05-27-2007, Saat: 05:24 PM
Türkiye kökenli ‘hacker’ların‘dünya hackerlar’ listesinde bir numaraya yerleştiği iddia edildi. Avustralya'da internet üzerinden yayın yapan bir haber sitesi, Türkiye kökenli ‘hacker’ların bu alanda birinciliği kimseye kaptırmadığını savundu.
‘Tipping Point’ adlı network güvenlik şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Türklerin Avustralya'daki internet sitelerini çökerten hacker’lar arasında en üst sırada olduğu ortaya çıktı. İnternet sitesinden verilen haberde, dünyadaki hack (sistem kırma) faaliyetlerinin çoğunda Türkiye bağlantılarının saptandığı da kaydedildi.
İnternet sitesi, Türkiye’de ‘Iskorpitx’ lakaplı internet kullanıcısının son sekiz yılda Avustralya'da tam 841 siteyi çökerterek rekoru elinde bulundurduğunu, ‘Thehacker’, ‘eno7’, ‘SpyGrup.Org’, ‘Sabo Taqe’ ve ‘LORD’ kod adlı Türk hacker'ların da azımsanmayacak oranda faaliyetler gerçekleştirdiğini iddia etti. Haberde, ‘İskorpitxö lakaplı internet kullanıcısının dünyanın en büyük ‘hacker’larından biri olduğu ve tam 190 bin internet saldırısından sorumlu tutulduğu da belirtildi. Araştırma sonuçlarına göre, Dominik Cumhuriyeti'nden ‘Hackbsd’ kod adlı kullanıcının 449, ‘Kurdish Hackers Clan’ lakaplı grubun ise 398 internet saldırısıyla üçüncü en büyük hacker olduğu kaydedildi.
Son zamanlarda ‘TurkHacks.com’, ‘uLTRaTurK’ ve ‘1923Turk’ kod adlı grupların çok sayıda internet sitesini çökerttiklerinin belirtildiği haberde, bu grupların faaliyetleri gerçekleştirdiklerini doğruladıkları da kaydedildi.
EN ÇOK SALDIRI ALAN ÜLKE İNGİLTERE
Avustralya'daki haber portalı, İngiltere'nin ‘en çok saldırı alan ülkeler’ sıralamasında, en üst sırada olduğunu yazdı. Araştırmaya göre, en çok hack'lenen ülkeler arasında Yeni Zelanda'nın ikinci, Avustralya'nın ise üçüncü olduğunu belirtildi.
Hackerlar (Sistem kırıcı) internet üzerinden sistemlere sızan, virüs yazan ya da yayan kişilere deniyor.
--------------------------------------------------------------------------
Televizyon, cep telefonu gibi araçlar için bükülebilir ve kağıt inceliğinde ekran üretildi. Ekran sadece 0,3 mm. Televizyonlar, cep telefonları ve diğer teknoloji cihazları için en ince ekran üretme yarışında Sony, geliştirdiği kağıt gibi ince ve görüntünün gösterildiği anda bile bükülebilen ekranla öne geçti.
Sony'nin web sayfasında da tanıttığı 2,5 inç (yaklaşık 5 cm) genişliğindeki yeni ekranın kalınlığı sadece 0,3 mm.
Tanıtım filminde, renkli görüntüyü oynatırken bir kağıt gibi eğilip bükülebilen, yere düşünce kırılmayan ekran, Japon firması tarafından bu hafta Kaliforniya'da yapılacak akademik bir sempozyumda sunulacak.
Sony sözcüsü Chisato Kitsukawa, organik ince film transistörü veya TFT teknolojisiyle geliştirilen bu ekranın ticari bir ürün olarak kullanılıp kullanılmamasına henüz karar verilmediğini belirterek, ''Ancak, gelecekte bu ekran bir lamba etrafına veya bir kişinin bileğine sarılabilir, hatta bir kumaş gibi üste giyilebilir ya da duvar kağıdı gibi kullanılabilir'' diye konuştu.
TV ekranını geliştiren Nagoya Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği'nden Prof Tatsuo Mori de, ekranın ufak tefek eksikliklerinin kaldığını, daha büyütüp, sağlamlığını arttıracaklarını ve üretim giderini azaltacaklarını söyledi.
---------------------------------------------------------------------------
Spagettinin keyfine otomatik çatal ile varın...
Lezzetli bir spagetti! Hemen yemelisiniz, karnınız zil çalıyor. O zaman çatalınızın düğmesine basın, siz kolanızı yudumlarken belki, o da spagettinizi çatalınıza sarsın.
------------------------------------------------------------------------------
Görüntülü telefon artık Türkiye'de !
Yıllardır sözü edilen ancak gerçekleşmeyen görüntülü telefon artık Türkiye'de...
ABD Başkanı George Bush'un devlet başkanları ve ailesi ile iletişimde kullandığı teknoloji harikası Ojo Türk pazarında yerini aldı. Türk Telekom ile görüşmelerini tamamlayan Amerikan Worldgate firması, Ojo'yu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine de hediye etmeye hazırlanıyor.
Amerika'da 2003 yılında ortaya çıkan ancak 2006 yılında son şekli verilen internet üzerinden görüntülü telefon konuşmasını sağlayan OJO cihazı, 63 ülkeden sonra Türkiye'ye de geldi. Temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Worldgate Şirketi'nin Başkan Yardımcısı Jim McLaughlin, amaçlarının Türkiye'de herkesi OJO sahibi yapmak olduğunu söyledi. Jim McLughlin, OJO'nün dünyada 63 ülkede kullanıldığını ve hedefleri arasında Türkiye'nin dünyada ilk 5 sıraya yükseleceğini beklediklerini söyledi.
Ojo'nun evlerin yanı sıra işyerlerinde, okullarda hatta kamu kurumlarında rahatlıkla kullanılabileceğini anlatan McLaughlin, "Türkiye çok enterasan bir ülke bizim için. İnternet alt yapısı çok hızlı ve geniş. Bizim için dünyada ilk 5 ülkeden biri olabilir. Türkiye'deki vergi ve ulaşım fiyatlarını bilmiyoruz ama ABD'de olduğu gibi aylık 10 dolar sabit ücret karşılığında sınırsız şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası konuşma yapılabilecek" dedi.
Görüntünün ve sesin kalitesinin de şu an piyasada buna benzeyen ürünlerin çok çok üstünde olduğunu anlatan McLughlin, bu çerçevede Türk Telekom ile görüştüklerini, ADSL bağlantısının nasıl yapılacağı konusunda anlaşmaya varmak üzere olduklarını kaydetti. McLughlin, Ojo'nun tanıtımını da ABD'de yaşayan eşini arayarak yaptı.
Ojo'nun Türkiye Temsilcisi BAB Telekomünikasyon Şirketi Yetkisili Bülent Özbay ise, ürünün piyasadaki diğer ürünlerden farkının MP4 formatında olmasından dolayı ADSL bağlantısını fazla meşgul etmediğini, bu nedenle görüntü ve sesin çok kaliteli olduğunu söyledi. Ojo'nun Türkiye için son derece önem taşıdığını belirten Özbay, Türk insanının sıcak kanlı olmasından dolayı konuştuğu kişiye karşısında görmesinin ayrı bir önem taşıdığını söyledi. Ürünün Amerika'da 300-350 dolar civarında satıldığını ifade eden Özbay, Türkiye'de bu fiyatın altında satılması için çalıştıklarını ifade etti. Ojo'nun Amerika'da ve Tayvan'da dizayn ödülü aldığını hatırlatan Özbay, Ojo'nun tasarımının insan yüzüne göre ayarlandığını dile getirdi. Özbay, ABD Başkanı Bush'un da kullandığı Ojo'yu Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine de hediye edeceklerini bildirdi.
----------------------------------------------------------------------------
2 Türk öğrenci dünya birincisi
Uluslararası Gençler Bilim ve Mühendislik Proje Yarışması’nda yarışan Türk gençler birinci oldu.
ABD’de düzenlenen Uluslararası Gençler Bilim ve Mühendislik Proje Yarışması’nda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) ödül alan öğrenciler dünya birincisi oldu.
New Mexico’da 50 ülkeden 1508 öğrencinin 1212 proje ile katıldığı uluslararası yarışmada İstanbul FMV Özel Işık Lisesi öğrencilerinden Güneş Parlakgül ve Burak Çetin, "Yeni Nesil Güneş Pilleri" adlı kimya projeleriyle "Takım Projeleri" dalında dünya birinciliği elde ettiler. Öğrenciler, 3 bin ABD Doları ile ödüllendirildi.
hakkettiniz parayı ama
------------------------------------------------
4 boyutlu insan haritası
Bilim adamları insanın 4 boyutlu görüntüsünü elde ettiler...
Kanadalı bilim adamları, bilgisayar aracılığıyla 4 boyutlu insan görüntüsü elde ettiler. 3 bin vücut kesitinin yüklendiği bilgisayar programı sayesinde elde edilen modelde, hastalığın vücudun neresinde oluştuğu ve nasıl göründüğü ayrıntılı bir şekilde saptanabiliyor.
Doktorlar da bu program sayesinde ameliyat öncesinde en etkin biçimde hazırlanabilecek. "Caveman" (Mağara adamı) adı verilen program, Calgary Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde MR, CAT Scan ve röntgen görüntüleri aracılığıyla yaklaşık 6 yılda geliştirildi ve 1.5 milyon dolara mal oldu.
Fakülte müdürü Christoph Sensen, "Bugün, bu tür görüntülü model tektir. Biz bu modeli, 50 değişik beyinle yapabiliriz. Çünkü herkesin kendi beyin modeli bulunmaktadır. Eskiden sadece tüm vücudun görüntüsü yoktu" dedi.
Sensen, bu modelin kanser, diabet, kas sklerozu ve alzheimer gibi hastalıkların genetiğini inceleme olanağı da vereceğini söyledi. Herhangi bir hastaya uygulandığında, görüntü ancak bir kabinin içinde, üçboyutlu gözlükle elde edilebiliyor. Aynen video oyununda olduğu gibi uzman, organları manipüle edebiliyor ve istediği organı mercek altına alabiliyor. Hasta, kendi durumu hakkında çok daha sağlıklı bilgiye de ulaşabiliyor.
Uzmanlar, çeşitli dönemlerde 4 boyutlu görüntüsü alınan bir hastaya, "Bu 6 hafta önceki durumun, bu ise şimdiki durumun. Ameliyat olsan iyi olur" diyebilecek.
---------------------------------------------------------------------------
Çorap mı, cüzdan mı ?
Paranızı ya da kredi kartınızı koyabileceğiniz bir çorabınız var..
Paranızı veya kartınızı çorabınıza veya iç çamaşırına gizlemek komik de olsa güvenli bir yoldur. Özellikle soyulmaktan korkuyorsanız.
İşte bu çorapla, para veya kredi kartını çorabınıza koymak daha pratikleşiyor.
sigara için yapılsa cok iyi olacak ??
----------------------------------------------------------------------------
Teknolojide çağın gerisindeyiz!
'Santez Projesi Rektörler Toplantısı’na katılan Bakan Coşkun,Türkiye'nin teknoloji üretme ve geliştirme konusunda çağın gerisinde olduğu vurguladı.
</B>Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen 'Santez Projesi Rektörler Toplantısı’na katılan Bakan Coşkun, Türkiye’nin teknoloji üretme ve geliştirmesinde ilerlemenin üniversite, sanayi ve kamu işbirliğiyle sağlanabileceğini kaydetti.
Bu amaçla 26 üniversitede teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulduğunu ve bunların geliştirilmesi için çaba sarf ettiklerini belirten Coşkun, Sanayi Tezleri Projesi’nin (SANTEZ) sanayicilerin araştırma-geliştirmeye dayalı ihtiyaçlarından doğduğunu ifade ederek, “Türkiye teknoloji üretme ve geliştirme konusunda çağın gerisinde kaldı. Bu nedenle Türkiye’nin zaman kaybetme lüksü yok. Projeyle sanayicilerin teknoloji ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra üniversitelerdeki genç araştırmacıların doktora tezleri raflarda kalmayacak. AB üyeliğinin şartlarından biri, yıllık Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 3’ünün Ar-Ge’ye ayrılmasıdır.
Türkiye’nin Ar-Ge’ye ayırdığı pay çok düşük. Bu oranı 2010’da yüzde 2, 2013’de ise yüzde 3’e çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
AB’nin üye ve aday ülkelerin rekabet gücünü artırmak için Ar-Ge projelerine maddi destek sağladığını ancak Türkiye’nin bu fonlardan yeterince yararlanamadığını belirten Coşkun, Türkiye’nin 6. Çerçeve Programı’na 250 milyon dolar katılım payı ödemesine rağmen bu fonların sadece 50 milyon dolarlık kısmından yararlanabildiğine dikkat çekti. AB 7. Çerçeve Programı’nın toplam bütçesinin 54 milyar Euro olduğunu ifade eden Coşkun, programa Türkiye’nin katkısının 500-600 milyon dolar civarında olacağını ve 26 üniversitede kurulan teknoloji merkezlerinde üretilecek projelerle program fonlarından daha fazla yararlanacağını belirterek şunları söyledi:
“İnanıyorum ki SANTEZ çalışmaları, 7. Çerçeve Programı’na üst düzeyde büyük projelerin hazırlanabileceği bir kuruluşa dönüşecek. Gelişmeler bunu gösteriyor. O bakımdan çalışmalardan memnunuz. Ama yeterli değil. Daha da hızlı çalışmamız lazım. Bu da üniversitelerimizin vereceği desteğe bağlı.
Teknoloji merkezlerinin kurulduğu üniversite rektörlerine verdikleri destekten ötürü, ülkem ve hükümetim adına şükranlarımı sunuyorum. Ve bu destekleri devam ederse, Türkiye teknoloji üreten hatta teknoloji ihraç eder duruma gelecektir. Bu başarı da, milletin olacaktır.”
-----------------------------------------------------------------------------------
Bilim dünyası şokta!
Kanatları çıkan kedi görenleri şaşkına çevirdi. 'Kanatlı kedi’nin inanılmaz görüntüsü akıllara genleriyle oynanarak başkalaştırılan hayvanların son örneği mi sorusunu getirdi…
Çin’in Shaanx bölgesinde yaşayan bir kadının sahibi olduğu erkek kedinin iki yanında iki ay önce şişlikler oluşmaya başladı. Bu duruma anlam veremeyen kadın 'Tom’ adı verdiği kedisini veterinere götürmeden biraz daha beklemek istedi. 2. ayın sonunda şişkin yerler patladı ve o bölgelerden iki kanat uzadı.
Uzun ve kemikli kanatlarıyla görenleri şaşkına çeviren kedi uzmanları da şok etti. Bilim adamları olayı 'gen mutasyonu’ olarak tanımlarken kanatlı kediyi görenler genleriyle oynanarak başkalaştırılan hayvanların artık doğal yollarla mutasyona uğradığı görüşünde birleşti.
---------------------------------------------------------------------------
Google özel yaşama da karışıyor
Google, insanın günlük yaşamına müdahale etmeye hazırlanıyor.
24 Mayıs 2007 10:16 Google’ın CEO’su Eric Schmidt, Finanical Times gazetesine verdiği demeçte iGoogle projesini başlattıklarını belirterek “Google her geçen gün daha akıllı hale geliyor” diye konuştu. Schmidt, şu anda gelişim aşamasında olan iGoogle projesini kısaca şöyle açıkladı:
* iGoogle projesi kapsamında kullanıcıların tüm kişisel bilgilerinin, son derece güvenli olan Google veri tabanına aktarılması öngörülüyor.
* Google daha sonra kişinin özellikleriyle, hangi sitelere baktığını, hangi haberleri okuduğunu, nelerle ilgilendiğini ve neleri izlemekten hoşlandığı belirleyecek.
* Özgeçmişini ve kişisel özelliklerini karşılaştıracak. Ve sonuç olarak verdiği tavsiyelerle insanın en yakın danışmanı olacak.
* Örneğin 5 yıl sonra Google’a girdiğinizde “Yarın ne yapmam gerekiyor” diye yazdığınızda ödemeniz gereken faturalardan, sevdiğiniz sanatçıların konserlerine kadar “yapılması ve gidilmesi gerekenler” listesi çıkacak.
* Boş zamanımda ne yapsam? diye sorduğunuzda... “Bence sinemaya git sonra da akşam futbol maçını evde izlersin” fikrini verebilecek ve bu cevap seçenekleri içinde en ideal cevap olacak.
benim yorumum:ne işiniz var elalemin girdigi siteden baktıgı karılardan )
----------------------------------------------------------------------------
Cep telefonları için 8 GB hafıza
Samsung cep telefonları için 8 GB'lık hafıza kartı üretti.
Samsung’un cep telefonları için geliştirdiği ve sadece bir tırnak büyüklüğündeki 8 GB’lık hafıza kartlarına MP3 formatında 2000 müzik dosyası, 4000 dijital fotoğraf yüklenebiliyor.
Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Samsung Electronics, günümüzün multimedya cep telefonları için geliştirdiği 8 GB microSD (Secure Digital – Güvenli Dijital) hafıza kartını pazara sundu. Bir microSD kart için bugünün en yüksek kapasiteye sahip hafıza kartı olan Samsung’un yeni gözdesi sadece bir insan tırnağı büyüklüğünde. Küçücük kartın içine ise MP3 formatında 2000 müzik dosyası, 4000 dijital fotoğraf film sığabiliyor.
SD kartlar, bu zamana kadar genellikle dijital kameralarda ve televizyonlarda veri depolama amacıyla kullanılıyordu. Büyüklüğü, SD kartın çeyreği kadar olan MicroSD’ler, multimedya dosyalarının kolayca cep telefonlarına indirilebilmesi ve farklı iletişim araçlarında görüntülenebilmesine olanak tanıyor.
Saniyede 16 MB veri okuma ve 6 MB yazma hızıyla Samsung’un 8 GB microSD kartları, saniyede 4 MB veri yazma hızına cevap veren Speed Class (Hızlı Sınıf) 4 SDHC (Secure Digital High Capacity-Güvenli Dijital Yüksek Kapasite) standardına da açık ara farkla üstün geliyor. Samsung’un 8 GB’lık yeni hafıza kartı, pazarda SD Speed Class 2’ye sahip pek çok rakip microSD kartından da oldukça hızlı.
SD kart pazarında teknoloji geliştiren lider olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Samsung için bu başarı, Samsung’un flaş bellek kartlarında gerçekleştirdiği rekor kıran yenilikler dizisinin en sonuncusu.
Pazar araştırma şirketi Dataquest’in öngörülerine göre hafıza kartı pazarı, 2006 – 2010 yılları arasında yıllık ortalama %10 büyüyecek. Yüksek kapasiteye olan taleple birlikte ise 8 GB kartların, aynı periyotta her yıl yaklaşık 2.6 kat büyümesi ve satış adedine dayalı olarak 2010’da pazarın lideri olması bekleniyor.
---------------------------------------------------------------------------
Radyasyondan koruyan iç çamaşırı !
İsviçre'de bir iç çamaşırı firması, radyasyondan koruyan çamaşır geliştirdi..
İsviçre'de bir iç çamaşırı firması, cep telefonunun zararlı radyasyon dalgalarından koruduğunu iddia ettiği ürünlerini piyasaya çıkardı.
Isabodywear firması tarafından gümüşten yapılan iplikle üretilen ve cep telefonlarının zararlı radyasyonunu uzaklaştırdığı iddia edilen külotun ne kadar etkili olduğunu anlamak için, mobil telefonu yaklaştırmanın ve bağlantının kesildiğini görmenin yeterli olduğu belirtiliyor.
Şimdiye dek 4 bin adet üretilen iç çamaşırını denemeye ve konuyla ilgili araştırmaya katılmak isteyen ilk 500 kişiye, bir külot satın almaları durumunda ikincisi bedava verilecek. Söz konusu ürünün adedi 29,90 İsviçre Frangına (yaklaşık 31 YTL) satılacak.
----------------------------------------------------------------------------
Rötuşunu kendi yapıyor
HP'nin yeni Photosmart R837 fotoğraf makinesı ile sivilceli fotoğraflara son...
HP, 7 megapiksellik yeni dijital fotoğraf makinesi Photosmart R837’yi Türkiye’de satışa sunduğunu duyurdu. R837, makine üzerinde cilt kusurlarını giderme ve beden inceltme özellikleri ile adeta bir dijital güzellik merkezini andırıyor.
Sadece HP dijital fotoğraf makinelerinde bulunan HP Tasarım Galerisi sayesinde kullanıcılar, çok sayıda çerçeve ve renk efekti ile filtre arasından istediklerini çektikleri fotoğraflara uygulayabiliyor. Efektler arasında çizgi film ve sepya efektinin yanı sıra önceki modellerin bazılarında yer verilen ve hayli ilgi gören inceltme efekti de bulunuyor. Fotoğrafı çekilen kişileri, bu özelliği kullanarak 2 beden inceltmek mümkün. Yeni efektler arasında öne çıkan bir başkası da rötuş efekti. Bu efekt ile kullanıcılar, fotoğrafını çektikleri kişinin yüzündeki sivilce, ben gibi kusurları makine üzerinde işaretleyip temizleyebiliyor. Böylece Photosmart R837 sahipleri, fotoğrafta bebek tenli ve olduğundan daha ince görünmeyi tercih edenlerin gönlünde taht kurmayı da başarıyor.
HP Photosmart R837, 3x optik zumu, 7 megapiksel çözünürlüğü, 7,6 cm.lik oldukça büyük LCD ekranı ve kamera üzerinde yerleşik fotoğraf işleme özellikleriyle dikkati çekiyor. Gün ışığında bile çekilen fotoğrafların rahatlıkla görüntülenmesini sağlayan ekran, ekstra geniş görüş açısıyla da rahat bir paylaşım zemini yaratıyor. Ekranın büyüklüğü, fotoğraf kompozisyonu oluşturmanın yanı sıra, çekilmiş fotoğrafların edit edilmesini de kolaylaştırıyor. Makine, kaliteli ve sesli video çekimi de yapabiliyor. 640x480 çözünürlükteki video kaydından istenirse tek tek kareler seçilerek fotoğrafa dönüştürülebiliyor.
Işık ve Gölge Arasında Denge
Yüksek kontrastlı fotoğrafların seçilen kısımlarını otomatik olarak parlaklaştırarak daha canlı görüntüler sağlayan HP Adaptive Lighting teknolojisi, fotoğraflarda karanlık ve aydınlık alanlar arasındaki dengeyi sağlıyor. Dijital fotoğraf makinesi içinde kırmızı göz giderme özelliğini dünyada ilk başaran HP olmuştu. Bu özellik, R837’de de bulunuyor. Üstelik, sadece insan gözlerindeki kırmızılığı değil, hayvanların gözlerinde oluşan kırmızılığı da giderecek şekilde geliştirildi.
Makine üzerinde HP tarafından geliştirilen sallanmaya karşı sabit fotoğraf çekme modu da bulunuyor. Çekim sırasında ellerin titremesi neticesinde oluşan bulanıklık da bu şekilde ortadan kaldırılıyor. Böylece, konser, müze gibi karanlık ortamlarda bile başarılı ve net çekimler yapmanın önü açılmış oluyor.
Önceki Photosmart serisi makinelerin birçoğunda olduğu gibi R837 de kullanıcısına panoramik fotoğraf çekme özelliği sunuyor. 5 kareye kadar çekilen fotoğraflar, doğrudan makine üzerinde bilgisayara ihtiyaç duyulmadan birleştirilebiliyor ve böylece en güzel doğa ve manzara fotoğrafları çekilebiliyor.
Makinenin üstün özelliklerinden biri de deklanşör gecikmesinin sadece 0,37 saniye olması. Dijital fotoğraf makinelerinde hareketli objelerin çekilmesini zorlaştıran deklanşör gecikmesi, R837’de 0,37 saniyeye kadar düşürülmüş. Böylece, küçük çocukların ya da evcil hayvanların fotoğraflarının çekilmesi kolaylaşıyor.
Şık ve ince bir tasarıma sahip olan ürünün pilsiz ağırlığı ise sadece 150 gram.
-------------------------------------------------------------------------
Mucit Dr. David Handel tarafından dizayn edilen ilk ayarlanabilir topuklu ayakkabı ‘CAMiLEON’, kadınların yeni gözdesi olmaya aday.
‘Tipping Point’ adlı network güvenlik şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Türklerin Avustralya'daki internet sitelerini çökerten hacker’lar arasında en üst sırada olduğu ortaya çıktı. İnternet sitesinden verilen haberde, dünyadaki hack (sistem kırma) faaliyetlerinin çoğunda Türkiye bağlantılarının saptandığı da kaydedildi.
İnternet sitesi, Türkiye’de ‘Iskorpitx’ lakaplı internet kullanıcısının son sekiz yılda Avustralya'da tam 841 siteyi çökerterek rekoru elinde bulundurduğunu, ‘Thehacker’, ‘eno7’, ‘SpyGrup.Org’, ‘Sabo Taqe’ ve ‘LORD’ kod adlı Türk hacker'ların da azımsanmayacak oranda faaliyetler gerçekleştirdiğini iddia etti. Haberde, ‘İskorpitxö lakaplı internet kullanıcısının dünyanın en büyük ‘hacker’larından biri olduğu ve tam 190 bin internet saldırısından sorumlu tutulduğu da belirtildi. Araştırma sonuçlarına göre, Dominik Cumhuriyeti'nden ‘Hackbsd’ kod adlı kullanıcının 449, ‘Kurdish Hackers Clan’ lakaplı grubun ise 398 internet saldırısıyla üçüncü en büyük hacker olduğu kaydedildi.
Son zamanlarda ‘TurkHacks.com’, ‘uLTRaTurK’ ve ‘1923Turk’ kod adlı grupların çok sayıda internet sitesini çökerttiklerinin belirtildiği haberde, bu grupların faaliyetleri gerçekleştirdiklerini doğruladıkları da kaydedildi.
EN ÇOK SALDIRI ALAN ÜLKE İNGİLTERE
Avustralya'daki haber portalı, İngiltere'nin ‘en çok saldırı alan ülkeler’ sıralamasında, en üst sırada olduğunu yazdı. Araştırmaya göre, en çok hack'lenen ülkeler arasında Yeni Zelanda'nın ikinci, Avustralya'nın ise üçüncü olduğunu belirtildi.
Hackerlar (Sistem kırıcı) internet üzerinden sistemlere sızan, virüs yazan ya da yayan kişilere deniyor.
--------------------------------------------------------------------------
Televizyon, cep telefonu gibi araçlar için bükülebilir ve kağıt inceliğinde ekran üretildi. Ekran sadece 0,3 mm. Televizyonlar, cep telefonları ve diğer teknoloji cihazları için en ince ekran üretme yarışında Sony, geliştirdiği kağıt gibi ince ve görüntünün gösterildiği anda bile bükülebilen ekranla öne geçti.
Sony'nin web sayfasında da tanıttığı 2,5 inç (yaklaşık 5 cm) genişliğindeki yeni ekranın kalınlığı sadece 0,3 mm.
Tanıtım filminde, renkli görüntüyü oynatırken bir kağıt gibi eğilip bükülebilen, yere düşünce kırılmayan ekran, Japon firması tarafından bu hafta Kaliforniya'da yapılacak akademik bir sempozyumda sunulacak.
Sony sözcüsü Chisato Kitsukawa, organik ince film transistörü veya TFT teknolojisiyle geliştirilen bu ekranın ticari bir ürün olarak kullanılıp kullanılmamasına henüz karar verilmediğini belirterek, ''Ancak, gelecekte bu ekran bir lamba etrafına veya bir kişinin bileğine sarılabilir, hatta bir kumaş gibi üste giyilebilir ya da duvar kağıdı gibi kullanılabilir'' diye konuştu.
TV ekranını geliştiren Nagoya Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği'nden Prof Tatsuo Mori de, ekranın ufak tefek eksikliklerinin kaldığını, daha büyütüp, sağlamlığını arttıracaklarını ve üretim giderini azaltacaklarını söyledi.
---------------------------------------------------------------------------
Spagettinin keyfine otomatik çatal ile varın...
Lezzetli bir spagetti! Hemen yemelisiniz, karnınız zil çalıyor. O zaman çatalınızın düğmesine basın, siz kolanızı yudumlarken belki, o da spagettinizi çatalınıza sarsın.
------------------------------------------------------------------------------
Görüntülü telefon artık Türkiye'de !
Yıllardır sözü edilen ancak gerçekleşmeyen görüntülü telefon artık Türkiye'de...
ABD Başkanı George Bush'un devlet başkanları ve ailesi ile iletişimde kullandığı teknoloji harikası Ojo Türk pazarında yerini aldı. Türk Telekom ile görüşmelerini tamamlayan Amerikan Worldgate firması, Ojo'yu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine de hediye etmeye hazırlanıyor.
Amerika'da 2003 yılında ortaya çıkan ancak 2006 yılında son şekli verilen internet üzerinden görüntülü telefon konuşmasını sağlayan OJO cihazı, 63 ülkeden sonra Türkiye'ye de geldi. Temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Worldgate Şirketi'nin Başkan Yardımcısı Jim McLaughlin, amaçlarının Türkiye'de herkesi OJO sahibi yapmak olduğunu söyledi. Jim McLughlin, OJO'nün dünyada 63 ülkede kullanıldığını ve hedefleri arasında Türkiye'nin dünyada ilk 5 sıraya yükseleceğini beklediklerini söyledi.
Ojo'nun evlerin yanı sıra işyerlerinde, okullarda hatta kamu kurumlarında rahatlıkla kullanılabileceğini anlatan McLaughlin, "Türkiye çok enterasan bir ülke bizim için. İnternet alt yapısı çok hızlı ve geniş. Bizim için dünyada ilk 5 ülkeden biri olabilir. Türkiye'deki vergi ve ulaşım fiyatlarını bilmiyoruz ama ABD'de olduğu gibi aylık 10 dolar sabit ücret karşılığında sınırsız şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası konuşma yapılabilecek" dedi.
Görüntünün ve sesin kalitesinin de şu an piyasada buna benzeyen ürünlerin çok çok üstünde olduğunu anlatan McLughlin, bu çerçevede Türk Telekom ile görüştüklerini, ADSL bağlantısının nasıl yapılacağı konusunda anlaşmaya varmak üzere olduklarını kaydetti. McLughlin, Ojo'nun tanıtımını da ABD'de yaşayan eşini arayarak yaptı.
Ojo'nun Türkiye Temsilcisi BAB Telekomünikasyon Şirketi Yetkisili Bülent Özbay ise, ürünün piyasadaki diğer ürünlerden farkının MP4 formatında olmasından dolayı ADSL bağlantısını fazla meşgul etmediğini, bu nedenle görüntü ve sesin çok kaliteli olduğunu söyledi. Ojo'nun Türkiye için son derece önem taşıdığını belirten Özbay, Türk insanının sıcak kanlı olmasından dolayı konuştuğu kişiye karşısında görmesinin ayrı bir önem taşıdığını söyledi. Ürünün Amerika'da 300-350 dolar civarında satıldığını ifade eden Özbay, Türkiye'de bu fiyatın altında satılması için çalıştıklarını ifade etti. Ojo'nun Amerika'da ve Tayvan'da dizayn ödülü aldığını hatırlatan Özbay, Ojo'nun tasarımının insan yüzüne göre ayarlandığını dile getirdi. Özbay, ABD Başkanı Bush'un da kullandığı Ojo'yu Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine de hediye edeceklerini bildirdi.
----------------------------------------------------------------------------
2 Türk öğrenci dünya birincisi
Uluslararası Gençler Bilim ve Mühendislik Proje Yarışması’nda yarışan Türk gençler birinci oldu.
ABD’de düzenlenen Uluslararası Gençler Bilim ve Mühendislik Proje Yarışması’nda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) ödül alan öğrenciler dünya birincisi oldu.
New Mexico’da 50 ülkeden 1508 öğrencinin 1212 proje ile katıldığı uluslararası yarışmada İstanbul FMV Özel Işık Lisesi öğrencilerinden Güneş Parlakgül ve Burak Çetin, "Yeni Nesil Güneş Pilleri" adlı kimya projeleriyle "Takım Projeleri" dalında dünya birinciliği elde ettiler. Öğrenciler, 3 bin ABD Doları ile ödüllendirildi.
hakkettiniz parayı ama
------------------------------------------------
4 boyutlu insan haritası
Bilim adamları insanın 4 boyutlu görüntüsünü elde ettiler...
Kanadalı bilim adamları, bilgisayar aracılığıyla 4 boyutlu insan görüntüsü elde ettiler. 3 bin vücut kesitinin yüklendiği bilgisayar programı sayesinde elde edilen modelde, hastalığın vücudun neresinde oluştuğu ve nasıl göründüğü ayrıntılı bir şekilde saptanabiliyor.
Doktorlar da bu program sayesinde ameliyat öncesinde en etkin biçimde hazırlanabilecek. "Caveman" (Mağara adamı) adı verilen program, Calgary Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde MR, CAT Scan ve röntgen görüntüleri aracılığıyla yaklaşık 6 yılda geliştirildi ve 1.5 milyon dolara mal oldu.
Fakülte müdürü Christoph Sensen, "Bugün, bu tür görüntülü model tektir. Biz bu modeli, 50 değişik beyinle yapabiliriz. Çünkü herkesin kendi beyin modeli bulunmaktadır. Eskiden sadece tüm vücudun görüntüsü yoktu" dedi.
Sensen, bu modelin kanser, diabet, kas sklerozu ve alzheimer gibi hastalıkların genetiğini inceleme olanağı da vereceğini söyledi. Herhangi bir hastaya uygulandığında, görüntü ancak bir kabinin içinde, üçboyutlu gözlükle elde edilebiliyor. Aynen video oyununda olduğu gibi uzman, organları manipüle edebiliyor ve istediği organı mercek altına alabiliyor. Hasta, kendi durumu hakkında çok daha sağlıklı bilgiye de ulaşabiliyor.
Uzmanlar, çeşitli dönemlerde 4 boyutlu görüntüsü alınan bir hastaya, "Bu 6 hafta önceki durumun, bu ise şimdiki durumun. Ameliyat olsan iyi olur" diyebilecek.
---------------------------------------------------------------------------
Çorap mı, cüzdan mı ?
Paranızı ya da kredi kartınızı koyabileceğiniz bir çorabınız var..
Paranızı veya kartınızı çorabınıza veya iç çamaşırına gizlemek komik de olsa güvenli bir yoldur. Özellikle soyulmaktan korkuyorsanız.
İşte bu çorapla, para veya kredi kartını çorabınıza koymak daha pratikleşiyor.
sigara için yapılsa cok iyi olacak ??
----------------------------------------------------------------------------
Teknolojide çağın gerisindeyiz!
'Santez Projesi Rektörler Toplantısı’na katılan Bakan Coşkun,Türkiye'nin teknoloji üretme ve geliştirme konusunda çağın gerisinde olduğu vurguladı.
</B>Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen 'Santez Projesi Rektörler Toplantısı’na katılan Bakan Coşkun, Türkiye’nin teknoloji üretme ve geliştirmesinde ilerlemenin üniversite, sanayi ve kamu işbirliğiyle sağlanabileceğini kaydetti.
Bu amaçla 26 üniversitede teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulduğunu ve bunların geliştirilmesi için çaba sarf ettiklerini belirten Coşkun, Sanayi Tezleri Projesi’nin (SANTEZ) sanayicilerin araştırma-geliştirmeye dayalı ihtiyaçlarından doğduğunu ifade ederek, “Türkiye teknoloji üretme ve geliştirme konusunda çağın gerisinde kaldı. Bu nedenle Türkiye’nin zaman kaybetme lüksü yok. Projeyle sanayicilerin teknoloji ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra üniversitelerdeki genç araştırmacıların doktora tezleri raflarda kalmayacak. AB üyeliğinin şartlarından biri, yıllık Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 3’ünün Ar-Ge’ye ayrılmasıdır.
Türkiye’nin Ar-Ge’ye ayırdığı pay çok düşük. Bu oranı 2010’da yüzde 2, 2013’de ise yüzde 3’e çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
AB’nin üye ve aday ülkelerin rekabet gücünü artırmak için Ar-Ge projelerine maddi destek sağladığını ancak Türkiye’nin bu fonlardan yeterince yararlanamadığını belirten Coşkun, Türkiye’nin 6. Çerçeve Programı’na 250 milyon dolar katılım payı ödemesine rağmen bu fonların sadece 50 milyon dolarlık kısmından yararlanabildiğine dikkat çekti. AB 7. Çerçeve Programı’nın toplam bütçesinin 54 milyar Euro olduğunu ifade eden Coşkun, programa Türkiye’nin katkısının 500-600 milyon dolar civarında olacağını ve 26 üniversitede kurulan teknoloji merkezlerinde üretilecek projelerle program fonlarından daha fazla yararlanacağını belirterek şunları söyledi:
“İnanıyorum ki SANTEZ çalışmaları, 7. Çerçeve Programı’na üst düzeyde büyük projelerin hazırlanabileceği bir kuruluşa dönüşecek. Gelişmeler bunu gösteriyor. O bakımdan çalışmalardan memnunuz. Ama yeterli değil. Daha da hızlı çalışmamız lazım. Bu da üniversitelerimizin vereceği desteğe bağlı.
Teknoloji merkezlerinin kurulduğu üniversite rektörlerine verdikleri destekten ötürü, ülkem ve hükümetim adına şükranlarımı sunuyorum. Ve bu destekleri devam ederse, Türkiye teknoloji üreten hatta teknoloji ihraç eder duruma gelecektir. Bu başarı da, milletin olacaktır.”
-----------------------------------------------------------------------------------
Bilim dünyası şokta!
Kanatları çıkan kedi görenleri şaşkına çevirdi. 'Kanatlı kedi’nin inanılmaz görüntüsü akıllara genleriyle oynanarak başkalaştırılan hayvanların son örneği mi sorusunu getirdi…
Çin’in Shaanx bölgesinde yaşayan bir kadının sahibi olduğu erkek kedinin iki yanında iki ay önce şişlikler oluşmaya başladı. Bu duruma anlam veremeyen kadın 'Tom’ adı verdiği kedisini veterinere götürmeden biraz daha beklemek istedi. 2. ayın sonunda şişkin yerler patladı ve o bölgelerden iki kanat uzadı.
Uzun ve kemikli kanatlarıyla görenleri şaşkına çeviren kedi uzmanları da şok etti. Bilim adamları olayı 'gen mutasyonu’ olarak tanımlarken kanatlı kediyi görenler genleriyle oynanarak başkalaştırılan hayvanların artık doğal yollarla mutasyona uğradığı görüşünde birleşti.
---------------------------------------------------------------------------
Google özel yaşama da karışıyor
Google, insanın günlük yaşamına müdahale etmeye hazırlanıyor.
24 Mayıs 2007 10:16 Google’ın CEO’su Eric Schmidt, Finanical Times gazetesine verdiği demeçte iGoogle projesini başlattıklarını belirterek “Google her geçen gün daha akıllı hale geliyor” diye konuştu. Schmidt, şu anda gelişim aşamasında olan iGoogle projesini kısaca şöyle açıkladı:
* iGoogle projesi kapsamında kullanıcıların tüm kişisel bilgilerinin, son derece güvenli olan Google veri tabanına aktarılması öngörülüyor.
* Google daha sonra kişinin özellikleriyle, hangi sitelere baktığını, hangi haberleri okuduğunu, nelerle ilgilendiğini ve neleri izlemekten hoşlandığı belirleyecek.
* Özgeçmişini ve kişisel özelliklerini karşılaştıracak. Ve sonuç olarak verdiği tavsiyelerle insanın en yakın danışmanı olacak.
* Örneğin 5 yıl sonra Google’a girdiğinizde “Yarın ne yapmam gerekiyor” diye yazdığınızda ödemeniz gereken faturalardan, sevdiğiniz sanatçıların konserlerine kadar “yapılması ve gidilmesi gerekenler” listesi çıkacak.
* Boş zamanımda ne yapsam? diye sorduğunuzda... “Bence sinemaya git sonra da akşam futbol maçını evde izlersin” fikrini verebilecek ve bu cevap seçenekleri içinde en ideal cevap olacak.
benim yorumum:ne işiniz var elalemin girdigi siteden baktıgı karılardan )
----------------------------------------------------------------------------
Cep telefonları için 8 GB hafıza
Samsung cep telefonları için 8 GB'lık hafıza kartı üretti.
Samsung’un cep telefonları için geliştirdiği ve sadece bir tırnak büyüklüğündeki 8 GB’lık hafıza kartlarına MP3 formatında 2000 müzik dosyası, 4000 dijital fotoğraf yüklenebiliyor.
Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Samsung Electronics, günümüzün multimedya cep telefonları için geliştirdiği 8 GB microSD (Secure Digital – Güvenli Dijital) hafıza kartını pazara sundu. Bir microSD kart için bugünün en yüksek kapasiteye sahip hafıza kartı olan Samsung’un yeni gözdesi sadece bir insan tırnağı büyüklüğünde. Küçücük kartın içine ise MP3 formatında 2000 müzik dosyası, 4000 dijital fotoğraf film sığabiliyor.
SD kartlar, bu zamana kadar genellikle dijital kameralarda ve televizyonlarda veri depolama amacıyla kullanılıyordu. Büyüklüğü, SD kartın çeyreği kadar olan MicroSD’ler, multimedya dosyalarının kolayca cep telefonlarına indirilebilmesi ve farklı iletişim araçlarında görüntülenebilmesine olanak tanıyor.
Saniyede 16 MB veri okuma ve 6 MB yazma hızıyla Samsung’un 8 GB microSD kartları, saniyede 4 MB veri yazma hızına cevap veren Speed Class (Hızlı Sınıf) 4 SDHC (Secure Digital High Capacity-Güvenli Dijital Yüksek Kapasite) standardına da açık ara farkla üstün geliyor. Samsung’un 8 GB’lık yeni hafıza kartı, pazarda SD Speed Class 2’ye sahip pek çok rakip microSD kartından da oldukça hızlı.
SD kart pazarında teknoloji geliştiren lider olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Samsung için bu başarı, Samsung’un flaş bellek kartlarında gerçekleştirdiği rekor kıran yenilikler dizisinin en sonuncusu.
Pazar araştırma şirketi Dataquest’in öngörülerine göre hafıza kartı pazarı, 2006 – 2010 yılları arasında yıllık ortalama %10 büyüyecek. Yüksek kapasiteye olan taleple birlikte ise 8 GB kartların, aynı periyotta her yıl yaklaşık 2.6 kat büyümesi ve satış adedine dayalı olarak 2010’da pazarın lideri olması bekleniyor.
---------------------------------------------------------------------------
Radyasyondan koruyan iç çamaşırı !
İsviçre'de bir iç çamaşırı firması, radyasyondan koruyan çamaşır geliştirdi..
İsviçre'de bir iç çamaşırı firması, cep telefonunun zararlı radyasyon dalgalarından koruduğunu iddia ettiği ürünlerini piyasaya çıkardı.
Isabodywear firması tarafından gümüşten yapılan iplikle üretilen ve cep telefonlarının zararlı radyasyonunu uzaklaştırdığı iddia edilen külotun ne kadar etkili olduğunu anlamak için, mobil telefonu yaklaştırmanın ve bağlantının kesildiğini görmenin yeterli olduğu belirtiliyor.
Şimdiye dek 4 bin adet üretilen iç çamaşırını denemeye ve konuyla ilgili araştırmaya katılmak isteyen ilk 500 kişiye, bir külot satın almaları durumunda ikincisi bedava verilecek. Söz konusu ürünün adedi 29,90 İsviçre Frangına (yaklaşık 31 YTL) satılacak.
----------------------------------------------------------------------------
Rötuşunu kendi yapıyor
HP'nin yeni Photosmart R837 fotoğraf makinesı ile sivilceli fotoğraflara son...
HP, 7 megapiksellik yeni dijital fotoğraf makinesi Photosmart R837’yi Türkiye’de satışa sunduğunu duyurdu. R837, makine üzerinde cilt kusurlarını giderme ve beden inceltme özellikleri ile adeta bir dijital güzellik merkezini andırıyor.
Sadece HP dijital fotoğraf makinelerinde bulunan HP Tasarım Galerisi sayesinde kullanıcılar, çok sayıda çerçeve ve renk efekti ile filtre arasından istediklerini çektikleri fotoğraflara uygulayabiliyor. Efektler arasında çizgi film ve sepya efektinin yanı sıra önceki modellerin bazılarında yer verilen ve hayli ilgi gören inceltme efekti de bulunuyor. Fotoğrafı çekilen kişileri, bu özelliği kullanarak 2 beden inceltmek mümkün. Yeni efektler arasında öne çıkan bir başkası da rötuş efekti. Bu efekt ile kullanıcılar, fotoğrafını çektikleri kişinin yüzündeki sivilce, ben gibi kusurları makine üzerinde işaretleyip temizleyebiliyor. Böylece Photosmart R837 sahipleri, fotoğrafta bebek tenli ve olduğundan daha ince görünmeyi tercih edenlerin gönlünde taht kurmayı da başarıyor.
HP Photosmart R837, 3x optik zumu, 7 megapiksel çözünürlüğü, 7,6 cm.lik oldukça büyük LCD ekranı ve kamera üzerinde yerleşik fotoğraf işleme özellikleriyle dikkati çekiyor. Gün ışığında bile çekilen fotoğrafların rahatlıkla görüntülenmesini sağlayan ekran, ekstra geniş görüş açısıyla da rahat bir paylaşım zemini yaratıyor. Ekranın büyüklüğü, fotoğraf kompozisyonu oluşturmanın yanı sıra, çekilmiş fotoğrafların edit edilmesini de kolaylaştırıyor. Makine, kaliteli ve sesli video çekimi de yapabiliyor. 640x480 çözünürlükteki video kaydından istenirse tek tek kareler seçilerek fotoğrafa dönüştürülebiliyor.
Işık ve Gölge Arasında Denge
Yüksek kontrastlı fotoğrafların seçilen kısımlarını otomatik olarak parlaklaştırarak daha canlı görüntüler sağlayan HP Adaptive Lighting teknolojisi, fotoğraflarda karanlık ve aydınlık alanlar arasındaki dengeyi sağlıyor. Dijital fotoğraf makinesi içinde kırmızı göz giderme özelliğini dünyada ilk başaran HP olmuştu. Bu özellik, R837’de de bulunuyor. Üstelik, sadece insan gözlerindeki kırmızılığı değil, hayvanların gözlerinde oluşan kırmızılığı da giderecek şekilde geliştirildi.
Makine üzerinde HP tarafından geliştirilen sallanmaya karşı sabit fotoğraf çekme modu da bulunuyor. Çekim sırasında ellerin titremesi neticesinde oluşan bulanıklık da bu şekilde ortadan kaldırılıyor. Böylece, konser, müze gibi karanlık ortamlarda bile başarılı ve net çekimler yapmanın önü açılmış oluyor.
Önceki Photosmart serisi makinelerin birçoğunda olduğu gibi R837 de kullanıcısına panoramik fotoğraf çekme özelliği sunuyor. 5 kareye kadar çekilen fotoğraflar, doğrudan makine üzerinde bilgisayara ihtiyaç duyulmadan birleştirilebiliyor ve böylece en güzel doğa ve manzara fotoğrafları çekilebiliyor.
Makinenin üstün özelliklerinden biri de deklanşör gecikmesinin sadece 0,37 saniye olması. Dijital fotoğraf makinelerinde hareketli objelerin çekilmesini zorlaştıran deklanşör gecikmesi, R837’de 0,37 saniyeye kadar düşürülmüş. Böylece, küçük çocukların ya da evcil hayvanların fotoğraflarının çekilmesi kolaylaşıyor.
Şık ve ince bir tasarıma sahip olan ürünün pilsiz ağırlığı ise sadece 150 gram.
-------------------------------------------------------------------------
Mucit Dr. David Handel tarafından dizayn edilen ilk ayarlanabilir topuklu ayakkabı ‘CAMiLEON’, kadınların yeni gözdesi olmaya aday.
Ayarlanabilir mekanizması sayesinde yüksekliği 8 cm ile 2.5 cm arasında değiştirilebilen topuğun yapıldığı malzeme ise paslanmaz çelik. Alt tarafında bulunan kilit sistemi sayesinde sarsılmayı da önleyen topuğun monte edildiği 8 farklı tasarımdan oluşan ayakkabıların tanesi 150 sterlin. Lüks İtalyan derisinden imal edilen ayakkabılar 4 ay önce satışa çıktığı ABD’de büyük ilgi görüyor.