06-01-2007, Saat: 02:37 PM
Sen artık benken,ben daha çok sen;sen olduğumu unuttuğum anda, kendimi orada unutuşumu fark etmemişim o an, o kapıyı son kapatışımda...
Şimdi gecenin karanlığında içimdeki rahatsızlığa alışma çabasındayım. Tüm alışma çabalarımda olduğu gibi, bunda da zorlanıyorum. Ama çaresizliğin ne olduğunu öyle iyi öğrendim ki bunlar eskisi gibi şaşırtmıyor beni..
Yağmurun soğuk nefesini içimde hissediyorum artık ve hayatın her renginde zor bir yol görüyorum.
Yaşadığım şehirde senin nefesin, yürüdüğüm her sokakta senle yaşananlardan bir parça var sensizlik şehrinin sessiz sokaklarındaki soğuk kaldırımlarında..
Unutuluyorsun,bırakıyorum sensizliği ve sana olan sensizlik hasretini anlayacağın artık senle olmaktan korkuyorum.
Bu korkuyla çekiliyorum ağır kokan ve karanlık odama.
Bu akşamüstü yine gidiyorum geçmişimin sonsuz açıklarına.
Senin yokluğuna alıştığım,tekrar tekrar ağ atarak seni arayacağım sonu olmayan zifiri bir karanlığa...
Benim şiddetim artsa da günden güne, dilim konuşmaz oldu sustum sadece..
Benim için kaçınılmaz yollara, senin içinse yarınsız uzaklıklara bir adım daha yaklaştırdı hayat beni...
Masal bitti. Bıraktım artık bu şehri... Bilinmezlik oyununun içinde saklı aslında atılacağını hep bildiğim o son adımı attım. Dönüşü olmayan bir yola girdim..
Sen uzakta kal...
Artık sana bağlanmak ardımdaki çığlıklarımın dipsiz uçurumlarında kaldı..
İçimdeki bu hissi azaltamayacağımı, içimden çıkaramayacağımı biliyorum. Biliyorum sessiz çığlıklarım içimde kalacak ve asla dışarı çıkmayacak çıkamayacak..
İçimde kırılan bir ben kaldı sadece. Geceler çok sessiz, gündüzlerse çok soğuk...
Avaz avaz susuyorum, sessiz sessiz çığlıklar atıyorum bu gece kendi kendime. Her şey ters dönüyor ama ben yırtıp atıyorum bir sevdaya yazdığım seni, tükenircesine kapatıyorum tüm benliğimi sana...
Sakla yamalarımı kalbim ve yürü.. Arkana bakma...