DOKUZ ALTI YOLLARINDA
Çocukluğum henüz sıcak
İnananın sonrası yok
Sabah akşam çalışırım
Bakmayın tantanaya çok
Umutlar bir kasada
Sıkışmış bir masada
Dokuz altı yollarında oy
Bir ömür geçer buralarda
Sanki yarın dünden uzak
Bitmeyen bir ızdırap oy
Dokuz altı yollarında
Bir zincir boğazımda
Sıkar sıkar gevşetemem
Ağlayamam
Ayda yılda bir kaçamak
Kaçsak bile yaşama bak
Dokuz altı yollarında
Gülmek yasak
Savrulmuşuz odalara
Bahara ve dağlara hasret
Şu gördüğün dönerkoltuk
Sanki ömür törpüleyen rulet
Göçer Oldum
Şu gönlümün gülü gitti gideli
Senelerce erir dolmaz üstüne
Hasret kokar ellerimin yangını bekleyişi sevdası gülemedim yar
göçer oldum diyar diyar vurgunum aşkına
dön geri allah aşkına
Yokluğunla günüm çekilmez oldu
gecenin perdesi açılmaz oldu
ufku sarar gözlerimin özlemi, mavisi perdesi göremedim yar
göçer oldum diyar diyar vurgunum aşkına
dön geri allah aşkına
SEN İSTEMEDİN
Değmeyin gönlüme yaralı bir orman oldu
çiğ düşer umut goncası çok yoruldu
çekilmez olunca acı çile günleri
sen istemedin ya güzel olana emek vermeyi
o gün geri gelsen umutları dersen
deniz gibi alsan beni derine
yeri gögü sarsan yağmurlarım olsan
yitirdiğimiz o güzel günler nerede
her sabah bir martı uçar düşüm ertesi
bir haber götürür uzaga dönülmez geri
bilinmez olunca kimin neye hasreti
sen istemedin ya güzel olana emek vermeyi
çekilmez olunca acı çile günleri
sen istemedin ya güzel olana emek vermeyi
o gün geri gelsen umutları dersen
deniz gibi alsan beni derine
yeri gögü sarsan yağmurlarım olsan
yitirdiğimiz o güzel günler nerede
SEVDACAN
Esmer düsüm sevilerde gezinir
Gördügünü hayra yormaz her zaman
Yokluguna dayanamam ölümdür ölümdür sevdacan
Yokluguna dayanamam ölümdür
Solar gülüm viran olur sevdacan
Ben yarime gülden gayri laf demem
Dilim dönmez söz tutulur bir zaman
Turnalarin ardi sira gidemem gidemem sevdacan
Turnalarin ardi sira gidemem
Vuslat degil gurbet olur sevdacan
Yangindir ah sol yanimda tutusan
Siir gibi sarki gibi ask gibi
Incir yürek çogalinca bu hicran
Seni bulur beni vurur sevdacan
FERİDE
Alev alev yanıyorum inan
Bu hasret biliyorum dinmeyecek asla
Her gece yeri gögü yırtar o kurşunlar benide
senide vuruyorlar benide vuruyorlar feride
Oy beni dağlar gibi
çiçekleri çağlar gibi
çoluk çocuk koklar gibi
seni beni bekler gibi
vay habersiz kuşlar gibi
geçip giden şu ömrümüz
nerede aşk nerede
nerede köşk nerede
nerede üç gün önce
gördüğümüz düş nerede
feride oy feride
OÄžUL
Gözlerini açtığında sevindik canım oğlum
Belki karanlıktı dünya ışığa yol alıyordun
bize çok kızacaksın diye neden böyle neden diye
Sorsandan kıyımazdık sana yendimiydin canım oğlum
oğul türküler boy atsın diye
kahpelikler bitsin diye
geldin oğul
Nice engeller boranlar seni bekler canım oğul
Masvilikler senin ama şehirlere borçlu doğdun
bize çok kızacaksın diye neden böyle neden diye
Sorsandan kıyımazdık sana yendimiydin canım oğlum
oğul türküler\sevgiler boy atsın diye
kahpelikler bitsin diye
geldin oğul
SULAR İÇMEM
Sular içmem seni içerim yar
Yüreğimde gonca bilirim yar
Gecelerde yıldızımsın yar
seni sevdim yar ölesiye yar
Ah......
kaderimsin yar
kederimsin yar
gönlüme ferman
ah......
Sevmek suşmu gönül neylesin yar
Ayıranlar hiç mi sevmedi yar
Sensiz nasıl yaşanır bahar
Saramdan yar saramadan yar
VAY GELİN
Bugün güneş girmedi penceremden içeri amman
of sürmene araklı pazar kokar araklı amman
Mavisi küskün düşmüş şehirlere gözleri amman
Bir gelin yatıyor yeşil dağların gögsünde amman
Yıllar geçmiş kopmamış memleketten vay gelin amman
Çaya fındığa bakmış güzel eller öpüleydi öpülesiydi
Karşılıksız veren yürek vurulmuş yorulmuş darılmış amman
Anadan babadan yardan öncesi var mıydı gitmek var mıydı
DENİZ ÜSTÜ HANEYİM
Deniz üstü haneyim
Yel vurur pervaneyim
Gidin söyleyin yare
Derdinden divaneyim
Kaşaları kara güzel
Dedime çare güzel
Senden artık vazgeçmem
Çekseler dara güzel
Karafilin yeşili
Hiç bırakmam peşini
Ayrılan kavuşmaz mı
Sil gözünün yaşını
Kaşaları kara güzel
Dedime çare güzel
Senden artık vazgeçmem
Çekseler dara güzel
Kalenin taşına bak
Gözümün yaşına bak
Kimi sevsem yar olmaz
Talihsiz başıma bak
Kaşaları kara güzel
Dedime çare güzel
Senden artık vazgeçmem
Çekseler dara güzel
GÖZLERİ HALA ÇOCUK
Adressiz yolculuklar matarasında
sırt çantasında yalnızlık
Naftalin kokuyor türküleri unutulmuş zamanlarda
Gözleri hala çocuk
Geleceği anılarında bağlayan
Dağ gibi yaralı nehirler gibi suskun\durgun
Düşpas türküler taşıyor gün bitimi şafaklarda
Gözlei hala çocuk
Kimliksiz kentlerin sürgünü
Tuzdan geçiyor yüreği üstünde
Şehirler uyanıyor ardından
Gözleri hala çocuk