05-11-2007, Saat: 01:55 PM
Gam yüklü bir gemi ayrıldı bu limandan
Bütün ihtişamıyla açıldı okyanuslara
Bir tutam nergis alelacele tutuşturuldu ellerime
Sen giderken ellerim sakat kalırdı
O mahur gözlerin bir başka baktı bu akşam
Bir destan yazıyordu uslanmayan gönlüme
İlmik ilmik tezgahında sevgimi nakşederken
Sen giderken bana cefası kalırdı
Mavi bir kazak vardı üzerinde sana yakışan
Gözlerin güzelliğini kainata sunardı
Dağ gibi büyüdü şimdiden hasretin
Sen giderken bana çığlığın kalırdı
Bu zamansız ayrılığa bulutlar bile ağladı
Kirpiklerinde sevdiğim koca baharı taşırdı
Rüzgar aldı beni daldan dala savurdu
Sen giderken bana tozun toprağın kalırdı
Şebnemler sana susardı yaprağın ucunda
Yalnızlık bana senden hatıra kalırdı
Lügatler çaresiz danışırdı sana
Sen giderken bana cevabı kalırdı
Gülünce gözlerinin içi gülerdi sanki
Bana mavi düşlerin akasyasını sunardı
Öyle büyüdü ki özlemin koca şehrin içinde
Sen giderken bana dualın kalırdı
Bir güvercini okşardı o narin ellerin
Şefkatlerin en yücesini sunardı
Bir ayrılıktı bu altı nokta beş şiddetinde
Sen giderken bana enkazın kalırdı
Hasretin habercisi oldu bu dolunay
Gökyüzü en güzel bestesini yaptı
Saklardım gönlümü en kötü düşlere
Sen giderken bana korkusu kalırdı
Kapkaranlık gecelerde çalardım ya kapını
Sabrım hep elimi kolumu bağlardı
Simsiyah matemiyle o yalan yılların
Sen giderken bana günahı kalırdı
Bütün ihtişamıyla açıldı okyanuslara
Bir tutam nergis alelacele tutuşturuldu ellerime
Sen giderken ellerim sakat kalırdı
O mahur gözlerin bir başka baktı bu akşam
Bir destan yazıyordu uslanmayan gönlüme
İlmik ilmik tezgahında sevgimi nakşederken
Sen giderken bana cefası kalırdı
Mavi bir kazak vardı üzerinde sana yakışan
Gözlerin güzelliğini kainata sunardı
Dağ gibi büyüdü şimdiden hasretin
Sen giderken bana çığlığın kalırdı
Bu zamansız ayrılığa bulutlar bile ağladı
Kirpiklerinde sevdiğim koca baharı taşırdı
Rüzgar aldı beni daldan dala savurdu
Sen giderken bana tozun toprağın kalırdı
Şebnemler sana susardı yaprağın ucunda
Yalnızlık bana senden hatıra kalırdı
Lügatler çaresiz danışırdı sana
Sen giderken bana cevabı kalırdı
Gülünce gözlerinin içi gülerdi sanki
Bana mavi düşlerin akasyasını sunardı
Öyle büyüdü ki özlemin koca şehrin içinde
Sen giderken bana dualın kalırdı
Bir güvercini okşardı o narin ellerin
Şefkatlerin en yücesini sunardı
Bir ayrılıktı bu altı nokta beş şiddetinde
Sen giderken bana enkazın kalırdı
Hasretin habercisi oldu bu dolunay
Gökyüzü en güzel bestesini yaptı
Saklardım gönlümü en kötü düşlere
Sen giderken bana korkusu kalırdı
Kapkaranlık gecelerde çalardım ya kapını
Sabrım hep elimi kolumu bağlardı
Simsiyah matemiyle o yalan yılların
Sen giderken bana günahı kalırdı