05-03-2007, Saat: 06:42 PM
Ve sen.....
Arsız duygularımı yok sayamıyorum ki bu aralar,ya ordayım ya burda,koyu bir gelgit içinde çalkalanıp duruyorum pervasızca,ayak sesleri hiç susmuyor beynimde,deli bir gürültünün sessizliğini bekliyorum kaderine razı gelmeyen berbat bir asilikle.....Her çırpınışta biraz daha mı batıyorum farkında değilim,sel vurup geçecek yakıp yıkıp ne varsa ve ben bana kalanların ardından farkına varacağım neresinde olduğumun bu batıklıkta...Bir tek gülümsemem kaldı dudaklarımda bozulmayan ve yorulmayan,ne varsa takıştırıp duruyorum ondan gayrısında kendimce,bir tek gülümsemem kaldı bana el değmemiş,korunaklı...Ve sen...
Ah ! sen....aldın bütün hüznünü katıştırdın gülümsememe,bundandır sana öfkem,kızgınlığım,ben yorgun argın bir dere kenarında ıslık çalıp hayallere dalmayı düşledim sana gelene kadar,ve ıslığımda senin melodilerin olsun istedim,neşeli cıvıl cıvıl,akan suların sesinin karıştığı bir melodi.........
Ve sen.....Ah! sen....içimi kanatan türküleri koydun önüme,çığlık çığlık ,ağlayan ağıtlar doldu kulaklarıma can hıraş,sen söyledin ben ağladım,ben söyledim sen ağladın,ve bir kuş uçarken direnemedi yorgunluğuna,bırakıp kanat çırpmayı sonsuzluğa mavi dedi...Şimdi her yanım yara bere,nereye elim değse sızılara selam ediyor ,gözlerimdeki yorgunluk korkutuyor çevremdeki herkesi,uğultuları sarıyor dört yanı,üzülmüş,yardıma hazır,timsahla akraba duygularla..Ben hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım bu berbat hayatın içinde bütün kahpeliklerine karşı,ben hiç bu kadar kaçmamıştım kendimden koşar adım,ben hiç bu kadar hızlı düşmemiştim çıkmayı başardığım o heybetli yükseklikten....Ve sen...Ah! sen....hiç bu kadar eksilmemiştin birileri vurup kapıyı çıktığında....Ve sen Ah! sen....hiç bu kadar üşümemiştin odaların çıplaklığında,şimdi her yer mahşer yeridir bizim için,artık her yer kuytu bir orman,ne sen sen olalı bu kadar yalnız,nede ben ben olalım bu kadar kalabalığız kendi çaresizliğimizde...........
Arsız duygularımı yok sayamıyorum ki bu aralar,ya ordayım ya burda,koyu bir gelgit içinde çalkalanıp duruyorum pervasızca,ayak sesleri hiç susmuyor beynimde,deli bir gürültünün sessizliğini bekliyorum kaderine razı gelmeyen berbat bir asilikle.....Her çırpınışta biraz daha mı batıyorum farkında değilim,sel vurup geçecek yakıp yıkıp ne varsa ve ben bana kalanların ardından farkına varacağım neresinde olduğumun bu batıklıkta...Bir tek gülümsemem kaldı dudaklarımda bozulmayan ve yorulmayan,ne varsa takıştırıp duruyorum ondan gayrısında kendimce,bir tek gülümsemem kaldı bana el değmemiş,korunaklı...Ve sen...
Ah ! sen....aldın bütün hüznünü katıştırdın gülümsememe,bundandır sana öfkem,kızgınlığım,ben yorgun argın bir dere kenarında ıslık çalıp hayallere dalmayı düşledim sana gelene kadar,ve ıslığımda senin melodilerin olsun istedim,neşeli cıvıl cıvıl,akan suların sesinin karıştığı bir melodi.........
Ve sen.....Ah! sen....içimi kanatan türküleri koydun önüme,çığlık çığlık ,ağlayan ağıtlar doldu kulaklarıma can hıraş,sen söyledin ben ağladım,ben söyledim sen ağladın,ve bir kuş uçarken direnemedi yorgunluğuna,bırakıp kanat çırpmayı sonsuzluğa mavi dedi...Şimdi her yanım yara bere,nereye elim değse sızılara selam ediyor ,gözlerimdeki yorgunluk korkutuyor çevremdeki herkesi,uğultuları sarıyor dört yanı,üzülmüş,yardıma hazır,timsahla akraba duygularla..Ben hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım bu berbat hayatın içinde bütün kahpeliklerine karşı,ben hiç bu kadar kaçmamıştım kendimden koşar adım,ben hiç bu kadar hızlı düşmemiştim çıkmayı başardığım o heybetli yükseklikten....Ve sen...Ah! sen....hiç bu kadar eksilmemiştin birileri vurup kapıyı çıktığında....Ve sen Ah! sen....hiç bu kadar üşümemiştin odaların çıplaklığında,şimdi her yer mahşer yeridir bizim için,artık her yer kuytu bir orman,ne sen sen olalı bu kadar yalnız,nede ben ben olalım bu kadar kalabalığız kendi çaresizliğimizde...........