05-28-2007, Saat: 10:18 PM
Hiç sevmedim seni sevdiğim kadar dersin birine ve sonra onun arkasına dönüp gitmesini izlemek ne zordur.Bir eliyle hayata bağlamak bir eliyle o verdiği hayatı geri almak gibi... Bazen mecburu ayrılıklar mecburi acılar yaratır. Bile bile kapıyı aralık bırakırsın ve tüm yalnızlığın ve hüznün içeri dolmasına izin verirsin.Buna rağmen aklının bir köşesinde sonsuzluk vardır. Bitmedik , bitemez , bitmeyecek... Bir ömrü bir aşka adamaktır bu belki ve elbette yürek ister ayrıysan. Dönüş yolları geçilemeyecek kadar darsa bile bir umut koyup sol yanına beklersin hayatının ışığının o derin karanlıktan gelmesini. Zaman geçtikçe göremez olursun hiçbir şeyi gözlerinin buğusundan ve kalbinin karanlığından... Beklemek zordur eğer beklenen kalbinden çok uzakta ise...
Eğer elindeyse ne olur çal kapımı,
Eğer yüreğindeysem ne olur sil göz yaşımı.."
Bir hayatı kaybetmek bir elin sıcaklığını kaybetmekle eş değerse işte bu aşktır. Böyle bir eli kaybetmek ölmeden ölmektir.Ruhunu o sıcaklığa terk edersin o el senden uzaklaşırken. Ruhsuz bir beden ölmekten beterdir...
Ne kadar umut edersen et korkular rahat bırakmaz aklını ve umudunu köreltir sonsuz telaşların o bekleyişte. İsyanın yükselir bastıramazsın çektiğin yalnızlığın en acımasız yanı canını yakmaya başlayınca. Tanrıya yalvarırsın son bir şans diye gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde. Umudun ve benliğin avuçlarının arasından akıp gider. Ruhsuz, umutsuz ve benliksiz kalırsın bir başına.Zaman acımasızlaşır ağladıkça.
"Gel... Korkuyorum... Nefes alamıyorum.Eğer hala dudaklarında ismim varsa gel... Sıcaklığın olmadan tutunamıyorum..."
Hatanın üstüne hata ekleyerek yaşıyoruz.Bile bile kaçırdık belki de o treni. Beklemek için çok geç , vazgeçmek içinse çok erken. Bir ömre bedelse bile geç kalınmış bir mutluluktan vazgeçmiyorum. Verilen sözler unutulmamalı, ben unutmadım... Eğer elindeyse ne olur çal kapımı,
Eğer yüreğindeysem ne olur sil gözyaşımı...