05-10-2007, Saat: 08:17 PM
Bugün yine sevgi ağırlıklı yazmanın iklimi içindeyim sanırım.İnsanlarımız sevgiyi, sevmeyi sevilmeyi biliyorlar mı acaba diye sormak geçiyor içimden dostlar. Elbet bileni de var bilmeyeni de, bu konuda bir genelleme yapmak zorunda kalsam: ne sevmeyi ne sevilmeyi, ne de sevgiyi paylaşarak büyütmeyi bilmiyoruz derdim. Evet, sevgiyi paylaşarak büyütmeyi bilmiyoruz. Ah bir bilsek, yaşam daha anlamlı, yaşam daha güzel olacak ve her şey yaşama dair.
Sevgi karşılıklı olmalı derler. Sanki tek taraflı sevgi olmazmış gibi. Sen beni sev ki, ben de seni seveyim. Ne kadar yanlış, ne kadar sevgiden uzak, ne kadar çıkarcı, faydacı bir yaklaşım bu vede çocukça. Sevgi alınan, satılan ölçülen bir şey değil ki. Bence sevginin büyüğü karşılıksız olanıdır. Seni seveni seni sevdiği için sevmek, ya da sevdiğinden mutlaka seni sevmesini beklemek, çıkarcılık değil de nedir ki. Sevgiye hesap girdi mi, onun adına sevgi yerine anlaşma demek daha doğru olur diye düşünüyorum, ne dersiniz? .
Hani bazı çiftler ya da arkadaşlar için �Ne iyi anlaşıyorlar� denir ya. Her anlaşmada sevgi olmaz ki, bir bakarsınız anlaşılamayacak bir konu çıkar anlaşanların karşısına, anlaşma, o noktada bitiverir. İşin içinde aşk olsa biter mi hiç. Sorun olsa da, sürse de sevgi bitmez.
İnsanların, birbirini sevdiklerini söyleyenlerin çoğu, sevgiyi diz dize oturup, yüz yüze bakmak sanırlar. Oysa sevgi birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne bakmak, aynı şeyleri görebilmektir.
Sevgi insan işi, yürekli insan işi anlayacağınız. �İnsan güldüğü kadar insandır� diye bir söz var ya, bu sözün ne kadar doğru olup olmadığı tartışılabilir. Ancak, İnsan sevdiği kadar insandır sözünü tartışmasız kabullenirim. İnsan sevdiği sevebildiği kadar insandır. Sevgi, karşılıksız olduğunda da sürüyorsa, en taktire şayanı bu sevgidir. Sevgi karşılık beklemeden verilir. Sevgi üstüne, umut üstüne yazmak dahi güzel. Kısa yazmak usta işi, ben bu işin kalfası bile değilim. Ancak yazmayı seviyorum. Severek yazıyorum. Kin ve nefreti hiç, yüreğime yük etmiyorum. Yüreğimde hep sevgiye, yeni sevgilere yer ayırıyorum. Sevginin paylaşmak olduğunu, paylaşıldıkça büyüdüğünü de biliyor, yaşıyorum. Ben beni sevmeyenleri de inadına, inadına seviyorum seveceğim. Ben seviyorum.
__________________
Sevgi karşılıklı olmalı derler. Sanki tek taraflı sevgi olmazmış gibi. Sen beni sev ki, ben de seni seveyim. Ne kadar yanlış, ne kadar sevgiden uzak, ne kadar çıkarcı, faydacı bir yaklaşım bu vede çocukça. Sevgi alınan, satılan ölçülen bir şey değil ki. Bence sevginin büyüğü karşılıksız olanıdır. Seni seveni seni sevdiği için sevmek, ya da sevdiğinden mutlaka seni sevmesini beklemek, çıkarcılık değil de nedir ki. Sevgiye hesap girdi mi, onun adına sevgi yerine anlaşma demek daha doğru olur diye düşünüyorum, ne dersiniz? .
Hani bazı çiftler ya da arkadaşlar için �Ne iyi anlaşıyorlar� denir ya. Her anlaşmada sevgi olmaz ki, bir bakarsınız anlaşılamayacak bir konu çıkar anlaşanların karşısına, anlaşma, o noktada bitiverir. İşin içinde aşk olsa biter mi hiç. Sorun olsa da, sürse de sevgi bitmez.
İnsanların, birbirini sevdiklerini söyleyenlerin çoğu, sevgiyi diz dize oturup, yüz yüze bakmak sanırlar. Oysa sevgi birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne bakmak, aynı şeyleri görebilmektir.
Sevgi insan işi, yürekli insan işi anlayacağınız. �İnsan güldüğü kadar insandır� diye bir söz var ya, bu sözün ne kadar doğru olup olmadığı tartışılabilir. Ancak, İnsan sevdiği kadar insandır sözünü tartışmasız kabullenirim. İnsan sevdiği sevebildiği kadar insandır. Sevgi, karşılıksız olduğunda da sürüyorsa, en taktire şayanı bu sevgidir. Sevgi karşılık beklemeden verilir. Sevgi üstüne, umut üstüne yazmak dahi güzel. Kısa yazmak usta işi, ben bu işin kalfası bile değilim. Ancak yazmayı seviyorum. Severek yazıyorum. Kin ve nefreti hiç, yüreğime yük etmiyorum. Yüreğimde hep sevgiye, yeni sevgilere yer ayırıyorum. Sevginin paylaşmak olduğunu, paylaşıldıkça büyüdüğünü de biliyor, yaşıyorum. Ben beni sevmeyenleri de inadına, inadına seviyorum seveceğim. Ben seviyorum.
__________________