05-24-2007, Saat: 02:34 PM
Gençlerimize “ Üniversite size ne verdi?”diye sorduk. İşte aldığımız cevaplar:
1- Bir şeyler verdi, ama yani şimdi birden söyleyemeyeceğim. Ama verdi yani, vermez olur mu?
2- Ne verdi? Eeee , en azından diploma verdi. Bugün diploma olmadan iş bulamazsınız. Yani anlatabiliyor muyum?
3- Daha ne versin abicim. Şu elimde gördüğünüz saç çıkarma ilaçlarını, şu anti depresanları, şu mide haplarını, migren ve uyku haplarını verdi. Bak nasıl uysalım artık. Gidip ders çalışacağım. İyi geliyor. Sonra dışarı çıkıp sosyalleşeceğim. Matrix gelmiş, ona gideceğiz arkadaşlarla.
4- Ya, üniversitenin ne verdiği önemli değil. Bakın sizinle açık konuşayım. Ben açık bir insanım. Biz birey olarak ne istediğimizi biliyor muyuz? Önce bunu sorgulamalıyız. Her şeyi başkalarından beklememeliyiz. Bu bağlamda...
5- Ne aldı diye sorsanız? Bu üniversite kapılarında ömrüm çürüdü be!.. Çürümek için üniversite doğru bir yer miydi, bilemiyorum. Kendime kızıyorum bu kadar çürük domatesin içine girip ne olacağını sandın diye.
6- Bir sürü Latince kelime ezberledim. Mesela neydi o kemiğin ismi. Dur, şimdi gelecek, dilimin ucunda.
7- Konuşmak istemiyorum.
8- Üniversite bana ne istemediğimi öğretti. Mesela ben tıp okumak istemiyormuşum. Sonra elektronik mühendisi olmak da istemiyormuşum. Sonra bilgisayar öğretmenliği de bana göre değilmiş ve af denen şey, yani affedilmek için ne yaptım bilemiyorum. Yani...
9- Üniversite bana her şeyden önce çağdaş bir insan olmanın kapılarını açtı. Günümüzde globallleşmenin ve bilimsel düşüncenin kanırttığı bireylerden biri olarak, kendine güvenen, tam donanımlı çağdaş bir şey... çağdaş bir üst-insan oldum. Kendimi sevmeyi, barışık olmayı, empati , sempati kurmayı, başarılı olmanın diferansiyel denklemlerini öğretti üniversite bana. Yani bunları verdi, daha ne versin? Allah'tan belamı mı isteyim? İstersem üniversite onu da veriyor zaten...
10- Paso verdi, bir de tecil kağıdı, ama yemekhane peş para etmez. Abicim ıspanağın üstüne kırmışlar yumurtayı. Tavuk nezleydi de, üstüne mi yumurtladı ıspanağın kardeşim? İnsan biraz pişirir şu yemeği be...
11- Bekliyoruz abi işte. Verirse alacağız.
12- Kendimi kullanılmış hissediyorum. Hocalar da, öğrenciler de hepsi başka bir gezegenden gibi. Hiç birinden bi şey istemiyorum. Zaten sıra var. Kimseye bağış yapmadan bir şey vermiyorlar. Her şey büyük bir yalan gibi.
13-'' Bu ülkede üniversite yok ki''...
1- Bir şeyler verdi, ama yani şimdi birden söyleyemeyeceğim. Ama verdi yani, vermez olur mu?
2- Ne verdi? Eeee , en azından diploma verdi. Bugün diploma olmadan iş bulamazsınız. Yani anlatabiliyor muyum?
3- Daha ne versin abicim. Şu elimde gördüğünüz saç çıkarma ilaçlarını, şu anti depresanları, şu mide haplarını, migren ve uyku haplarını verdi. Bak nasıl uysalım artık. Gidip ders çalışacağım. İyi geliyor. Sonra dışarı çıkıp sosyalleşeceğim. Matrix gelmiş, ona gideceğiz arkadaşlarla.
4- Ya, üniversitenin ne verdiği önemli değil. Bakın sizinle açık konuşayım. Ben açık bir insanım. Biz birey olarak ne istediğimizi biliyor muyuz? Önce bunu sorgulamalıyız. Her şeyi başkalarından beklememeliyiz. Bu bağlamda...
5- Ne aldı diye sorsanız? Bu üniversite kapılarında ömrüm çürüdü be!.. Çürümek için üniversite doğru bir yer miydi, bilemiyorum. Kendime kızıyorum bu kadar çürük domatesin içine girip ne olacağını sandın diye.
6- Bir sürü Latince kelime ezberledim. Mesela neydi o kemiğin ismi. Dur, şimdi gelecek, dilimin ucunda.
7- Konuşmak istemiyorum.
8- Üniversite bana ne istemediğimi öğretti. Mesela ben tıp okumak istemiyormuşum. Sonra elektronik mühendisi olmak da istemiyormuşum. Sonra bilgisayar öğretmenliği de bana göre değilmiş ve af denen şey, yani affedilmek için ne yaptım bilemiyorum. Yani...
9- Üniversite bana her şeyden önce çağdaş bir insan olmanın kapılarını açtı. Günümüzde globallleşmenin ve bilimsel düşüncenin kanırttığı bireylerden biri olarak, kendine güvenen, tam donanımlı çağdaş bir şey... çağdaş bir üst-insan oldum. Kendimi sevmeyi, barışık olmayı, empati , sempati kurmayı, başarılı olmanın diferansiyel denklemlerini öğretti üniversite bana. Yani bunları verdi, daha ne versin? Allah'tan belamı mı isteyim? İstersem üniversite onu da veriyor zaten...
10- Paso verdi, bir de tecil kağıdı, ama yemekhane peş para etmez. Abicim ıspanağın üstüne kırmışlar yumurtayı. Tavuk nezleydi de, üstüne mi yumurtladı ıspanağın kardeşim? İnsan biraz pişirir şu yemeği be...
11- Bekliyoruz abi işte. Verirse alacağız.
12- Kendimi kullanılmış hissediyorum. Hocalar da, öğrenciler de hepsi başka bir gezegenden gibi. Hiç birinden bi şey istemiyorum. Zaten sıra var. Kimseye bağış yapmadan bir şey vermiyorlar. Her şey büyük bir yalan gibi.
13-'' Bu ülkede üniversite yok ki''...