DARMADAÄžIN
Sizlerde bir buluttunuz
Gökyüzünü unuttunuz
Yağın karlar sizde yağın
Benim gibi darmadağın
Zaman yudum yudum bitmiş
Benden bana kötülükmüş
Yar diyordu o da gitmiş
Gitsin karalar sizler yağın
Benim gibi darmadağın
Huldayı melersiniz
Beyaz mutluluk dersiniz
Bir gün sizde erirsiniz
Nolur\hava karlar şimdi yağın
Benim gibi darmadağın
DÖNÜLMEYEN GİTMELER
Gönlümdeki enginlere
Sevdamdaki yangınlara
Su dilinde türkü olur
Akarım akarım akarım
Kar çiçeğim soldurmasan
Düşlerimi yandırmasan
Bir el deyip bir çağırsan
Dönerim dönerim dönerim
Dönülmeyen girmelerde
İçimdeki gurbetlerde
Kavuşulmaz hasretlerde
Yanarım yanarım yanarım
Başım yine dumanlarda
Dönerim dağlar başında
Deli poyraz bir yel olur
Eserim eserim eserim
Bir gün gelir anıları
Yıllanan bu acıları
Savurur yellere karşı
Yakarım yakarım yakarım
KİBAR GELİN
Bir yerlerde duramıyom
Halim çok kötü bilesin
Ben yanına varamıyom
Nola sen bura gelesin
Anama ana diyesin
Babama baba diyesin
Sen bize gelin gelesin
Nerde kaldın kibar gelin
Yine gönlüm dedilendi
Gözlerim yaşa belendi
Adına türkü söylendi
Gelemz oldun güzel gelin
Anama ana diyesin
Babama baba diyesin
Sen bize gelin gelesin
Nerde kaldın kibar gelin
MEHMET EMMİ
Bir çift öküz yetermi ahha memmet emmi
Böyle baca tüter mi dehha memmet emmi
Çoluk çocuk uymaz ahha memmet emmi
Aç insanlar yatarmı dehha memmet emmi
Bu tarla susuz tarla ahha memmet emmi
Daha zorla ha zorla dehha memmet emmi
İlçeye yolculuk var ahha memmet emmi
Yap tütünü sigara dehha memmet emmi
On çocuk arpa yiyor ahha memmet emmi
Beyler buna nediyor dehha memmet emmi
Sen sıcaktan yanarken ahha memmet emmi
Gölgedeki bilmiyor dehha memmet emmi
---------------------------------------------------------------
SEYREYLE GÖNÜL
Şehir kapristanın seyreyle gönül
Tuttuğu dünyayı atanlara bak
Elvan nakışları giyip gezenler
Çürümüş toprakta yatanlara bak
Bu nasıl şehirdir yanmaz çeralar
Yoktur penceresi düşmez ışıklar
Divane dervişler deli aşıklar
Şeyda bülbül gibi ötenlere bak
Ne ihsan eylemiş ne yemiş içmiş
Helali ayrıp haramı seçmiş
Üç arşın bezgimiş kalandan geçmiş
Altını gümüşe katanlara bak
Nice şahı merdan nice kahraman
Nice padişahlar sahibi ferman
Tahtından göç etmiş nice süleyman
Bu dünyayı alıp satanlara bak
Ömrüm tamam oldu vadem yetişti
Yüreğimi ateş aldı tutuştu
Cümle yararından ayrılık düştü
Hasret kıyamete kalanlara bak
Arifim misafir bu can bedende
Yel bulur savurur beni yabana
Karıştı kervanlar giden gidene
Bu dünyayı baki sanalara bak
SÖYLE ZALIM DÜNYA
Fakir viranem vardı yırtık çulumda
Zengin olmam gerekmezdi fidan boyunda
Eskiden biz can verirdik yarin uğrunda
Söyle zalim dünya neden neden bozuldun
Söyle zalim dünya kime ayak uydurdun
Her yangında devralırdık komşu dertleri
Yoksul bulduk sarıldık bugünün beyler
Eskiden biz çok severdik böyle şeyleri
Söyle zalim dünya neden neden bozuldun
Söyle zalim dünya kime ayak uydurdun
Canım yanıyor tuzaklara birden vuruldum
Delikanlı yar elinden zorla doğruldum
Eskiden biz güvenirdik böyle yoğruldum
Söyle zalim dünya neden neden bozuldun
Söyle zalim dünya kime ayak uydurdun
ŞAHA GİDEN DOST BEZİRGAN
Şaha giden dost bezirgan
Önün sıra indir beni
Düşmüşem elden ayaktan
Tut elimden kaldır beni
[Tut elimden ferman eyle
Bu derdime derman eyle
Götür şaha kurban eyle
Öldür derse öldür beni]
Kanberiyem bir hal oldu
Yandım aşkına kül oldum
Ben bir aceyip hal oldum
Böyle şaha bildir beni
ŞUÇLAYAMAZLAR
Maruzatım var benim
Gidişatın üstüne
Ben kahraman değilim
Suçu almam üstüme
Umutlarım var benim
Güzel günler üstüne
Ben karamsar değilim
Aydınlıklar içinde
Gözümün önünde saklayamazlar
Bunca karaları aklayamazlar
Çocuk gibi bizi kandıramazlar
Düşününce suçlayamazlar
YILLAR
Ömür yollarının başlangıcında
Ak zambaklar gibi açışan yıllar
Mazide sevdanın pembe tacında
Buluttan buluta uçuşan yıllar
Yıllar ömrümü çaldınız
Yıllar baharım aldınız
Yıllar sebebim oldunuz
Kumrular kaynardı o ilk seherde
Bülbülden bülbüle nameler nerde
Feleğin tokatı indiği yerde
Sıra sıra olup kaçışan yıllar
Yıllar ömrümü çaldınız
Yıllar baharım aldınız
Yıllar sebebim oldunuz
Mahsuni görseydin akan yaşımı
Bir kuru serapmı mezar taşımı
Yastığa koyunca yorgun başımı
Bir selam vermiyor geçişen yıllar
Yıllar ömrümü çaldınız
Yıllar baharım aldınız
Yıllar sebebim oldunuz
TÜRKÜLER YANMAZ
Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynunu büktü
Şu Sivasın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
Kararmış yüreğin hiç ışı olmaz
Bilmez misinki türküler yanmaz
Gün gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına Pir Sultan ölmez
Şu Sivasın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
SOKAÄžIN TAVANI KADAR
Bir sıkıntı var içimde
sokağın tavanı kadar
İçim sığmıyor içime
sokağın tavanı kadar
Ayrılıklar gelir çatar
Gözüm ufuklara dalar
Desenki beline kadar
sokağın tavanı kadar
Bir sevgi düştün önüme
Gözünü sürdüm gözüme
Biri geziyor içimde
sokağın tavanı kadar
Ayrılıklar gelir çatar
Gözüm ufuklara dalar
Desenki beline kadar
sokağın tavanı kadar