05-10-2007, Saat: 09:38 PM
1942 yılı, soğuk bir kış gününde
Nazi toplama kampının içinde genç bir asker,
dikenli tellerin ardından genç bir kızın geçtiğini görür.
Kız da aynı şekilde genci görünce heyecanlanır. Duygularını ifade
etmek çabasıyla, çitin üzerinden kırmızı bir elma atar.
Bu o şartlardaki bir asker için bir hayat, bir umut ve sevgi işareti
anlamına gelmektedir ve mutlu olur. Genç adam, genç kızın uzattığı
elmayı alır. Parlak bir ışık o nun karanlığına değmiştir.
Ertesi gün, bu genç kızı yeniden görmeyi umut etmenin bile
çılgınca olduğunu duşünmesine rağmen, çitin ötesine bakmaktan
kendini alamaz. Dikenli tellerin öteki yanındaki genç kız ise,
kendisini bu denli heyecanlandıran yüzü yeniden görmeyi arzular
. Elinde elma ile koşarak çitin kenarına gelir. Tipi ve dondurucu
havaya rağmen kız, elmayı dikenli tellerin üstünden uzattığında,
kalbi birkez daha sıcak duygularla dolar. Bu sahne birkaç gün
boyunca tekrarlanır. Sadece bir an ve sadece birkaç kelime
edebilmek için bile olsa birbirlerini görmek için
sabırsızlanırlar. Bu anlık karşılaşmanın sonuncusunda,
genç asker üzgün bir yüz ifadesi ve titreyen sesi ile;
-Yarın bana elma getirme, burada olmayacağım. Beni başka
bir kampa gönderiyorlar der ve geri dönüp vedalaşamayacak
kadar buruk bir şekilde uzaklaşır. O günden itibaren,
kederli anlarında o tatlı kızın görüntüsü gözlerinde canlanır.
Gözleri, sözleri, nezaketi, saflığı, utangaç yüz ifadesi...
Genç adamın tüm ailesi savaşta ölmüştür. Tanıdığı hayat
bütünüyle yok olmuş, sadece bu bir tek anı canlı
kalarak kendisine umut vermeyi sürdürmüştü.
1957 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde,
her ikisi de göçmen olan, fakat birbirlerini tanımayan iki
yetişkin, arkadaşları aracılığı ile tanışırlar.
-Savaş sırasında neredeydiniz? diye sorar kadın
-Almanya da bir toplama kampındaydım diye yanıtlar adam
Kadın tatlı bir tebessümle bir an uzaklara dalar ve daha sonra;
-Toplama kampındaki bir gence, elma attığımı anımsıyorum.
Bir kaç gün hep aynı yerden çitin öteki yanındaki askerle konuşur,
bakışırdık. Sonra o gitti... Ama ben o nu hiç unutamadım.
Hep sevdim... cok sevdim. Adam şaşkınlıkla sorar;
Bir gün o genç sana "Artık elma getirme,
çünkü başka bir kampa gönderiliyorum" dedi mi?
Kadın iyice şaşırmış bir ses tonu ile
-Evet. Ama siz bunu nereden biliyorsunuz? diye sorar
Adam kadının gözlerinin içine bakarak;
O genç asker bendim. Yıllarca hep düşündüm, hep o güzel
birkaç günün anısı ile doldurdum düşlerimi.
Benimle Evlenir misin?
1996 Yılında Sevgililer Gününde,
Oprah Vintfrey televizyon şovunun çekimlerinde, aynı adam
kırk yıllık eşine duyduğu sevgiyi bir kez daha milyonlar önünde anlattı.
__________________