05-09-2007, Saat: 02:00 PM
Erkekler Internet te yalan söylüyorlar… Şehirden uzakta hoş bir yerdeyiz. Hava karanlık, yıldızların hala görülebildiği yerler olması hoşuma gitti doğrusu.. konuya nasıl gireceğimi düşünüyorum. Hazır yorgunken konuya girip gafil avlamaya çalışıyorum. “Erkekler neden chat yaparken yalan söyler?” diyorum, suratı değişiyor. “Ben yalan söylemem” diyor. (Yalan..!) Bunun üzerine bir şey söylemiyorum ki, düşünmesine ve güzel bir savunma hazırlamasına zaman olsun... Yolda konuyu bana çevirmeye çalışan birkaç söz söylüyor. Duymazlıktan geliyorum. (Kendimle ilgili yazılar yazmayacağım ki olaya malzeme olmayayım.) Oturup sohbet edebileceğimiz bir yere gidiyoruz. Kahvelerimiz gelirken ben konuya giriyorum. Üstüne rehavet çöktüğünden ve yorgun olduğundan olsa gerek itiraflar başlıyor. Bütün gece sürüyor konuşmamız. At-Avrat-Silah Türk erkeğinin vazgeçilmez üçlüsü, yerini günümüzde Araba-Kızlar-Kavga üçlemesine bırakmış durumda. İyi arabaları varsa, çok kızla beraber olmuşlarsa, diğer erkekleri dövebilecek durumdaysalar kendilerini üstün görüyorlar. Bunlar Türk erkeğinin tipik yapısı. Ama internete giren bir kitle var ki onların %95’i aynı topun kumaşı. Kadınların yalanlarını fark edemeyeceklerini mi düşündüklerinden yoksa atış alanlarının açık olmasından mıdır bilinmez erkekler chat yaparken çoğunlukla yalan söylüyorlar. Özellikle ilk soruyu erkek sormak ister ki gelecek cevaba göre bir taktik geliştirebilsin. Kendi cevapları ise karşı taraftan üstün olma amacı güder. Artık tipikleşen yalanlarından birkaç örnek vereceğim. Biliyorum erkekler yalanlarını açıkça yazdığım için bana kızacaklar. Zaten doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Ama ben bunları yazarken sadece kadınlara değil erkeklere de iyilik yapıyorum. Onların kendilerine güvenip gerçekleri açıkça söylemelerini ve bizlerin onları oldukları gibi sevmemizi sağlamaya çalışıyorum. 1- Yaşlarını sorduğunuzda gelen cevapların neden sizin yaşınıza yakın olduğunu düşündünüz mü hiç? Hayır kesinlikle tesadüf değil. Erkekler kendi yaşlarıyla kadınların yaşına göre oynarlar. Kendi yaşlarından + - 4 yaşa kadar çıkıyor bu sayı. 2- Boylarını ise (1.90cm den uzun olanlar hariç ) olduğundan 5cm daha uzun söylerler. 3- Kilo konusundaki yalanlar ise en komiğidir. Bir erkek “Yapılıyım.”diyorsa göbek ve bel çevresindeki can simidi görevi görecek yağ dokularını hala kas zannediyordur. “Normalim. ”diyorsa normale yakın zayıflıkta, “Aletli jimnastik yapıyorum.” diyorsa zayıf ve biraz da kaslıdır. 4- Bütün erkekler en az bir sporu profesyonelce yaptıklarını savurur ki bu hayatlarında sadece bir kere yaptığı bir spor dalı olsa bile. Örneğin tatile gittiğinde yüzüyorsa, yüzücüdür. Arkadaşlarıyla saha kiralayıp arada bir futbol oynuyorsa, futbolcudur. Yazın kumsalda voleybol oynuyorsa, plaj voleybolcusudur. Bu konuda örnekler oldukça fazla. 5- Eğitim durumları ise içler acısı. Üniversite mezunları veya üniversitede okuyanlar hariç lise mezunları üniversite, orta okul mezunları lise mezunu olduğunu savunur. Gerçek üniversite mezunları ile yalancı lise mezunlarını ayırt edebilmek o kadar zor değil. Birkaç teknik soru,okulun yeri ve hocaları hakkında soru sorduğunuzda az konuşan sahtedir. (İlk okul mezunuyla daha karşılaşmadım yada onlar en iyi yalancılar.) 6- Yabancı dil konusundaki yalanlarını ise açığa çıkarmanın yolu birkaç dilde ufak diyaloglar bilmekten geçiyor. Çünkü öyle erkekler var ki orta okul yıllarında seçmeli ders olarak gösterilen yabancı dili biliyorum diye savunurlar. Son zamanlarda Almanca, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca oldukça revaçta. Bunlardan herhangi birini bildiğini savunuyorsa öğreneceğiniz ufak diyaloglardan birin başlatın. Gelen cevaplar “evet, hayır, neden, nasıl” gibi tek kelimelik ise bu dili bildiği yalandır. 7- Sigara içip içmediği ise sizin içip içmemenize endekslidir. Siz içiyor o içmiyorsa “Sadece içkinin yanında içerim.”der. O içiyor siz içmiyorsanız “Bırakmaya çalışıyorum.”der. İkiniz de içmiyorsanız ya da ikiniz de içiyorsanız yalana gerek kalmamıştır. 8- En önemli yalan ise kız arkadaş konusudur. Bu konuda bir sürü yalan üretmiş durumdalar. Ya sevgilileri yoktur ya görüşmüyorlardır yada rahat bir ilişkileri vardır (yani iki kişi de istediği kişilerle oluyordur-ki bu durumda genelde ilişki içindeki kızın bundan haberi yoktur.) 9- Kız arkadaştan öte evli olanlar da çoğunlukta. Bu gruptaki erkeklerin bir kısmı evli olduğunu açıkça dile getirme cesaretine sahiptir ama büyük çoğunluğu “Evli olup olmamam fark eder mi?” diyerek soruya soruyla cevap verip olaydan paçayı kurtarma çabalarına girer. (Ama başaramazlar.) “Fark eder mi?” demek “Evliyim ama aynı zamanda bir sevgilim olsa fena olmaz.” demenin gizli yoludur. 10- Hiçbir erkek sevgilisini yada eşini aldattığını kabul etmez. Onlar için hepsinin yeri ayrıdır. Birini seviyordur ama diğeri çekicidir. Biri şefkat doludur ama diğerinin verdiği şeyler başkadır. İkisinin aynı kulvarlarda olmadığını savunup vicdanlarını rahatlatmaya çalışırlar. Son günlerde erkekler yeni bir taktik geliştirdi. (Bunu söylemeden edemeyeceğim.) Tabi ki istisnaların olduğu gerçeğini bütün yazım boyunca savunuyorum ama bu oran o kadar küçük ki içten içe üzülüyorum. Evet erkeklerin yeni taktiğini söylüyordum. Şefkate ihtiyaç duyan erkek modeli… Bizleri annelik iç güdülerimizden yararlanarak vurmaya hazırlanıyor. Bu model erkeklerin yapmak istediklerinin listesi ise aslında gizliden gizliye hoşumuza giden şeyler. (Kucakta uyumalar, sarılıp uzanmalar, masaj yapmalar, DVD seyretmeler...) Hepsi iyi hoş fakat ne yazık ki gideceğimiz yola gül demetleri yerleştirmek yolun sonundaki gerçeği değiştirmiyor. (Yatak!) Yolun üzerinde bulunan gül demetleri tamamen gözümüzü boyamak için geliştirilmiş yeni yöntem. Kanmak isteyenlerinizi kesinlikle engellemeye çalışmıyorum.