05-09-2007, Saat: 12:05 PM
Bu dilden firar eden her söz, yaydan çıkmış ok gibi
Sözler bazen bir hazine, bazen dermansız bir dert
Tipi
Geçmiş dünden bahsetmek lezzetsiz, gelmemiş yarından
Hep mi şikayetçiyiz biz
Aklımın ipinin ucu da kaçmış, timsah katreleri
Boşalsın
Bir iki damla hiç değersiz
Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev, nam-ı değersiz
Gece-gündüz ömürden yontar, dünya dönmez yaremsiz
Bugün ömür yarım gün
Serbest kalsın fikrim.senin tozlarını silemez tenimden
Ellerim
Varlık ruhu terkeder, gözün gözümden ayrılınca, bendeki
Aşk altın misali, ağırlığınca
Sensiz benlik yokluk demek, kalbim sana emekçi
Aşk denen illet çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi
Başım sarkık, bir mahalsiz
Cümle yolumun önüne taş
Dudaklarını kadehe nikah eden çakır keyif dertdaş
Gören der ki; ‘’sel ağzına bina yapmak aptal işi”
Yel eserse kırmaz dişimi, kalp bir körse görmez birşey
Saniyeler dakikalarla yapar alışverişi
Saatler seni alır benden
Korkarım olamaz gelişi
Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak misafir
Afitap sönük bir mum, ayrılık hain bir zehir
Melek yanında yüzünü saklar, felek yüzüme kaş çatar
Bir tek bu hüznü sen boğarsın
İpek tenin derime batsın
Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım
Adınla uyanır kulaklarım
Yüzünle açar göz kapaklarım
En güzel şiirlerimde kaleme adını sayıklatırım
Odamın hayaletisin, sessizliğine aşığım
Derdime çare, baytarım yok
Dengeme destek, tut ki durayım
Şafak güneşin fermanı, geçer acı-tatlı sayılı zamanın
Sancısı
Ama
Melek bir yandan, şeytan bir yandan
Başım zindan yokluk var, bu kaçıncı şikayetim bilmem
Kafamı duvara yasladım, omuzların yanımda yok
Ahbaplar maymun iştah sahibi, benim içim senle tok
Yok ki gücüm
Belki devler ülkesinde bücürüm
Sessizliğinle gelir hüznüm, yokluğunda gömülü ölüyüm
Bu devranın binlerce sevgi müşterisinden biriyim
Yalnızlığıma küfrederim sensiz halden müştkiyim
İlelebet de dönmez olsan bil ki yalnız nöbettteyim
Hatalarıma savaş açtım, hergün farklı kefendeyim
Hayat günü defter yaprağı, hazan gelir dökülür
Gelirken ne getirilir ki, giderken ne Götüürülür
Dertle anlaş deva bul, üzüntü kalbi sömürür
Yüzüne baktığım her an, cennetten bahçe görülür
Gülüş neşem değil, gönül bucaklarımda harabeler
Bu hilekar tavırla geçer fena saatler
Seni içeren masallarım anlatılacak kadar kısa değilller
Aşk ilinde bir tarafta cüceler, diğer yanda devler