06-03-2007, Saat: 03:34 AM
Hayalden İbaret Sevda'm
Kırgın düşlerimden uzak, kırgın kalbimi avutuyorum. Kimbilir kaç zaman geçti sensiz, sayamadığım... Senden uzak, sesinden uzak... Bir kez dokunamadığıma mı yansaydım sana, yoksa sesinden uzak kaldığıma mı, hangisi daha çok canımı yakıyordu...anlayamadım.
Yıllardır içimdeydin, belki de asırlardır... belki de doğmadan önce de biliyordum seni. Hep beklediğimdin sen, ama sana bunu anlatamadım...
Ben geldikçe, kaçanım oldun.. içini bilmediğim, yüreğini görmediğim sevdanın, kekremsi tadı oldun dilimde.. bıkmadan usanmadan sevgimi anlattığım, kağıtlar tükenip de kalemimin kırıldığı an da bile beni düşündüğünü umut ederek, yeniden yazmaya koyulduğum adını bile koyamadığım sevdam oldun. Benim için çok şey oldun, ama ben senin için hiçbir şey oldum...
Kaç kopuş yaşadım bunca senedir.. Şerha şerha bölündü ruhumla birlikte kalbim. Dayandım...dayandım da bir senden kopuşuma dayanamadım.. Ama olsun be gülüm, ayrılığı bile senden diye, sevdim ben...
Hep beni sevdiğini hayal ettim, belki de sevmedin.. ama ben hep hayal ettim. Hayalin bile güzeldi, bozmaya kıyamadım.. Beni kırdığın zamanlarda bu hayale sarıldım sımsıkı, seni kolay affetmelerim de bu yüzdendi zaten.
Gözyaşlarım akarken sessizce yanaklarımdan, onları bile sevdim, çünkü onlar sana aitti. Seni kaç gece döktüm gözlerimden bilmem, sayamadım...
Sesini hapsettim beynimin tüm hücrelerine. Özledikçe, çıkarıyorum sesini. Kapatıp gözlerimi, seni düşünüyorum yanımdaymışsın gibi. Hep kızdın bana belki de seni sevdiğim için, nedenini anlamadığım kızgınlıklarının tümünü bana yönelttin her zaman. Bilemedin, bilemedin senden bir şey istemediğimi. Bırakmadın beni, seni özgürce sevemedim. Seni senden gizli sevdim.
Gittin, yoksun hayatımda. Artık gizlemiyorum duygularımı, özgürce seviyorum seni. Gözyaşlarımı hergün avucumda biriktiriyorum, sonra öpüyorum onları bir bir, seni öpercesine.
Gittin ve ben, gitme kal benimle diyemedim sana. O kadar istekliydin ki gitmek için, dur diyemedim sana. İçim yandı da yine de kal diyemedim umursuz bakışlım.. Ardından bakarken, sessiz çığlıklarla bağırdım... duysaydın çığlıklarımı yine de gider miydin? Kulaklarını kapatabilirdin belki, ya kalbini kapatabilir miydin bana? hiç bilemedim...
Gitmen, seni sevmemi engellemiyor anla artık. Sen yokluğunda da varlığımsın... hiç gelmeyecek olsan da bundan sonra, yine de varlığım kalacaksın. Seni hep beklemiştim asırlardan bu yana...geldin varlığınla beni mutlu ettin. Şimdi gittin, yokluğunla bile mutlu ediyorsun. Çünkü senden bana kalan şey o kadar güzel, o kadar özel ki...
Gel demiyorum sana, demeyeceğim..
Gittiğin yerde mutluysan eğer, bu da bana yeter.
Sesinden mahrum kalmışım ne çıkar, senin özleminle her gün canım daha bir yanmış ne çıkar..
Yokluğunu varlığa çevirebilmişim ya, bu da bana yeter..
Gün aşık olmuş geceye,
Gece de yakamoz düşürmüş denize
Ne gün erişebilmiş geceye, ne de gece kavuşabilmiş gündüze.
Birbirlerini hiç görememişler belki de..
Ama engel olmamış bu aralarındaki sevgiye..
Varlıklarını hissetmeleri bile yetmiş kendilerine
Bazen, gün isyan edip yakmış ortalığı
Gece de özleminden tüm ışığını söndürmüş gökyüzünden
İkisi de bulutlara yükleyip hüzünlerini
Tüm yeryüzüne yağdırmışlar gözyaşlarını
Yine de vazgeçmemiş sevdasından ikisi de
Sonsuza dek birbirlerini göremeyeceklerini bilseler de ....
Ben geceyim işte, senin için yakamoz düşürüyorum bol bol denize.
Sen benden gitsen de, ben gelirim senin bensiz kıyılarına.
Yokluğundan soyunup, varlığını giyerim üstüme...
Gelirim, derin, sessiz duygusuz uykularına...
Benim için var olduğunu bilmek bile yetiyor, seni hiç göremesem de..
Kırgın düşlerimden uzak, kırgın kalbimi avutuyorum. Kimbilir kaç zaman geçti sensiz, sayamadığım... Senden uzak, sesinden uzak... Bir kez dokunamadığıma mı yansaydım sana, yoksa sesinden uzak kaldığıma mı, hangisi daha çok canımı yakıyordu...anlayamadım.
Yıllardır içimdeydin, belki de asırlardır... belki de doğmadan önce de biliyordum seni. Hep beklediğimdin sen, ama sana bunu anlatamadım...
Ben geldikçe, kaçanım oldun.. içini bilmediğim, yüreğini görmediğim sevdanın, kekremsi tadı oldun dilimde.. bıkmadan usanmadan sevgimi anlattığım, kağıtlar tükenip de kalemimin kırıldığı an da bile beni düşündüğünü umut ederek, yeniden yazmaya koyulduğum adını bile koyamadığım sevdam oldun. Benim için çok şey oldun, ama ben senin için hiçbir şey oldum...
Kaç kopuş yaşadım bunca senedir.. Şerha şerha bölündü ruhumla birlikte kalbim. Dayandım...dayandım da bir senden kopuşuma dayanamadım.. Ama olsun be gülüm, ayrılığı bile senden diye, sevdim ben...
Hep beni sevdiğini hayal ettim, belki de sevmedin.. ama ben hep hayal ettim. Hayalin bile güzeldi, bozmaya kıyamadım.. Beni kırdığın zamanlarda bu hayale sarıldım sımsıkı, seni kolay affetmelerim de bu yüzdendi zaten.
Gözyaşlarım akarken sessizce yanaklarımdan, onları bile sevdim, çünkü onlar sana aitti. Seni kaç gece döktüm gözlerimden bilmem, sayamadım...
Sesini hapsettim beynimin tüm hücrelerine. Özledikçe, çıkarıyorum sesini. Kapatıp gözlerimi, seni düşünüyorum yanımdaymışsın gibi. Hep kızdın bana belki de seni sevdiğim için, nedenini anlamadığım kızgınlıklarının tümünü bana yönelttin her zaman. Bilemedin, bilemedin senden bir şey istemediğimi. Bırakmadın beni, seni özgürce sevemedim. Seni senden gizli sevdim.
Gittin, yoksun hayatımda. Artık gizlemiyorum duygularımı, özgürce seviyorum seni. Gözyaşlarımı hergün avucumda biriktiriyorum, sonra öpüyorum onları bir bir, seni öpercesine.
Gittin ve ben, gitme kal benimle diyemedim sana. O kadar istekliydin ki gitmek için, dur diyemedim sana. İçim yandı da yine de kal diyemedim umursuz bakışlım.. Ardından bakarken, sessiz çığlıklarla bağırdım... duysaydın çığlıklarımı yine de gider miydin? Kulaklarını kapatabilirdin belki, ya kalbini kapatabilir miydin bana? hiç bilemedim...
Gitmen, seni sevmemi engellemiyor anla artık. Sen yokluğunda da varlığımsın... hiç gelmeyecek olsan da bundan sonra, yine de varlığım kalacaksın. Seni hep beklemiştim asırlardan bu yana...geldin varlığınla beni mutlu ettin. Şimdi gittin, yokluğunla bile mutlu ediyorsun. Çünkü senden bana kalan şey o kadar güzel, o kadar özel ki...
Gel demiyorum sana, demeyeceğim..
Gittiğin yerde mutluysan eğer, bu da bana yeter.
Sesinden mahrum kalmışım ne çıkar, senin özleminle her gün canım daha bir yanmış ne çıkar..
Yokluğunu varlığa çevirebilmişim ya, bu da bana yeter..
Gün aşık olmuş geceye,
Gece de yakamoz düşürmüş denize
Ne gün erişebilmiş geceye, ne de gece kavuşabilmiş gündüze.
Birbirlerini hiç görememişler belki de..
Ama engel olmamış bu aralarındaki sevgiye..
Varlıklarını hissetmeleri bile yetmiş kendilerine
Bazen, gün isyan edip yakmış ortalığı
Gece de özleminden tüm ışığını söndürmüş gökyüzünden
İkisi de bulutlara yükleyip hüzünlerini
Tüm yeryüzüne yağdırmışlar gözyaşlarını
Yine de vazgeçmemiş sevdasından ikisi de
Sonsuza dek birbirlerini göremeyeceklerini bilseler de ....
Ben geceyim işte, senin için yakamoz düşürüyorum bol bol denize.
Sen benden gitsen de, ben gelirim senin bensiz kıyılarına.
Yokluğundan soyunup, varlığını giyerim üstüme...
Gelirim, derin, sessiz duygusuz uykularına...
Benim için var olduğunu bilmek bile yetiyor, seni hiç göremesem de..