04-20-2007, Saat: 12:54 AM
Su Misali geçen zamana inat yaşadıklarımız aslında yaşayamadıklarımız gibi gelir zaman zaman.Yaşayamadıklarımız yapmak isteyipte yapamadıklarımız. Zaman kavramında ,koşturmalar içinde aldığımız hıza baktığımız da ruh ve bedenbirbirini aradığında yorgunluğun ayak izleri çöker üzerimize.İşte o zaman ...
Yorgun yüreğim
Dibe vurmuş,
Gözlerimi yumsam hiç açmasam
Dalından kopmuş yaprak misali
Akıp gitsem göçsem
Sessiz sakin su misali...deriz.
Dibe vurmuş,
Gözlerimi yumsam hiç açmasam
Dalından kopmuş yaprak misali
Akıp gitsem göçsem
Sessiz sakin su misali...deriz.
Oysa bir tebessüm tad almamıza sebep olan misaldir.İçten, sıcacık, samimi
Ahmet Haşim'in mısralarından ne güzel dökülmüştür.
Ahmet Haşim'in mısralarından ne güzel dökülmüştür.
Bu bir lisan-i hafidir ki ruha dolmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
Su içini doldurduğu kabın şeklini alır.Kab ateş üstündeyse suyu ateş yok eder ,der Mevlana..Demem o ki hayat su misali geçiyor dört mevsimi yaşıyoruz,nefeslenirken ki en büyük lutüftur nefes almamız kıymetini bilme vaktimizi kaçırmayalım.
Herşeye inat su akar yolunu bulur deyip sıkı sıkı sarılma zamanını geçirmemeliyiz.
Herşeye inat su akar yolunu bulur deyip sıkı sıkı sarılma zamanını geçirmemeliyiz.
Saklayacak mıyız tüm geçmişimizi ağaçtan bir gölgesi bir de yeni açmış zerdali
çiçeği ise kayan avuçlarımızdan.Yedi güneş ötedeki aydınlığımız,dört gölge boyu
uzanmışlığımız kalkıp gelsin gözlerimizden,gelsin ki bir sarı kanat bir de sazımız
olsun yanaklarımızda.
Su gibi yalnız
Su gibi ürkek
Su gibi sessiz
Su gibi yumuşak
Suya can biziz!
Su gibi yalnız
Su gibi ürkek
Su gibi sessiz
Su gibi yumuşak
Suya can biziz!