06-01-2007, Saat: 06:00 PM
Hiç beklentisiz sevdiniz mi?
Yani "Bugün telefon etmedi" demeden, "Şu an nerede acaba?"
diye kendi kendinizi yemeden, "Yaş günümü hatırlayacak mı
acaba?" diye bir beklenti içine girmeden...
Sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait bir mal olmadığını kabul edip ,
onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi?
Yanındaki erkek arkadaşına aldırmamayı öğrenip
ama aldırmıyormuş gibi yapmadan, gerçekten aldırmadan,
"Bitecekse biter , bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi
bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi" diye düşünüp.
Onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve
kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?
Hiç beklemeden çalan bir kapıda,
onu karşınız da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediğiniz bir anda hediye almak en sevdiğinizden...
Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajının
tadına varabildiniz mi hiç?
Siz istediğiniz için değil, o istiyor diye yapıldı mı tüm bunlar?
Ve beklentisiz sevmenin tadına bakabildiniz mi hiç?
"Bugün beni hatırlamadı" yerine "Hiç beklemiyordum,
senin geleceğini" diyebilmek ne güzeldir oysa...
Onu boğmadan, kendinizi boğmadan sevebilmek
ne güzeldir... Sahiplenme duygusundan uzak,
sevmenin, sevilmenin tadına varabildiniz mi hiç?
Yapılmamış davranışlar, söylenmemiş sevgi sözcükleri ile
kendi kendinizi aşk çıkmazında kaybedeceğinize,
Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
"Niye aranmadım" diye düşünüp kendini kendinizi
yiyeceğinize, hiç beklenmedik bir "Seni özledim"
mesajı ile aşkı yakalayın..
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
O, sizin sevgiliniz oldu için değil.
Ona tapulu malınız gibi, çantanız, arabanız gibi
davranma hakkınız olduğunu düşünmeden.
Onu sevdiğiniz, onun da sizi sevdiği için sevin...
Sevgiye karışan "beklenti" denen illeti
hemen silin aşkın ak sayfalarından...
Göreceksiniz ki, o zaman aşk, başka bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin
damaklarda bıraktığı tat, yıllanmış şarap gibi, beklenti
zehrine karışmadan bir başka döndürüyor insanın başını..
Ben, beklentisiz seviyorum...
Onun nerede olduğunu merak etmiyorum...
"Beni bugün neden aramadı" diye
geçirmiyorum içimden, aramadığı zamanlarda...
Geleceğe dair hayallerim de yok zaten...
Ben, sevgiyi yaşıyorum...
Onun yanımda olduğu anlar o kadar değerli,
o kadar kıymetli ki... Gerçekleşmemiş ve
gerçekleşmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anları...
Beklentisiz seviyoruz...
Sevdiğimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlık seviyoruz...
Deneyin... Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün...
Beklentilerle boğduğunuz aşklarınıza acıyacaksınız...
__________________
Yani "Bugün telefon etmedi" demeden, "Şu an nerede acaba?"
diye kendi kendinizi yemeden, "Yaş günümü hatırlayacak mı
acaba?" diye bir beklenti içine girmeden...
Sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait bir mal olmadığını kabul edip ,
onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi?
Yanındaki erkek arkadaşına aldırmamayı öğrenip
ama aldırmıyormuş gibi yapmadan, gerçekten aldırmadan,
"Bitecekse biter , bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi
bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi" diye düşünüp.
Onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve
kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?
Hiç beklemeden çalan bir kapıda,
onu karşınız da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediğiniz bir anda hediye almak en sevdiğinizden...
Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajının
tadına varabildiniz mi hiç?
Siz istediğiniz için değil, o istiyor diye yapıldı mı tüm bunlar?
Ve beklentisiz sevmenin tadına bakabildiniz mi hiç?
"Bugün beni hatırlamadı" yerine "Hiç beklemiyordum,
senin geleceğini" diyebilmek ne güzeldir oysa...
Onu boğmadan, kendinizi boğmadan sevebilmek
ne güzeldir... Sahiplenme duygusundan uzak,
sevmenin, sevilmenin tadına varabildiniz mi hiç?
Yapılmamış davranışlar, söylenmemiş sevgi sözcükleri ile
kendi kendinizi aşk çıkmazında kaybedeceğinize,
Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
"Niye aranmadım" diye düşünüp kendini kendinizi
yiyeceğinize, hiç beklenmedik bir "Seni özledim"
mesajı ile aşkı yakalayın..
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
O, sizin sevgiliniz oldu için değil.
Ona tapulu malınız gibi, çantanız, arabanız gibi
davranma hakkınız olduğunu düşünmeden.
Onu sevdiğiniz, onun da sizi sevdiği için sevin...
Sevgiye karışan "beklenti" denen illeti
hemen silin aşkın ak sayfalarından...
Göreceksiniz ki, o zaman aşk, başka bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin
damaklarda bıraktığı tat, yıllanmış şarap gibi, beklenti
zehrine karışmadan bir başka döndürüyor insanın başını..
Ben, beklentisiz seviyorum...
Onun nerede olduğunu merak etmiyorum...
"Beni bugün neden aramadı" diye
geçirmiyorum içimden, aramadığı zamanlarda...
Geleceğe dair hayallerim de yok zaten...
Ben, sevgiyi yaşıyorum...
Onun yanımda olduğu anlar o kadar değerli,
o kadar kıymetli ki... Gerçekleşmemiş ve
gerçekleşmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anları...
Beklentisiz seviyoruz...
Sevdiğimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlık seviyoruz...
Deneyin... Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün...
Beklentilerle boğduğunuz aşklarınıza acıyacaksınız...
__________________