05-28-2007, Saat: 09:37 AM
Cinayet mahallinden uzaklaşamayan bir katil gibi sensiz ruhumu terk edip de kaçamıyorum. Biz ki bitimsizdik, bu sisli veda bizim olabilir mi? Egomanileşmiş bir avuntu seni bu terkedişim, kaçışım...
Sen ki yüreğimden, ruhumdan, düşlerimden, yarınlarımdan def edemediğim, geri döneceğimden şüphe etme sakın.
Fıtratımsın sen benim, bu gidişimi ezbere alırsan yaratılmışlığımı kaybederim.
Sen ki benim eylülümsün, benimsin, sakın bu gidişimi ezbere alma. Çapaklanmış bir çaresizlik böylesine isyankar çırpınışlarım.
Geri geldiğimde, evet sana geri döndüğünde aşinalığımı mırıldanmalı gözgöze gelişlerimiz, noktasızlığımız...kirpiklerin, saç tellerin, parmak uçların, gözdilin, hesap soruşun…hiçbiri benimliğini kaybetmemeli, geleceğimi bile bile mevsim değiştirirsen eylül'ümüz senden hesap sormaz mı sanıyorsun. Bu kadar birbirimizinken ihaneti çağrıştıracak hiçbir zerreyi yakıştıramayız sevdamıza.
Bu gidişimi ezbere alma sakın…Yanıbaşımdayken suskun duruşlarında damarlarındaki kanın nasıl hırçınca dolaştığını duyardım, bilirsin ki yanıbaşımda olmanı kırmızı gül kokusundan daha çok severim.
Unuttun mu geri dönüşlerimi nasıl da kıpır kıpırdır içim, nasıl da titrerim zelzele gibi. Bilirim geri dönüşümü beklemektesin bıraktığım gibi…
Sen ki nefesi hayallerimde çınlayan, bu gidişimi ezbere alma sakın.
Sen ki yüreğimden, ruhumdan, düşlerimden, yarınlarımdan def edemediğim, geri döneceğimden şüphe etme sakın.
Fıtratımsın sen benim, bu gidişimi ezbere alırsan yaratılmışlığımı kaybederim.
Sen ki benim eylülümsün, benimsin, sakın bu gidişimi ezbere alma. Çapaklanmış bir çaresizlik böylesine isyankar çırpınışlarım.
Geri geldiğimde, evet sana geri döndüğünde aşinalığımı mırıldanmalı gözgöze gelişlerimiz, noktasızlığımız...kirpiklerin, saç tellerin, parmak uçların, gözdilin, hesap soruşun…hiçbiri benimliğini kaybetmemeli, geleceğimi bile bile mevsim değiştirirsen eylül'ümüz senden hesap sormaz mı sanıyorsun. Bu kadar birbirimizinken ihaneti çağrıştıracak hiçbir zerreyi yakıştıramayız sevdamıza.
Bu gidişimi ezbere alma sakın…Yanıbaşımdayken suskun duruşlarında damarlarındaki kanın nasıl hırçınca dolaştığını duyardım, bilirsin ki yanıbaşımda olmanı kırmızı gül kokusundan daha çok severim.
Unuttun mu geri dönüşlerimi nasıl da kıpır kıpırdır içim, nasıl da titrerim zelzele gibi. Bilirim geri dönüşümü beklemektesin bıraktığım gibi…
Sen ki nefesi hayallerimde çınlayan, bu gidişimi ezbere alma sakın.