05-30-2007, Saat: 08:08 PM
İnsanın aklına olmadık düşünceler gelir ya hani bazı durumlarda. İçinin içine sığmadığı durumları vardır herkesin kimi zaman. Anlam veremediği düşüncelerde boğulur , eline düştüğü o esaretin adını koyamaz bir türlü. Adını koyamadığı bazı duyguların esiri olmuştur ve uyuşuk kalmak adına, düşünmemek adına elinden geleni ardına koymadığı durumlar... Ama nafiledir… Başaramaz… Düşünmeden edemez… Aklını olmadık düşüncelerle dolduran o yoğunluğu bir kenara koyamaz , askıya alamaz… İçini kemiren , yiyip bitiren o sersefil acıyı bastırmak adına tampon uygular çırpınan yüreğine. Ama faydasızdır… Gereksiz olduğunu bilmesine rağmen suni teneffüslerde bulur kendini…Kalp masajı mı? Nafile… Ölümle eşdeğer bir acı doldurmuştur artık benliğini ve içini dolduran o KALP KANSERİ’ nin eline düşmüştür bir kere. Günleri sayılı beter yalnızlıklar bekliyordur onu. İçinde kaybolduğu kalabalığınsa hiç mi hiç farkında değildir. Bencil gecelerin acımasız akıntısında kendine bir yol aramaya çabalar bir zerre huzur adına… Rüyalarında bile kurtulamaz o gaddar düşüncelerden… Bilinçaltı bile el açmıştır yapay gülümsemelere. Gariban , acınacak haldedir başkasına hissettirmeden… Rehabilite çabaları faydasızdır… Nasıl olmuşsa o da yakalanmıştır bu çaresiz kısır akıma. Katı halden direk gaz haline geçmiştir bile , sıvı hali gözyaşlarından ibaret… Artık o gencecik gözleri boş boş bakıyordur ,yalnızlığa alışmaya çabalıyordur ve hiç yalnız kalmamışlar gibi hasta düşlerde buluyordur kendini. Hapsolmuşsa o kahır dolu nikotin odasına , başka çaresi de yoktur zaten ciğerlerine doldurmaktan… Aldırmadan ibadet halindedir ve O’nun tek hücresine bile ölesiye tamah ediyordur… Nafiledir işte… Bu anların her anı nafiledir… İçinden çıkamadığı o parabolik düşüşlerin acısı umurunda bile değilken o her adağı ona adamaktadır ve çaresizce susmaktadır… Susmanın en büyük cevap olduğunu düşünerek…