06-01-2007, Saat: 11:17 AM
Yüzümdeki gülücükleri zorluyorum her adımda daha çok ve başı bozulmuş bir yalnızlığı sürüklüyorum ardımdan, nereye gitsem...
Şimdi tozunu dumanına katmış bir şehrin gölgesinde ne kadar yürüyebilirim bilmiyorum..
Bir yanım o en güzel anılar için yanarken, öbür yanıma soğuk vurmaz mı bu yorgun bedenime.
Biz ki, yıllara takılmış mevsimlerden, sevgiye atılmış tövbelerden kaçardık hep.
Biz ki, biz olmayı seçtiğimiz bir sevda mevsimlerinin nazar boncukları takardık seninle...
Şimdi suretimdeki kuraklığı deniz yapsan, geçer mi bitmeyen susuzluğum?
Şimdi hissiz bir susuşu göğüslüyorum. Şimdi, soğumuş elimi mesken tutan resmini, soğuk geceler gibi zifiri gözlerini, nerede unuturum onu düşünüyorum.
Göz göre göre bitti bir sevda… yalnızca bakıyorum yalnızca..
Ayak izlerim kayboldu ve sesim sustu...
Böyle geçti yağmurların yüzüme dokunmaları akşamdan kalan hayallerimle..
Benim kendi ellerimle özenerek yarattığım eseri, şimdi uzun bir boşluk aldı. Gözlerimin önünde olup biten herşeyi eski romanlardan alıntıymış gibi gün be gün okuyorum, sana ait herşeyin altını çiziyorum.
Geri dönüşüm yok...
Başlangıcı ve sonu belli olmayan zaman dilimine gömmüştüm artık seni..
Ya da hiçbir zaman elime almayacağım tozlu bir kitap arasına...
Seni bu şehrin her hangi bir yerine gömüp, çekip gittim bu gece
Bir çizgi çektim şimdi aramıza...
Yüreğime buzlar atıyorum bu gece...
Bu senin suçun değil. Ben her zerreciğine hasretle de yaşarım seni...