07-04-2009, Saat: 01:22 PM
Her yerden gitmek istiyorum
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Cevabı hayır olan sorular sormayın ne olur
Sebepleri bulunca anlatırım derdimi
Cümleler yarım yamalak şimdilerde
Sırlarını tapınak yapan köle gibiyim
Dertlerini yaprak yapan ağaç
Taşıyamadım kulluğumu atıyorum çamura
Selam çalıyorum ahir zamandan
Doğmuyorum artık her sabah
Geceleri ölmüyorum
Susuyorum ve hiç söylemiyorum
Kin tutuyorum
Evrene gömdüğüm hatıralardan
Her vedadan sonra
Hayatım…
Soğuk üşütüyor korkularımı
Benimle donuyor zaman yaşanmıyor
Sıkıntı veren kalabalıklarda
Kendimle tutuştuğum savaşlarım bitmiyor.
Günler uzuyor gölgeler laftan anlamıyor
İçimdeki çocuk korkuyor büyümekten
Utanç duyuyor yine de durmuyor
Sevdalarım…
Hayallerimin ortasına ateş yakıp oturmuş
Bana masallar anlatan yalancı periler
Ecinliler cüceler
Karabasanlar pusuda çağırıyor beni
Duyulmuyor…
Kuruyacak çiçekler büyütüyorum yine de
Ölürken gözlerim kapanmasın diye
Leylalar çekiliyor yollardan
Çöller yürümüyor…
Ben…
Her yerden gitmek istiyorum
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Her şeye rağmen son bir nefes ve…
Gidiyorum kendimden bırakabildiklerimle…
Gidiyorum özlediğim yalnızlığıma….
Düşen bir yaprak gibi sonbaharıma…
İşlemediğim günahların sevabına…
Gidiyorum rüzgarım kattı beni önüne…
Bir kez daha bakamam gözlerine…
Bilirim susmasam da konuşamam
Giderken yüreğinden toprağıma…
Beni götüren beni özleme…
İzlerim unutulmayacağını biliyor…
Derdim…
Kendimden nefretim bitene kadar beklersen
Sana yine güller dererim
Avuturum seni bu şehrin sokaklarında
Yüzüne sıcacık yağmurlar yağdırırım
Meltemlerle dokunurum saçlarına
Ama şimdi
Ölüm gibi sessizliği bekliyorum
Ve her gece uyutuyorum kendimi
Seni düşünmemek için…
Her yerden gidiyorum
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Cevabı hayır olan sorular sormayın ne olur
Sebepleri bulunca anlatırım derdimi
Cümleler yarım yamalak şimdilerde
Sırlarını tapınak yapan köle gibiyim
Dertlerini yaprak yapan ağaç
Taşıyamadım kulluğumu atıyorum çamura
Selam çalıyorum ahir zamandan
Doğmuyorum artık her sabah
Geceleri ölmüyorum
Susuyorum ve hiç söylemiyorum
Kin tutuyorum
Evrene gömdüğüm hatıralardan
Her vedadan sonra
Hayatım…
Soğuk üşütüyor korkularımı
Benimle donuyor zaman yaşanmıyor
Sıkıntı veren kalabalıklarda
Kendimle tutuştuğum savaşlarım bitmiyor.
Günler uzuyor gölgeler laftan anlamıyor
İçimdeki çocuk korkuyor büyümekten
Utanç duyuyor yine de durmuyor
Sevdalarım…
Hayallerimin ortasına ateş yakıp oturmuş
Bana masallar anlatan yalancı periler
Ecinliler cüceler
Karabasanlar pusuda çağırıyor beni
Duyulmuyor…
Kuruyacak çiçekler büyütüyorum yine de
Ölürken gözlerim kapanmasın diye
Leylalar çekiliyor yollardan
Çöller yürümüyor…
Ben…
Her yerden gitmek istiyorum
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Her şeye rağmen son bir nefes ve…
Gidiyorum kendimden bırakabildiklerimle…
Gidiyorum özlediğim yalnızlığıma….
Düşen bir yaprak gibi sonbaharıma…
İşlemediğim günahların sevabına…
Gidiyorum rüzgarım kattı beni önüne…
Bir kez daha bakamam gözlerine…
Bilirim susmasam da konuşamam
Giderken yüreğinden toprağıma…
Beni götüren beni özleme…
İzlerim unutulmayacağını biliyor…
Derdim…
Kendimden nefretim bitene kadar beklersen
Sana yine güller dererim
Avuturum seni bu şehrin sokaklarında
Yüzüne sıcacık yağmurlar yağdırırım
Meltemlerle dokunurum saçlarına
Ama şimdi
Ölüm gibi sessizliği bekliyorum
Ve her gece uyutuyorum kendimi
Seni düşünmemek için…
Her yerden gidiyorum
Kendimden gidemediğim her yer gurbet geliyor
Semih Suat Yücelen