06-08-2007, Saat: 04:32 AM
Mektubuma, edebiyatın son derece kalıplaşmış kelimeleri olan nasılsın iyi misin? gibi klasikleşmiş sözcüklerle değil de; seni sevdiğimi seni çok çok özlediğimi söyleyerek başlamak istiyorum.
Bir insanın yaşayacağı en zor duyguları yaşıyorum belki de...
Sana karşı duymuş olduğum özlem, uzun zamandır rüyalarımı süsleyecek kadar güzel olmasına rağmen en büyük eksikliği içime yediremedim. Bazen düşünüyorum da; her şey eskisi gibi olur mu diye? Ama bazen de bunun çok zor olabileceği düşünüyorum.Çaresiz, çok rahatsız bir hastanın beklediği küçücük bir ümit vardır ya, benim ümidimde belki o kadar ama bu ümit benim yüzümde en azından bir tebessüm bırakabiliyor. Aklıma her geldiğinde özellikle geceler.Sabaha kadar düşünüyorum.Her şey nasıl olmalıydı diye kendi kendime.En azından böyle olmamalıydı bence.
Aslında sen de haklıydın. Sonsuz bir türlü sabah olmayan gecelerde sana hak verdi zaten. Ne yapacağımı bilmediğim, yapa-yalnız geçirdiğim, bir türlü kimseye açılıp söyleyemediğim çaresizlik içinde akan bu göz yaşlarım senin içindi.
Seninle ilk tanıştığım günler, seninle sohbet etmek için can atardım. Her an aklımdaydın. Tek düşündüğüm kişi sendin. İçimde bir korku olmasına rağmen. Bu da ayrılıktı. Okulda evde dışar da aklım hep sendeydi. Bu da bana mutluluk veriyordu ne yapabilirdim ki. Hala bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen sana ait hiç bir şeyi unutmadım. Unutamadım. Hatırlar mısın? Bir kez sen de bana unut diye akıl vermiştin. Unutmanın bu kadar zor olabileceğini öğrendim. Unutmak kelimesini o kadar çok özlemişim ki keşke unutabilsem o kadar çok denedim ki. Seni hatırlatacak bir şey karşıma çıkıyor yine. Yalnız kaldığım zaman bir tek şey düşünüyorum. Ne olabilir ki... Bu duygunun nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezsin.
Belki de ilk defa böyle duygular içindeyim. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Hayatımda ilk defa bu kadar derin duygular içinden hareket ederek birisine açılıyorum. Bunun zor yanı da duygularımı paylaştığım kişinin sevdiğim kişi olması.Belki de en zor dakikalarımı yaşıyorum şu anda. Şimdiye kadar duygularımdan kimseye bahsetmemiştim çünki...
Serin bir gecede, Yaşarın romantik şarkılarının eşliğinde şu yazıyı yazmak o kadar çok zor geliyor ki. Hiç göz yaşların benimkilerle yaşadı mı? Benim göz yaşlarım hiç yalnız kalmadı biliyor musun? Hep göz yaşlarıma eşlik ederdim. Hiçte soramazdım göz yaşlarıma neden ağlıyorsunuz diye? Korkardım... İçimde sakladığım bir tek dileğimde mutluluğundu. Göz yaşlarımın ardından hep mutlu olmanı dilerdim yıldızlardan.
Zaman öyle acımasız ki, beni dinleyen birini bulmuş iken yine çabuk olmamı istiyor. Zaman... Hep acımasızdı zaten...
Son cümlelerimi yazarken benim için çok kutsal olan aşkım kelimesini o kadar çok söylemeyi istedim ki... Bunu anlata bilmek mümkün değil. Benim yazacaklarımın hepsi bu kadar. Umarım ki mutlusundur ve her şey gönlünce olur. Kendine iyi bak...
Bir insanın yaşayacağı en zor duyguları yaşıyorum belki de...
Sana karşı duymuş olduğum özlem, uzun zamandır rüyalarımı süsleyecek kadar güzel olmasına rağmen en büyük eksikliği içime yediremedim. Bazen düşünüyorum da; her şey eskisi gibi olur mu diye? Ama bazen de bunun çok zor olabileceği düşünüyorum.Çaresiz, çok rahatsız bir hastanın beklediği küçücük bir ümit vardır ya, benim ümidimde belki o kadar ama bu ümit benim yüzümde en azından bir tebessüm bırakabiliyor. Aklıma her geldiğinde özellikle geceler.Sabaha kadar düşünüyorum.Her şey nasıl olmalıydı diye kendi kendime.En azından böyle olmamalıydı bence.
Aslında sen de haklıydın. Sonsuz bir türlü sabah olmayan gecelerde sana hak verdi zaten. Ne yapacağımı bilmediğim, yapa-yalnız geçirdiğim, bir türlü kimseye açılıp söyleyemediğim çaresizlik içinde akan bu göz yaşlarım senin içindi.
Seninle ilk tanıştığım günler, seninle sohbet etmek için can atardım. Her an aklımdaydın. Tek düşündüğüm kişi sendin. İçimde bir korku olmasına rağmen. Bu da ayrılıktı. Okulda evde dışar da aklım hep sendeydi. Bu da bana mutluluk veriyordu ne yapabilirdim ki. Hala bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen sana ait hiç bir şeyi unutmadım. Unutamadım. Hatırlar mısın? Bir kez sen de bana unut diye akıl vermiştin. Unutmanın bu kadar zor olabileceğini öğrendim. Unutmak kelimesini o kadar çok özlemişim ki keşke unutabilsem o kadar çok denedim ki. Seni hatırlatacak bir şey karşıma çıkıyor yine. Yalnız kaldığım zaman bir tek şey düşünüyorum. Ne olabilir ki... Bu duygunun nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezsin.
Belki de ilk defa böyle duygular içindeyim. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Hayatımda ilk defa bu kadar derin duygular içinden hareket ederek birisine açılıyorum. Bunun zor yanı da duygularımı paylaştığım kişinin sevdiğim kişi olması.Belki de en zor dakikalarımı yaşıyorum şu anda. Şimdiye kadar duygularımdan kimseye bahsetmemiştim çünki...
Serin bir gecede, Yaşarın romantik şarkılarının eşliğinde şu yazıyı yazmak o kadar çok zor geliyor ki. Hiç göz yaşların benimkilerle yaşadı mı? Benim göz yaşlarım hiç yalnız kalmadı biliyor musun? Hep göz yaşlarıma eşlik ederdim. Hiçte soramazdım göz yaşlarıma neden ağlıyorsunuz diye? Korkardım... İçimde sakladığım bir tek dileğimde mutluluğundu. Göz yaşlarımın ardından hep mutlu olmanı dilerdim yıldızlardan.
Zaman öyle acımasız ki, beni dinleyen birini bulmuş iken yine çabuk olmamı istiyor. Zaman... Hep acımasızdı zaten...
Son cümlelerimi yazarken benim için çok kutsal olan aşkım kelimesini o kadar çok söylemeyi istedim ki... Bunu anlata bilmek mümkün değil. Benim yazacaklarımın hepsi bu kadar. Umarım ki mutlusundur ve her şey gönlünce olur. Kendine iyi bak...