05-13-2007, Saat: 05:42 PM
Haklıydın… Sevgiyi tek başına yaşamak demek, koca bir yükün altına girip taşıyamadan altında ezilmek demekmiş.. Hem de hiç kimsenin bilmediği, sadece yüreğimin sahip olduğu, senin bile umursamadığın derin, derin olduğu kadar acımasız bir yük bu…
Çok zavallıyım… Gün gelir de kendimi, daha önce hiç tanımadığım bir duygu uğruna bu derece ezik, bu derece yıpranmış bulacağımı tahmin etmemiştim.
Alışkanlık mıydı yoksa bu.. Sanmıyorum!! Alışmam için çok uzun zaman geçmesi gerekirdi ki her anımı seninle geçirmem, gülüşünü hafızama kazımam, gözlerinin güzelliğini her an anımsamam; sinirlenince nasıl olduğunu, şaşırınca nasıl baktığını, üzülünce ağlayıp ağlamadığını tahmin edecek veya bunların hepsini net bir şekilde bilecek kadar zamanı geçirmem gerekli fakat maalesef bunu yaşacak kadar vakit geçirmedim seninle..
Aşk mıydı yoksa? İmkansız!!
Ben AŞK’ a inanmadım ki hiç. İnsanın inanmadığı bir şeyi hissetmesi zordur! İnanmadığı halde yaşadığı bu duyguyu kabullenmek daha zor. Ama ben eminim.. Şayet içimi yakan bu duygu AŞK olsaydı; karnıma ağrılar girer, elim ayağım birbirine dolanır, üşür, titrer, gereksiz yere güler, çocuk gibi hiçbir şeyi umursamaz olurdum. Ben bunların hiçbirini yaşamadım. Umursadım seni, umursadım yüreğimi inciten bu duyguyu…
Ama keşke AŞK olsaydı.. En azından seni görmeden, sesini duymadan geçirdiğim her gün seni unutmam için bana yardımcı olurdu.. Ben aşkı böyle tanımladım çünkü AŞK bana göre önceleri heyecan verir, sonraları o kişiyi çabucak unutturur.. Ve başka bir aşka yelken açmak için açmış olur kapılarını.. Yalan değil, günümüz aşkları böyle ne yazık ki!!
Platonik bir sevgi olabilir mi?
Ne yazık ki bu da değil… Platonik olabilmesi için senin hiçbir şey bilmemen gerekiyordu.. Fakat zaptedemedim kendimi akıttım yüreğimdekileri senin düşünce ırmaklarına… Korktum çok korktum hem de, duymak istediğim en son kelimeyi duyacağımı tahmin etmemiştim açıkçası “ HAYIR” … Dedin.. “Ben, sana karşı böyle bir duygu hissetmiyorum” dedin.. Ve böylece son cümlenden sonra ben anladım ki hislerim benimle oyun oynamıştı. Beni en olmaza sürüklemişti..
Tek başıma çıktığım ve güzel olacağını ümit ettiğim, belirsiz ve ışıltılı bir yoldan şimdi yine tek başıma bütün hayallerimi ve sessiz hıçkırıklarımı alıp geri dönüyorum.. Zulamda ise arsız duygularımın neden olduğu yüreğimin de balıklama atladığı koca bir “hayır” duymaya sebebiyet veren gönül yaram, burukluğum, kırgınlığım var..
Bunu tahmin edememiştin değil mi? Söz dinlemeyen aptal kalbim bunu hak ettin mi bilmiyorum fakat bu son olsun. Bir daha sebepsiz yere gönül vermek, bağlanmak yok!
Şimdi bütün hayallerimi, umutlarımı, beklentilerimi, gözyaşlarımı, hayal kırıklıklarımı, ezikliğimi, gülüşlerimi, sevinçlerimi, yaramazlığımı, çaresizliğimi bir kenara bırakıp seni kırmamak adına ve hala adını bile koyamadığım bu duygunun beni daha da ezmemesi için ;
VAZGEÇİYORUM…. Senin Uğruna Senden…
BUNU DUYMAK MUTLU EDİYOSAA BEN ÖLDÜMM ,SEN BENDEN HAYATIMI ÇALDIN BEN YAŞAMIYORUMM ÇÜNKÜ SANA ÇOOK İNANMIŞTIM...
DEGMEZMİŞSİN BEEE...ŞİMDİ SEN ACI ÇEKK Bİ BAŞKASI YAPSIN BUNU SANA BAKALIM ACI NEYMİŞ.....