet olan,
Affet bizi ya resul,
bir biz kaldık yeryüzünde,
seni,
anlaması gerektiği gibi anlayamayan,
……………………………………………İşte,
……………………………………………bu sebeptendir ki ey resul,
……………………………………………Seninle cihana hükmeden,
……………………………………………o ümmetin,
……………………………………………zulüm altında inliyor şimdi,
……………………………………………Hicran rüzgarları esiyor bak,
……………………………………………seni unutan,
……………………………………………o ümmetinin ardından,
……………………………………………şarkdan ve garpdan,
……………………………………………Şimdi bin pişman,
……………………………………………seni,
……………………………………………anlaması gerektiği gibi anlamayan,
Efendim,
Sen yoksun,
şimdi ardında güllerin yasta,
bülbüllerinse firari,
Mevsimse,
bu topraklarda şimdi hep Sonbahar,
Kim bilir, bir daha ne zaman yeniden yaşanır,
Asırlar öncesinde,
seninle ilk kez yaşanan,
o,
ilk,
ilkbahar,
Bir zamanlar ki,
o, nurdan pınarların aktığı,
o, nurlu ırmaklar,
Şimdi kim bilir,
ne zaman
ve kiminle,
Yıllardır,
o,
küs kaldıkları denize yeniden,
yeniden,
sensiz de akacaklar,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………sen yoksun,
……………………………………………Şimdi, sana meftun
……………………………………………güllerin de yok artık,
……………………………………………Baykuşlara kaldı şimdi,
……………………………………………o, şen gülistan,
……………………………………………Ardında bir o yaşlı bağban kaldı,
……………………………………………bir de ben,
……………………………………………Döküp te,
……………………………………………hicran gözyaşlarını ardından,
……………………………………………Herdem,
……………………………………………seninle ağlayıp,
……………………………………………herdem,
……………………………………………seninle inleyen,
……………………………………………Belki,
……………………………………………dönersin diye bize bir gün,
……………………………………………kutlu bir haberle yeniden,
……………………………………………Bir biz kaldık,
……………………………………………senin o kutlu kapında,
……………………………………………yıllardır gözde yaş,
……………………………………………seni bekleyen,
Efendim,
Sen yoktun,
kopardılar yokluğunda,
sana meftun o gülleri hoyratça dalından,
Bülbüller,
demir kafeslere kondu,
Bilemediler,
bilemediler ki, o kafesler,
asırlardır,
senin o alışkın ümmetine,
altından zindan,
Çekildi bir gece yarısı,
zindanda,
o, hileli kura,
Bülbüle zindan düştü,
baykuşa sensiz vatan,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………sen yoktun,
……………………………………………o,
……………………………………………ümmetim, ümmetim diyen,
……………………………………………feryadın da yoktu,
……………………………………………Yokluğunda,
……………………………………………Kalplere kilit vurulmuş,
……………………………………………kulakları da pas tutmuştu,
……………………………………………Affet bizi ya resulullah,
……………………………………………Belli ki,
……………………………………………unuttular seni,
……………………………………………o gaflet uykusuna dalanlar,
……………………………………………Belli ki,
……………………………………………unutturdular seni bize,
……………………………………………Yıllardır bizi,
……………………………………………o, gaflet uykusuna salanlar,
Efendim,
Sensizlikte,
nefis denen,
o şeytanla başımız yine dertte,
Medet senden,
Ferman senden,
Yardım senden ya resul,
Duy inleyen sesimizi duy,
duy, bir zamanlar hep seninle alıp da,
Şimdi,
seninle veremediğimiz,
bu son nefesimizi,
……………………………………………Ey nebiler nebisi,
……………………………………………Cılız sesimizi duy da gel,
……………………………………………Ahu-zarımızı işit de gel,
……………………………………………Gözde yaşı gör de gel,
……………………………………………Mirac’tan iner gibi,
……………………………………………Hira’ dan döner gibi,
……………………………………………Tıpkı,
……………………………………………Gökten yağar gibi gel,
……………………………………………Bekliyoruz,
……………………………………………bekliyoruz seni asırlardır,
……………………………………………ey asr-ı saadetin gülü,
……………………………………………Dillerde adın, gözlerde yaş,
……………………………………………Gel,
……………………………………………Gel ey alemlere rahmet olan,
……………………………………………Gel,
……………………………………………ey asr-ı saadetin gülü,
……………………………………………Gel,
……………………………………………ey asr-ı server,
……………………………………………Gel,
……………………………………………ey müjdeciler müjdecisi,
……………………………………………Gel ey kutlu peygamber,
……………………………………………Tıpkı,
……………………………………………Miraçtan döner gibi,
……………………………………………Gökten iner gibi,
……………………………………………Yeniden doğar gibi gel,
……………………………………………Beklenmektesin,
……………………………………………beklenmektesin bak,
……………………………………………ufukta yaşlı gözler,
……………………………………………Gel,
……………………………………………gel yeniden,
……………………………………………gel ey kutlu peygamber,
Efendim,
sen yoktun,
yokluğunda korkum da yoktu,
Ben, hep seninle ümitvardım,
Bedrin, o kan kokan topraklarında bile ya resul,
senin o, kutlu müjdeni aradım,
Sen ki,
müjdeciler müjdecisi,
Sen ki,
müjdeleyensin,
Duy sesimizi,
duy da müjdele bizi,
Duy da,
çıkar bizi asırlardır pus gibi üzerimize çöken,
bu karanlık geceden,
Duy da ya nebi,
kavuştur bizi o, nurunla aydınlanan,
o,
nurlu sabahlara yeniden,
Ey ümitsiz gönüllere sultan olan,
Ey günahkar kulların, tek şefaatçisi,
Ey ümmetine, tek ağyar olan,
Ümit senden,
yardım senden,
hikmet senden,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………Ben seninle varım,
……………………………………………Sen yoksan,
……………………………………………kopsun isterse ardımda
……………………………………………kızılca kıyamet,
……………………………………………Sökülüp, savrulsun,
……………………………………………hallaç pamuğu gibi,
……………………………………………gelsin üzerime
……………………………………………isterlerse dağlar,
……………………………………………İsterse çekilsinler tenime,
……………………………………………tüm haşmetiyle,
……………………………………………Seninle coşup ta,
……………………………………………seninle çağlamayan,
……………………………………………o, ruhsuz ırmaklar,
……………………………………………Yakıp, kavursun isterlerse beni,
……………………………………………sensizlik çöllerinde,
……………………………………………Senin o gül kokuna bulanıp ta,
……………………………………………sana esmeyen,
……………………………………………o tağuti rüzgarlar,
……………………………………………İsterse, yıkılsınlar üzerime,
……………………………………………bir bir, cümlesi,
……………………………………………Sana meydan okuyan,
……………………………………………Seni anmayan,
……………………………………………Senden bi-haber olan,
……………………………………………o, nemrudi köşkler,
……………………………………………tahtlar,
……………………………………………saraylar,
……………………………………………İsterse açmadan solsun,
……………………………………………sana saklanamayan,
……………………………………………o kutsal emanetim,
……………………………………………İsyan etsin,
……………………………………………atmasın bir daha,
……………………………………………dursun isterse,
……………………………………………seni zikredemeyen kalbim,
……………………………………………Nihayete ersin,
……………………………………………bu tende,
……………………………………………seni anlatamayan sesim,
……………………………………………Seni soluyamayan nefesim,
……………………………………………Ey nebiler nebisi,
……………………………………………anam, babam, canım,
……………………………………………cananım sana feda ya resul,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………nebiler nebisi,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………bu günahkar kulun ümit kapısısın,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………benim tek şefaatcim,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………benim gönül tacımsın,
……………………………………………Seni söyleyemeyen,
……………………………………………seni anlatmayan bu dili,
……………………………………………seninle atmayan bu kalbi ben,
……………………………………………tırnaklarımla sökerim,
Efendim,
Yağmalansın isterse uğrunda,
kovanım, balım, peteğim,
Talan olsun, tükensin yolunda,
cümle malım, mülküm, servetim,
Kurt, kuş yesin isterse,
obrulsun çöllerde sinim,
İsterse,
yaksın,
tutuştursun beni narın,
İsterse,
gece gündüz demeden,
yalın ayak,
o Mecnun çöllerinde gezeyim,
Haşa,
sünme haşa ki efendim,
ne bir kez olsun ah ederim
ne de bir kez olsun of derim,
Bilirim ki,
ey yar,
o aşkın şarabını çöllerde bana içiren sensin,
Bilirim ki,
ey yar,
sarıp ta hasretin o korunu bu tenime,
Gece gündüz demeden,
çöllerde, Leyla’yı bana aratan sensin,
……………………………………………Efendim,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………gözümüzün nuru,
……………………………………………Sen ki,
……………………………………………varlık sebebimizsin,
……………………………………………Sen olmasaydın,
……………………………………………biz de olmazdık,
……………………………………………Sen olmasaydın,
……………………………………………hiç olur muydu,
……………………………………………o,
……………………………………………on sekiz bin alem?
……………………………………………Hiç olur muydu
……………………………………………asırlarca satır satır,
……………………………………………nurunu yazan,
……………………………………………o, asırlarca seni anlatan,
……………………………………………o,
……………………………………………kutlu kalem?
Efendim,
Sen ki,
cümle alemin varlık sebebisin,
Sen ki,
bu virane gönülde,
bu kutlu mabedi inşa edensin,
Sen ki,
bu mabedin sahibi,
Sen ki,
bu mabedin,
mimarı,
Sen ki,
ustası,
Sen ki,
çırağısın,
Sen ki,
nebiler nebisi,
Sen ki,
saadet pınarısın,
Bak,
Rahmetini umarak,
kapında beklemekteyim seni asırlardır ey Muhammet,
Lütfeyle,
aç o şefaat kapılarını bana da ya nebiullah,
Ben ki,
günahkar,
ben ki,
kapında aciz bir kulum,
Şefaatini umarak geldim kapına ya resul,
Tıpkı,
Ümmetine açtığın gibi,
bana da ardına dek aç o rahmet kapılarını,
Aç ki,
her iki cihanda da şefaatinle şerefyab olayım,
Aç ki,
tutuşup da narınla,
Tıpkı,
nara sevdalı kelebekler gibi,
narınla yanıp ta,
nurunun etrafında,
ben de,
ben de her dem seninle pervaz olayım,
Ya resul,
sen ki,
nebiler nebisisin,
Sen ki,
bu ölümlüler dünyasında,
bu viraneden bu mükemmel mabedi inşa edensin,
Sen ki,
inşa ettiğin bu mabetten içeri bir tek sen girensin,
Hatırla ey nebiullah,
hatırla ey alemlere server olan,
o,
ölümlüler dünyasında,
inşa ettiğin bu mabetten içeri bir tek sen girmiştin,
Şimdi,
ölümsüzler dünyasında da bak,
inşa ettiğin bu mabetten içeri bir tek sen,
bir tek sen gireceksin…
(O'na,
herdem ona,
Hep o' na,
Hep o,
sulusepken,
gözlerime yağan yağmur'a)
_______________ Sen misin?
_______________“Hoş geldin EFENDİM,
_______________ Hoş geldin Ya Resulallah”.
_______________ Hoş geldin Ya Nebiullah”.
_______________ Hoş geldin Ya Alemlere Server Olan”.
_______________ Hoş geldin Gözüme Işık, Kalbime Nur Dolan”.
_______________ Hoş geldin Ya Resulallah”.
_______________ Hoş geldin...
(Ayhan Uçar)
****BAŞIMIZIN TACI,GÖNLÜMÜZÜN SULTANI,SULTANLARIN SULTANI;
CAN EFENDİM NUR EFENDİM
HOŞ GELDİN ****
---->Gel de gelelim öl de ölelim<----
CAN EFENDİM NUR EFENDİM
HOŞ GELDİN ****
---->Gel de gelelim öl de ölelim<----